Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belediye Mücavir alan sınır değişikliği hakkında danıştayın verdiği kararlar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-02-2011, 09:50   #1
byetmez

 
Varsayılan Belediye Mücavir alan sınır değişikliği hakkında danıştayın verdiği kararlar

Merhabalar. Belediye Mücavir alan sınır değişikliği hakkında danıştayın verdiği kararlar var elimde ancak metinlerine ulaşamadım. kararlara ulaşabilmemde yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Danıştay İDGK E:87/25 K:88/9 Tarih: 04,03,1988
Danıştay 9. daire E:86/3460 K:87/1730 Tarih: 13.05.1987
Daıştay 9. daire E:84/2161 K: 86/347 tarih:30.01.1986
danıştay 6. daire E: 86/626 K:87/107 tarih:05.02.1987
danıştay 6. daire E:90/1080 K:90/2364 Tarih:28.11.1990
Danıştay 6. daire E:90/1183 K: 91/1540 Tarih:13.06.1991
Old 17-02-2011, 13:03   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

T.C. Danistay
İdari Dava Daireleri Kurulu

Esas: 1987/25 Karar: 1988/9 Karar Tarihi: 04.03.1988
Davacı: ............ Köyü Muhtarlığı,

Davalılar: 1) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2) ....... Belediye Başkanlığı

Vekili: Av...............

Davanın Özeti: 20.9.1985 günlü 85/9874 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, ....... ili ....... ilçesinde bulunan ve Karara ekli l sayılı krokide sınırları gösterilen alanın ....... Belediyesi kontrolünde imar düzenine tabi tutulabilmesi amacıyla 17.12.1974 günü 7/9163 sayılı Kararname kapsamından çıkarılmasına ilişkin kısmı ile ....... Belediyesinin 6.6.1981 günlü 85/4 sayılı Kararı ile tebliğ edilen, davacı köyün ....... Belediyesi mücavir alanına alınmasına ilişkin işlemin, Belediye sınırlarına 12 km uzaklıktaki köylerin bulunduğu alanın mücavir alan içerisine alınmasının hakkaniyete aykırı ve sırf belediyeye gelir sağlamaya yönelik olduğu, yapılan işlemlerin 3194 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile hükümsüz kaldığı iddia edilerek, iptali istenilmektedir.
Davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Savunmasının Özeti: Dava konusu mücavir alan teklifinin onaylanmasına ilişkin işlemin 6785/1605 sayılı Kanunun 47 inci maddesine göre yapıldığı, 3194 sayılı Kanunun mücavir alan tasdiki ile ilgili prosedürünün de, 6785 sayılı Kanunda belirtilenin aynısı olduğu, söz konusu yerin İmar Nizamnamesinin 46 inci maddesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak incelendikten sonra 6785/1605 sayılı İmar Kanunun Ek 7-8. maddesi kapsamından 20.9.1985 gün ve 85/9674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkartılmasını takiben, ....... mücavir alanına alındığı, kentin gelişme alanında bulunan köylerin mücavir alan içerisine alınması ile köy halkına yüklenecek maliyetlerin, artan arsa fiyatları ile karşılanacağı ve köy arazisi içinde kurulacak tesislerin köy halkına ek faydalar sağlayacağı belirtilerek davanın reddi savunulmaktadır.

Davalı ....... Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: İlçenin ....... sahilinde birinci derecede turistik yerlerden olduğu, söz konusu yerlerin mücavir alan içine alınmasının çevreye önem kazandırdığı, Belediye hizmetlerinin bu sahalara yayılmasına sebebiyet verdiği, Köy Muhtarlığının davacı olabilmesi için menfaatinin ihlal edilmesinin gerektiği, böyle bir menfaat ihlali olmadığına göre dava açma hakkının bulunmadığı, mücavir sahaya alınma sebebi ve yapılan işlemin İmar Kanununa uygun olduğu belirtilerek, davanın reddi savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi: S.T.

Danıştay Savcısı Y.Ş.'in Düşüncesi: Dava, ....... ili ....... ilçesine bağlı olan davacı köyün ....... Belediyesi mücavir sahasına alınmasına ilişkin 85/9874 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali ile açılmıştır.

Hadise tarihinde yürürlükte bulunan 6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişik 47 inci maddesinde, Belediye hudutlarına mücavir bulunan ve beldenin müstakbel inkişafı bakımından lüzumlu görülen ve belediyenin teklifi üzerine Vilayet İdare Heyeti Kararı ve İmar ve İskan Bakanlığının tasdiki ile kabul edilen sahada da bu Kanunun tatbik olunacağı ve mücavir sahaların ilgili belediye hududuna bitişik olmasının gerekmeyeceği ve ayrıca bu sahanın köyleri de ihtiva edebileceği hükme bağlanmıştır.

Olayda da, davacı köyün ....... Belediyesinin mücavir alanı olması hususu belediye meclisinin 6.6.1985 tarih ve 85-4 sayılı kararı ile teklif edildiği ve İdare Kurulunca da bu isteğin kabulüne 11.7.1985 tarih ve 2689 sayılı Kararı ile karar verildiği ve Kanun uyarınca teklifin Bakanlıkça tasdik bu yerin İmar Kanununun Ek 7 ve 8 inci maddesi kapsamından çıkartılıp, ....... Belediyesi mücavir sahasına alınmasına Bakanlar Kurulunca karar verildiği dosyanın tetkikinden anlaşılmıştır.

Davacı köy kararın verildiği tarihte 6785 sayılı Kanunun yürürlükte bulunmadığını ve köyün ....... Belediyesi sınırlarına bitişik olmadığını iddia etmekte ise de, 3194 sayılı İmar Kanunu 9.11.1985 tarihinde yürürlüğe girdiğinden dava konusu kararda 20.9.1985 tarihli bulunduğundan 6785 sayılı Kanunun tatbikinde kanunsuzluk yoktur.

Mücavir sahaya alınabilmek için, Belediyenin bitişiğinde bulunmak şart olmadığından davacının bu husustaki iddiaları da yerinde görülmemiştir.

Bölgenin planlı bir gelişme sahası olabilmesi için, davacı köyün belediye mücavir sahasına alınmasında kanunsuzluk bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay idari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü.

Dava 20.9.1985 günlü 85/9874 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, ....... ili ....... ilçesinde bulunan ve karara ekli 1 sayılı krokide sınırları gösterilen alanın ....... Belediyesi kontrolünde imar düzenine tabi tutulabilmesi amacıyla 17.12.1974 günlü 7/9163 sayılı Kararname kapsamından çıkarılmasına ilişkin kısmı ile ....... Belediyesinin 6.6.1985 günlü 85/4 sayılı kararı ile teklif edilen davacı köyün ....... Belediyesi mücavir alanına alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Davalı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı davaya konu ....... mücavir alan teklifinin idarelerine 6.6.1985 günlü 2681 sayılı İl İdare Kurulu Kararı ile gönderildiği, İmar Tüzüğünün 46 inci maddesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak inceleme yapıldıktan sonra 6785-1605 sayılı İmar Kanununun Ek 7-3 inci kapsamından 20.9.1985 günlü 85/9674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkartıldığı ve 6785 sayılı Kanunun 47 inci maddesine göre onandığı belirtmektedir.

6785 sayılı İmar Kanununun 47 inci maddesinde belediye hudutlarına mücavir bulunan ve beldenin müstakbel inkişafı bakımından lüzumlu görülen ve belediyenin teklifi üzerine, vilayet idare heyetinin kararı ve İmar ve İskan Bakanlığının tasdiki ile kabul edilen sahalarda da bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı ve bu sahaların köyleri de ihtiva edebileceği, İmar Tüzüğünün 46 inci maddesinde de, belediyelerce İmar Kanununun 47 inci maddesine göre teklif edilecek mücavir sahaların tespit ve tahdidinde; bu yerlerin beldenin sosyal münasebetleri dolayısıyla müstakbel inkişaf sahası veya sayfiyesi olduğu ve bu sebepten müşterek nizam altına alınması lazım geldiği, İmar Yasasının tatbik edilmemesi halinde gerek iskan gerekse şehircilik bakımından iskan dışı tutulması zarureti ile buralarda inşaata müsaade edilmemesinin gerektiği gibi geçerli sebeplerden bir veya birkaçına dayanılmasının gerektiği hükme bağlanmıştır.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, köy arazisi içinde kurulan tesislerin köy halkına ek faydalar sağlayacağı ve bu alanların kentin müstakbel gelişme alanı olması nedeniyle ilgili belediyece denetim altında tutulması ve belediyenin hizmet götüren eleman, araç ve gereçlerinden faydalanılacağını öne sürmekte ise de; Dava dosyasında bulunan ....... Belediyesi mücavir alan teklifi haritasının incelenmesinden,

....... Belediyesinin imar hududunun henüz belediye hududuna kadar bile gelemediği ve ayrıca mücavir alan içerisine davacı köyün yerleşim alanının değil sadece sahilinin alındığı ve böylece mücavir alana alınma halinde köy açısından doğacağı öne sürülen faydaların gerçekleşme olanağının bulunmadığı ve sahilin belediye yararına kullanılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Öte yandan belediye mücavir alanı içinde olup olmama İmar Kanununun uygulama açısından değil, uygulayıcı idare açısından önem taşıdığından ve mücavir alan içinde Belediye, dışında ise il yönetimi yetkili olduğundan, aynı köyün bir bölümünde belediyenin diğer bölümünde il'in kontrolünde imar uygulaması yapılmasının hizmet gereklerine de uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davacı köyün, 6785/1605 sayılı İmar Kanunun Ek 7 ve 8 inci maddesi kapsamından çıkarılarak, ....... Belediyesi mücavir alana alınmasına ilişkin karar ve işlemlerin iptaline ve aşağıda dökümü gösterilen 8100 .- (sekiz yüz bin) lira yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine 04.03.1988 günü oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 6785 sayılı İmar Kanunun 1605 sayılı Kanunla değişik 47 inci maddesinde belediye hudutlarına mücavir bulunan ve beldenin müstakbel inkişafı bakımından lüzumlu görülen ve belediyenin teklifi üzerine Vilayet İdare Heyeti Kararı ve İmar ve İskan Bakanlığının tasdiki ile kabul edilen sahada da bu Kanunun tatbik olunacağı ve mücavir sahaların ilgili belediye hududuna bitişik olmasının gerekmeyeceği; ayrıca, bu sahanın köyleri de ihtiva edebileceği hükme bağlanmıştır.

İmar düzenini sağlamak için yürürlüğe konulmuş bulunan İmar Kanunu ve Belediye İmar Yönetmelikleri ile 6785/1605 sayılı Kanunun Ek 7 ve 8 inci maddelerine göre çıkarılmış bulunan Yönetmelik hükümleri karşılaştırıldığında, İmar Kanunu ve bu Kanuna göre düzenlenmiş bulunan Belediye İmar Yönetmelikleri ile getirilen düzenlemelerin daha ayrıntılı olduğu kuşkusuzdur.

....... Belediyesi kontrolünde imar düzenine tabi kılınan bu alanın tarımsal nitelikli olmadığı, tarımsal alanların korunduğu, sahilde bulunması ve karayolunun geçmemesi nedeniyle ilçenin gelişme gösterdiği ve bu gelişmeye paralel olarak özellikle sahilde kaçak ve düzensiz yapılaşmaya engel olunması ile birlikte sahilin tek elden imar düzenine tabi tutulmasının amaçlandığı anlaşıldığından; davacı köyün sınırları içinde kalan bir kısım alanın, belediyenin kontrolünde imar düzenine tabi kılınmasında mevzuata aykırı bir yön görülmemiştir.

Bu nedenle davanın reddi gerektiği oyuyla, karara karşıyız.

T.C. Danistay
9.Dairesi

Esas: 1986/3460 Karar: 1987/1730 Karar Tarihi: 13.05.1987

Uyuşmazlık, yükümlü kurum adına salınan cezalı asker ailelerine yardım ve meslek vergisine karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkindir.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 104. maddesinde, meslek vergisinin mücavir alanda uygulanabilmesi için belediye hizmetlerinin bu mahallere götürülmüş olmasının şart olduğu, bu hükmün uygulanabilmesi için mücavir alanlara götürülmesi gerekli bulunan hizmetlerin kapsam ve niteliğinin İçişleri Bakanlığınca tayin ve tespit edileceği belirtilmiş olup, bakanlıkça bu konuda yayınlanan 2 nolu tebliğin 2/a ve 2/b maddelerinde ise, taşıtların mahallin özetlerine göre gidebileceği yolun yapılmış ve bakıma alınmış olması, mücavir alanda temiz ve sağlığa uygun içme ve kullanma suyunun bulunması şartı öngörülmüştür.

Dosyanın incelenmesinden, olayda ... Karayolu üzerinde bulunan kuruma ait müessesenin yol ve ulaşım probleminin olmadığı, ancak temiz ve sağlığa uygun içme suyunun belediyece karşılanmadığı ve herhangi bir hizmetin götürülmediği, bu hususun müessesenin kendi imkanlarıyla yerine getirdiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda 2 seri nolu genel tebliğde öngörülen iki şartın gerçekleşmemesi nedeniyle meslek vergisine tabi olmaması gereken kurum hakkında tahakkuk ettirilen verginin onanması yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, tarhiyatın terkinine karar verildi.

T.C. Danistay
9.Dairesi

Esas: 1984/2161 Karar: 1986/347 Karar Tarihi: 30.01.1986

Uyuşmazlık; mülkiyeti yükümlü kuruma ait taşınmazlar için 1983 genel beyan döneminde verilen Emlak Vergisi beyannamesi üzerinden resen tahakkuk ettirilen Temizleme ve Aydınlatma Harcına karşı açılan davayı;

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 45. maddesinde, Emlak Vergisi Kanunu mevzuuna giren bina ve arsalardan belediye sınırları ve mücavir alanlardan bulunanların Temizleme ve Aydınlatma Harcına tabi tutulduğu, ancak belediye mücavir sahası içinde bulunan bina ve arsaların Temizleme Aydınlatma Harcına tabi tutulmasının, Belediye Gelirleri Kanununun 104. maddesinde belirtildiği üzere, bina ve arsaların bulunduğu beldelere belediye hizmetlerinin götürülmüş olması şartına bağlı tutulduğu, yalnız bu hükmün uygulanabilmesi için, mücavir alanlara götürülmesi gerekli bulunan hizmetlerin kapsam ve niteliğinin İçişleri Bakanlığınca tayin ve tespitinin gerektiği hususunun anılan maddenin ikinci fıkrasında ayrıca belirtildiği, bu hükme istinaden İçişleri Bakanlığınca çıkarılan tebliğler gereğince, taşıtların mahallin özelliklerine göre gidebileceği yolun yapılmış ve bakıma alınmış olması, mücavir alanda temiz ve sağlığa uygun içme ve kullanma suyunun getirilmiş olmasının genel şart olarak belirlendiği, özel şartın ise, 12 sayılı tebliğ uyarınca aydınlatma hizmetlerinin belediyece yerine getirilmiş olması şartı aranmaksızın temizleme hizmetlerinin belediyece yerine getirilmesi olduğu, bu durumda Temizleme ve Aydınlatma Harcının uygulanacağı, bu hükümler uyarınca öngörülen hizmetlerin İskenderun Belediyesince yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması bakımından mahallinde keşif yapıldığı, yapılan keşif sonucu İskenderun Belediye hudutlarından 15 km mesafede E-5 karayolu ile sahil arasında arazi üzerine fabrika, sosyal hizmet binaları ve lojmanların tesis edildiği ve bunlar arasında yüzü aşkın cadde ve sokakların oluşturulduğu, cadde ve sokakların yol yapımı ve bakımının müesseseye ait olduğu, diğer taraftan İskenderun'la olan ulaşım yolunun ise Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı bölge müdürlüğünce onarım ve bakımının yapıldığı, fabrika ve hizmet binaları ile lojmandan oluşan konutlar arasındaki geniş alanı kapsayan cadde ve sokaklarla İskenderun'a gidiş ve gelişlerin gerek kendi mülkiyetinde olan, gerekse kiralanan pek çok sayıdaki otobüslerle yapıldığı, belediye yetkilisince de belirtildiği gibi İskenderun belediye otobüslerinin bu mahalleye girmediği, yalnız E-5 karayolu üzerinde diğer mücavir alanlara gidip geldiğinin belirlendiği, diğer taraftan müessesenin ihtiyacı olan temiz ve sağlığa uygun suyun belediyece getirilmediği, doğrudan davacı müessesenin ilerdeki bir beldede mevcut mersin çayında tesis kurarak müesseseye getirildiğinin saptandığı, ayrıca aydınlatma işininde yine müessesece kendi imkanları ile temin edildiği, özel şartlardan olan temizlik işleri olan cadde ve sokakların süpürülüp ve çöp bidonlarındaki çöplerle ve fabrik artıklarının toplanıp atılmasının müesseseye ait temizlik araçları ile hali hazır 13 personel tarafından yapıldığının kuruma ait temizlik grup amirliği bünyesinde yapılan inceleme ile saptandığı, bu durumda davacı müesseseye belediyece ne genel nede özel şartlardan belirtilen hizmetlerin hiçbirinin görülmediği, bu nedenle davacı kurum adına temizleme ve aydınlatma harcı tahakkuk ettirilmesinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek yapılan tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.

Temyiz edilen Vergi Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.

T.C. Danistay
6.Dairesi

Esas: 1986/626 Karar: 1987/107 Karar Tarihi: 05.02.1987

Dava, ... Belediyesi mücavir alanı içerisine alınmasına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, çevre düzeni planında Gecen köyü arazisinde kentsel gelişme önerilmediği, ancak Bartın'dan gelen karayolu üzerinde köy arazisi içinde ruhsatsız olarak 15 adet 3-4 katlı binaların inşa edilmiş olduğu, yol üzerindeki bu alanda kentle ilgili bazı servislerin yerleşmesinin kontrol altına alınmasının gerekli olduğu çevre düzeni planı geçerli olduğu sürece buranın is kan dışı tutulması ve inşaata izin verilmemesi gerektiği, bu nedenle bu yerin mücavir alan sınırları içine alınmasının uygun olduğu, diğer taraftan karayolundan bir kilometre kadar içeride meyilli bir arazide yer alan köy yerleşmesinin büyük bir bölümünden kentsel nitelikli bir gelişme beklenmediğinden mücavir alana katılmasına gerek bulunmadığı, sonuç olarak mücavir alan sınırının Gecen köyü ile ilgili bölümünün mevcut verilerin değerlendirilmesi ile yeniden belirlenmesinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı bakımından gerekli olduğu belirtildiğinden, anılan rapor doğrultusunda dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Sonuç: Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.

T.C. Danistay
6.Dairesi

Esas: 1990/1183 Karar: 1991/1540 Karar Tarihi: 13.06.1991
Dava, Büyükçekmece ilçesine bağlı Türkoba köyünün Tepecik Belediyesi mücavir alan sınırları içerisine alınmasına ilişkin önerinin reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı Yasanın 45. maddesinin 1.fıkrasında <Mücavir alan sınırları belediye meclisi ve il idare kurulu kararına dayanılarak vilayetlerce Bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere idare yetkilidir.> 2.fıkrasında da <mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Ayrıca bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir. Mücavir alandan çıkarılma da aynı usule tabidir. Bakanlık gerekli gördüğü hallerde mücavir alana alma ve çıkarma hususunda re'sen karar verebilir.> kuralı yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, Tepecik Belediye Meclisinin 4.7.1989 günlü, 4 sayılı kararı ile Türkoba Köyünde düzenli yapılaşmanın sağlanması amacıyla anılan Köyün Belediye mücavir alan sınırları içerisinde alınmasına karar verildiği, İl İdare Kurulunca anılan karara paralel olarak karar alındığı davalı idarece Tepecik Belediyesinin yeni kurulmuş olması yeterli teknik elemanının bulunmaması ve belediye meclisi ile il idare kurulu kararında belirtilen gerekçelerin yeterli olmaması nedeniyle Türkoba köyünün Tepecik Belediyesi mücavir alan sınırları içerisine alınmasına ilişkin önerinin yukarıda sözü edilen yasa kuralına dayanılarak reddedildiği anlaşılmış olup, bu işlemde mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.

** 28.11.1990 tarihli kararı bulamadım sadece.

Kolay gelsin,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
taksirli bir suçtan dolayı iki yıldan az hapis cezası alan sanık hakkında erteleme emelakd Meslektaşların Soruları 12 04-12-2012 12:56
Mücavir alan ,kamulaştırmasız el atma Av.Kanbalı Meslektaşların Soruları 1 26-05-2010 07:58
mücavir alan sınırlarının değiştirilmesi av. özlem Meslektaşların Soruları 1 18-11-2008 16:33
sınır tespiti hakkında av.mls Meslektaşların Soruları 0 18-01-2008 00:05
belediye mücavir alanında yüksek sesli müzik herbalist Hukuk Soruları Arşivi 7 28-07-2006 18:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03244090 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.