Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk ve Felsefe Hukukun felsefi yönüne dair sohbetler. Hak, Hakkaniyet, Adalet, Eşitlik kavramlarına hukuk felsefesi gözüyle bakış

Şiir Gibi İşimiz Var

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-01-2013, 14:07   #31
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
...Mağdur olayda mağdur olmuştur. Mahkemede mağdur olmuştur. Bir de Anayasa Mahkemesinde mağdur olsun da sonra ne yapacağımızı düşünürüz diyorsunuz ama hagb kararı verilmiş olan bir davada mağdur sadece ağır ceza mahkemesinde itiraz yoluna gidebilir. Ağır ceza mahkemesinin mağdurun talebinin reddine ilişkin kararı aleyhine Anayasa Mahkemesine gidilemez kanısındayım.

Ayrıca, mağdurun kapı kapı süründürülmesi bana hiç doğru gelmiyor....

Sayın Av. Hulusi Metin'in
30 nolu mesajına ek olarak:
Türk yargı yollarını sonuna kadar zorlayan, olayda mağdur mağdur 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurur.

Saygılarımla
Old 05-01-2013, 14:24   #32
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
olayda mağdur 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurur.
Bir başka deyişle, mağdur kendi ülkesinde hukuk üretilemediğinden Avrupa'dan hukuk ithal eder.

Mağdur, kendi ülkesinde bunca hukukçu fazlalığı varken tek başına bırakılmış. Herkesin şiir yazdığı ülkede okunmayan bir şiir dergisi gibi.
Old 05-01-2013, 15:02   #33
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Özet

1.Tespit ve Soru

Alıntı:
Av.Armağan Konyalı

Alıntı:
.. Bu başlığın ekseni "yasal koşullar"dır:


Alıntı:
Durum vahimdir. Yargıtay'ın yorumuyla herkese iki yıla kadar cezası olan bir suç işleme hakkı verildi. Hatta, eğer birinci suçun yargılaması sırasında ikinci suç işlenirse ikinci suç için de hagb kararı verilmekte. Birinci ve ikinci suçun yargılaması devam ederken üçüncü suç işlenirse üçüncü suç için de hagb kararı verilmekte.


Alıntı:
Sorumu tekrar ediyorum: Hukukçular hukukun uygulaması için ne yapabilir?

2.Hukukun uygulanması
a.Özel Hukuk
b.Kamu Hukuku

3.Kamu Hukukunda
a.Cumhuriyet Savcısı…
b.Mağdurun savunmanı…
c.Doktrin…

4.Yargıtay kararları

a.Kararların incelenmesi

b.Kararların eleştirilmesi

c.“Yasal koşullar”

d.Yasal koşulların yorumu
i.Yargıtay

ii.Doktrin

iii.Mağdurun vekili

e.Uygulama

f.Öneri


Saygılarımla
Old 05-01-2013, 17:03   #34
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Bir başka deyişle, mağdur kendi ülkesinde hukuk üretilemediğinden Avrupa'dan hukuk ithal eder.

Mağdur, kendi ülkesinde bunca hukukçu fazlalığı varken tek başına bırakılmış. Herkesin şiir yazdığı ülkede okunmayan bir şiir dergisi gibi.

Sayın Av.Armağan Konyalı,

her verdiğiniz cevapla yeni bir konu açıyorsunuz. Sabırlı okuyucuya seslendiğiniz mesajınızda belirttiğiniz şu: Alıntı: Bu başlığın konusu ''hukukun uygulanmaması karşısında zarar gören hukukçuların ne yapacağı'' hakkındadır. Sayın Av. Hulusi Metin bu konuda neler yapılacağını ve yargı yolunun ne olacağını belirtti. Ben Sayın Av. Hulusi Metin'in yazdıklarına ek olarak yargı yetkisi Türkiye tarafından tanınmış olan ve Türkiye'yi insan haklarını ihlalden dolayı defalarca mahkum etmiş bir Yargı Mercii'nin yolunu gösterdim. Bu merciye şimdiye kadar yapılan başvurular Türkiye'deki bunca hukukçu fazlalığı!na rağmen yapıldı. Açıkça belirtmek gerekirse ben hukukçu fazlalığının hukukun kalitesi ile orantılı olabileceğine zaten inanmıyorum.

Alıntı: Mağdur olayda mağdur olmuştur. Mahkemede mağdur olmuştur. Bir de Anayasa Mahkemesinde mağdur olsun da sonra ne yapacağımızı düşünürüz diyorsunuz ama hagb kararı verilmiş olan bir davada mağdur sadece ağır ceza mahkemesinde itiraz yoluna gidebilir. Ağır ceza mahkemesinin mağdurun talebinin reddine ilişkin kararı aleyhine Anayasa Mahkemesine gidilemez kanısındayım. Bu yazdıklarınız doğru ise bir hukukçunun mağdur olan mağdura yardım etmesi gerekir. Ve bu yardım mağdurun kendi ülkesinde bunca hukukçu fazlalığına rağmen yapılmalıdır.

Saygılarımla
Old 05-01-2013, 20:52   #35
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Av. Hulusi Metin bu konuda neler yapılacağını ve yargı yolunun ne olacağını belirtti. Ben Sayın Av. Hulusi Metin'in yazdıklarına ek olarak bir Yargı Mercii'nin yolunu gösterdim.
Sayın Gemici

Ben sizden hukuki görüş istemiyorum.
Mağdur-katılan vekilinin ne yapacağını sormuyorum.
Soru, hukuk tekniği ile ilgili değil.

Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.

Soru, mağdurun korunmasıyla ilgili olarak mağdur vekilinin ne yapacağı hakkında değil. Soru, hukukun korunması için hukukçuların ne yapacağı hakkında.

Soruyu anlatamadığım için konuyu örnekler üzerinden açıklamam gerekti. Örnekler üzerinden gidince konu hukuk tekniğine ve kanun yollarına kadar geldi.

Her mesajımda ''konumuz bu değil'' diye konu kaymasını önlemeye çalıştım ama başarılı olamadım. Bu nedenle konu hâlâ ortada duruyor.

İsterseniz hagb örneğini bir kenara bırakalım, ''devletin denetleme görevini yapmaması'' örneği üzerinden konuşalım. Ama bu konuya da mağdur vekili açısından bakmayalım; hukukçular açısından bakalım. Mağdur vekilinin ne yapması gerektiğini mağdur vekili zaten biliyordur.

Konumuz şu ki hukukun uygulanmadığı yerde veya zamanda hukukçuların yapacağı nedir? Ya da hukuk uygulanmıyorsa hukukçular ne yapacaklarını biliyor mu?

Hukukun uygulanmadığını gören hukukçular mağdur vekiline akıl öğretmekle mi yetinecek? Hukukun uygulanmadığını gören hukukçulara düşen bir görev yok mu?

Bu soruların nedeni, hukukun uygulanmadığı yerde hukukçuların zarar görüyor olmasıdır. (Zararın açıklaması hakkında bakınız 6 nolu mesajım)

Saygılarımla
Old 05-01-2013, 21:24   #36
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Sohbetin konusu

Alıntı:
Av.Armağan Konyalı
Alıntı:
Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.

1.İrdeleme: Bu durumda sohbetin başlığı “ Pozitif Hukuk – Hukuk Felsefesi” olmalıydı …

2.Pozitif hukukta yapılabileceklerin konuşulduğu kanısındayım.

3.“Pozitif hukukun bittiği yerde başlayan ve hukuk kavramından yola çıkan hukuk felsefesi, hukuk biliminin temelini ve ana kavramlarını ele alır” tanımdan hareket edersek…

Buyurun Sayın Konyalı …
Old 05-01-2013, 21:39   #37
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
3.Kamu Hukukunda
a.Cumhuriyet Savcısı…
b.Mağdurun savunmanı…
c.Doktrin…

4.Yargıtay kararları

a.Kararların incelenmesi

b.Kararların eleştirilmesi

c.“Yasal koşullar”

d.Yasal koşulların yorumu
i.Yargıtay

ii.Doktrin

iii.Mağdurun vekili

e.Uygulama

f.Öneri
Sayın Av.Hulusi Metin

Lütfedip, emek çekip, soruma yanıt verme inceliğiniz için çok teşekkür ederim.

Hukuki açıdan bakıldığında, ayrıntılı ve iyi düşünülmüş doğru yanıtınızı mesleki ilgiyle ve zevkle okudum. Ne var ki konu sitemizin ''Hukuk Felsefesi'' alanındadır.

Yanıtınızda hukukçuları ayrı ayrı görevlendirmişsiniz: Mağdurun vekili, hakimler, savcılar, hukuk profesörleri listenizde yerini almış.

Engin hukuk bilginizle ilgili kişileri kolaylıkla tespit etmişsiniz.

Böylelikle sorumun hukuki açıdan yanıtını almış olmama karşın, ek bir soru daha sorma cesaretimi bağışlayınız. Elbette bu soru sizin şahsınıza değil, tüm üyelere yöneliktir.

Listenizde yer alanların tümü ''ilgili hukukçular'' diye tanımlanabilir. Halbuki ''diğer hukukçular'' da mesleki aşınma nedeniyle bence ''ilgili'' kapsamına girer. Mağdur vekili olmayan avukatlar, sulh hukuk hakimleri, Danıştay Başsavcısı diğer hukukçulara örnektir. Hukuku korumak hukukçunun menfaati gereğidir. Listenizde diğer hukukçular yok.

O nedenle sormak zorundayım:
Hukukun uygulamaması halinde diğer hukukçuların yapması gereken şey var mıdır? Varsa nedir?

Saygılarımla
Old 06-01-2013, 01:57   #38
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Ne var ki konu sitemizin ''Hukuk Felsefesi'' alanındadır
.
1.Öyle ise… İlk iletinizden beri verdiğiniz örnekler niye hep “olan hukuk”la ilgiliydi? Olan Hukuk, “Hukuk felsefesi” alanında değildir ki!
Alıntı:
Listenizde yer alanların tümü ''ilgili hukukçular'' diye tanımlanabilir. Halbuki ''diğer hukukçular'' da mesleki aşınma nedeniyle bence ''ilgili'' kapsamına girer. Mağdur vekili olmayan avukatlar, sulh hukuk hakimleri, Danıştay Başsavcısı diğer hukukçulara örnektir. Hukuku korumak hukukçunun menfaati gereğidir. Listenizde diğer hukukçular yok.

Alıntı:
O nedenle sormak zorundayım:
Hukukun uygulamaması halinde diğer hukukçuların yapması gereken şey var mıdır? Varsa nedir?

2.Olan Hukuk’ta “hukukçuların yapması gereken”; görevlerini yapmak, eleştirmek ve eleştirileri değerlendirmek, Yaşam-Yasa uyumunu sağlamaktır.

3.Hukuk felsefesi alanında ise… Pozitif Hukukun bittiği yerden itibaren, ancak düşünce üretilebilir ki bu da “yapılması gereken” değil, olması gereken/düşünülendir.

4.Olan Hukuka ilişkin eleştirilerinizi verdiğiniz örneklerle anladığımı sanıyorum.

5.Konu bağlamında ''Hukuk Felsefesi'' alanında düşünceleriniz nelerdir?

Saygılarımla
Old 06-01-2013, 08:56   #39
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
5.Konu bağlamında ''Hukuk Felsefesi'' alanında düşünceleriniz nelerdir?
Önce ben sordum.
Old 06-01-2013, 12:13   #40
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Av.Armağan Konyalı
Alıntı:
Önce ben sordum.


Sormadınız Sayın ve Sevgili Konyalı!

Ya da sorunuz
Alıntı:
Hukukun uygulamaması halinde diğer hukukçuların yapması gereken şey var mıdır? Varsa nedir?

ise...

Alıntı:
konu sitemizin ''Hukuk Felsefesi'' alanındadır.

Uyarınızla çelişkili ... Çünküsü:


"Felsefe, felsefe yapan kişinin, ne olmadığını kesinlikle bildiği; ama ne olduğunu yaklaşık olarak bile bilmediği bir iştir"

Oysa siz sohbetin başından beri "ne olduğunu" biliyor ve bizlerin dikkatini çekmeye çalışıp, "yapılması gereken"i soruyorsunuz...

Bu durumda...
Sohbetin "sitemizin 'Hukuk Felsefesi' alanında" olmaması gerekirdi.

Saygılarımla
Old 06-01-2013, 13:59   #41
Gemici

 
Varsayılan Konunun Belirlenmesi

Konunun belirlenmesi konuyu açan kişinin işidir. Konuyu açan kişi hangi konu üzerinde tartışmak istediğini ve tartışmaın yönünü belirler. Konuyu açan ve yön belirleyen kişi yaptığı açıklama ve sorduğu sorular, belirli durumlarda kendi sorularına verdiği cevaplar ile tartışmanın sınırlarını da belirler.

Tartışma belirli durumlarda, tartışmayı başlatan ve konuyu açan kimsenin istediği yönde yürütülmüyorsa bunun genelde iki sebebi olabilir; birinci sebep tartışmacıların konuyu açan kişi ile aynı bilinç düzeyinde olmamalarında veya konuyu tam olarak anlamış olmamalarında aranmalıdır; ikinci sebep tartışmayı başlatan kişinin konuyu ve sorduğu soruları tam olarak açıklamamasında veya sorduğu soruları diğer tartışmacıların anlıyacağı şekilde sormamasında/soramamasında aranmalıdır.

Burada üzerinde durulması gereken konu, tartışmayı tartışmacıların düşüncelerinin değil, tartışmacıların yazıya döktükleri düşüncelerin belirliyeceğidir. Tartışma tartışmacıların düşünceleri üzerinde değill, açığa vurdukları, kağıda veya internet sayfalarına döktürdükleri dizeler ve düşünceler üzerinde yürütülür.

Konumuza dönersek:
Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı: Alıntı 1
SORU:
...Hukukun uygulanması için vatandaşa ve devlete karşı hukukçuların yapması gereken nedir?...

...Konumuz, ''hukuk kurallarının uygulanmamasının hukukçuların mesleğini aşındırması ve bu aşınmaya karşı ne yapılabileceği'' çerçevesindedir. ...

...Devletin denetleme yetkisini kullanması için hukukçuların yapabileceği yok mu? ...

...Konumuz, hukukçuların yaptıkları işten maddi ve manevi tatmin duyması için hukukun uygulanması gereği ve bunun için ne yapılabileceğidir. ...

...Benim mesajlarımda "hukukun uygulanması" kavramı dar anlamıyla yer almaktadır. Mesajlarımda hukukun uygulanması "hukuka aykırılık şüphesi bulunduğu hallerde eylemlerin usul hükümlerine göre yargılanması" anlamında kullanılmaktadır. ...

...Beklenen bir devrim değil, var olan hukuk kurallarının uygulanmasıdır. ...

...İşte asıl bu konu önemli:
a. Hukukçular görüşlerini açıklamıyor. Hukukçular Yargıtay görüşü peşinde sürükleniyor. Hagb konusunda sitemizde tek görüş belirten hukukçu yok.

b. Hagb konusunda bir dava açılabilecek olsa davada husumeti Yargıtay'a yöneltmek gerekir. ...

...1.Hukuki bir kurum olarak hagb'ye karşı değilim. Yeter ki Kanun'da yazdığı gibi, amacına uygun olarak uygulansın....

....Sabırlı Okuyucuya Not:
Bu başlığın konusu ''hukukun uygulanmaması karşısında zarar gören hukukçuların ne yapacağı'' hakkındadır. ...


Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı: Alıntı 2
Sayın Gemici

Ben sizden hukuki görüş istemiyorum.
Mağdur-katılan vekilinin ne yapacağını sormuyorum.
Soru, hukuk tekniği ile ilgili değil.

Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.

Soru, mağdurun korunmasıyla ilgili olarak mağdur vekilinin ne yapacağı hakkında değil. Soru, hukukun korunması için hukukçuların ne yapacağı hakkında.


Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı: Alıntı 3
Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.
Sayın Av.Armağan Konyalı,
Alıntı 1 başlığa altındaki ifadelerinizde devamlı olarak uygulamayı ve eleştirdiğiniz bu uygulamaya karşı hukukçuların neler yapabileceği konusu üzerinde durdunuz.

Alıntı 2 ve 3 te geri dönüş yapıp 'Soru,hukuk tekniği ile ilgili değil' ve 'Soru, hukuk uygulanmadığı zaman hukukçuların ne yapabileceği hakkında felsefe çerçevesinde bir tartışma açmak amacını taşımaktadır.' diyerek tartışmanın yönünü değiştirdiniz.

1. Bir uygulamayı eleştirmek ve değiştirmeye çalışmak felsefi bir uğraşı değildir. Felsefe kural koymaz, olsa olsa yol gösterir.
2. Müsaade ederseniz Size kendi düşüncelerinizle cevap vermek istiyorum:
Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Hukukçunun öğrenmesi gereken tek şey hukuktur. Hukukçunun matematik veya felsefe dersleri almasına ihtiyacı yoktur. Hukuk nosyonu ve daha sonra alacağı mesleki formasyonu ile zaten yargılama, tartma, denkleştirme ve mağduru mutlu etme işlemlerini yapabilir. Matematik ve felsefe bundan daha fazlasını yapamaz.

Çiçek koklamak ile çiçek koklamak üzerine düşünmek ayrı eylemlerdir. Bana çiçek koklamak üzerine felsefi görüşler gönderilmesi yerine bir çiçek gönderilmesini tercih ederim.

Saygılarımla
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=4849

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
''Hukukun Felsefi Yönü'' konusunda ''Hukukçu başı boş değildir. Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır. Bu nedenle hukukçunun edindiği sosyolojik, psikolojik, antropolojik, felsefi görüşler hukukçunun iç dünyasını zenginleştirir ama hukukçuya hukuk çerçevesinde yarar sağlamaz.'' demiş idim.

Bu cümlede geçen ''hukukçu'' sözcüğünü, o mesajların başlığı ile uyumlu olarak ''hukuk uygulayıcısı'' (hakim-savcı-avukat)anlamında kullandım.

Bu açıklamalar ışığında şimdi sorunuza ''Evet'' diye yanıt verebilirim: Hukukun genel ilkeleri, uluslararası sözleşmeler, Anayasa, yürürlükteki yasalar ve yönetmelikler hukukçunun mahkemede yapabileceğinin sınırını oluşturur. Avukat, bu kurallar dışında mahkemeden talepte bulunursa talebin hukuki değeri olmaz.

Bu anlamda, hukukçunun engin felsefi bilgisi mahkemede işe yaramaz. Aksi doğru olsaydı, insanlar avukat olarak hukuk profesörü yerine felsefe profesörlerini tercih ederdi.

Yukarıda yazılanları siz de biliyorsunuz. Sorunuzu hangi konuda sorduğunuzu yazarsanız ben de daha ayrıntılı yanıt verebilirim.

Saygılarımla
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=4849&page=2

Belirlemeniz:
'Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır.'
Soru:
Birey olarak yapabileceği 'hukuk kurallarıyla sınırlı' olan hukukçudan hangi gerekçe ile felsefe çerçevesinde bir tartışma bekliyorsunuz?


Saygılarımla
Old 06-01-2013, 23:48   #42
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Belirlemeniz:
'Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır.'
Soru:
Birey olarak yapabileceği 'hukuk kurallarıyla sınırlı' olan hukukçudan hangi gerekçe ile felsefe çerçevesinde bir tartışma bekliyorsunuz?
Gerekçem şudur:

Hukuk felsefesi ‘’olması gereken hukukla’’ ilgili ise sitemizin ''Hukuk Felsefesi'' alanında şu soru sorulmalı: Hukukun uygulanmaması halinde hukukçuların yapması gereken bir şey olmalı mı? Bence olmalı.

Hukuka önem veriliyorsa hukukçulara kulak verilmeli. Hukuku en iyi bilen hukukçulardır. Hukukçular hukukta bir eksiklik veya aksaklık olduğunu söyleyebilmeli. Hatta hukukçular söylemekten öte, bu eksiklik veya aksaklığın düzeltilmesini talep edebilmeli.

1- Bu talep bir kanun değişikliği teklifi biçiminde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulabilmeli. Bir başka deyişle, Anayasa’nın 88.maddesindeki ‘’Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir.’’ hükmü hukukçular lehine değiştirilmeli.

2- Bu talep kanunun iptali için bir dava dilekçesi biçiminde Anayasa Mahkemesine sunulabilmeli. Bir başka deyişle, Anayasa’nın 150.maddesindeki ‘’ Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve ana muhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir.’’ hükmü hukukçular lehine değiştirilmeli.

3- Bu talep kanun dışındaki diğer düzenlemelerin ve diğer idari işlemlerin iptali için bir idari dava dilekçesi biçiminde idari yargıya sunulabilmeli. Bir başka deyişle, İYUK’un 2 maddesindeki ‘’menfaatleri ihlal edilenler tarafından’’ ifadesi hukukçular için geçerli olmamalı.

Böylelikle kuralın ve yaptırımın uygulanması sağlanabilir. Örneğin Yargıtay'ın hagb hakkındaki yorumu kanun koyucunun amacı ile aynı değilse kanun koyucu Yargıtay’ın yorum yapmasına mahal bırakmayacak biçimde bir kanun değişikliği yapabilir.

Madem ‘’Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır‘’ o halde hukukçunun hukukun uygulanmaması halinde yapması gerekenler hukuk kuralları arasında yer almalıdır. Bu kurallar devleti de, vatandaşı da bağlar ve zorlar.

Saygılarımla
Old 07-01-2013, 00:45   #43
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Gerekçem şudur:

Hukuk felsefesi ‘’olması gereken hukukla’’ ilgili isesitemizin ''Hukuk Felsefesi'' alanında şu soru sorulmalı: Hukukun uygulanmaması halinde hukukçuların yapması gereken bir şey olmalı mı? Bence olmalı.


Hukuk felsefesi ‘’olması gereken hukukla’’ ilgili değildir Sayın Av.Armağan Konyalı.

Hukuk Felsefesi:
Hukuk nedir,
Hukuk ve adalet arasındaki ilişki,
Hukuk kuralları ile sosyal kurallar arasındaki ilişki,
Hukuk kuralları nasıl oluşur,
Hukuk normlarının bağlayıcılığının kaynağı nedir
gibi konular üzerinde düşünce üreten bir felsefedir(Kaynak: Wikipedia)

Olan ve olması gereken hukuk için ayrıca:

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın Yaşar Saldıray

'' Olması gereken '' kavramının sözcük anlamı dışında felsefi bir anlamı var mı ?

Eğer yoksa, merak ettiğim 'olması gereken'in ne olduğuna kim karar verecek ? Her görüşe göre farklı bir 'olması gereken' vardır.

Örneğin, kadınların evlenince kocalarının soyadını almaları OLAN'dır. Bence, evlenmeden önceki diplomalarında, tapuda, telefon kayıtlarında yazılı olan kendi soyadını değiştirmek zorunda kalmaması da OLMASI GEREKEN'dir. Bir başkasına göre, kadın her iki soyadını da kullanmalıdır. ( evlenmekle ortaya çıkan 'soyadı enflasyonu' boşanarak tekrar evlenen bir kadın için daha da vahimdir.) Bu düğümü kim çözecek ?

Felsefe sadece sorar; yanıt vermez.. Düğüm çözmek için kimseye yetki verir mi acaba ?

Saygılarımla

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=9352

Saygılarımla
Old 07-01-2013, 08:46   #44
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Hukuk felsefesi ‘’olması gereken hukukla’’ ilgili değildir Sayın Av.Armağan Konyalı.
"Olması gereken hukuk" doğal hukuk anlayışının direğidir. Felsefe içinde değerlendirilebilecek asıl hukuk felsefesi akımı doğal hukuk yaklaşımıdır. (Bakınız: Wikipedia - Sizin kaynak gösterdiğiniz aynı sayfa)

Ama konumuz bu değil. Konumuz, hukukçuların hukuku savunabilme hakkı edinmeleri.

Saygılarımla
Old 07-01-2013, 09:46   #45
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Konu sınırlaması

Sayın Katılımcılar,

Müsaadenizle...

Forum için yapılan başlıktaki açıklama:

Hukuk ve Felsefe Hukukun felsefi yönüne dair sohbetler. Hak, Hakkaniyet, Adalet, Eşitlik kavramlarına hukuk felsefesi gözüyle bakış


Sayın Konyalı'nın tartışılmasını istediği -güncel- en son konu:

Alıntı:
Konumuz, hukukçuların hukuku savunabilme hakkı edinmeleri.


ÖNERİ:

1. "Konu" katılımcılarca benimsenirse...

2. Konunun "Hukuk ve Felsefe" forumunda tartışılması uygun görülürse...

3. Konunun değiştirilmemesi ricasıyla...

Sohbete devam edelim. Aksi halde, müsaadenizle...

Ne dersiniz?

Saygı ve sevgilerimle
Old 07-01-2013, 10:17   #46
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Aksi halde, müsaadenizle...
Sayın Av.Hulusi Metin

Konuya katılarak beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Müsaadenizle, siz giderken ben de sizi yalnız bırakmamak istiyorum.

Aynı konuyu değişik cümlelerle yeterince ifade ettim. Artık söyleyecek sözüm kalmadı. Zaman içinde diğer üyelerin de katkısıyla hukukçular hukuku savunma hakkını kazanır umudundayım.

Saygılarımla
Old 07-01-2013, 11:11   #47
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Soluk aldıkça

Alıntı:
Av.Armağan Konyalı
Alıntı:
Konuya katılarak beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Müsaadenizle, siz giderken ben de sizi yalnız bırakmamak istiyorum.

Aynı konuyu değişik cümlelerle yeterince ifade ettim. Artık söyleyecek sözüm kalmadı. Zaman içinde diğer üyelerin de katkısıyla hukukçular hukuku savunma hakkını kazanır umudundayım.

Dostum,

1."Öneri"mi kabul beyanınız yeterli olurdu

2."Bir soluk hukuk" demişiz... Dahası var mı?

3.Hukukçunun sözü biter mi - hele sizin -?

4.Önerimin kabul edildiği / edileceği kabulüyle... Gelelim

önerdiğiniz konuya:


KONU: "..hukukçuların hukuku savunabilme hakkı edinmeleri."

Kavram:

1.Savunma hakkı

2.Hukukçuların hukuku savunmaları

3."Hukukçu" başlığı altında

3.1.Hukukla ilgilenenler,

3.2.Hukuk eğitimi almış olanlar,

3.3.Meslek mensupları

3.4.Dahası... Hukuk bilincine ulaşmış herkes.

4.SORU: Hukukçuların hukuku savunma hakları yok mu?

4.1.Hukukçular hukuku nasıl savunurlar (Pozitif Hukuk)?

4.2.Hukukçular hukuku nasıl savunmalıdırlar (Olması gereken Hukuk)?

4.3.Mesleklerinde Hukukçular hukuku nasıl savunurlar?

4.3.1.Olan Hukuk'ta

4.3.2.Olması gereken Hukuk'ta

4.4.Hukukun üstün kılınmasında hukukçuların işlevi, sorumluluğu (AY.m.2)

4.5."Hukukun üstünlüğüne" ilişkin yasal yeminler (AY.m.81,103)

5."..hukukçuların hukuku savunabilme hakkı edinmeleri"ne "Hukuk Felsefesi" yanıt verebilir, çözüm bulabilir mi?

Kahve molası... Bekliyorum. Hepinizi

Saygı ve sevgilerimle
Old 08-01-2013, 02:38   #48
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın Av.Hulusi Metin

Konuya katılarak beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Müsaadenizle, siz giderken ben de sizi yalnız bırakmamak istiyorum.

Aynı konuyu değişik cümlelerle yeterince ifade ettim. Artık söyleyecek sözüm kalmadı. Zaman içinde diğer üyelerin de katkısıyla hukukçular hukuku savunma hakkını kazanır umudundayım.

Saygılarımla
Sayın Av. Hulusi Metin tartışmanın devam etmesi için bir öneri getiriyor ve diyor ki, bu öneride sıraladıklarım olmasa ben gidiciyim, sayın Av.Armağan Konyalı anlaşılmadığından bahsederek 'sen gidersen ben de beraberinde gelirim' diyor. Geriye kala kala bir Gemici kaldı. Suyu bulandıran Gemici m? Sahayı terk edenler, Gemici yüzünden mi sahadan ayrılıyor? Yoksa şimdiye kadar bulanık suda balık tutumaya mı çalıştık bilemiyeceiğim, okuyucular karar versin.

Bildiğim tek şey 'Hukukun bir Kavramlar Bilimi' olduğu, kavramları yerinde ve doğru kullanmasan gerçekten bulanık suda balık avlamaya çalışırsın ve oltalar birbirine takılır, balık tutamazsın.

Sayın Av. Hulusi Metin'in belirli kavramları açıklamak isteğine sonuna kadar katılıyorum.
'Olması gereken hukuk' Türk Hukuk Literatürüne girmiş bir kavram örneğin. Yazılanlara bakılırsa bu kavram Latincedeki 'de lege ferenda' kavramının karşılığı imiş ve tabii hukuk, doğal hukuk kavramlarının karşılığı imiş! Kim 'de lege lata' kavramının karşıtı olan 'de lege ferenda' yı ne zaman Türkçeye 'olması gereken hukuk' olarak çevirdi bilemiyeceğim. De lege ferenda olması gereken hukuk değildir. Meraklıları araştırabilir.

Not: Sayın Av.Armağan Konyalı,
ben telif hakkına saygıdan dolayı Wikipedia'yı kaynak olarak gösterdim. Siz buna karşılık Vikipedi'den bir alıntı yaparak: Alıntı: (Bakınız: Wikipedia - Sizin kaynak gösterdiğiniz aynı sayfa) diye belirtmişsiniz. Wikipedia Vikipedi olmadığı gibi (Wikipedia Türkiyede Vikipedi olarak tanıtıyor kendisini) alıntı yapılan sayfalar da aynı sayfa/lar değil. Wikipedia'da Rechtsphilosophie(Hukuk Felsefesi )11 sayfa iken, Vikipedi maddeye sadece yarım sayfa ayırmış.

Bir de Vikipedi'den yaptığınız bir alıntı var(alınıtnızı koyu olarak renklendirdim,):
Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
"Olması gereken hukuk" doğal hukuk anlayışının direğidir. Felsefe içinde değerlendirilebilecek asıl hukuk felsefesi akımı doğal hukuk yaklaşımıdır. (Bakınız: Wikipedia - Sizin kaynak gösterdiğiniz aynı sayfa)
Alınıtıyı neden eksik yaptınız ve alıntı olarak işaretlemedniz bilemiyeceğim. Vikipedi'deki cümleden anlaşılanla sizin alıntınızdaki cümleden anlaşılan anlam bakımından örtüşmüyor.
Alıntı:
Yazan Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bunlardan önce ve spekülatif anlamda felsefe içinde değerlendirilebilecek asıl hukuk felsefesi akımı doğal hukuk yaklaşımıdır.
Kırmızı olarak işaretlediğim cümlenin ilk yarısını, özellikle spekülatif kelimesini) çıkardığınızda cümle tamamen ayrı bir anlam kazanıyor.

Saygılarımla
Old 15-11-2013, 00:33   #49
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Kendimiz uygulayamadık, yine Avrupa'dan hukuk ithal etmek zorunda kaldık:

Hagb konusunda uygulamanın yanlış olduğuna ilişkin bir AİHM kararı için tıklayınız:
http://www.inhak.adalet.gov.tr/ara/karar/yasinbober.pdf

Kararın ilgili bölümü aşağıda sunulmuştur:
''...ceza yargılamasının sonunda, Đstanbul Ceza Mahkemesi, iki polis memurunun başvurana kötü muamelede bulunmasına karşılık, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
karar verilmiştir (bkz. 13. paragraf). Dolayısıyla, AĐHM’nin içtihatlarına göre, böylesi bir kararın hükmü etkisiz kılma etkisi olduğundan hiç şüphesiz, kabul edilemez “tedbirler” kategorisine girmektedir (bkz. Eski, yukarıda atıfta bulunulan, § 36; Taylan v. Türkiye, No.
32051/09, § 46, 3 Temmuz 2012; Okkalı, yukarıda atıfta bulunulan, §§ 73-78; ve Zeynep Özcan v. Türkiye, No. 45906/99, §§ 40-46, 20 Şubat 2007). Bu bağlamda, Mahkeme, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 231. maddesi (5271 sayılı kanun) uyarınca düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; bir cezanın infazının tecil edilmesinden çok daha geniş kapsamlı bir etkiye sahip olduğuna ve suçluların cezasız kalmasına yol açtığına dikkat çekmektedir. Bu iki karar arasında fark vardır çünkü ilk tedbirin kullanılması, suçlunun denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyması şartıyla (bkz. 18. paragraf), ceza da dâhil olmak üzere kararın tüm hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaktadır fakat ikinci tedbirin uygulanması halinde, ceza ya da kararın varlığına son verilmemektedir. Mahkeme dolayısıyla, aleyhde olan hükmünde, hâkimlerin, ağır kanunsuz eylemlerin hiçbir şekilde hoşgörüyle karşılanmayacağından ziyade, bu gibi eylemlerin sonuçlarının asgariye indirilmesine yönelik
takdir yetkilerini kullandığı kanaatindedir.
Dolayısıyla, Sözleşme’nin 3. maddesi usül bakımından ihlal edilmiştir.''
Old 15-11-2013, 15:14   #50
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Kendimiz uygulayamadık, yine Avrupa'dan hukuk ithal etmek zorunda kaldık:

Sayın Konyalı,
olayı 'Hukuk İthali' olarak değil de, 'normlar hiyerarşisi' ve sözleşmelere uyma olarak değerlendirmek daha isabetli olur düşüncesindeyim.
Türkiye kendi hukuk uygulamasını Avrupa boyutunda bir örgütün kontrolüne bırakan tek ülke değil herhalde. AİHM sadece Türk uygulamasını değil, diğer ülkelerin uygulamasını da kontrol ediyor bildiğim kadarı ile ve bu ülkelerdeki herhangi bir hukukçunun 'Hukuk İthal ettik' dediğini duymadım.

'Hukuk ithal ettik' yerine 'Hukuk dersi aldık' deseydiniz itirazım olmazdı.

Saygılarımla
Old 15-11-2013, 16:16   #51
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Konumuza dönersek:

1- Hagb örneğinde görüldüğü üzere:
Kanun'da belirli koşullarda uygulanması gerektiği açık seçik yer alan hagb, Yargıtay'ın adalete aykırı ve genişletici yorumu yüzünden, her davada uygulandı. Bir başka deyişle hukuk uygulanmadı.

Bu yanlışı görseler de ülkemizdeki hukukçular hiç bir şey yapamadılar. Kendileri bir şey yapamayan ülkemiz hukukçuları AİHM'den medet umuyorlar.

Halbuki ülkemizdeki hukukun Avrupa'dan geri olmaması gerekir. Bu nedenle Avrupa'ya gitmeye gerek kalmadan ülkemizdeki hukukçuların bir şey yapması gerektiğini düşünüyorum. Ama ne?

2- Ayrıca öyle konular var ki AİHM'e de başvurulamaz. Örneğin, devletin denetleme yetkisini kullanmaması halinde hukukçular ne yapabilir?

Bu soru bence hukukçuların var olma - yok olma sorunudur.

Saygılarımla
Old 05-02-2016, 19:48   #52
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Hukukun uygulamaması halinde diğer hukukçuların yapması gereken şey var mıdır? Varsa nedir?
Bu konunun açılmasından sonra geçen bir kaç yıl içinde hukukun uygulanmaması karşısında hukukçuların bir şey yapamayacağı ''tecrübeyle sabit'' oldu. Böylelikle ben sorumun yanıtını aldım.

Bir kaç yıl önce elimde bir soru vardı, şimdi artık o da yok...

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
şiir gibi şarkı sözleri paylaşmak istedim.. dark Site Lokali 189 01-12-2015 08:39
Şiir-im-si Av. Gülgün Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 2 12-05-2012 12:07
Şiir Denemelerim Av.Suat Ergin Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 68 17-01-2010 02:44
Şiirle yaşa, şiir gibi ol.. Av.Ersin VARGÜN Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 11 21-04-2008 11:45
Hakimden şiir gibi karar! mutlakadalet Hukuk Haberleri 27 30-06-2007 18:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10527205 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.