TBK Madde 335’teki hemen bildirim zorunluluğunda süre nedir?

Merhabalar,
Olayımızda kiracı anahtarı teslim edip taşınmazı tahliye ediyor, bir gün sonra tarafımızca taşınmaz incelendiğinde taşınmaza zarar verildiği görülüyor ve delil tespiti için sulh hukuk mahkemesine başvuruluyor. Tespit istemimiz kabul ediliyor ve ara karar tahliyeden 1 hafta sonra kiracıya tebliğ ediliyor. Ara karar içeriğinde tarafımızca tespit edilen zararlar da yer almakta.

Bu durumda hemen bildirim zorunluluğu gerçekleşmiş midir?
Süresinde midir?

Kendi sorumu cevaplıyormuşum gibi olsa da bir makale sonucu şu hususlara ulaştım:

Öğretide gözden geçirme külfetinin kaç gün içerisinde yerine getirilmesi gerektiğine dair çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Kural olarak “hemen” kavramını hâkim takdir edecekse de bundan anlaşılması gerekenin iki ya da üç gün olduğunu ileri süren yazarlar olduğu gibi; gözden geçirme ve bildirim süresi bakımından, satış sözleşmesindeki ayıp ihbarına ilişkin sürelerin uygulanması gerektiğini ifade edenler de bulunmaktadır. Herhangi bir süre tayininin mümkün olmadığı, somut olayın özelliklerine göre bir belirleme yapılması gerektiği de ileri sürülen görüşler arasındadır. Esasen gözden geçirmenin kaç gün içerisinde icra edilmesi gerektiğine dair ortalama bir süre belirten bazı yazarlar dahi somut olay nezdinde bahse konu sürenin daha fazla olabileceğini ifade etmektedirler.
Anılan nedenlerle kanaatimce gözden geçirme için genel geçer bir sürenin belirlenmesi mümkün değildir. Kaldı ki sözü edilen hükümde de kiralananın gözden geçirilmesi külfetine bir süre bağlanmamıştır. İlaveten, yukarıda da ifade edildiği üzere, kiraya verenin gözden geçirme külfeti, Kanun’da teknik anlamı ile ayıp ve bunun bildirimini düzenleyen hükümlere kıyasla daha hafif tayin edilmiştir. Bu yüzden bu külfetin yerine getirilmesi somut olay ve dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmeli ve eğer durum haklı gösteriyorsa kiraya verene esneklik tanınmalıdır

“Kiralanana ait anahtarlar 30.09.2011 tarihinde teslim edilerek, kiralanan kiraya verene iade edilmiştir. Kiraya veren hor kullanma bedelinin tespiti için 18.11.2011 tarihinde mahkemeye başvurmuş, 21.11.2011 tarihinde de tespit yapılmıştır. Kiralananın tahliye tarihinden sonra makul süre içinde tespit yaptırıldığının kabulü gerekir”( Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2015 tarih ve 512/10571 sayılı kararı)

Ankara BAM 15. HD 05/04/2017 tarih ve 284/418 sayılı kararı, taşınmazın iadesinden altı gün sonra mahkeme aracılığıyla tespit yaptırılarak yerine getirilen gözden geçirme külfetinin makul sürede olduğuna hükmetmiş. İstanbul BAM 35. HD 22/12/2022 tarih ve 2787/2221 sayılı kararı ile kiralananın iadesinden yaklaşık üç buçuk ay sonra yerine getirilen gözden geçirme külfetinin süresinde olmadığını belirtmiştir.

Kiralananın tahliye tarihinin 02/10/2014 olduğu anlaşılmakla, kiraya veren tarafından kiracıya gönderilen 14/11/2014 tarihli eksik ve ayıp bildiriminin TBK m. 335 hükmü ve yerleşmiş Dairemiz uygulamaları dikkate alındığında süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda; davalı kiraya verenin, kiralananı gözden geçirme ve kiracıya bildirme yükümlülüğünü makul sürede yerine getirdiği sabit olup, sözleşme maddeleri de dikkate alındığında, 14/11/2014 tarihli ihtarnameye konu kiralananın eski hale getirilmesi için gerekli tazminattan kiracı sorumludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22/01/2020 tarih ve 4694/490 sayılı kararı)

(Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download...e-file/3061336 )

Meslektaşım merhabalar;

Kendi cevabınızı bulmanıza sevindim. Hemen şeklindeki bildirimi mahkemeler daha çok makul süre olarak ele alıyor.

Alıntı: Yazan Av.ukat Kendi sorumu cevaplıyormuşum gibi olsa da bir makale sonucu şu hususlara ulaştım: Öğretide gözden geçirme külfetinin kaç gün içerisinde yerine getirilmesi gerektiğine dair çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Kural olarak “hemen” kavramını hâkim takdir edecekse de bundan anlaşılması gerekenin iki ya da üç gün olduğunu ileri süren yazarlar olduğu gibi; gözden geçirme ve bildirim süresi bakımından, satış sözleşmesindeki ayıp ihbarına ilişkin sürelerin uygulanması gerektiğini ifade edenler de bulunmaktadır. Herhangi bir süre tayininin mümkün olmadığı, somut olayın özelliklerine göre bir belirleme yapılması gerektiği de ileri sürülen görüşler arasındadır. Esasen gözden geçirmenin kaç gün içerisinde icra edilmesi gerektiğine dair ortalama bir süre belirten bazı yazarlar dahi somut olay nezdinde bahse konu sürenin daha fazla olabileceğini ifade etmektedirler. Anılan nedenlerle kanaatimce gözden geçirme için genel geçer bir sürenin belirlenmesi mümkün değildir. Kaldı ki sözü edilen hükümde de kiralananın gözden geçirilmesi külfetine bir süre bağlanmamıştır. İlaveten, yukarıda da ifade edildiği üzere, kiraya verenin gözden geçirme külfeti, Kanun’da teknik anlamı ile ayıp ve bunun bildirimini düzenleyen hükümlere kıyasla daha hafif tayin edilmiştir. Bu yüzden bu külfetin yerine getirilmesi somut olay ve dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmeli ve eğer durum haklı gösteriyorsa kiraya verene esneklik tanınmalıdır “Kiralanana ait anahtarlar 30.09.2011 tarihinde teslim edilerek, kiralanan kiraya verene iade edilmiştir. Kiraya veren hor kullanma bedelinin tespiti için 18.11.2011 tarihinde mahkemeye başvurmuş, 21.11.2011 tarihinde de tespit yapılmıştır. Kiralananın tahliye tarihinden sonra makul süre içinde tespit yaptırıldığının kabulü gerekir”( Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2015 tarih ve 512/10571 sayılı kararı) Ankara BAM 15. HD 05/04/2017 tarih ve 284/418 sayılı kararı, taşınmazın iadesinden altı gün sonra mahkeme aracılığıyla tespit yaptırılarak yerine getirilen gözden geçirme külfetinin makul sürede olduğuna hükmetmiş. İstanbul BAM 35. HD 22/12/2022 tarih ve 2787/2221 sayılı kararı ile kiralananın iadesinden yaklaşık üç buçuk ay sonra yerine getirilen gözden geçirme külfetinin süresinde olmadığını belirtmiştir. Kiralananın tahliye tarihinin 02/10/2014 olduğu anlaşılmakla, kiraya veren tarafından kiracıya gönderilen 14/11/2014 tarihli eksik ve ayıp bildiriminin TBK m. 335 hükmü ve yerleşmiş Dairemiz uygulamaları dikkate alındığında süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda; davalı kiraya verenin, kiralananı gözden geçirme ve kiracıya bildirme yükümlülüğünü makul sürede yerine getirdiği sabit olup, sözleşme maddeleri de dikkate alındığında, 14/11/2014 tarihli ihtarnameye konu kiralananın eski hale getirilmesi için gerekli tazminattan kiracı sorumludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22/01/2020 tarih ve 4694/490 sayılı kararı) (Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download...e-file/3061336 )

bu kararlar benim de çok işime yarayacak meslektaşım. hem kendinize hem de bana faydanız oldu ,teşekkür ederim