25-12-2008, 00:46 | #1 |
|
Neden Sevgİsİz İnsanlar Olduk????
Neden birbirimize tahammülümüz azaldı. Neden Sevgisiz insanlar olup çıktık!!! Doğruluğunu kabullenemediğimiz ancak hepimizin benzer şekilde davrandığı (bana dokunmayan yılan bin yaşasın)mantığını mı hayata geçirdik? Ben mi yanılıyorum diye düşünüyorum ama çevremdeki insanlardan da hep aynı sitemi duyuyorum.ne yapmalı nasıl davranmalı diye hepimize soruyorum!!! Kimsenin kimseye saygısı kalmadı.Herkes kendini düşünür oldu.Bunların örneğini trafikte, çarşı pazarda,evinde,işinde her yerde belirgin bir şekilde hissedebiliyor insan… Saygı olmayınca tabi ki sevgi de olmuyor. Nerde geçmiş zamanla şimdiki zaman arasında sıkışıp kalan geleneklerimiz, hani o çok övündüğümüz toplu yaşam göreneklerimiz.Büyüklerimiz değil miydi sevgi dolu komşulukları anlatan. Saygıyı düstur sayan insani ilişkilerimiz nerde??? Darda olanın yardımına koşmanın kişiye verdiği huzur ve daha neler … Nerede hata yaptık ta toplumca o ataların çocukları,torunları olarak bu güzellikleri yok ettik. Ne olurdu birey olarak karşıdan beklentilerimizi önce biz hayata geçirsek. Bir davranışta bulunmadan önce kendimize ayna tutsak….. Bu duruma gelmemizin sebebi ne? Ekonomik şartlar mı? İnsanların bencil duygularının ağır basması mı? İnsanlar arasındaki güvensizlik mi? Çevremiz büyüdükçe kötülüklerin güvensizliklerin de büyümesi mi? Kendimizi iyiliklerden, saygıdan, sevgiden neden çekiyoruz sizce?? |
26-12-2008, 12:36 | #2 |
|
Artan dost kazıklarından , arkanızdan yapılan haksız dedikodulardan , değer verip ihanetle karşılaşmaktan , kandırılmaktan , iyiniyetinize kahkahalarla cevap verilmesinden....OLABİLİR Mİ ACABA??!!
|
26-12-2008, 15:27 | #3 |
|
Bir fikrimiz yok mu?
|
26-12-2008, 22:53 | #4 |
|
Yazı güzel. Ama bir hata var. "-di'li geçmiş zaman eki" kullanılan yazı "eskiden öyle değildik" varsayımına dayanıyor. Oysa hep böyleydik.
|
27-12-2008, 14:02 | #5 |
|
Sevgisiz olmadık bana kalırsa..
belki "hoşgörüsüz" olduk. hırçınlaştık ve bu giderek yaşam şeklimiz oldu. büyük kalabalıklardaki yalnızlaşmanın sonucu bu bana göre. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için daha vahim bir halde. Bir gününüzü düşünün; belli bir saatte kalkmak ve hızla hareket etmek zorundayız. o kadar hızlı ki, o gün yetişmesi gereken herşeyi bir gün önceden düşünmüş olduğumuz gibi, ertesi günün ve sonraki günün herşeyini de o hızlı hareket sırasında düşünmek planlamak ve uygulamak zorundayız. iş saati içinde işyeri dışında bir çay içmeye bir yere oturup etrafa bakınmayı "kendimiz için" yaptığımız bir eylem kabul ediyoruz. kocaman apartmanlarda oturuyoruz, karşı komşumuz ne yapar, ne düşünür, nasıl yaşar çoğunlukla bilmeyiz. Niz de bilgilendirmek istemeyiz pek. Karşı komşumuzu bilemyince 5 kat yukarda ya da üç kat aşağıda oturanları da hiç tanımayız. Bugünü dünden düşünmüş olduğumuz için, yarında yaşarız hep. hangi ödeme yapılacak, hangi iş yetişecek, kim gelecek, nereye gidilecek. çoğu zaman düşünürüm. yaşam bu mudur acaba diye kendimizin istediği zamanlarda değil de, sorumlulukların ve paranın istediği zamanlarda kalkıp bir deniz kıyısında yürümenin, ufka ve gökyüzüne bakmanın, ağaçları görebilmenin kuşları duyabilmenin adına "tatil" demişiz. sonrada yalnızlığımızı ve kendimizi duyurmanın yollarını aramışız hep. Komşumuz bu akşam ne için ağlar bilemiyoruz belki ama, hiç tanımadığımız insanların hangi dertleri var bilmeye çalışmısız.Bizim gibi mi düşünürler, bizim derdimiz de onlar da var mı, yada konusuz da olsa hoş sohbet yapıp iki satır gülümsemeyi, bir ekrana bakarak kahkalar atabilmeyi bulmaya çalışmışız. ÇÜnkü ne başka türlü zaman, ne de başka çare var. Yaşadığımız apartman belki bir köy nufusu kadar ama, köyde yaşasak, yan komşu amcamız, öbür taraf halamız, az ilersi de ana babamız evidir. Yaşadığımız apartman ise, habire sirkulasyona uğrayan, birlerinin sürekli taşındığı yarden kazanılıp, biraraya toplanmış evlerden olumakta. hangisine çat kapı gidip " anne- hala kuzen bu akşam ne yemeğin var" denir ki? yani sevgisiz değiliz ve olmadık. çünkü varoluşumuzun temelinde sevmek, sevilmek ve paylaşmak var. sorun bunu yapamamakta, yapamadıkça yalnızlaşma ve hırçınlaşmakda. ütopya hayaller kurup, belki bizim de saat 17 olunca bakkalların bile kapanıp işi hakikaten "tatil" edilmesi gerçekleşip, 09-17 arasında keyifle çalıştığımız işten ertesi günü huzurla düşünmeye yetecek kadar da para kazanırsak, bir yere yetişme derdinden kurtulup hızımız azaltıp akşam kahvesi içmeye komşulara gitmeye, ya da yeni yemekler deneyip onlara götürmeye başlarız. ama hiç sanmıyorum, insanoğlu bu hıza o kadar çabuk alışıyor ki, eminim huzurunun farkına varmayıp, ikinci araba, 3. ev, çocuğuma daha iyi bir okul, tatil zamanı maldiv adası, vs. diyecektir |
27-12-2008, 20:42 | #6 | |||||||||||||||||||
|
bunalrı yazdım ama maile düşen şu yazıyıda , az önce okudum.
farkımız yok
|
31-12-2008, 17:17 | #7 |
|
Nedeni basit egolarımız.Hırslarımız ne yazık ki...
|
31-12-2008, 23:41 | #8 |
|
Zaman paradoksu harika... İnsan paradoksu da yanına eklenince sorunun cevabı kendiliğinden geliyor... Sabırsız, şükürsüz, kanaatsiz kalan bizlerin temadi eden bir duyguyu sürdürmesi çok zor geliyor. Teknolojinin hızı gibi duygular değiştiriyor gibiyiz sanki galiba sanırsam...İnandığımızı yasamıyor; yasadığımıza inanmaya baslıyoruz...
|
01-01-2009, 03:31 | #9 |
|
tercihler değişti
|
02-01-2009, 15:41 | #10 |
|
Benciliz ama kendimizi sevemiyoruz, bu nedenle sevgisiz insanlar olduk.
|
02-01-2009, 15:44 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Kendini bile sevmeyenleri biz neden sevelim ki? |
18-01-2010, 19:47 | #12 |
|
iç yada dış güzellik, bir insanda bunlardan biri varsa mutlaka kendini ve başkalarını sever.hiçbiri yoksa nafile...sürekli başkalarını kıskanıp durur.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bİz İnsanlar.. | yağmurdamlası | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 5 | 26-08-2008 18:48 |
Kartallar ve İnsanlar | Av.FGY | Site Lokali | 0 | 30-06-2008 15:42 |
Neden HukukÇu Olduk? | ALELADE BİR HUKUKÇU | Hukuk Sohbetleri | 44 | 16-02-2007 15:31 |
Bir Sene Neden 12 Aydır Ve Şubat Ayı Neden Cüce Kalmıştır? | Gemici | Site Lokali | 3 | 30-03-2004 08:26 |
Güzel İnsanlar Ve Biz | Hamdi Sırrı Duyguseli | Hukuk Sohbetleri | 0 | 28-11-2003 15:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |