Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Temerrüt Başlangıcı - bono vasfını yitiren senet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-02-2007, 10:38   #1
Viyola

 
Varsayılan Temerrüt Başlangıcı - bono vasfını yitiren senet

Merhaba,
Kafama takılan bir soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum,şimdiden teşekkürler.
Süresinde icra takibi yapılmadığı için bono vasfını yitiren senet için adi takip yapılır.Borçlu takibe itiraz eder.Bunun üzerine alacaklı taraf itirazın iptali davası açmaz, alacak davası açar.Yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilir.Mahkeme kararında dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verir.Ancak daha önce yapılan icra takibindeki tebliğ tarihini borçluyu temerrüde düşürdüğümüz tarih olarak kabul edip bu tarihten itibaren faiz hesaplamamız daha doğru olmaz mıydı?
Saygılar
Old 14-02-2007, 13:53   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Selamlar,
BK. 101'e göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.Sözleşmeden doğan alacak için, kesin vade hariç, temerrüt olgusu ihtar ile gerçekleşir.Dava "temel ilişkiye" dayanılarak açılan "alacak" davası olduğuna göre, davalının daha önceden herhangi bir ihtarnameyle temerrüte düşürüldüğü de ispatlanmadığı ihtimalinde, mahkemenin kararını doğru buluyorum.
Old 14-02-2007, 14:00   #3
Viyola

 
Varsayılan

Cevabınız için teşekkür ederim Bülent bey,şunu merak ediyorum;
Açılan dava alacak davası ve bu dava bono vasfını yitiren senede dayanılarak açılıyor.Ancak yine bu senede dayanılarak borçlu hakkında daha önce icra takibi yapılıyor ve ödeme emri tebliğ ediliyor.Yapılan bu icra takibini borçluyu temerrüde düşürme bakımından bir ihtarname olarak kabul edemez miyiz?eğer kabul ederiz dersek faizi de bu tarihten başlatmak gerekmez mi?
Saygılar,
Old 14-02-2007, 17:17   #4
Mustafa O.

 
Varsayılan

Kanaatimce daha önce yapıolan icra takibinde gönderilen ÖE BK 101 anlamında ihtar sayılır.
Old 14-02-2007, 17:44   #5
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Viyola ,

Süresinde icra takibi yapılmadığı için bono vasfını yitiren bono şeklinde sorunuzu sormuşsunuz.

Bundan kastınız zamanaşımına uğrayan bono ise cevabım şu şekildedir.

Zamanaşımına uğramış olan bono , kambiyo senedi vasfını yitirmez. Zamanaşımı itirazı gelmediği müddetçe yine normal bir bono gibi vade tarihi itibarı ile Avans faizi isteyebilirsiniz.

Yok sorunuz kambiyo vasfını yitirmiş bir bono da faizin nasıl talep edilebileceği ise o halde bono adi senet mahiyetine bürüneceğinden takip talebi ile ödeme emrinin borçluya tebliği kendisini temerrüde düşüreceğinden cevabım takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği yönünde olacaktır.

Saygılarımı sunarım. Av.Erdal
Old 14-02-2007, 17:54   #6
Viyola

 
Varsayılan

Cevaplarınız için teşekkürler.
Old 15-02-2007, 15:25   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sorunuz gerçekten güzel ve yanıtı detaylı bir incelemeyi gerektiriyor.. Öncelikle bir kaç sorunun aydınlanması gerekli:
1)Zamanaşımına uğramış senedin hukuki vasfı nedir?
Zamanaşımına uğramış senetle yapılan adi takipte kambiyo takibi kuralları uygulanabilir mi?
2)Bir hukuki ilişki için kambiyo senedi düzenlenmesinin hukuki sonuçları nelerdir?
3) Borçlunun İcra takibi ile temerrüte düşürebilmesinin şartları nelerdir?

Bu ön-Sorunlara cevap bulabilirsek belki asıl soruna daha doğru yaklaşabiliriz.

1.Öncelikle, zamanaşımına uğramış senet "adi senet"e dönüşmez, ancak asıl alacak için açılacak bir davada "yazılı delil başlangıcı" olabilir.Adi takip için belgeye dayanmaya gerek yoktur.Yalnız, Yüksek mahkeme kararlarına göre bir kambiyo senedini adi takiple icraya koymak onun kambiyo vasfını değiştirmez ve takibe TTK'daki zamanaşımı kuralları uygulanır.
2.Bir hukuki ilişki için kambiyo senedi düzenlenmesi "yenileme" anlamına gelmez.Bu nedenle ortada iki adet ve birbiriyle "yarışan" hukuki ilişki doğmakta ve alacaklı her ikisine de başvurmakta muhayyer bulunmaktadır.Her ne kadar kıymetli evraktan doğan hak ondan ayrı olarak ileri sürülemese de, bu kural kıymetli evraka dayanabilme hakkı sürdükçe geçerlidir.
3.İcra takibinin borçlar hukuku açısından meydana getirdiği sonuçlardan biri de borçlunun "temerrüte" düşürülmesidir.Ne var ki, borçlunun icra takibi ile temerrüte düşürülebilmesi için takip tarihinde geçerli borcunun bulunması gerekmektedir.

Soruya konu olayda alacaklı taraf zamanaşımına uğramış alacağını adi takiple talep etmiştir. Zamanaşımına uğramış bono kıymetli evrak olma vasfını yitirdiğinden ve kambiyo hukukundan doğan haklar yitirildiğinden (TTK'ndaki 1 yıl içinde açılacak sebepsiz zenginleşme davası müstesna)alacaklının bu takibi devam ettirmekte haklılık payı yoktur. Bu nedenle ilgili senetle yapılan takiple karşı taraf temerrüte düşmemiştir.Kaldı ki kambiyo hukukundan doğan hukuki ilişki ile temel ilişki birbirinden farklıdır.Nihayetinde açılan dava da, itirazın iptali davası olmayı bir alacak davasıdır ve karşı tarafın mukakemeye muhtaç bir husus için bu şekilde bir takiple temerrüte düşürülmüş sayılması kanımca hukuka uygun değildir.
Old 15-02-2007, 19:11   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Viyola
Cevabınız için teşekkür ederim Bülent bey,şunu merak ediyorum;
Açılan dava alacak davası ve bu dava bono vasfını yitiren senede dayanılarak açılıyor.Ancak yine bu senede dayanılarak borçlu hakkında daha önce icra takibi yapılıyor ve ödeme emri tebliğ ediliyor.Yapılan bu icra takibini borçluyu temerrüde düşürme bakımından bir ihtarname olarak kabul edemez miyiz?eğer kabul ederiz dersek faizi de bu tarihten başlatmak gerekmez mi?
Saygılar,

Sayın Viyola,

Teorik tartışmalara girmeden, pratikte yaşadığım olayı aktarayım. İzmir'de faturaya dayalı olarak yapılan bir icra takibi; yetki ve borca itiraz nedeniyle durmuştur. Daha sonraki aşamalarda açılan dava takipsiz bırakılmış ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bu aşamadan sonra ben yeniden aynı faturalara dayanarak ilamsız takip yaptım. Yine borca itiraz üzerine takip durdu. İstanbul asliye ticaret mahkemesine dava açtım. Sizin belirttiğiniz iddiayı ben de vurguladım. Borçlu önceki icra takibi ile temerrüde düşmüştür; faiz o tarihten itibaren yürütülsün, dedim. Talebim kabul edildi.

Saygılarımla
Old 16-09-2009, 14:06   #9
av.pınar

 
Varsayılan

elimdeki bir doyada buna benzer bir sorun yaşıyorum.

Keşideci tarfından senet arkasına ihitirazi kayıt düşüldüğünden kıymetli evrak yolu yaptığımız takip iptal edildi.Devamında ilamsız takip yaptık, borçlu itiraz etti. Devam eden itirazın iptali davasında bilirkişi" temerrüt söz konusu olmadığından 2.takip tarihinden itibaren faize hükmadilmesi gerketiğini ifade etmekte.."

Tarafımız ikinci takipte yapılan ilk takip tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Kanaatimce de ilk takip her ne kadar iptal edilse de (Şekil yönünden ) temerrüt o tarihte gerçekleşmiştir. Bununla ilgili yargıtay kararı olan varsa gönderirse çok sevinirim....
Old 16-09-2009, 17:20   #10
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Bilirkişinin gerekçesini bilmemekle birlikte ulaştığı sonucu doğru buluyorum zira
a-Ortada biri taraflar arasındaki temel hukuki ilişki(örneğin alım satım sözleşmesi gibi
b-Diğeri muhtemelen bu sözleşmeden doğan para borcunun ifası için tesis edilmiş ancak asıl ilişkiden tamamen bağımsız(soyut) nitelikte kıymetli evrak-kambiyo ilişkisi mevcut.
İptal edilen ilk icra takibindeki talebiniz tamamen a şıkkına yönelik irade beyanınızı yansıtmakta dolayısıyla ödeme emri tebliği de sadece o hukuki ilişkiye ilişkin hukuki sonuçlar doğuracak b şıkkındaki ilişki bakımından temerrüt doğmayacaktır.
Old 17-09-2009, 14:27   #11
av.pınar

 
Varsayılan

bilirkişi tek cümle ile temerrüd oluşmadığından dolayı faiz istenemez diyor.

ilk takipte senet kıymetli evrak vasfına haiz olmadığı için ipatl ediliyor. ikinci takip ise senede bağlı ilmasız takip. En basit anlatımla; birinci takiple borcu ödeyin diyorsunuz ve ödeme emri tebliği zaten bir ihtar mahiyetinde. Takibin iptal edilmesi asıl borç ilişkisi ile ilgili sonuçları ortadan kaldırmaz diye düşünüyorum. Zİra o tarihte geçerli bir borç ilişkisi var .
Old 19-12-2009, 15:26   #12
kalem59

 
Varsayılan Faizin Başlangıç Tarihi/Acil

Arkadaşlar forumdaki belirtilen bir konu ile ilgili benim de bir sorum var.
Ödeme tarihi 3 yıl geçen kambiyo senedi var. Bu kambiyo senedine bağlı olarak ilamsız takip ödeme emri gönderilmiş. Ancak ödeme emrinde senedin ödeme gününden itibaren (yani 3 yıl öncesinden) reskont faiz talep edilmiş. Böylelikle senet bedelinden fazla faiz talep edilmiş.
Sormak istediğim konular,
1- Bu kambıyo sendi artık adi bir senet hükmünde olduğuna göre faiz başlangıç tarihi hangi tarih olur. Senetteki ödeme tarihi mi yoksa ilamsız takibin yapldığı tarih mi ?
2-Yukarıda belirlenenen tarihe göre hangi faiz istenir Yasal faiz mi, reskont faz mi
Bu konuda Yargıtay kararı var mı
İtiraz edeceğimiz için acilen cevaba ihtiyacım var
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 02-03-2010, 10:23   #13
hukukcu1985

 
Varsayılan

Kalem59 un sorusunun cevabı bana da lazım.Konu ile ilgili fikirlerinizi bekliyoruz
Old 02-03-2010, 13:20   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kalem59
Arkadaşlar forumdaki belirtilen bir konu ile ilgili benim de bir sorum var.
Ödeme tarihi 3 yıl geçen kambiyo senedi var. Bu kambiyo senedine bağlı olarak ilamsız takip ödeme emri gönderilmiş. Ancak ödeme emrinde senedin ödeme gününden itibaren (yani 3 yıl öncesinden) reskont faiz talep edilmiş. Böylelikle senet bedelinden fazla faiz talep edilmiş.
Sormak istediğim konular,
1- Bu kambıyo sendi artık adi bir senet hükmünde olduğuna göre faiz başlangıç tarihi hangi tarih olur. Senetteki ödeme tarihi mi yoksa ilamsız takibin yapldığı tarih mi ?
2-Yukarıda belirlenenen tarihe göre hangi faiz istenir Yasal faiz mi, reskont faz mi
Bu konuda Yargıtay kararı var mı
İtiraz edeceğimiz için acilen cevaba ihtiyacım var
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

1-

Bono niteliği taşımayan senede dayalı takiplerde reeskont(avans)faizi değil, yasal faiz istenebilir. 12.HD.01.02.1993-12301/1652

2

Senetteki tanzim tarihinin gerçeği yansıtmadığının alacaklının ifadesinden amlaşılması halinde, faiz vade tarihinden itibaren istenemez. 12.HD.27.12.1994-16126/16941
Old 25-04-2010, 18:15   #15
Av.Ertu AYDIN

 
Varsayılan

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/2394

K. 2001/6754

T. 23.10.2001

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Süresinde İbraz Edilmeyen Çekin Yazılı Delil Başlangıcı Niteliğinde Sayılması )

• SÜRESİNDE İBRAZ EDİLMEYEN ÇEK ( Yazılı Delil Başlangıcı Niteliğinde Sayılması )

• YAZILI DELİL BAŞLANGICI ( Süresinde İbraz Edilmeyen Çekin Bu Nitelikte Delil Sayılması )

• TEMERRÜT FAİZİ ( Süresinde İbraz Edilmeyen Çekte Temerrüt Oluşmadığından Keşide Tarihinden İtibaren Değil Takip Tarihinden İtibaren Yasal Faiz İstenebilmesi )

• FAİZE FAİZ YÜRÜTÜLMESİ ( Alacak ve İşlemiş Faizden Oluşan Miktara Takipten Sonra Tekrar Faiz Yürütülmek Suretiyle Borçlar Kanununa Aykırı Olarak Faize Faiz İşletilmesinin Hatalı Olması )

1086/m.292

818/m.103,104

ÖZET : Süresinde ibraz edilmeyen çek yazılı delil başlangıcı niteliğinde sayıldığından, bu belge ile, temerrüt oluşmadığı için keşide tarihinden itibaren değil, takip tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Faize faiz yürütülemez.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı takip talebinde çek bedeli ve geçmiş günler faizini talep etmiş ise de çek süresi içerisinde muhataba ibraz edilmediği için çek vasfını kaybetmiş olup sadece yazılı delil başlangıcı niteliğinde sayılır. Bu durumda davacının bu belge ile keşide tarihinden itibaren faiz istemesi temerrüt oluşmadığı için mümkün değildir. O halde mahkemece, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken takip öncesi dönem için işlemiş faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, alacak ve işlemiş faizden oluşan miktara takipten sonra tekrar faiz yürütülmek suretiyle BK.nun 104/son maddesine aykırı olarak faize faiz işletilmesi de kabul şekli ile doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 23.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi
Old 18-08-2010, 17:15   #16
av.mehmet baş

 
Varsayılan

Zamanaşımına uğramış bononun,bono niteliğini yitirdiği,böylece bono üzerindeki yazılı vade tarihinde borçlunun temerrüde düşmüş sayılmayacağı ve zamanaşımına uğramış bono ile borçludan faiz talep edilebilme tarihinin ihtar ile temerrüde düşürülme veya icra takibinin yapıldığı tarih olabileceği yönünde yeni almış olduğum bir yerel mahkeme kararını ekliyorum.Umarım fikir verme konusunda katkısı olur.Saygılar...
T.C.
SULH HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/01/2010
KARAR TARİHİ : 24/06/2010
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:


DELİLLERİN TAKDİRİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflara usulüne uygun tebliğat yapılmış dosya içerisinde yer alan M.... İcra Müdürlüğünün ................esas sayılı dosya incelenmiş davacının davalı aleyhine .............TL asıl alacak .............. TL işlemiş faiz olmak üzere ................TL tutarında takip başlatmış olduğu, davalı tarafından asıl borç miktarı kabul edilip ödemede bulunulduğu fakat işleyen faiz miktarına itiraz edilmiş olduğu, bu nedenle işleyen faiz miktarınca takibin durduğu ve davacı vekilince bu miktarda itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Somut olayda zamanaşımına uğramış bono miktarı olan ..............TL'nin bononun düzenlenme nedeni olan akdi ilişkinin taraflarca kabul edilmesi ve davalı tarafça bu bedelin ödenmesi nedeniyle ihtilaf konusu edilmemiştir. İhtilaf konusu; zaman aşımına uğrayan bonoya dayalı olarak istenen işleyen faiz miktarıdır. Davacı vekili taraflar arasında, ödeme gününün belirli olduğunu,bu nedenle asıl alacak miktarı olan .................TL'ye bononun üzerindeki vade tarihinden işleyecek reeskont faizinin davalıca ödenmesi gerektiğini söyleyerek talepte bulunmuş, davalı vekili ise asıl alacağın dayandığı akdi ilişkiyi kabul edip bedeli olan borcun müvekkilince ödendiğini beyanla birlikte aslında hem asıl alacağın hem de faizin zamanaşımına uğradığını ve müvekkilin zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklı borç nedeniyle temerrüde düşürülmediğini beyanla itiraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında varılan kanaate göre; davacı vekili her ne kadar akdi ilişki tutarı olan ...................TL üzerinden vade tarihinden itibaren hesap edilecek ...................TL işlemiş faiz miktarınca takibinin devamını talep etmiş ise de; dava konusu edilen bononun zaman aşımına uğradığı, bu nedenle bono niteliğini yitirdiği, böylece bono üzerindeki yazılı vade tarihinde borçlunun temerrüde düşmüş sayılmayacağı, davacı tarafından takipten önce davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair bir delilin de mahkememize sunulmadığı, böylece takip tarihinden itibaren davalının temerrüde düşmüş sayılacağı ve asıl alacak miktarı olan .......................TL nin takip talebinin tebliğinden sonra davalı tarafça ödendiği nazara alınarak davacı vekilinin işlemiş faize yönelik takibin devamına ilişkin talebinin reddine karar verilip, davalının da kötü niyet tazminatı talebi, şartları oluşmadığından kabul edilmeyip aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE:
1- Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,

Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzüne karşı açıkca okunup usulen anlatıldı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tazminatta Faiz Başlangıcı Av.Hüseyin Erdayandı Meslektaşların Soruları 15 31-05-2016 16:15
iftira suçunda ceza zamanaşımı başlangıcı Metis Meslektaşların Soruları 3 01-12-2006 17:00
Sigortalılığın başlangıcı Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 7 23-11-2006 20:26
yazılı delil başlangıcı Av.mdogan Meslektaşların Soruları 2 12-10-2006 23:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11464095 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.