31-08-2008, 01:51 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-09-2008, 10:31 | #62 |
|
Kürsü eşitliğine hayır! Karar veren makamın durumu durduğu yer farklı olmalı bu makamdan kaynaklı. Avukat mahkemeyi ikna etmekle görevli .. Hakimi ikna etmekle yani kanunları lehine kullanmakla. İkna olmakla görevli kişinin yeri ikna edenden yukarıda olmalı. "Efendim" yerine ise "sayın yargıç" demeyi tercih ederim ben. Nedeni adliyeler, kendisine "efendim" denilince kendisini EFENDİ zanneden yargıçlarla dolu.
|
21-09-2008, 03:22 | #63 | |||||||||||||||||||
|
Hakim'in Avukatı, Avukatın Hakimi Şikayeti
Almanya'da Deniz Feneri Davası uzlaşma ile sonuçlanıyor. Avukat, hakim ve savcı oturup uzlaşma koşullarını konuşuyorlar. Bizim ülkemizde sorun burada. Avukat, hakim savcı dost olamadılar. Bunu sistem engelledi. İnsanları ayrı gruplara ayırarak ayrıştırdı. 30 yıllık arkadaşlarımı görüyorum. Selam veriyorlar ama ben sehven diye niteliyorum. Bu insanlar benim 30 yıl önce boynuma sarılan insanlardı. Aslında hukuk biraz insani ilişkilerdir. Yeni kuşaklarla çok düşünce farklarımız var. Doğaldır. Ama doğalın ötesinde gibi. Bizi ne değiştirdi? 76'da 78 de boynuma srılan insan aradaki süreçte hiç görüşmediğimiz halde neden tanımazlıktan gelir? anlamadım. Ankara'ya gelen hakim olduğu için mi? Sorunun yanıtına gelince: Bence hakimlerin ve savcıların elleri ve kolları bize göre daha fazla bağlı. Burada temel sorumluluk avukatların. Şikayet edecekler, haklarını kullanacaklar vb. Savunma hakkını kullanmadığı sürece sadırı niye hakkından vazgeçsin ki? Sorun burada avukatlar olarak bu konuda biraz yetersiziz. Saygılarımla. |
26-09-2008, 09:23 | #64 |
|
Önceleri avukatlık yapmış bir hakim savcı yada icra müdürü her kimse bile sonradan farklı bir göreve geçmiş olmakla tamamen artık yeni görevine kendini kaptırıp yani onun havasına safına girip karşısındaki kendisinden olmadığını düşündüğü tarafa karşı olumsuz düşünce ve tavırlara girebilmesi insani bir özelliktir belki.Suçu ordaki hakimde savcıda aramakla bu problemi çözemeyiz ki.tek tek tüm herkese akıl verecek halimiz yada onları şöyle böyle davranmaya davetle bu problemler çözülmez.Sorun imkan ve güç meselesi.Elinde gücü imkanı verip sonra aman yapmayın etmeyin demek çare değil.İşte nasıl oluyor da yargının üç saçayağını oluşturan aynı sıralardan geçerek hukuk fakültesinin kaderini birlikte yaşadığımız süreçten sonra avukatlar bu kadar korunaksız.Birde sanırım her şey biz avukatların da omuzlarında. Eğer bizler onurlu duruşumuzu göstermek yerine ucuz çıkar hesaplarıyla hareket edersek böyle bir zihniyete ve kişiliğe de müstahak olur sonra.Barolar niçin var.Bir meslektaşımızın başına sırf mesleğinden kaynaklanan bir aşağılanma görünce iyi ya neyseki bana değilmiş deyip görmezden gelmiyor,hatta bir çokları o arkadaşının aleyhine bile konuşmuyormu.kendimizi kabul ettirme noktasındaki tercihlerimize bir gözatmamız gerekiyor sanırım.Ben şahsen hakim ve savcı arkadaşlarımızı da kendimden farklı görmüyorum.Onlar meslektaşlarım,ben hukukçu kimliğimize bakıyorum.Hakim savcı avukat kardeştir,ayrım yapan karleştir. Onlarında makamına sıfatlarına bir saldırı bir haksızlık gelse onada aynı reaksiyonu gösterir ve bir meslektaşımızın düştüğü kötü durum bizi de yaralar.sanırım yine müsebbibi biziz.bazan mesleki kimliğimizi ön plana çıkarmak yerine tüccar esnaf elbisesini giymiş,yıllardır verdiği emeğer içindeki heyecana dıuyguya ihanet eden yaşam tarzları.İşte sonuçta acaba bizler para kazanmayımı dert ediniyoruz sadece,yoksa bir onurumuz mesleğimize olan hassasiyetimizde varmı.Bizler bunun ayrımına varırsak o ruh ve heyecanla zaten her şeyle mücadele etme aşkı da motivasyonu da içimizde doğacaktır.
|
26-09-2008, 14:40 | #65 |
|
hukukçu kimliği
benim gözümde hukukçular ikiye ayrılyor esnaf olanlar-olmayanlar.insanın kimliği hayata ve işe bakışınıda özetlediğinden nasıl düşünüyorsanız öyle yaşıyorsunuz.o yüzden haklar konusunda yemin eden bizler bu yeminden neler için döndüğümüzü düşünsek iyi olur,dönmeyenlerinde hali ortada
ama kazanan hep adaletten haktan yana olanlarındır. bu yüzden hakkınızı kimseye ne bir hakime,ne savcıya ne müvekkile nede meslektaşlarınıza yedirmeyin bir meslektaşımız hakimi şikayet ettiğinde matbu şahitleri olan katip ve mübaşirin tanıklığı yeterli sayılmıştı.bence bu mesleğe en büyük zararı ilkel meslektaş dayanışması içinde olanlar veriyor.doğrunun ve haklının yanında durmak yerine yanlış yapan meslektaşın yanında durarak en son kertede adaletsizliğe çanak tutup adalete olan güveni sarsıyorlar "bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde o şeyden yana çıkmazsan KORKAKSIN demektir(konfüçyüs) sevgiyle dostlukla |
26-09-2008, 19:15 | #66 |
|
Mecelle nin girişinde bir hakim tanımı vardır .Elinde olan varsa yazarsa sevinirim.Hakimde,savcıda ,avukat da böyle olmalı hatta adliyenin tüm çalışanları buna uymağa çalışmalıdır.
|
08-10-2008, 17:05 | #67 | |||||||||||||||||||||||
|
|
22-11-2008, 16:11 | #68 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın meslektaşım
|
14-01-2009, 02:33 | #69 |
|
merhaba..,sayın meslektaşlarım...hakimler malesef..cübbelerini giyip mahkeme salonunda koltuguna oturdugu zaman,,salondaki insanlara önce bir bakış fırlatarak,süzüyor sonra, o günki ruh haliyle. mübaşirin önüne koydugu dosyalara bakarak ,günlük kotasına göre davalara bakıyor,farkındamısınız bilmem..hakim..davaları kafasına göre yönetiyor..davalı-davacı-vekillerin sadece konuşmalarını dinliyor ve kafasına göre önünde duran yazmana ''dilediği ğibi yazdırıyor''bazen soruyor avukat arkadaşlara'' ne dıyorsunuz??''bazılarımız hakimin taktirine bırakıyoruz dıyoruz...TAKTİR HAKKI VERİYORUZ..elimizle teslimiyetci oluyoruz...hakimde dilediği gibi yetkilerini kullanıyor...yeri gelıyor ''ben böyle taktir ettim ''dıyor..''hakkınızı bir ust mahkemede arayınız'' dıyor..sonuç olarak..oturumu yöneten hakim..dilediği gibi salonda haraket edıyor ama..ASIL MUHATAPLAR DAVALI-DAVACI-VEKİL özgürce davranamıyor...bu konudaki görüşleriniz nedır..??sayılar
|
16-01-2009, 00:45 | #70 |
|
23 gündür avukatım..
23 gün önce stajer avukattım.. staj dönemimde hemen hergün takım elbise giyip kravat taktım.Son 23 gündürde elbisemin üstüne cübbe giyiyorum. Hakim ve savcılar 23 günde degısmedıyse,sanırım sorun benım cübbede... |
03-10-2011, 22:28 | #71 |
|
Sanırım avukatlar da şunu anlaması gerekiyor artık. "Biz onlardan değiliz."
Bunu bu şekilde kabul edip boşuna oyun oynamamak ve bu duruma ilişkin gerçek ve etkin mekanizmalar geliştirilmesi için çalışmalar yapılması gereklidir belki de. Bir hakim, azarladığı bir insanla ya da meslek mensubu ile meslektaş olmayı elbette istemez. Hakimlerle sorun kanuni bir sorun değildir. Her avukat her hakimle sonuna kadar sürtüşmeyi göze almalıdır. |
04-10-2011, 10:27 | #72 |
|
niye sürtüşülsün ki , sonuçta aynı sıralarda okuduk , Hakimde Savcıda Avukatta aynı okullarda aynı sıralarda okudu.. Bana göre sürtüşme kelimesi yanlış , Yargının amacı hakkı aramak değil mi ? Bir iki kişinin yapmış olduğu yanlışa dayanarak bunun genellemesine gidelimez ki . Meslek Hayatımdaki bir çok kişiye nazaran oldukça kısa da olsa bir hakim dışında hiç bir hakimle ters diolog yaşamadım , karşılıklı olarak diologlarımız hep saygı sınırı içindeydi. İlçe Adliyelerinden tutun Merkez Adliyelerine kadar.. Sanırım olay birazda bizlerin tutumlarıyla alakalı , diye düşünüyorum..
|
04-10-2011, 10:36 | #73 |
|
Meslektaşlarımın moralini biraz bozacağım ;ama kusura bakmayın hakim şikayetleri havanda su dövmek gibi birşey hiçbir netice -eğer çok ağır bir hakim kusuru ,usulsüzlük yoksa-asla çıkmıyor ,siz şikayet ettiğinizle kalıyorsunuz kendi kendinizi tatmin ediyor,avutuyorsunuz;ama hakim avukatı şikayet ettiğinde maalesef avukatın adli ve idari merciler(baro ve barolar birliği dahil)kimse gözünün yaşına bakmıyor ,cidden avukatlar yargı ailesinin üvey evlatlarıdır.Allah hepimizi kötüniyetli hakim-savcı-bakanlık idarecileri ve baro yöneticilerine karşı korusun.
|
04-10-2011, 11:12 | #74 |
|
"eğer çok ağır bir hakim kusuru ,usulsüzlük yoksa"
emin olun o usulsüzlükleride çok iyi hukuksal olarak çözüyorlar-bu çözümler sadece onlara özel-hakimlik teminatını adaletsizliklere kılıf olarak kullananlar yüzünden artık toplumun %50 den fazlası yargıya güvenmiyor bunda hepimizin payı var bence ama hukuk yönetenlerin hukuku olunca yapacak fazla birşey yok- sevgiyle-dostlukla |
08-10-2011, 13:35 | #75 |
|
Sayın Meslektaşım,
Eğer ortada bir sorun yok ki, diyorsanız, o zaman zaten yoktur. Eğer bir sorun var ve bu sorun her iki tarafın da aktif çabası ile çözülecekse bu durumda sürtüşmek en iyisidir. çünkü ben bir günde en fazla 10 duruşmaya girerim. ama bir hakim 15- 20 ya da 50 duruşmaya girer. eminim ki her avukatla sürtüşmeye vakti ve psikolojisiyi el vermeyecektir. Ben de bu zamana kadar hiç bir hakime küfretmedim Yalnız, küfretmeden de sürtüşmeyi bildim. Bundan sonra bana ya da bir avukata laf söyleyeceğinde maliyetini de göz önünde bulunduracaktır. Eğer susarsanız, size kızmasının hiç bir maliyeti olmaz. Bakış açım budur. Topyekin hakimleri dövelim demiyorum yani Saygılarımla. Bir de bakış açınızı da kınıyorum. Yani bir hakim bir avukata örneğin duruşma sırasında laf söylüyorsa eğer bunu HAK EDİP ETMEDİĞİNE BAKARIZ diyorsunuz. Bu büyük bir gaflettir. Ve avukatların sorun yaşamasının ( eğer yaşıyorlarsa) en büyük nedeni bu bakış açısıdır. Burada yapılacak tek şey, kimin suçlu kimin suçsuz olup olmadığına bakılmaksızın, hakimin avukata, avukatın hakime saygı çerçevesi içerisinde davranmasını sağlamaktır, düşüncesindeyim. Bir de haklının sesinin gür çıkması ilkel toplumlara özgü bir psikolojidir. Buna gerek yok bence. Saygılarımla. |
09-10-2011, 13:15 | #76 |
|
Gaflet kısmını pek anlayamadım !!
mesela diyorum ki bir avukat ısrarla , duruşmanın düzenini bozuyorsa , o duruşmanın düzenini sağlamakla yükümlü hakimin avukatı uyarması , uyarısı yetmediğinde de kızması noktasında , eleştiri iğnesini kendimize batırmamızın neresi gaflettir? |
09-10-2011, 19:45 | #77 |
|
Sayın Meslektaşım;
Sofistike bir tartışma yapmadığımızı bilmemiz lazım öncelikle. Tüm olasılıkları düşünmemize de gerek yok. Ben bu zamana kadar hiç duruşma düzenini bozan bir avukat görmedim desem, inanın mubalağa etmiş olmayacağım. Eğer hakim haklı ise avukatı azarlar mı demek istiyorsunuz. Bu kısmını tam anlamadım. Eğer avukata da aynı hakkı veriyorsanız, yani hakim saçma ve yargılamayı uzatan bir karar verdiğinde, herkesin önünde " böyle karar verilir mi" deme hakkını veriyorsanız avukata o zaman size söyleyecek bir lafım kalmayacak ve böyle absürd bir düşünce ile sizi meşgul ettiğim için özür dileyeceğim. Saygılarımla. |
09-10-2011, 20:03 | #78 |
|
Avukat Bazen De Saldirmali
Değerli meslektaşım;sakın o hakimin gözünün yaşına bakmayın,unutmayın hakim ve savcıların çoğu avukatları sevmez bazılara da sebepsiz yere belki de ruhi rahatsızlıktan ötürü avukatlara husumet besler(ya işyükünün ağırlığından dengeleri bozulmuştur ya da sabit maaşa talim ettiklerinden serbest çalışan ve aynı zamanda ikinci derece ticaret erbabı avukatları haklı olarak kıskanırlar) ben geçmişte hakimleri şikayet ettim ve asla da başıma birşey gelecek diye falan da korkmadım ara sıra da bazı hakimleri şikayet etmekteyim ,bence yapmanzı gereken örnek ve meslek onuruna yakışacak davranış(alınmayın sözüm size değil)bu avukat düşmanı hakim beyefendi veya bayanı HSYK ya büyük bir memnuniyetle şikayet etmeniz.Avukat hep savunmada kalmamalı böyle durumlarda yırtıcı bir kaplan gibi ileriye hasmına atlayıp onu yoketmesini de bilmeli .
|
11-10-2011, 11:30 | #79 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
11-10-2011, 15:51 | #80 |
|
mesajlar arasındaki uyum
Asla yok her iki mesajımda da avukatlara saygısızlık eden ,husumet besleyen,davalarda usulsüz işlem yaparak avukata ve müvekkiline zarar veren hakim ve savcıların meslektaşlarımca her şartta şikayet edilmesi gerektiğini -ama reelde avukatların yaptığı bu şikayetlerin pek sonuç vermediğini;şikayet olunan hakim ve savcıların istisnalar hariç HSYK ve Adalet Bakanlığınca kollanıp aklandığını ifade ettim yani bir tezatı,olumsuz durumu açıklamaya çalıştım ;ama mantalitem yıllardır hep aynı hangi merci önünde avukat olarak haksızlığa uğramışsam mutlaka o kimseyi şikayet eder,sonuna kadar hakkımı ararım;eğer teşebbüsüm neticesiz kalırsa o kamu ajanını(hakim,savcı veya memur)Allaha havale ederim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hakimin Yanıltması - Temyiz Süresinin Kaçırılması - Sanığın Avukatı Şikayeti | bahar kesici | Meslektaşların Soruları | 42 | 28-07-2009 22:37 |
idari yargı hakimi nasıl olunur? | arkhe | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 33 | 08-03-2009 03:29 |
mal beyanı şikayeti | katrin | Meslektaşların Soruları | 12 | 05-05-2007 20:42 |
Anayasa Şikâyeti (bireysel Başvuru) | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 1 | 10-12-2005 16:07 |
Hukuk Hakimi mi? Hakim Hukuku mu? | fikirbay | Hukuk Sohbetleri | 0 | 27-09-2004 22:07 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |