Suya Elatmanın Önlenmesi Davası

Bir davamızda müvekkilin üzerinde irtifak hakkına sahip olduğu su ile müvekkilin taşınmazı arasında belli bir mesafe bulunmaktadır. Kaynağından itibaren su bir düzenek ile müvekkilin maliki olduğu taşınmaza ulaşmaktadır. Ancak kullanılmakta olan bu su davalı tarafından irtifak hakkı müvekkilin taşınmazına ait olan suyun yakınında davalının arazisinde açılan keson kuyu ile tahrip edilerek suyun debisinin azalmasına, eskisi gibi faydalanamamaya hatta dönem dönem hiç faydalanamamaya sebebiyet verilmiştir.

Bu duruma ilişkin müdahalenin meni davasında emsal nitelikte kullanabileceğimiz Yargıtay Kararları aramaktayım. Daha önce böyle bir dava açmış meslektaşımız var mıdır?

Alıntı: Yazan alcayp Bir davamızda müvekkilin üzerinde irtifak hakkına sahip olduğu su ile müvekkilin taşınmazı arasında belli bir mesafe bulunmaktadır. Kaynağından itibaren su bir düzenek ile müvekkilin maliki olduğu taşınmaza ulaşmaktadır. Ancak kullanılmakta olan bu su davalı tarafından irtifak hakkı müvekkilin taşınmazına ait olan suyun yakınında davalının arazisinde açılan keson kuyu ile tahrip edilerek suyun debisinin azalmasına, eskisi gibi faydalanamamaya hatta dönem dönem hiç faydalanamamaya sebebiyet verilmiştir. Bu duruma ilişkin müdahalenin meni davasında emsal nitelikte kullanabileceğimiz Yargıtay Kararları aramaktayım. Daha önce böyle bir dava açmış meslektaşımız var mıdır?

TMK 715, 718, 756,
167 sayılı Yeraltı Suları Kanunu,

3 kişilik bilirkişi heyeti ile suların en az olduğu ekim-kasım aylarında yapılacak keşifle, çalıştırılması halinde diğer kuyu ya da kaynaktaki debinin etkilenip etkilenmediği, başka kaynaklardan yararlanıp yararlanılamayacağı konusunda imkan bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli ve gerekli olması halinde su rejimi tesis edilerek taraflar arasında hüküm kurulmalı meslektaşım. Genel olarak şunu belirteyim, jeoloji uzmanı, fen bilirkişisi ve ziraat bilirkişisi olmalı ve teknik bir inceleme sonucu hüküm rapor doğrultusunda kurulmaktadır. Saygılar.