|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
16-02-2009, 13:35 | #1 |
|
çalınan boş çeklerin doldurularak tedavüle çıkması
Merhaba sitenizi hep takip ediyorum, ancak yeni üye oldum.Aynı zamanda yeni bir avukatım.Size bir konuda danışmak istiyorum. Müvekkil çek karnesinin 12 yaprağını boş olarak kaybetmiş.Çok fazla çek kullanmadığı için de ,çek başkası tarafından doldurulup birkaç el değiştirdikten sonra Gaziosmanpaşa'da bir firmanın bankayı arayıp çeki sormasıyla durumdan haberdar olmuş.Bu aşamada hemen bankaya 711/3 e göre 12 boş çek yaprağı için ödememe talimatı verdik.Bakırköyde görüştüğümüz bir savcı Yetkili savcılığın Gaziosmanpaşa Savcılığı olduğunu çünkü çekin orada ortaya çıktığını söyledi. Bizde Gaziosmanpaşa Savcılığına şikayet başvurusu yaptık. Bu konuyla ilgili birkaç sorum var;
1-Şikayet dilekçesini Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına da veremezmiydik?Zira şirket adresi Bahçelievler. 2-Çekler farklı farklı şehirlerde ortaya çıkıyor.Bu çekler için tekrar şikayetçi olmamız gerekirmi ve nereye şikayet başvurusu yapmalıyız? Görüşleriniz için teşekkürler |
16-02-2009, 15:33 | #2 |
|
Çalınma eyleminin gerçekleştiği yer Savcılığı yetkili, tüm çekler çalıntı/kaybolma müracaatınızı buraya yapabilirsiniz, ancak 711/3 göre ödemen men talimatı sizi cebri icra baskısından kurtarmayabilir, yapılabilecek her takip ve ihtiyati haciz de mutalaka süresinde imza itirazı dahil tüm itirazlarınızı yapmanızı öneririm
|
17-02-2009, 13:08 | #3 |
|
Tedavüle çıkan çekler son cirantalar tarafından bize fakslanıyor.Bu durumda tekrar şikayette bulunmalı mıyız?
|
18-02-2009, 00:03 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Parayı ödemek sizi korkutmuyor mu? Niçin menfi tesbit, sahtelik iddiası vs. düşünmüyorsunuz da, size neredeyse hiç katkısı olmayacak cezanın peşindesiniz? Çok ciddi soruyorum. Çünkü uygulamada belki de yüzde doksan bu eğilim var. Bilmediğim birşeyler varsa öğrenmek isterim. Saygılarımla. |
20-02-2009, 22:55 | #5 |
|
arbitrotor cevabınız çok manidar!!!Ben bilmediğim şeyler ve yapabileceğim başka şeyler de var mı diye araştırıyorum.menfi tespit davası için öncelikle bize karşı bir takip yapılması gerekiyor diye biliyorum.Henüz yapılan bir takip yok.BU durumda yapılabilecek başka şeyler var mıdır?
|
21-02-2009, 10:16 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın av.f.yalçın menfi tespit davası için size karşı takip yapılmasına gerek yoktur. icra iflas kanunu md72 vd. incelemenizi tavsiye ederim.
ayrıca çalınan çekler için , çeklerin çalınmış olduğu yer savcılığı yetkilidir, buraya suç duyurusunda bulunulduktan sonra hukuk mahkemelerinde çeklerin zayii olmasından dolayı dava açılmalıdır.
|
21-02-2009, 10:18 | #7 |
|
Hukuki yarar varsa takipten öncede menfi tespit davası açılabilir. Takipten önce açılan menfi tespit davasının faydası yüzde 15 teminatın yatırılması durumunda takip işlemlerinin durdurulmasını sağlamasıdır.
|
21-02-2009, 10:27 | #8 |
|
Çeklerin çalınması hırsızlık suçunu, doldurularak tedavüle çıkarılması resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturur. Bu sebeble her çek yaprağının doldurulması ayrı bir suç oluşturduğu için ayrı ayrı ihbarda bulunabilirsiniz. İlgili suçlar kamu düzenini ilgilendirdiği için şikayet olmasada re'sen takip edilmesi gerekir. Cmk gereğince yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. Bu sebeble sizi Gaziosmanpaşa savcılığına yönlendirmişler sanırım.
|
21-02-2009, 13:17 | #9 |
|
Av.F.Yalicın
Söz konusu cekler nerede calınmışsa o yer mahkemesı bu konu için görevli yetkilidir. Bununla beraber öncelıkle sizin yapmış oldugunuz bannkaya ödeme yasagı koydurma kararı dogrudur lakin hernekadar sız ödeme yasagıda koydursanız cekı elınde bulunduran kişiler size sız icra takıbıne girişebilirler. Eger bu son durum ortaya cıkarsa siz gerek imzaya gereksede borca itiraz edebilirisiniz. Ancak hem imzaya itiraz hemde borca ıtıraz ederken cöz konusu iki itirazın birbiriyle çelişmemesi lazımdır.örnegin cekde belirtilen borcun belli bir kısmını kabul edıp,sadece diger kısma itiraz edersenız imzaya itiraz edemezssınız. Bununla beraber her nekadar size icra takıbı yapılmamışsade sizın hukuki menfaatınızın bulunması ve cek bedelının yüzde onbeşini teminat göstererek takipten önce menfi tespit davasıda acabilirsiniz. Eğer bu hukukı yollara başvurmak istemiyorsanız size önerim kıymetli evragın ziyaı ve iptali davası acmanız olacaktır. Ayrıca burada müvekkilinizin çek yapragını çalmak suretıyle keşide eden kişiler TCK bakımından belgede sahtecilik sucunu işlemiş bulunmaktalar bu yuzden bu kişiler hakkında ceza davası acmanızda söz konusu olabılmektedır... Saygılarımla |
21-02-2009, 14:28 | #10 |
|
Görüşleriniz için teşekkürler.Bildiğim kadarıyla kıymetli evrağın ziyaı ve iptali davasını keşideci değil yetkili hamil açabiliyor.Ayrıca çek yaprakları boş olarak kaybedildiği için kıymetli evrak vasfını taşımıyor.sonradan doldurulan ve bize fakslanan çekler için savcılığa sahtecilik suç duyurusunda bulunduk.Menfi tespit davası, yatırılması gereken %15 lik teminattan dolayı müvekkil tarafından tercih edilmiyor.Toplam 12 çek yaprağı çalınmış ve bu dönemdeki ekonomik şartlar da malum.
|
21-02-2009, 14:39 | #11 |
|
peki ne yapmayı düşünüyorsunuz sayın meslektaşım nası bır hukuki yol izleyeceksınız?
|
21-02-2009, 21:10 | #12 |
|
Sayın F. Yalçın,
Cevabımın manidar olduğunu yazmışsınız ama... İlk soruda sadece ceza hukuku bakımından sorduğunuz sorular, sonrasında fikrini açıklayan meslektaşlara "mazeret üretme" noktasına gelmiş. Çekler imzasız kaybedildi, kıymetli evrak vasfı yok diyorsunuz lakin sahte de olsa biri imzalayıp tedavüle çıkarttıysa, artık kambiyo senedi vasfına dönüşmüştür. Üstelik çeklerin faxlandığı bir vakıa iken, sizin yapacağınız ceza takibatı, ödemeyi durdurmayacak. Ödeme ile tehdit edildiğiniz anda menfi tesbit davası açabilirsiniz. Çünkü artık muhatabınız bellidir. Tabirimi mazur görün, hamama giren terler. Müvekkiliniz de sahip çıkmadığı çekler için teminata kıyacak... Üstelik bu çeke dayalı ihtiyati haciz alınması halinde, çalıntı iddianız, ihtiyati hacze itiraz aşamasında dinlenmez. Her halükarda menfi tesbit davası açacaksınız. Bir ipucu, sahtelik iddiası takibi teminatsız ve kendiliğinden durdurur. Benim cevabımın manidarlığına kıyasla, sizin ilk soruda vermediğiniz ayrıntıları, deştikçe vermeniz daha da manidar. |
22-02-2009, 00:14 | #13 |
|
arbirator yazılarımızı destekleyen görüşleriniz ve bununla beraber soruyu soran kişi için tespitleriniz biz meslektaşlarınızı mutlu etmiştir. saygılarımla
|
23-02-2009, 12:25 | #14 |
|
Tespitleriniz için teşekkürler!!!!!!!
Olayı tüm ayrıntıları ile yazmayışımın arkasında herhangi bir art niyet yok.Tecrübesiz bir avukat olduğum için tecrübelerinizden yararlanmak istedim.Tecrübesiz olmak eğri olmak anlamına geliyorsa kabul! Olayın detayına gelince;Müvekkil çek karnesini kaybediyor.Ancak cebinden mi çalınmış ,düşürmüş mü onun farkında değil.Çok sıklıkla ve yüksek miktarlarda çek yazan bir firma da değil.İlk çek 24.000 tl tutarında.Çek birkaç el değiştirtidikten sonra müvekkili arayan firmanın eline Aralık 2008 de geçiyor.Çek Mart 2009 tarihine yazılmış.Firma bankayı arıyor Müvekkilin çeklerinin güvenilirliğini sorgulamak için.Banka bugüne kadar yazılan çeki olmadığını,ancak bukadar yüksek meblağda çek yazmadığını ve sadece kendi iş koluna ait firma ve kişilere çek yazdığını bildiriyor.Bu cevap üzerine çek elinde olan kişi müvekkile ulaşıp durumu bildiriyor.Bunun üzerine hemen bankaya 711/3 e göre ödememe talimatı ve ertesi günde savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.Nasıl elinden çıktığını bilemediği için de polise gidilmedi. Eğer ''eğri'' olsaydı çeklerin çalınma kılıfıda emin olun bulunurdu.Bunun dışında İzmirde 9000 tl. İstanbul da 3000 Tl lik ve İzmit te 105.000 Tl lik çekler çıktı.3000 Tl lik çekte Hamiline ibaresi yerine Hamili ibaresi yazılı,105.000 Tl lik çekte yazıyla yüzbeş yazılı. Evet şimdi görüş ve tecrübelerinizi bekliyorum. |
23-02-2009, 13:29 | #15 |
|
Boş halde çalınan çek yaprakları ile ilgili benzer sıkıntılar yaşıyoruz.
Takip açıldıktan sonra imza inkarına dayalı olarak merciden takibin durdurulmasını istemek gerek. Bu takdirde mahkeme %40 oranında teminat karşılığı takibin geçici durdurulmasına karar verebiliyor. Ama imza inkarına dayalı davalar o kadar çok ki mahkemeler kolay kolay geçici durdurma kararı vermiyorlar. Ticaret sicil memurluğundan gönderilmiş imza beyannamesini dahi yeterli görmüyor ve noterden imza aslının gönderilmesini bekleyebiliyorlar. Hukuk Mahkemesinde takip sonrası menfi tespit davası açtığınız takdirde ise mahkeme takibin durdurulmasına karar veremiyor. Ancak icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verebiliyor. Yani takip konusu alacağın % 115'ini dosyaya yatırmanız gerekiyor. Bu nedenle çekler takibe konu edilmeden önce menfi tespit davası açılması hem mahkemenin takibin geçici durdurulması kararı verebilmesi hem uygulama da daha kolay ikna edilebilmesi ve hem de tedbir kararı için yatırılması gerekli teminatın daha düşük olması nedeni ile en doğru tercih. Bu durumda ise ilgili banka şubesi ile sürekli irtibat halinde kalınarak çek bankaya ibraz olunur olunmaz bir sureti temin edilerek menfi tespit davası açılması gerekli. |
23-02-2009, 16:31 | #16 |
|
Bu arada konu açılmışken;
henüz resmi gazetede yayınlanmayan ancak TBMM tarafından kabul edilen 5838 sayılı kanun gereğince TTK'nun 711/3. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır Madde 32 (19) 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 711 inci maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Saygılar . |
23-02-2009, 16:59 | #17 |
|
Araya ciranta da girdiğine göre, bütün çekleri ödeyeceksiniz.
Bir arkadaşım (şimdi profesör) ilk avukatlık yıllarında bir ihalenin feshi için hazırlık yapıyor. (O zamanki) Tetkik Merciinin önünde borçlu vekili ile karşılaşıyor. Avukat diyor ki, boşuna masraf yapma, ben zaten ihalenin feshini istedim. Tabii bizimki hazır açılmış dava var diye büroya geri dönüyor. İlk celse öncesinde diğer avukat kapıda bizimkine, bak diyor bu gün önemli bir şey öğreneceksin: duruşmada da davadan feragat ediyorum, deyince bizimki yıkılıyor. Tecrübesiz olmanız kötü bir şey değil. Ama bir hukukçu olarak, sorunuza, gerekli herşeyi eklemelisiniz. Sonrasında bize "el yordamıyla" çözüm ürettirmeye hakkınız yok. Bakın bir arkadaşım "peki nasıl bir yol izleyeceksiniz?" diyerek "şok"tan çıkmaya çalışıyor. Diğeri size kafa yormaktan sıyırmak üzereyken, benim yazıma atfen, içini döküyor. Bizleri azarlamaya, kinaye yapmaya hiç hakkınız yok. |
24-02-2009, 00:00 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu cümlenizin gerekçesi nedir ? |
24-02-2009, 00:04 | #19 |
|
Sayın meslektaşlar, yeni bir avukat olarak ben bir şey sormak istiyorum. Diyelim ki bu örnekte menfi tespit davası açıldı. Ancak araya cirantalarda girdiğinden burada 3.kişilerin iyiniyeti korunacak bildiğim kadarıyla. Böyle olunca da dava kaybedilecek. Peki müvekkil nasıl korunacak, nasıl bir yol izlemeli müvekkili bu durumdan kurtarmak için? Tek yol 3. kişinin kötüniyetini ispatlamak mı?
Teşekkürler.. |
24-02-2009, 00:10 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Aslında cevabı, sizin yazınızın bir altında yazılmış. Keşideci çek bedelinden sorumlu olduğuna göre, cirantanın çekin çalındığını, daha doğru bir deyimle bedelsizliğini bildiği veya bilmesi gerektiğini ya da ağır kusuruyla ele geçirdiğini ispatlaması hali dışında, ödeme yapması gerekir. cirantayla arasında alt ilişki de olmadığından, senet metnindekiler dışında hiç bir def'i ileri sürülemeyecek. Sorunun sahibi menfi tesbit davası da açmak istemediğinden, cevap net sanırım. Saygılarımla. |
24-02-2009, 00:20 | #21 |
|
Çekten dolayı sorumlu olan keşidecidir. Keşideci çeki imzalayan kişidir, çekin üzerinde ismi yazan kişi herhangi bir sorumluluk altında değildir. Boş çek yapraklarıyla boş bir kağıt arasında, başkasının adına doldurulması durumunda yaratacağı sorumluluk açısından hiçbir fark yoktur. Ancak bu şekilde çeklerin takibe konulması durumunda kambiyo senetlerine özgü takibin özelliği gereği imzaya itiraz edilirse bu itiraz satış dışında ki işlemleri durdurmayacaktır. Bu sebeble takipten önce menfi tespit davası açmakta fayda var. Çekten dolayı alacaklı olanların ise çekle ilgili olarak başvurabilecekleri tek kişi keşidecidir. Bunun dışında çek yapraklarının sahibi çeki kaybetmesinden dolayı kusur sorumluluğu altındadır ve bu kişiye karşı borçlar kanununa dayanan alacak davası açılabilir.
|
24-02-2009, 00:30 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın karayoz, alacaklılar kendilerinden önceki cirantalara başvuramıyor mu? "Tek kişi" demeniz kafamı karıştırdı. |
24-02-2009, 00:32 | #23 |
|
afedersiniz sayın korayoz, yanlışlıkla karayoz yazmışım..
|
24-02-2009, 00:58 | #24 |
|
Bence öncelikle 12 adet boş çek yaprağını kaybettiğinize dair başvurunuzu kayıt altına aldırmanız önemli. (İleride gerektikçe açacağınız davalarda Mahkemenin gözeteceği ilk ve en önemli deliliniz olacak.)
Bu durumda çekler üzerindeki imza -müvekkilinizin beyanına göre- müvekkilinize ait olamayacağından, aleyhe takibe geçildikçe takibin başlatıldığı yer İcra Hukuk Mahkemesine müracaatla, İİK.m.170/a'ya göre takip iptali talep edebilirsiniz. Yapılacak inceleme sırasında çek üzerindeki imza ve yazıların müvekkilinize ait olmadığı bilirkişi incelemesiyle tespit edildiği takdirde, takip iptal edilir ve devamında çekinmesi gereken ancak çek üzerindeki cirantalar silsilesi olur. Davaya bakan yargıç re'sen suç duyurusunda bulunabileceği gibi, siz de her takip girişimi sonrası isim ve adres olarak belirginleşen , hamil görünenle, diğer cirantalar hakkında suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Suç zincirinin kimde başladığının tespitiyse artık Ceza Mahkemesinin görev ve sorumluluğunda. İİK.m.170/a'ya dayalı takip iptali başvurunuzda geçici durdurma talebinde de bulunursanız, Mahkeme sizden geçici durdurma kararı için teminat istemeyecektir. Ancak şüphesiz takibin durdurulacağı mutlak değil. (Madde metni durdurabilir şeklindeydi yanlış anımsamıyorsam, takdir hakkı var.) Ancak sizin yerinizde olsam bu yöntemi izlerdim. Çekleri kaşeleten, ancak henüz takibe geçmeyenler bakımından da esasen hamil belirginleştiği için, takibe geçilmesini beklemeksizin aleyhlerine menfi tespit de açabilirsiniz elbette. Olası takibi durduracak teminatı yatırma olanağınız bulunmasa bile, yargılama sürecini başlatarak karar aşamasına mümkün olduğunca yaklaşmış olur, takipler münferiden açıldıkça öte yandan ayrı ayrı İcra Hukuk Mhk.nden takip iptali taleplerinde bulunmaya devam edersiniz...(Burada da evvelce açtığınız menfi tespit davası, İHM ndeki dava açısından takdiri durdurma delili olur ) Açacağınız menfi tespit davasında çeklerdeki ciro silsilesinin, çekler gerçek birer kambiyo evrakı olsa idi, keşideci ve cirantalar arasında düzenli olarak oluşturması gerekecek ticari defter ve belgeler deliline dayanmayı da ihmal etmeyin. (*Son cümleyi, müvekkilinizin şirket olduğu düşüncesiyle yazıyorum.) Saygılarımla... |
24-02-2009, 01:01 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
Başlıkta ki konuyla ilgili olarak keşideci ve çeki kaybeden kişinin sorumluluğu açısından değerlendirdim olayı. Yoksa elvette cirantalar ciro silsilesinde ki sıraya göre birbirine başvurabilir |
24-02-2009, 10:52 | #26 |
|
Sayın arbitrator
Meslektaşlarımı azarlamak haddim değil Hem tecrübe ve bilgilerinizden faydalanıp hemde böyle bir saygısızlık yapamam.Ama kinayeli yaklaşıldığı için , kinayeli yazdığımı kabul ediyorum.Üzgünüm.Bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Menfi tespit davası açtığımızda ciro silsilesindeki bütün cirantalara bu davayı yöneltemiyor muyuz?Ayrıca bu davayla kombiyo senedinin iptalini isteyebiliyor muyuz? |
24-02-2009, 11:13 | #27 |
|
Kambiyo senetinin iptali keşideci tarafından istenebilir ancak müvekkiliniz keşideci değil. Sadece adına çek düzenlenen kişi. Ttk. da temsile ilişkin hükümler bk. dan farklı olarak çeki başkası adına imzalayan kişiyi bizzat sorumlu tutar. Bu sebeble çeki kim imzalamışsa keşideci odur, çekin üzerinde yazan isim önemli değildir.
|
24-02-2009, 11:22 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
|
24-02-2009, 12:43 | #29 |
|
Çalınan boş çeklerle ilgili olarak iptal davası açamazsınız.
Saygılarımla... |
24-02-2009, 12:49 | #30 |
|
Zira ortada iptali istenebilecek bir kambiyo evrakı yoktur. Aşağıdaki karar bu gerekçe ile değilse de, netice olarak aynı mahiyette:
KEŞİDECİNİN ZAYİ NEDENİYLE ÇEK İPTALİ TALEBİ -İMZASIZ VE BOŞ OLARAK KAYBEDİLEN ÇEKİN İPTALİNİN İSTENEMEYECEĞİ Karar Tarihi : 11.03.2002 Karar No : 2129 Karar Yılı : 2002 Esas No : 10151 Esas Yılı : 2001 Daire No : 11 Daire : HD (6762 S. K. m. 563, 669, 692, 693) DAVA : Hasımsız olarak açılan davadan dolayı Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.3.2001 tarih ve 2001/50-40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacı, 25 sahifelik çek karnesini boş olarak kaybettiğini, yapraklardan birinin bilmediği kişi ya da kişilerce doldurulduğunu ibra edilen bankadan öğrendiğini, diğer çek yapraklarının da doldurularak kullanılma tehlikesi olduğunu ileri sürerek, ödeme yasağı konularak, iptallerine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, TTK.nun 563. maddesi uyarınca, kaybolma tarihinde senet üzerinde hak sahibi olan kişinin iptal davası açabileceği, davacı imzasız boş olarak çeklerini kaybettiğini iddia ettiğine göre, herhangi bir takip başlatıldığında itiraz hakkının mevcut olduğu, dolayısıyla davacının yasanın aradığı koşulları taşımadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.720.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi | av.memusan | Meslektaşların Soruları | 1 | 26-05-2008 20:17 |
iptal edilen çek sonradan sahte çek olarak tedavüle çıkarılırsa... | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-03-2008 19:21 |
satılamayan ürünlerin iadesi ve çeklerin iptali | onur lengerli | Meslektaşların Soruları | 11 | 06-11-2007 21:45 |
çeklerin ödenmemesi | avzeynepcan | Meslektaşların Soruları | 3 | 25-10-2007 21:35 |
İptali istenen çeklerin mahkemeye ibrazı | Av. Mehmet Demirezen | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-08-2007 19:56 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |