28-08-2011, 01:44 | #31 |
|
57- Hakim ve savcılara belli bir maaş verilmeyip parça (dosya) başına ücret verilmelidir böylece bu sayede sağlıklı rekabet ortamı da gelişir ekonomi can bulur.
|
28-08-2011, 02:14 | #32 |
|
Yargıda Gecikmeye Sağlık Bakanlığı (Performans) Çözümü
Türk Yargı Sistemindeki son tartışma adalet sistemindeki yavaşlık ve yargıdaki
gecikme, yargıdaki gecikmeye sebep olarak da mahkemelere düşen iş yükü fazlalığı ve bunlara hakimlerin yetişememesi olarak ifade edildiğine göre; Derhal hakim sayısı arttırılmalı, bunun için; Hukuk fakültelerinin sayısı ve kontenjanları arttırılmalı, her üniversiteye bir hukuk fakültesi kurulmalı, Yabancı ülkelerden Türkiye’de çalismak üzere yabancı Hakim ve Savcı getirilmeli Hakimlik staj süreleri kısaltılarak hakim olmak kolaylaştırılmalı Emekli hakim ve savcıların tekrar görevlendirilmesi sağlanmalı Hatta avukatlarda birkaç haftalık “uyum eğitim”lerinden geçirilerek yetkilendirilmiş hakim olarak atanmalı Özel mahkeme ve özel cezaevleri kurulmalı, bu özel mahkeme ve cezaevleri Adalet Bakanlığı tarafından yetkilendirilmeli ve kararları yasal olarak tanınmalı bu özelleri kullanan vatandaşlar ekstra katkı payı vermelidir. Adalet işleyişinde “performans” sistemine geçilmeli, mahkemeler ve hakimler yaptıkları işlem, verdikleri karar sayısına göre performans ödemesi almalı, temel gelirlerinin %80’ini bu şekilde elde eder hale gelmeli Performans kazanmak için nicelik artıp nitelik düşeceğinden oluşacak yargı hatalarına karşi Malpraktis sigortası oluşturulmalı, bu sigorta bedelinin yarısını kurum, yarısını hakimler kendi ceplerinden ödemelidir. Adalet sarayları ve mahkemelerde vatandaş hakları büroları kurulmalı, Adalet Bakanlığında ALO 199 Şikayet hattı oluşturulmalı, sitesinin girişine de “Her başvurunuz bizim için bir armağandır” yazılmalıdır Olurmu böyle canım demeyin hiç, sağlık gibi en temel insan hakkı sayılan bir alanda bu uygulanıyor ve “başarılı” olduğu iddia ediliyorsa adalette neden olmasın. O zaman bu yazıyı birde şöyle okuyun: a. Derhal hakim sayısı arttırılmalı, bunun için ( Doktor sayıları arttırlıdı ve daha da arttırılıyor bile) b. Hukuk fakültelerinin sayısı ve kontenjanları arttırılmalı, her üniversiteye bir hukuk fakültesi kurulmalı, ( Tıp Fakültelerini sayısı arttılıdı, şu an sayıları 75, yıllık kontenjanları da 13000’e yükseltildi) c. Yabancı ülkelerden Türkiye’de çalışmak üzere Hakim ve Savcı getirilmeli (Bu konu Sağlık Bakanlığı tarafından sık sık gündeme getirlimekte ve yasal düzenleme çalismalari yapılmaktadır) d. Hakimlik staj süreleri kısaltılarak hakim olmak kolaylaştırılmalı (Tıp ihtisas süreleri bilimselliğe bakılmadan birer yıl kısaltılmıştır, 5 yıl olanlar 4’e, 6 yıl olanlar 5 ‘e indirildi bile) e. Emekli hakim ve savcıların tekrar görevlendirilmesi sağlanmalı ( Emekli doktorlar tekrar hastane ve sağlık merkezlerinde görevlendirilmişlerdir) f. Hatta avukatlarda birkaç haftalık “uyum eğitim” lerinden geçirilerek yetkilendirilmiş hakim olarak atanmalı ( Pratisyen ve her daldan uzman hekimler niteliklerine bakılmaksızın “birkaç haftalık Aile Hekimliği Kursları ile Aile hekimi yapılmışlardır. g. Özel mahkeme ve özel cezaevleri kurulmalı, bu özel mahkeme ve cezaevleri Adalet Bakanlığı tarafından yetkilendirilmeli ve kararları yasal olarak tanınmalı, bu özelleri kullanan vatandaşlar ekstra katkı payı vermelidir. ( Özel hastaneler SGK ile anlaşma yaparak hasta bakmakta, hem devletten ücret, hem de hastadan katkı payı almaktadır) h. Adalet işleyişinde “performans” sistemine geçilmeli, mahkemeler ve hakimler yaptıkları işlem, verdikleri karar sayısına göre performans ödemesi almalı, temel gelirlerinin %80’ini bu şekilde elde eder hale gelmeli (Sağlık Bakanlığında performans sistemi uygulanmakta, günde 100-200 hasta bakmak ve hastalara 2-3 dk. süre ayrılması olağan bir uygulama kabul edilmekte, doktorlar ana gelirlerinin %80’ini bu şekilde elde etmektedirler) i. Performans kazanmak için nicelik artıp nitelik düşeceğinden oluşacak yargı hatalarına karşi Malpraktis sigortası oluşturulmalı, bu sigorta bedelinin yarısını kurum, yarısını hakimler kendi ceplerinden ödemelidir. ( Halen doktorlar aynen bu şekilde “Malpraxis” sigortası yapmakta ve milyonlarca TL primi ceplerinden ödemektedirler) j. Daha fazla performans elde etmek isteyen hakim ve savcılar, surtime, nöbet şeklinde mesaiye kalmalıdır ( Sağlıkta zaten yıllardır uygulanmakta, Sağlık Bakanlığı tarafından gece poliklinikleri vb teşvik edilmektedir) k. Adalet sarayları ve mahkemelerde “vatandaş hakları birimleri” kurulmalı, Adalet Bakanlığında ALO 199 Şikayet hattı oluşturulmalı, sitesinin girişine de “Her başvurunuz bizim için bir armağandır” yazılmalıdır ( Tüm hastanelerde hasta hakları birimleri bulunmakta, bunlar “Doktoru Şikayet Et” büroları” olarak çalismakta, ayrıca ALO 184 şikayet hattı bulunmakta, hatta Sağlık Bakanlığının Hasta Hakları biriminin internet sitesinde aynen “ Her başvurunuz bizim için Armağandır” şeklinde yazmaktadır.) |
28-08-2011, 20:20 | #33 |
|
Şu son madde güzeldir.
56 - "Şu mektepler olmasa ma'arifi ne güzel idare ederdim" sözüne nazire olarak: 'Şu avukatlar olmasa şu davalar ve şu duruşmalar ne güzel idare edilir' gerçeği karşısında avukatlık mesleği kaldırılmalı ve yargı bu suretle hıphızlanmalıdır. |
30-08-2011, 01:56 | #34 |
|
58- Adaletin hızıyla oynanmamalı, halk adaletin yeterince hızlı olduğuna ikna edilmelidir.
59- İkna olmayanlara Kavili'nin davaları anlatılmalı, okutulmalı, izletilmelidir. |
30-08-2011, 05:15 | #35 |
|
Cumhuriyet 30.08.2011
300 HÂKIM VE SAVCI ALINACAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avukatlıktan hâkimliğe geçiş sınavıyla 300 adli yargı hâkim ve savcı adayı alınacak. Alım için önce yazılı, ardından sözlü sınav yapılacak. Yargıyı hızlandırmak için istinaf mahkemelerini kurmaya hazırlanan Adalet Bakanlığı, hâkim-savcı sayısını arttırmak için avukatlıktan hâkim-savcılığa geçiş için sınav yapacak. Sınav için 22 Ağustos’ta başlayan başvurular, 16 Eylül 2011 Cuma günü mesai saati bitiminde sona erecek. Yazılı yarışma sınavı, ÖSYM tarafından 23 Ekim 2011 Pazar günü Ankara’da yapılacak. Genel başarı puanı sıralamasına göre en yüksek puan alan adaydan başlanmak üzere ilan edilen 300 kadronun iki katı fazlası olan 900 aday mülakata katılmaya hak kazanacak. 900’üncü aday ile aynı puanı alan adaylar da mülakata çağrılacak. Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanların sayısı 900’ü bulmaz ise sadece 70 ve üzeri puan alan adaylar mülakata çağrılacak. Adalet Bakanlığı, sınava katılımın fazla olabilmesi için daha önce açıkladığı 35 yaş sınırını 45’e yükseltti. |
07-09-2011, 21:43 | #36 |
|
60-Fazla 60 (atmış) olmayalım ama hız deyince aklıma hep atlar ve arabalar gelir; ikisinin en iyi birleşimi atlı arabadır,burdan hızlı adalete geçmek zor görünebilir ama aslında kısa bir yol var.Atlı arabayla dolaşan western filmlerindeki hakimlerin tek celsede hazırlattıkları darağaçları en azından çocukluk anılarımzda hala sağlam bir yer bulurken bu uygulamanın ülkemiz koşullarına adaptasyonunun ivedilikle adalet bakanlığınca incelenmesi gerektiği kanaatindeyim.
61-Adaleti hızlandırma üst başlıklı tartışmada acaba alt komşumuz olan ADALET TEYZEDEN bahsediliyor olma ihtimali varmı çünki varsa adalet teyzenin hızlanma ihtimali yok.Yada var ama adli yargının hızlanma ihtimali yok.Bir dip not:10 yıllık meslek hayatımda ilk defa bu gün AHİM'e başvurdum ve ne acı tesadüftir ki başvuruya dayanak iddiamız AİHS 6/1 de belirtilen adil yargılanma hakkının bir bölmü olan yargılamanın makul sürede bitirilmesi yükümlülüğünün ihlali oldu. 62-Altmış ikiden tavşan yapabilen Türk zekası halen hız yaptığının anlaşılmaması için hala dikiz aynasına CD asıyorsa, aslında sorun belkide adliye binalarındaki CDler olabilir mi? belkide adalet şehir içlerinde 80-90, şehirler arası yollarda da 170-180 yapıyordur da bunun anlaşılamamasının tek sebebi adliye binalarındaki CDler olabilir mi düşünmek lazım...sırada 63 var sanırım... |
07-09-2011, 22:22 | #37 |
|
57- Adliyelere sığmayan "dosya" sistemi kaldırılsın. Her şey sadece ve sadece UYAP sistem üzerinden yürütülsün. Böylece "paralı UYAP'ı kullanmam" şeklindeki protestolar ve bu şekilde kazanç azalması ihtimali de ortadan kaldırılsın.
58- Davalının vukuatlı nüfus kaydının eklenmediği hiç bir dava dilekçesi sistem tarafından kabul edilmeyerek sistem tarafından matbu şekilde "dava red" kararı verilsin.Sistem kararı hakimin elektronik imza onayına ihtiyaç duymasın. 59- Duruşma sistemi kaldırılsın. Böylece adliyeler dolup taşmasın.Hakimler, savcılar rahatça odalarında çalışsın. 60- Elden dilekçe vermek kaldırılsın. Sistem üzerinden gönderilmeyen hiç bir dilekçe kabul edilmesin. Gönderilecek her dilekçe için de kredi kartından para çekilsin. Kredi kartı bilgisi vermeyenin dava açma ve dilekçe vermek hakkı olmasın. 61- Karşılıksız çek davalarındaki sistem diğer ceza davaları için de getirilsin. Hapis cezaları infaz aşamasında para cezasına çevrilsin. Parayı veren cezaevine girmesin. Devlet hem birine bakmaktan kurtulsun hem para kazansın. Mağdur başının çaresine baksın. 62- Avukatlığa başlayabilmek için yüksek miktarlı bir teminat istenilsin. Devlet bankalarından birinden teminat mektubu da olabilir. Sisteme verdiği her zarar teminattan karşılansın. 63- Yargıtay ve Danıştay'da hiç hukukçu üye olmasın. 64- Mahkeme hakimlerinin ve savcıların Hukuk Fakültesi mezunu olmaları şartı kaldırılsın ( bu zaten idare mahkemeleri açısından kalktı, adli mahkemelere de uygulansın ) 65- Avukatların da hukuk fakültesi zorunluluğu olmasın. Başlarından adli bir olay geçmiş olanlar ( tanıklık yapmak dahil ) avukatlığa stajsız alınsın. 66- Hakim ve savcılara tüm tarafların ( tanıklar dahil ) telefon görüşmelerini dinleme hakkı getirilsin. Böylece dava konusu olayları ayrıntılı ve hızlı şekilde incelemeleri ve sonuçlandırmaları mümkün olsun. 67- Adalet Bakanlığı'na tüm hakim ve savcıların telefon görüşmelerini dinleme hakkı verilsin. Böylece hakim ve savcıların yerleri daha "başarılı" şekilde belirlenebilsin. |
07-09-2011, 22:37 | #38 |
|
Geleneğe uymamış, bir madde atlamışım:
68- Sayın Kavili'nin duruşma olmayan bir sistemde avukatlık yapmayacağına ilişkin olası itirazları baştan engellenerek avukatlık yapmak dışında hiç bir yaşam hakkı tanınmasın. |
07-09-2011, 23:30 | #39 |
|
Tüm bunları bir yana bırakın meslektaşlarım. Aslında en iyi öneriyi Tahsin Yücel "Gökdelen" isimli romanında yapıyor. Yargının özelleştirilmesinin, hem de bir avukat eliyle özelleştirilmesinin öyküsünü biraz eğlenmek isteyen tüm meslektaşlarıma tavsiye ediyorum. Tabii ufak tefek hataları görmezden gelmeyi baştan göze alarak.
|
08-09-2011, 12:54 | #40 |
|
69-Avukatların hak ettiği CMK ücretlerini aşağı çekmeli ve bu ücretlere dünyada en fazla uygulanan vergi oranını uygulayarak avukatın parasını pul etmeli masrafları avukatın yanına kar kalmalı.Öyle kaçmak olmaz her avukatın CMK'ya yazılması mecburi olmalı
70-Duruşma saatlerini 09:00 yazıp akşama kadar bekleteceğine 00:00 yazarak avukatın bir gece öncesinden adliyede hazır vaziyette bekliyor olmasını sağlamalı ... |
11-09-2011, 09:46 | #41 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın "mehves", Hakim ve savcıların ezberlerini bozduğumuz iddia edilmişti şimdi de geleneklerle başım belada görünüyor. Yargının hızlanmasında benim kime ne ettiğim var; ben bugüne kadar hiç ağzımı açıp iki laf ettim mi ? Ben savunma makamı denilen sandalyede kenarda oturmuş duruyorum. Hiç avukat olarak yargıya karıştığım veya katıldığım mı var ? Yargı biz avukatlara rağmen ancak bu kadar çalışıyor. Öyleyse, n'olur "duruşma olmayan bir sistemde avukatlık yapmayacağına ilişkin olası itirazları baştan engellenerek avukatlık yapmak dışında hiç bir yaşam hakkı tanınmasın" kesin hükmünüzü bir kez daha gözden geçirmenizi istiyorum; hani şu "takdiri hafifletici sebep" maddesi uyarınca. Ömer Kavili İlla da hukuk diyerek yargının hızına engel çıkaran avukatlardan birisi " Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! " www.kavili.com/ İnsansız adalet olmaz Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun ÖZDEMİR ASAF |
19-09-2011, 11:19 | #42 |
|
Bu forumda adaletin hızlandırılması için birçok yaratıcı-ironik-komik öneriler geldi. Amma, hiçbirisi HSYK'daki önerinin eline su dökemez.Oradan devam etmek gerekir, diye düşünüyorum.
71- Tecavüzcü mağdure ile evlendirilsin. İlk duruşması nikah salonunda yapılsın. Yüzükleri hakim taksın. Böylece bir sürü davadan kurtulunmuş olsun. 72- Hırsız, mağdur ile evlendirilsin. İkisi de hemcins ise, acil mevzuat değişikliğine gidilsin. Böylece hırsızlık suçundan dolayı bir sürü dava görülmez. 73- Borçlu, alacaklıyla evlendirilsin. Eşler arasında icra takibi mesmu olmadığından yüzbinlerce dosya ortadan kalkacaktır. 74- Katil, mevtayla evlendirilsin. Ama mirasından mahrum bırakılsın." Bu kadar da olmaz" diyorsunuz değil mi? "HSYK başkanı fahri Cumhurbaşkanı olsun" önerisinden daha mı komik sizce? |
20-09-2011, 11:13 | #43 | |||||||||||||||||||
|
|
21-09-2011, 06:31 | #44 |
|
"Ne yani! Bu memlekette hızlı tren bile rötar yapıyor.
Adaleti buldunuz da hızlısı kusur kaldı!" (Nail Güreli, Onuncu ses,Milliyet,21 Eylül Çarşamba 2011) |
21-09-2011, 13:31 | #45 | |||||||||||||||||||||||
|
Hak veriyorum; adaletimiz var diye sevineceğimize, hızlı değil diye yakınıyoruz! Olacak iş değil! Saygılarımla |
30-09-2011, 12:57 | #46 |
|
75-Resmi nikah kaldırılsın, herkes imam nikahıyla evlensin. Ne gerek var canım boşanma davalarına?
Sayın Kavili bu hukuku hızlandırmaz, hukuksuzluk olur! derse, derhal bulunduğu yere 10000 koltuk gönderilsin, hepsine oturmadan söz hakkı verilmesin. |
30-09-2011, 13:47 | #47 |
|
76-HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ
Gider avansı miktarı MADDE 4 – (1) Davacı, a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 75 TL. ulaşım gideri, ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, d) Diğer iş ve işlemler için 50 TL, toplamını avans olarak öder. |
30-09-2011, 13:49 | #48 | |||||||||||||||||||||||
|
Aklımızdan bile geçirsek harca tabi tutacaklar vallahi. Paralı yalvarmacılar tutsak sanki daha ucuza gelecek gibi. |
30-09-2011, 13:59 | #49 | |||||||||||||||||||||||
|
f) Avans yerine kaim olmak ve iki hafta içinde nakdi avansa dönüştürülmek üzere, davacı ekonomik kıymeti bulunan bir malını geçici olarak depo edebilir. |
30-09-2011, 14:00 | #50 | |||||||||||||||||||||||
|
g-Malı yoksa, edinsin öyle gelsin. |
30-09-2011, 14:02 | #51 | |||||||||||||||||||||||
|
Artık çalar mı, çırpar mı bizi ilgilendirmez. Edinir de mi gelir, "kapıp" da mı gelir bilmiyorum. |
30-09-2011, 15:44 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Hesap: 1. Taraf sayısı X beş= ...eder 2. Tanık sayısı X asgari ücret + (tanık sayısı X tebligat gideri)= ...eder 3. Keşif harcı avansı + 75 TL ulaşım gideri= ...eder 4. Bilirkişi ücreti= ... eder 5. Diğer iş ve işlemler 50 TL= ... eder Toplam: ...eder+ ...eder+...eder+...eder+...eder= adalet hızlanmaz ama parası olmadığı için dava açamayan kişi bu adalete küfür EDER Sonuç: mahkemelerin yükü azalır Saygılarımla |
30-09-2011, 15:51 | #53 | |||||||||||||||||||||||
|
Yaklaşık 1.500 TL eder. Sonuç: 1- Mahkemelerin yükü azalır. 2- Avukat sayısı azalır. 3- Limon satan sayısı artar. |
05-10-2011, 22:17 | #54 |
|
77-Hızlanan ve büyüyen adalet sıcak hukuk normları yüzünden cari açık meydana getirmeye başlar,AHİM bölgesinden sıcak norm girişini azaltmak için mahkeme duvarları yükseltilir,Anayasa Mahkemesi piyasalara müdahale eder,gelişmekte olan bölge adliyeleri gelişmiş bölge adliyelerinin çift dipli resesyonundan faydalanarak yeni norm arayışlarını hızlandırır.Korkulan olmuştur artık kanun kitaplarındaki büyüme %8,8 e yükselmiş, çinden sonra en fazla büyüyen ülke müfraadatı ülkemize aittir. Son tahlilde bir kısım avukatların adaleti hızlandırmak için bin bir fikri zihinlerle ürettikleri,realiteye dönüşmüş ve ancak devrim ilk kendi çocuklarının yamyamı olarak avukatları adliye saraylarına sokmamaya,soktuklarını itibarsızlaştırmaya,bin zahmet itibarını koruyabilmişleri ise görmezden gelmeye başlamıştır. Hey hat! adaleti hızlandıracaz diyen bu bedbaht meslek HIZIN FELAKET OLDUĞU GERÇEĞİNİ UNUTMUŞ. Limitlerin üzerindeki hızın verdiği sarhoşluktan olsa gerek gerçeklikten uzaklaşma belirtileri oluşmuş. Sonuç mu? HIZLANDIRDIĞIMIZ ADALET ÖYLE BİR HAL ALMIŞ Kİ NE O BİZİ, NE DE BİZ ONU ARTIK TANIYABİLİYORUZ.KİM DEMİŞTİ UNUTTUM, AMA GALİBA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRİNCE ANLAMLANDIRAMADIĞIMIZ BİR ŞEKİLDE BANA ADALET EPEYDE HIZLI GELMEYE BAŞLADI. BENCE AÇIMIZI DEĞİŞTİRELİM ANLAMADIĞIMIZ ADALET HIZLIDIR.GALİBA HIZLIDIR?MUHAKKAK HIZLIDIR? HIZLIDIR, HIZLIDIR...Baksanıza sanki epey hızlı ilerliyor gibime gelmeye başladı...galiba.... bu da 77 olsun.En iyisi yazılana kadar şimdilik en iyi adaletin hızladırılması yöntemi 77 . galiba...belki de değil...
|
06-10-2011, 09:26 | #55 |
|
Avukatlara yargının hızlandırılması için öneriler en son sorulur dersiniz birde burda sulu öneriler ortaya koyarsınız .Aklı başında fikirleri olan yok mu?Burası mizah sayfası ve sitesi değil.
|
06-10-2011, 09:41 | #56 | |||||||||||||||||||||||
|
|
06-10-2011, 10:19 | #57 |
|
Evet tabiki olabilir:Harçların peşin alınarak hak aramanın peşinen caydırıcı olması yerine harç ve masraflar kamuca ödenip daha sonra hükümle birlikte haksız çıkan tarafa yüklensin.Hakimlerin yükselmesi ile dosyaların çabuk bitirilmesi arasında ilişki kurulmalı.Hakimlere bitirdiği isbetli (Üst Mahkemce onaylanmış)karar başına prim verilebilir.Basit yaralama gibi suçlarda önödeme sistemi, yaygınlaştırılabilir.Suçunu itiraf edene (yargılamayı kısaltacağı için)alternatif yaptırım uygulabilir.
|
06-10-2011, 17:24 | #58 | |||||||||||||||||||||||
|
sulu mizah ,susuz adalet !
Ben değerli meslektaşım Av. Engin Ekici’ni aksine bu başlık altında görüş paylaşımında bulundum. Değerli meslektaşım Av. Hukuki Bu başlık altındaki önerileri “sulu” ve “ aklı başında olmayan” fikirler olarak nitelemiş. Bu forumun başlığı “gelin adaleti hızlandıralım”. Dikkatinizi çektiyse sonunda da bir ünlem işareti var.Bu başlığı açan meslektaşımız ilk mesajında Adalet Bakanlığı’nın internet sitesindeki bir uygulamasını eleştirerek,Bakanlığın biz avukatları yargılamanın hakim ve savcılar gibi asli bir unsuru olarak değil de ,gereksiz, olmasa da olur hatta olmasa daha iyi olur şeklindeki genel geçer anlayışına bir tepki göstermiştir.Bakanlık bürokrasisinin ,pek çok icraatını biçimlendiren biz avukatlara yönelik bu anlayışından hepimiz rahatsız değilmiyiz. Konuyu açan değerli meslektaşımız haklı tepkisini, içine mizah ve ironi katarak gösterdi ve doğrusu sitede oldukça ilgi çekti. İçinde benimde olduğum pek çok hukukçu bu konuya mizahi bir bakış açısıyla ironik bir şekilde yaklaşarak tepkilerini göstermişlerdir. Mizah Türk Hukuk Sitesi’nin önemli özelliklerinden biri bana göre. Bu haliyle bu başlık ve altında yazılanalar “didaktik” değil tepkisel düşünceler. Bu sitedeki pek çok başlık altında yargılamanın makul sürelerde, kaliteli ve adil bir şekilde yapılması için meslektaşlarımızın önerileri, görüş ve düşünceleri var. Sayın Av. Hukuki de bir başlık açarak son derece “hukuki” “ciddi” ve “aklı başında” değerli önerilerini bizlerle paylaşabilir. Sayın admin yeni başlık açılması konusunda son derece esnek. Başlığın mizahi içeriğine dönecek olursak, geçmişte hasbelkader mizahla da ilgilenmiş birisi olarak belirtmeliyim ki mizah ve ironi yapmak ve yapılanları anlamak belli bir zekâ seviyesine sahip olmayı gerektirir. Tanıdığım tüm mizahçılar son derece zeki insanlardı. Şüphesiz benim bunu herkesten beklemek gibi bir hakkım olamaz. Ancak başkalarının da tepkisel bir başlık altındaki mizahi bir dille yazılmış, ironik düşüncelerimi “sulu” ve “aklı başında olmayan” şeyler olarak damgalamaya hakkı olmasa gerek ! |
17-10-2011, 10:53 | #59 |
|
77-Avukatların espiri,ironi,kinaye ve bilimum ustalık gerektiren güzel söz söylemesi yasaklanmalı ( bazen yanlış anlaşılma, bazende HİÇ ANLAŞILMAMA adaleti yavaşlatıyor)
78- Sefiller isimli klasik ve kahramanlarının güncel hayatta avukatlık yapmaları,hele avukatların haklarına avukatlık yapmaları yasaklansın!! BU SAYEDE HUKUKİ DÜŞÜNECEM DERKEN KANUNİ DÜŞÜNENENLERİN ÖNÜ AÇILIR. HEMDE GÖZLERİ SULANMAMIŞ OLUR.SULU GÖZLE DE ADALET HIZLI İŞLEMEZ.(bu arada jenavaljan'e teşekkürler.)sıra da 79 zannımca... suluda olsa olur kuruda ...! |
17-10-2011, 11:00 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
79-Avukatların ciddi düşünmesi engellenmeli, her ne olursa olsun, gülmeyenleri gıdıklayarak güldürecek görevliler atanarak , hukukun ciddiyeti sarsılmalıdır. Gülmek, güldürmek zeka işidir. ''Bir insanın nasıl güldüğünden karakterini, neye güldüğündense zekası anlaşılır.'' (Alıntı) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Gelİn Birlikte Çalışalım:Antalya'daki Hukuk Bürosuna Çalışma Arkadaşı Avukat Aranıyor | ismailduygulu | Adliye Duvarı | 3 | 02-11-2006 14:32 |
Kanun Çikarmak Mi Kanunun Uygulanmasi Mi Adaletİ Saglar? | _NALAN_ | Hukuk Sohbetleri | 19 | 01-11-2006 09:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |