13-07-2002, 17:15 | #1 |
|
Aşkın Kanunu
A Ş K I N K A N U N U
I- Umumi Hükümler Madde 1- Herkes aşık olabilir. Madde 2- Hiç kimsenin aşkına mani olunamaz. Madde 3- İyiyi kötüyü ayıramayan kimse aşık olamaz. Madde 4- Aşık sevgilisini kendini sevmeye zorlayamaz. Madde 5- Aşık olduğunu iddia eden kimse bunu ispata mecburdur. Madde 6- Aşkın karşılıklı olması şart değildir. II- İlan-ı Aşk Madde 7- İlan-ı aşk, tek taraflı yönetilmesi gerekli bir irade beyanıdır. Bu ilan bir şekli mahsusa tabi değildir. Madde 8- İlan-ı aşk, yazılı şekilde olursa buna 'Aşk Mektubu' denir. Madde 9- İmzasız aşk mektupları hiçbir hüküm ifade etmez. Meğer ki Muhtevası yazarının hüviyetini sevgiliye haber vere. Madde 10- Aşk ilan-ı sarih (belirgin) olabileceği gibi zimni de olabilir. Madde 11- Aşk mektubunun yırtılarak mursile(gönderene) iadesi sarih bir redveye yeni bir icaba davet mahiyetindedir. Madde 12- Sarih veya zimmen reddedilmemiş bir icaba mahiyetindedir. III- Aşk Birliği Madde 13- Tarafların karşılıklı olarak ilan-ı aşk etmeleriyle 'aşk akdi' doğar. Madde 14- Birliğin devamı ve sariyeti için sevgililer hüsnüniyetle her çareye başvurabilir. Madde 15- Bu maddelerin uygulanmasında A.K'nın 2.madesi kıyasen tatbik edilir. IV- Birliğin Sona Ermesi Madde 16- Taraflardan biri, diğerinin aşkını istismar ederse kusursuz taraf, birliği her zaman ve tek taraflı bir irade beyanı ile feshedebilir. Madde 17- Aşıklardan birinin ölümü, ihaneti, yeni bir aşk birliği kurması gibi hallerin her birinin vukuunda birlik kendiliğinden fesih olur. Madde 18- Taraflar karşılıklı olarak anlaşaraktan birliği feshedebilirler. Madde 19- Bir maşuk aynı zamanda bir kaç aşığı idare ediyorsa 'hüsnüniyet' iddiasında bulunamaz. V- Sona Ermenin Neticeleri Madde 20- Birlik taraflardan birinin ölümü ile sona erirse, diğer taraf sevmekte devam edebilir. Madde 21- Bir tarafın ihaneti halinde, kusursuz taraf, örf ve adete göre dilediği müeyyideyi tatbik etmekte serbesttir. Madde 22- Bu kanunda, hakkında hüküm bulunmayan meselelerde örf ve adet, o dahi yoksa, Aşkın Kanunu'nun umumi hükümleri tatbik olunur. |
16-10-2003, 18:56 | #2 |
|
Aşkın fizyolojisi
Merhaba siz aşkın kanununu yazmışken bende size aşkın fizyolojisini yazayım
Aşkın fizyolojisi Bu kadar çok sözünü ettiğimiz aşkın bir de bilimsel tarifini bilmek istemez misiniz? Hâlâ tam olarak çözülmemiş ve tanımlanamamış olsa da bazı fiziksel gerçekler var... Aşk, birçok yanıyla ele alınıyor. Peki ama aşkın fiziksel bir tarifi, biyolojik bir açıklaması yok mu? Neden ona bu kadar çok ihtiyaç duyar, neden aşksız yapamayız? Sadece psikolojik nedenlerden mi? Tabii ki hayır. Aşk, aynı zamanda vücudun fiziksel ihtiyaçlarını da karşılayan bir duygu. Kadınlarda östrojen, erkeklerde testosteron, aşkı davet eder. Haz hormonu olarak adlandırılan endorfin ve birtakım biyokimyasal salgılanmalar da vücudun sinir sistemini harekete geçirir. Aşkla birlikte bunların salgılanmaları da artacağı için aşk, her zaman vücudun fiziksel ihtiyacı olarak varlığını korur. Patolojik bir durum Psikiyatristlere göre insanlar aşık olduğunu sanır. Aslında o anda aşk sandığımız şeyin sadece fiziksel bir beğeni ve çekicilikten ibaret olduğunu anlayamayız bile. Çünkü hoşlanmanın dozu arttıkça, mantık da o oranda geri plana düşer. Bir kişiyi aşık olmak için seçip, onu kafamızda yücelttikçe yüceltiriz. Bu aşk bizi yıpratıyor ve zarar veriyor bile olsa, aşkı yaşadığımız o an için gözlerimiz görmez, kulaklarımız duymaz olur. Kendimizi, gittikçe daha fazla bunalıma ve çıkmaza sürükleriz. Aşk, yaşanırken sanki tüm fizyolojik durumumuzda değişiklikler olur, hormonlarımız ise bir başka çalışır. Adeta bir yarışın içinde hissederiz kendimizi. Sanki bitmemesi gereken bir yarış. Bu tempo kimimizi yorar, güçsüz kılar ama öte yandan onun bir anı için dünyaya gelmeye değer. Aşk eğer karşılıklıysa, her iki taraf da aşkına karşılık bulduğu için hem mutlu olur, hem de kendilerine olan özgüvenleri artar. Kişi, aşık olmadığı zamanlara göre daha mutlu olduğundan daha sağlıklıdır da. Etrafındaki insanlara pozitif enerji yayar okulunda veya işinde de daha başarılıdır. Ama eğer aşk, hastalıklı olarak tanımlanan patalojik aşk kategorisine giriyorsa, o zaman tıbbi bir hastalıktan söz etmek gerekir. Patalojik aşk denince kendi kendine acı çektirmek olarak tanımlanan mazoşizm devreye giriyor. Bazılarının mazoşistik bir kişiliği olabiliyor. Bu kişiler, aşklarına karşılık bulamamalarına rağmen ısrarcı bir şekilde kara sevdaya tutulup, karşılık alamayacakları kişilere karşı aşırı bir çekim duyarlar. Bu duruma tıpta, patalojik kara sevda sendromu deniyor. Psikiyatristler "kendini feda etme eylemi" olarak tanımlanan patalojik ümitsiz aşk durumunda, kişinin aşık olduğu kişiyi yüceltip, erişilmeyen aşk nesnesi mertebesine yükselttiğini söylüyorlar. Aslında kendisiyle ilgili yoğun yetersizlik duyguları yaşayan kişi, bunu aşık olduğu kişiye yansıtır. Onun kendisinden her konuda daha üstün olduğuna yavaş yavaş kendisini inandırır. Bu durumun sonucu olarak da, olmayacak fedakarlıklarda bulunur. Sonuç genellikle hüsrandır. Karşısındakini her konuda kısıtlayıp, kıskançlık krizlerine giren kişi, sonunda partnerinin kaçmasına sebep olur. Karşılıksız aşkı uğruna her şeyi yapma durumuna, histerik kişilik yapısına sahip bireylerde daha çok rastlanır. Yalnızca, kendilerine kötü davrananlara aşık olan kadın ve erkekler böyledir. |
16-10-2003, 22:44 | #3 |
|
aşkın kanunu, fizyolojisi çözülmüş..bu kadar didiklerseniz korkarım aşkın esrarlı bir yanı kalmayacak)
|
17-10-2003, 11:54 | #4 |
|
Merhaba
Sayın Sehper,
Size katılmamak mümkün değil bırakınız aşkın fizyolojisini buna aşkın patalojisini , piskolojisini ve diğerlerinide eklemek olanaklı.Yani içsel bir olay deyim yerinde ise bir mütehasıs duyarlığı ile iliklerine kadar büyüteç altına alınmış , aşık olmak bu kadar külfetli olduğuna göre, En iyisi aşık olmak ve kendisini tartışmak yerine; Bu denli parçalara ayrılan, her bir parçası elden ele dolaşan, böylelikle can çekişen aşkı, en iyisi vurmalı Ve sıradan bir intihar süsü vermeli |
17-10-2003, 12:07 | #5 |
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Aşkın Hukuki Niteliği ! :))) | Sibel | Site Lokali | 38 | 20-09-2012 20:54 |
Aşkın Büyüklüğü | PINAR YILMAZ | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 21 | 06-12-2009 20:40 |
Aşkın Kanunu | suigeneris | Site Lokali | 6 | 25-05-2007 13:34 |
Kabahatlar Kanunu-Ticaret Kanunu | kezzy | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 11-11-2006 08:58 |
Aşkın Diyalektiği | Huzeyfe | Kitap | 0 | 22-06-2006 18:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |