13-01-2008, 23:29 | #361 |
|
her derde deva bir şey al migrostan
mesela ip, mesela limon tuzu bir de sor bakalım kasiyer kıza var mıymış hayatın kullanım kılavuzu (06.02.1999) |
06-02-2008, 15:48 | #362 |
|
Aslan artık yaşlanmıştı ve bir an düşünceye daldı. ''Eskiden ne avlanırdım! Saatlerce bir avın peşinde koşabilirdim'' dedi kendi kendine. Güneşin kuruttuğu sarı otların üzerine uzandı ve başını iki elinin üzerine koydu ve öylece boşluğa bakmaya başladı. Saçları da uzamıştı ve uzun zamandır hiç gölde kendine bakmamıştı. Umursamaz davranıyordu ve kendisini boşlukta hissediyordu. Uzakta bir kıpırtı oldu ancak aslan artık kıpırtıları da tam seçemiyordu. ''Aman allahım! Onu bile seçemiyorum, çok yaşlanmışım'' dedi kendi kendine ve gözleri yarı kapanık halde başını önüne eğdi. Bir süre sonra da uykuya daldı. Artık uyanmak da istemiyordu...
|
10-02-2008, 00:58 | #363 |
|
Mutluluk dediğimiz şey hayattaki beklentilerimizle elde ettiklerimiz arasındaki uyumdur. Çoğu zaman hayatı dikensiz gül bahçesi gibi görmek ister bu nedenle her olumsuzlukta da yıkılırız. Uzak doğu felsefesi "hayat acıdır" derler her olumlu şeylerde mutlu olurlar. Olumsuzlarda mutsuz olmamız "hayat güzeldir" deyip tezatlardan arındırıp şaplonladığımız içindir.Esasında hayatta çelişkilerin olması hayat ve biz insanlar açısından tamamlayıcı parçadır. Çünkü hayvanlar tezatları yaşamaz. Ya da melekler için günah sevap yoktur. Veya robot ritimli canlılar olmamız gerek tezatları yaşamamak için. Oysa irade varsa seçme hakkımız varsa insan olarak varlığımız o zaman vardır. Tezatların olması kaçınılmazdır. Uçurumlar nerde olur? En yüksek zirvelerin hemen yanıbaşında. Hayatın uçurumları varsa en yüksek zirveleri de vardır. Neden zirvelere değilde uçurumdaki boşluğa odaklanalım.
Mevlana neyi arıyorsan O'sun der. Seçim hakkımızı ona göre kullanalım zirveler mi? uçurumlar mı? |
10-02-2008, 13:38 | #364 |
|
:)
Hayat uçurumsa biz de keskin bıçak olmayı öğrendik o inatçı biz ondan inatçı hayatla bizler yarış halinde...
|
15-02-2008, 18:07 | #365 |
|
HAYAT......=YASAMA, YÜRÜTME, YARGI...
|
20-02-2008, 12:07 | #366 |
|
Ya LPG li hayat
|
05-03-2008, 01:53 | #367 |
|
kiminin öyküsü uzun
kiminin kısa ama hep aynı sonla bitiyor 11.06.1999 |
05-03-2008, 16:52 | #368 |
|
İnsanın en yüksekteyim derken en dipte olduğunu bilip de, yine de o ana kadar olan hayatında ulaştığı en yüksek noktada olduğunu farketmesi yaşamak...
|
06-03-2008, 19:17 | #369 |
|
yaşayıp gider hayat,
yaşanılandan öte... |
07-03-2008, 13:34 | #370 |
|
Düşüyorum hayat... Yerin dibine girerken insan, umut edebilir mi dünyanın öbür tarafından bir gün gökyüzüne yükselmeyi?
|
07-03-2008, 14:07 | #371 | |||||||||||||||||||||||
|
yaşam kullanma klavuzu var
Georges Perec adlı fransız bir yazara ait olan (o böyle demezdi muhtemelen "bu bana ait değil" derdi, "belki ben ona aitim" vs.) Yaşam Kullanma Klavuzu (Yapı Kredi Yayınları)adlı kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. ilginç bir yazar, ilginçbir kitap... yazarın ilginç eserlerinden biri de "e" isimli kitabı. yazar, kitabında bu harfi (başlık hariç) hiç kullanmamış. belki de ondan kaçınarak yazdığı her harf aslında biraz "e" limon tuzundan yaşam kullanma klavuzuna geçmeniz kafiye merakından değilse asıl vurgulamak istediğiniz şey yaşam kullanma klavuzudur diye düşünerek yazdım bunları |
07-03-2008, 14:18 | #372 |
|
Bingo!
O tarihte "Yaşam Kullanma Kılavuzu"nu migrostan almış ve onu okurken bu dizeleri yazmıştım. |
14-03-2008, 03:19 | #373 |
|
Sebep gerekir yazmaya,sebep gerekir ağlamaya...sadece gerekmez sebep sevmeye.Sevmemeye ise çok sebep gerekir.sebep ne olursa olsun o kadar büyür gözde.Yıkılır herşey bir tek sözle.bundan sonra ister ağla ister sızla.Geçmez hayat nazla ya da hazla.Bu size de fazla bize de fazla.Yazma,çizme,ezme,gezme,tozma,otur derdine yan kendine ağla...
|
14-03-2008, 04:04 | #374 |
|
Hortum gibisin hayat sen.Yutarsın herkesi.O kadar hızlı dönersin ki içine aldıklarının başını döndürürsün.Hayal perdesi açarsın gözlerinde.Gerçekleri göstermezsin.Sonra birden durursun.Çıkardığın en yüksek yerden boşluğa bırakırsın bizleri.Yere öyle bir sert çarparız ama...Oyununu anladığımızda çok geç kalmışızdır.
|
14-03-2008, 10:06 | #375 |
|
Kelebeğin kanatlarında ve kelebeğin hayatında saklı herşey kimi zaman görür insan kimi zaman görmez. Bir kelebeğin ömrü kadar; doğar, büyür ve ölür kısa bir an... Nefes alır verirsin ve pekçok can bitmiştir pekçoğu başlamıştır.
Yuvarlansak da bayır aşağı veya bir uçurumdan Gözlerimiz kıpır kıpır olsa rüzgarından ya da heyecanından Sızlansak da üzülsek de faydası yok yaşanılandan Tekrarı mümkün; bugün ipekten, yarın da bir kozalaktan |
14-03-2008, 18:58 | #376 |
|
Hayat bireysel değildir! ince bir nüans.. Benim hayatım, benim dünyam diyebileniniz varmıdır? Varsaki anlaşılan epeyce yanlızsınız. Tam ihtiyacımız olduğu anda hayatımızı kendimiz yönlendiremiyorsak; nerde hayat?...sorusunu kendimize hep sorarız.
Sorular,cevaplar,sebepler,nedenler,arayışlar,çıkış lar,çözümler,hatalar, umutlar,yıkıntılar,haykırışlar,suskunluklar,bekley işler,.... dahasını siz söleyin. soru: yukarıda hayatınızda karşılaştığınız öncüllerden hangileri için sadece benim diyebilirsiniz? a)hiçibiri b)hiçbiri c)hiçbiri d)hiçbiri e)hiçbiri benim cevabım (b) seçeneği. HAYAT.....:Neden-Sonuç İlişkisidir |
18-03-2008, 14:44 | #377 |
|
Merhaba,
Fıkra güzeldir, komiktir. Rize doğal bir fıkra şehridir... Rize Belediyesi şehir merkezinde büyük bir kanalizasyon çukuru açmış. Bir süre sonra açılan çukura düşen vatandaş haberleri belediye meclisinin bir önlem almak için toplanmasına sebep olmuş. Toplantıda farklı fikirler ortaya atılıyormuş... -Bence bir doktor işe alalım ve çukurun başına koyalım. Çukura düşen olursa doktor olay yerinde hemen müdahaleyi yapar... -Yok, olmaz öyle! Bence çukurun yanına bir sağlık ocağı yapalım. Eğer çukura düşen olursa hemen sağlık ocağında müdahale yapılır... -Ya, sağlık ocağı tam teşekküllü değil, olmaz! Belki ayağı kırıldı, Otopedist lazım; belki kafasından yaralandı, Beyin cerrahı filan lazım olur... En iyisi biz çukurun yanında büyük bir hastane yapalım, hem de tam teşekküllü olur, çukura düşenin her türlü yarası iyileştirilir. Fikirler uçuşur ve sonuncu şöyle der; Ya arkadaşlar böyle dediğiniz gibi olmaz. Böyle yaparsak çok masraflı olur. En iyisi biz bu çukuru kapatalım ve gidip hastanenin orda yeni bir çukur açalım. |
22-03-2008, 10:41 | #378 |
|
Bir ok nasıl gerilir?
-Elbette onu gerecek bir kuvvet ve zorlama uygulandığında... Peki bir ok gerildikten sonra tekrar sakinleşir mi? -Sakinleşebilir, ancak akıl kullanıldığında. Akıl kullanılmazsa ne olur? -Ok, yay'dan çıkar... Ok, yay'dan çıktıktan sonra ne olur? -Bazı etkenlerle birlikte bir yerlere ulaşır. Bu etkenler Ok'un yönünü değiştirebilir. Hayat işte bu; nereye gideceğini belirleyemeyeceğin bir ok'tur. Ona yön verecek olan insandır. Kontrol edemeyeceğiniz bir ok'u germemelisiniz. Akıl etmelisiniz... |
27-03-2008, 00:41 | #379 |
|
Kimi canlılar vardır, ömürleri bir gün.
Bu canlılardan sabahın sekizinde ölenler genç, akşamın beşinde ölenler ise ihtiyar ölmüş sayılır... İhtiyarlığı yaşayamadığına mı yanmalı insan? yoksa gençliğinden doyum alamadığına mı? Hayat...: Tüm canlılara bahşedilmiş, sadece bir ''an'' dır. uçurum bunun neresinde? |
08-04-2008, 10:51 | #380 |
|
Hayat artık teoremlerle anlaşılabilecek, kompleks sayılar matrisi gibi bir hal aldı...
Denklem içinde denklem ve içinden çıkılması güç bir denklem; çözülmüyor, çözülemiyor. Hiçbirşeyde imzamız yok sanki. Yaşadıklarımız bizim değilmiş gibi artık... Onları az önce geride bıraktık ve artık o ana dönemeyiz bir daha... Hayat; kısa; arzu dolu; sonsuz bir an; tükenmez; boşluk; yokluk... |
16-04-2008, 15:33 | #381 |
|
Bir havuzun içinde geçen bir ömürdür; bir kafesin parmaklıkları arasında tükenen özgürlüktür; evi, barkı, yurdu olmayan bir canın tükenmesidir; zaman zaman vaktinde ötmekten başka bir görevi olmayan varlık; çabalamaların maksadının olmadığı, bilinmediği bir duraksamadır; geçerken uğradığımız bir durak ve yolcularla tanıştığımız bir otobüs yolculuğudur; herşeyin içinde barındığı bir evrensel kümedir hayat...
Olsa ne olur, olmasa ne olur! Varlığını bildiğimiz için önemsiyoruz sadece! Varlığını bilmeyenlere bakın! Ne kadar da rahatlar... |
16-04-2008, 23:06 | #382 |
|
Evet hayat bir uçurumdur; bazen bayır aşağı yuvarlanırsınız.
|
26-04-2008, 07:10 | #383 |
|
...hayat fizyolojik bir yapıya ana karnında yüklenen bir proğramın kesitlerinden iibarettir..Gerisi muhteviyattır.siz ne yaparsanız yapın o kesitin dışına çıkamaz,sonrada kaderim dersiniz...
akdevrim/istanbul. |
26-04-2008, 23:57 | #384 |
|
Maddenin en küçük yapıtaşı ATOM,
Canlıların en küçük yapıtaşı HÜCRE, Bilgisayarı olusturan en küçük yapıtaşı ise ''1'' ler ve ''0'' lardır. (ÖRN:101011100101100011010100101110010100101001010 10100100101001011000111110110101111101001101110101 01010100110010100110101001010011111010101001010101 01001011001010101001010101001111010110110110110110 1101010110101010101101) ''1'' ler var olanı ''0'' lar ise olmayanı yani boşluğu ifade eden sayısal terimlerdir. Hayatımızda ''1'' lerden ve ''0'' lardan oluşmuyormuki? Sanırım kendimizi bilgisayara bağlı bir sisteme benzetmek pek hoş olurdu Hayat.........:Bilgisayar Karakter......:Windows Sosyal çevre:Facebook, msn... Eğlence.......:Media player, winamp İş...............: Microsoft office programları Genel kültür..:Google Zeka...........:Anti virüs programı |
27-04-2008, 21:55 | #385 |
|
Hayat
Yazdığınız karamsarlık dola onca ifade ile uyumsuz gülüşünüz, sizi yalanlıyor...
Her ne kadar umarsız yaklaşsanız da, siz hayata yakışorsunuz....Hayatta size... Sağlıcakla kalın.... Tutunacak dal her zaman vardır... |
03-05-2008, 19:48 | #386 |
|
Hayat: Sahip olman gerektiğinde sahip olabilmeyi, vazgeçmen gerektiğinde vazgeçebilmeyi becerebilmektir.
Vazgeçmek zorunda kalmamanız dileğiyle... Saygılarımla.. |
20-05-2008, 22:00 | #387 |
|
Anlam nasıl olmalı da hayatımı tanımlamalı?
Bir anlam olmalı mı hayatımda? Hayat nasıl olmalı? Hayat ne ki? Hayat binmiş sırtına zamanın, akıp geçiyor! Bir eğer olmuşuz hayatın sırtında, deli divane dolanıyoruz. Ne olacağız? Ölünce yok, ölmeden perişan!... Ölmeden bir anlam bulabilecek miyim? Bulunca huzura erecek miyim? Zaman akarken, hayat geçerken ben de onlara mı uymalıyım yoksa o gizem dolu anlamın farkına varıp, farkında yaşamak için durmalı ve düşünmeli miyim? Hayatın manası bu olmalı! ''Vermek!'' beklemeden karşılığını... Birşey istemeden verebilmek hayatın anlamı... Paylaşmak herşeyi... Verip kurtulmak; huzura ulaşmak hayat! |
25-05-2008, 13:45 | #388 |
|
:)
He umutlanışında bir nefes eksilir içinden..Umutlarının kırılışı aslında nefesine bir makas atılıştır keser mi bilinmez belki de kişiden kişiye değişir bu.Ya yeniden doğuş için bir sebebin ya da bir ölü toprağı serpmek için üzerine bir daha diri diri ölmen olur...
|
25-05-2008, 19:17 | #389 |
|
Umut fakirin ekmeğidir.Bilir misin bilmem ama fakirin elinden aldın mı o ekmeği fakir hırçınlaşır,ne yaptığını bilmez,hırsızlık yapabilir(örneğin insanların umutlarını çalabilir),öldürebilir(umutları yok edebilir),dolandırıcılık yapabilir(umutlarıyla alay etmek gibi).Yani iyisimi fakirin elindeki son şeye yani umuda dokunmamak gerek.Saygılar.
|
25-05-2008, 20:39 | #390 |
|
umut
camdaki buğu dokunuversek silinecek |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kredili hayat sigortası... | Av.Hilmi Sormazoğlu | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-12-2006 19:34 |
Hayat T T ! | ankara7406 | Site Lokali | 3 | 08-09-2006 14:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |