Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muris muvazaası murisin ölümünden önce yaptığı gayrimenkul devirleri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-10-2007, 15:38   #1
hakan68

 
Soru muris muvazaası murisin ölümünden önce yaptığı gayrimenkul devirleri

merhaba değerli meslektaşlarım...Davalı müvekkilimin babası 2006 yazında vefaat etmiştir.muris vefaatından önce;

1- 22.300 m'lik araziyi 18.08.2000 tarhinde damadına 500 ytl ye
o da 29.03.2005 " (murisin)torununa 1.200 ytl ye satmıştır.

2- 48.950 m'lik araziyi 13.02.2002 tarihinde bacanağına 2.500 ytl ye
o da 01.03.2004 " murisin oğluna 5.000 ytl ye
o da 17.03.2007 " başka bir şahsa(akrabalık derecesini bilmiyorum) satmıştır.

3- 22.500 m'lik , 212.100 m'lik ve 21.300 m'lik araziyi 48/512 oranında 09.08.2002 tarihinde gelinine ,
o da 03.12.2004 tarihinde murisin oğlu (yani eşine) satmıştır.

4-71.900 m'lik arziyi ise 17.09.2003 tarihinde damadına
o da 22.04.2004 tarhinde murisin oğluna satmıştır.



Murisin toplam 9 mirasçısı vardır ve bunlardan biri ikinci eşinden olan kızıdır. ikinci eşinden olan kızı ise ölümden önce olan bu devirlere muris muvazaası nedeniyle hissesi oranında tapu tescil iptali davası açmıştır. Murisin tek mal varlığı bunlar değildir. Kalan diğer mallar taksim edilmiştir.
Sorum şu arkadaşlar murisin bu temlikleri mal kaçırma amacıyla YAPMADIĞINI ispatlamak için ne tarz bir yöntem izlemeliyim. Önerilerinizi bekliyorum.bu arada muris ve temlikleri yaptığı kişilerin hepsi çiftçilikle uğraşmaktadır.

Şimdiden teşekkürler
Old 30-10-2007, 16:17   #2
Av.SEVİM ATALAY

 
Varsayılan

Şu haliyle olayda bence muris muvazaası var.Bunun aksini ispat etmeniz biraz zor.Satışların gerçek satış olduğunu ispat etmelisiniz.Örneğin o tarihte satış bedelleri gerçek değer mi yoksa tapuda düşük mü gösterilmiş.Murisin taşınmazları sattığı tarihlerde adına bankaya o kadar para yatırılmış mı?Muris çok masraf gerektiren bir hastalığa mı yakalanmış da aldığı paraları tedavi giderlerine harcamış.Gerçekten satıp,parasını aldığını bilen tanık var mı?
Old 30-10-2007, 16:27   #3
hakan68

 
Varsayılan

düşüncleriniz için tesekkur edrım Sevim hanım...
maalesef satış bedelleri biraz düşük gösterilmiş.
ayrıca adına para yatmamış.
hastalık ta yok
ama tanık bulabılırım
peki yeterli olcak mı sadece tanık?
Old 31-10-2007, 17:05   #4
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan

Ekteki kararın size yardımcı olacağı kanaatindeyim. Hem muvaazayı ispat açısından hem de tanık delilinin ispat gücü açısından önemli bir karar olduğunu düşünmekteyim. İyi çalışmalar.

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5913

K. 2005/6859

T. 5.6.2005

• MURİS MUVAZAASI ( Tespitinde Ülkenin Gelenek Ve Görenekleri Toplamsal Eğilimleri Miras Bırakanın Sözleşmeyi Yapmakta Haklı Ve Makul Bir Sebebi Olup Olmadığı Davalının Alış Gücü Olup Olmadığı Satış Bedeli İle Rayiç Bedel Arasındaki Farkın Nazara Alınacağı )

• TAPU İPTALİ TESCİL TALEBİ ( Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

• MİRASÇILARDAN MAL KAÇIRMA ( Tapu İptali Tescil Talebi - Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

• İSPAT ( Tapu İptali Tescil Talebi - Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

• TANIK ( Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

818/m. 18

1086/m.288, 293

ÖZET : Muris muvazaasının tespiti yönünden ülkenin gelenek ve görenekleri, toplamsal eğilimleri, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir sebebi olup olmadığı, davalının alış gücü olup olmadığı, satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olguların nazara alınması gerekir. Muris muvazaası tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir. Tüm deliller toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürüp; tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazları muristen ve murisin kardeşlerinden bedellerini ödemek suretiyle satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların yazılı akde dayanılarak yapılan satış ve hibe işlemlerinin muvazaalı olarak davalıya yapıldığını gösterir aynı hukuki mahiyette bir delil ibraz edemedikleri ve iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle açılan davaların reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı A. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S.T.'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, temliklerin resmi akitle yapıldığı, iddianın aynı güçte delille kanıtlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği Üzere uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi ( mevsuf-vasıflı ) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı'nda açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanun'un 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmıyacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tesbiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince, çekişme konusu taşınmazların miras bırakan tarafından davalıya temlik edildiği, davacı tarafından anılan temliki işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu iddianın, tanık beyanı dahil her türlü delille ispatlanabileceğinin, yasal ve yargısal uygulamalar gereği olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; öncelikle miras bırakana ait veraset ilamının getirtilmesi ve gerektiğinde Medeni Yasa'nın 640. maddesi uyarınca işlem yapılması, tarafların gösterdikleri ve gösterecekleri tüm delillerin toplanması, bu arada taşınmazların imar görmesi nedeniyle imar evraklarının ve öncesinin getirtilmesi, davanın kanıtlanması halinde, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikin ne ölçüde imar parsellerine yansıdığının saptanıp gözetilmesi ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davacı A'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-11-2007, 09:54   #5
hakan68

 
Varsayılan

Emeğiniz için teşekkür ederim Songül Hanım fakat aynı karara benzer bir çok karar bende de mevcut sanırım bir yanlış anlaşılma oldu...Müvekkilim davalı durumda ve ben murisin muvazaalı satış YAPMADIĞINI kanıtlamak zorundayım. Yani savunmam mal kaçırma olayı olmadığı konusunda.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
muris muvazaası av.tuğbabal Miras Hukuku Çalışma Grubu 50 09-09-2016 17:50
Murisin muvazaası küçükşengün Meslektaşların Soruları 9 20-07-2007 06:33
intifa hakkı sahibinin yaptığı kira akdi ölümünden sonra asıl maliki bağlar mı? justitia Meslektaşların Soruları 2 19-04-2007 07:04
Muris Muvazaası Sayılabilir mi? av.emel Meslektaşların Soruları 13 22-02-2007 10:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10173106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.