|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
12-02-2012, 18:08 | #1 |
|
ceza davası
selamlar... benim sormak istediğim husus şudur;
8 kişi y kişisi ile kavga ediyor ve kavga sonucunda da y nin sağ alt gözünün altında 1.7 cm lik açılma olup dikiş atılıyor. Bunun sonucunda mahkeme yüzünde kalıcı iz olması dolayısıyla 8 kişi hakkında 3 er yıl hapis ve 300 TL para cezası veriyor. Şimdi 1.7 cm lik açılmayı 8 kişiye birden yükletilmesi doğru mudur? Burada şahsilik ilkesi gözetilmesi gerekmez mi? yada 8 kişinin birlikte kanaatimce bu kadar küçük bir yaradan daha fazla zarar vereceği düşünüldüğünde bu kadar küçük bir izin olması 8 kişinin arasından birinin yaptığı düşünülüp diğerleri için şüpheden sanık yararlanır ilkesinin dikkate alınması gerekmezmiydi? Ayrıca temyiz aşamasında sanıklardan biri bir dilekçe verip yada başka şekilde o izi kendisinin hareketi sonucunda oluştu dese diğerleri hakkında verilen kararda değişiklik olurmu? bu konu hakkında düşüncelerinizi paylaşırsanız şimdiden teşekkür ederim... |
12-02-2012, 18:51 | #2 |
|
Sayın meslektaşım, anlatımınıza göre faillerden biri darp düşüncesiyle hareket etseydi ve diğerleri o kişiye yardım etse idi dediğiniz gibi diğer failler açısından ;
MADDE 39. - (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez. (2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur: a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek. b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak. c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak. hükmünün tatbiki söz konusu olacaktı. Ancak ''kavga'' kavramını kullandığınıza göre faillerin tümü mağduru darp etme kastıyla hareket ettiğinden yani iştirak iradesi mevcut olduğundan böyle bir hüküm kurulmuş olmalıdır. ayrıca emsal oluşturması açısından http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11017 İncelemenizi öneririm. |
12-02-2012, 22:36 | #3 |
|
suçu faillerden hangisinin işlediği tamamen tesbit edilemiyorsa hepsi yapmış gibi düşünülmüyor mu?bir de hangisinin yaraladığı kavga anında nasıl tesbit edilecek?zaten hepsi inkar etmiştir büyük ihtimalle.o zaman iştirak var kabul edilmelidir ve hepsi hakkında ortak karar verilmelidir.
|
13-02-2012, 00:30 | #4 |
|
Şahsi kanaatim, cezaların şahsiliği ilkesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi ışığında bu işin çözülmesidir.
Mağdur/Müştekinin ifadesi burada önemli bir yol gösterici. Ancak, bahsettiğiniz gibi yüzde kalıcı ize sebeb olan eylem kimin eylemi? 8 kişi, aynı anda aynı yere vuramayacağına göre, bunu gerçekleştiren el 8 kişiden 1'ine aitken, 8 kişiyi de bu eylemden sorumlu tutmak hukuka uygun olamaz, olmamalı. Özetle, 8 kişiden 7 tanesi basit yaralamadan ceza almalı, kalan ve tespit edilebilecek 1 kişi nitelikli haliyle ceza almalıdır. Bu bir kişinin tespit edilemediği her durumda, şüpheden sanık yararlanmalıdır. İştirak hükümlerinin burada söz konusu olması mümkün değildir kanaatimce. Bu sonuç bir kişinin eylemiyle ortaya çıkabilecektir, ayrıca bir yardıma gerek yoktur. |
13-02-2012, 10:00 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-02-2012, 10:13 | #6 |
|
Kanınmca bu olayda TCK 39 uygulanmasını gerektiren bir durum yoktur. Şöyle ki ; olaydan anladığım kadarıyla 8 kişi de kasten yaralama suçunu işlemek amacıyla hareket etmiş TCK m 39'da bahsi geçen "suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" amacını aşmışlar; doğrudan kasten yaralama fiilini işlemek amacıyla hareket etmişlerdir. Bu durumda gerçekleşen kasten yaralama fiilinden hepsi müşterek fail olarak sorumlu tutulmalıdır.
Olayda her bir fail kasten yaralama fiilini işlemek amacıyla hareket etmiş, işlenen suç neticesinde kasten yaralamanın nitelikli hali meydana gelmiştir. Bu durumda da kasten yaralamanın nitelikli halinden; suç ortağı olarak bütün failler sorumlu tutulmalıdır.Suç ortaklarının tümünün ortak bir suç işleme kararına dayanarak birlikte hareket etmiş olmaları müşterek fail olduklarını gösterir dolayısıyla müşterek fail olarak tümü kasten yaralama suçunun nitelikli halinden sorumlu tutulmalıdırlar. |
13-02-2012, 12:04 | #7 |
|
Sayın Avukat22'nin görüşlerine katılmıyorum,
8 kişinin de kasten yaralamadan sorumlu olabileceğine katılmaktayım ancak hepsinin nitelikli halden sorumlu olabilmesi hukuken mümkün değildir. Nitelikli hali yaratan fiil tektir. 8 kişinin elinden, tek kişinin eliyle çıkacak bir sonucu çıkarmanın mümkün olmadığı bu durumda, hepsinin müşterek fail olarak sorumlu tutulması hukuka oldukça aykırı bir durum yaratır. Mahkemenin görevi olayı açıklığa kavuşturmak, kimin o eylemden sorumlu olduğunu bulmaktır, bulamadığı durumda "herkes bu olaya karışmış" gibi bir düşünce ile sanıkların hepsine ceza verilmesi tüm ceza hukuku ilkelerine aykırıdır. |
13-02-2012, 13:11 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Siz sadece sonuçtan ve kendi kanaatinizden bahsetmişsiniz ; dosyadaki delilleri bildirirseniz daha sağlıklı yorum yapılabilir. |
13-02-2012, 13:27 | #9 |
|
Sn. Serdar Bey elimde maalesef dosya kapsamına dair bir bilgi yok. yukarıda da dediğim siz değerli meslektaşlarımdan bilgilerinizden ve önerilerinizden yararlanmak. ayrıca dosya ile ilgili bir bilgi elime ulaşır ulaşmaz burada paylaşacağım...şimdiden teşekkürler
|
13-02-2012, 13:39 | #10 |
|
Dosyadaki delillerin çokta farklı olacağını sanmıyorum, anlatılandan.
Adli tıp raporu, İfadeler, Bu durumda, olayın anlatılış şekline göre, delillerin tartışılmasına çokta gerek yok. 1.7cmlik bir yaranın eğer 8 kişinin aynı anda yumruk atmasından oluşabileceğini düşünmüyorsak, pekte tartışılabilecek bir şey de söz konusu değil. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tazminat davası ceza davası zamanaşımı ilişkisi | Dr.Strangelove | Meslektaşların Soruları | 2 | 11-12-2010 17:57 |
Ölümlü İş Kazası-SGK Rücu Davası ve Devam Eden Ceza Davası | kordelya | Meslektaşların Soruları | 5 | 23-11-2010 17:18 |
iş davası sürerken başlanacak ceza davası bekletici mesele olur mu? | kemal çelik | Meslektaşların Soruları | 6 | 09-05-2009 09:50 |
ceza davası? | avangardea | Meslektaşların Soruları | 1 | 07-10-2008 15:09 |
analık ve babalık davası ve ceza davası | Av.arzu dundar | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-01-2008 09:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |