Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Abonelik Sözleşmelerinde ( Tedaş-Türk Telekom Gibi... ) Sözleşmeyi İmzalayanların Sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-04-2012, 18:01   #1
tiryakim

 
Mutsuz Abonelik Sözleşmelerinde ( Tedaş-Türk Telekom Gibi... ) Sözleşmeyi İmzalayanların Sorumluluğu

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım;

Türk Telekom, Tedaş gibi kamu kurumları ile Abonelik Sözleşmesini imzalayanların sorumluluğuna gidilebilir mi? Olayımızı somutlaştırırsak;

Mesela;Türk Telekom, Tedaş Sözleşmesinde X partisi, Y San.Tic.Ltd.Şti gibi yerlere takip yapılıp, yapılan takip semeresiz kaldığı zaman, adı geçen kurumlarla sözleşme imzalayan Gerçek kişilere Tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe geçilir mi ? Bu konu ile ilgili değerli görüşlerinizi ve bulabilirseniz Yargıtay İlamı eklerseniz Sevinirim.

Bir örnek daha vermek gerekirse Örneğin; Türk Telekom veya Tedaş ile abonelik sözleşmesi imzalayan X Partisi yada Y Şirketine karşı ilamsız takip yaptık ve yaptığımız takipten bir müddet sonra sonuç alınamayacağı anlaşıldı diyelim. Türk Telekom veya Tedaş gibi kamu kurumlarına müzekkere yazılıp adı geçen kurumlarla abonelik sözleşmesi imzalayan ( X partisi adına gerçek kişi, Y şirketi adına Gerçek Kişi gibi... ) gerçek kişilerin kim olduklarını sorsak o gerçek kişilere karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tekrar takip yapabilirmiyiz .

Teşekkürler...
Old 09-04-2012, 19:01   #2
egemen48

 
Varsayılan

abonman sözleşmelerinde,sözleşmenin tarafı olan kişi ve elektriği,suyu vs yi kullanan kişi müteselsil sorumludur
Old 10-04-2012, 11:38   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Bu durumla ilgili hiç karar var mı acaba ben bulamadım da
Old 10-04-2012, 13:03   #4
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Bu durumla ilgili hiç karar var mı acaba ben bulamadım da

ben anlamadım,şirketin yada herhangi bir tüzel kişiliğin borcundan dolayı şirket ortaklarına mı yönelmek istiyorsunuz? Aboneliği imzalayan kim? tüzel kişiliğin yetkilisi mi ?
Old 10-04-2012, 13:23   #5
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

ELEKTRİK PİYASASI MÜŞTERİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ 10. maddeye göre; Perakende satış sözleşmesi perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi ile müşteri arasında imzalanır.

Sözleşmeyi kim imzaladıysa abonelikten kaynaklanan hak ve alacaklardan da sorumludur.

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2005/19-90
Karar: 2005/97
Karar Tarihi: 23.02.2005


ÖZET: Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir. Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.

(818 S. K. m. 179) (2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki "mefni tespit ve isdirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 2.7.2003 gün ve 2002/79 E, 2003/259 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 3.5.2004 gün ve 2003/8164 E, 2004/4991 K. sayılı ilamı ile;

(...Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için 1.164.000.000.TL peşin olmak üzere 12 adet toplam 11.970.000.000.TL bedelli bono verdiğini, eski abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağını bildirerek ödenen 1.164.000.000.TL'nin istirdadına, bonolardan dolayı da borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen davada, davacı vekili, müvekkilinin eski abonenin 1.000.000.000.TL olan elektrik borcundan sorumlu olmadığını belirterek davalı kurumun elektrik verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının eski abonenin borçlarını ödemeyi taahhüt ettiğini, zira eski abonenin işyerini davacının devraldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinde Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir.

Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.

Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ..)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-04-2012, 16:29   #6
tiryakim

 
Varsayılan

Peki Teşekkür ederim yukarıda verilen karar tedaş ile ilgili telekom ile ilgili olduğu zaman durum nasıl oluyor.
Old 10-04-2012, 16:45   #7
ayse1728

 
Varsayılan

bence bu durumda gerçek kişilere takip yapılamaz neticede yetkili sıfatıyla imzaladıkları için bu sözleşmeden doğan hak ve borçlarda şirket yada parti malvarlığıyla sınırlı olacak gerçek kişlerin şahsi malvarlığına gidilemeyecektir.
Old 10-04-2012, 20:48   #8
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/4845
Karar: 2001/6113
Karar Tarihi: 04.06.2001


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVALININ PASİF HUSUMET EHLİYETİ BULUNMADIĞI - DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Somut olay itirazın iptali davasına ilişkindir. Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi isabetsizdir.

(2820 S. K. m. 71) (818 S. K. m. 32)

Dava: Dava dilekçesinde 11.419.536 lira asıl alacak ve ferileri için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Karar: Davacı vekili dilekçesi ile; X Partisi İl Başkanlığının 06.11.1995 tarihli Karatay Telekom Müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu yazıda davalı İ. T.'nın Parti adına telefon satın almaya, form doldurup gerekli evrakları imzalamaya, sözleşme ve akitler yapmaya yetkili kılındığı bildirilmiş olmakla, adı geçenle 07.11.1995 tarihinde müvekkili ile X Partisi İl Başkanlığı adına abone sözleşmesi imzalandığını, tahakkuk eden fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğini ve konuya ilişkin Siyasi Partiler Kanununun 71. maddesinin amir hükmü gereği Parti tüzelkişiliği adına sözleşmeyi imzalayan kişi ve kişilerden borçların tahsili imkanı mevcut bulunduğundan davalı hakkında başlatılan icra takibinde davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; İ. T.'nın X Partisini temsilen davalı olarak gösterildiğini, oysa X Partisinin Anayasa Mahkemesinin kapatma kararı üzerine fiil ehliyetini ve tüzelkişiliğini yitirdiğini, bu nedenle ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağını ve dava açılamayacağını, kaldı ki ölü kişinin temsilinin de mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71/2. maddesi gereğince davalının yaptığı sözleşmeden kişisel olarak sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden icra takibinin; X Partisi aleyhine değil ve fakat 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi imzalayan kişi olarak İ. T. aleyhine yapıldığı ve itirazı üzerine de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Oysa, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71. maddesinde <Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurullarına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır.

Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu takdirde sorumluluk, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.> hükmünü amirdir.

Olayımızda ise; davalı, X Partisi Konya İl Başkanı Z. G.'nin yetkilendirmesi üzerine hukuki muameleyi gerçekleştirmiştir. Davalı, aktin tarafı değildir. X Partisi Konya İl başkanlığı adına temsilci sıfatı ile sözleşmeyi imzalamıştır. Bu itibarla davalı İ. T. 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesinde anılan <sözleşmeyi yapan....> olarak kabul edilemez. BK.nun 32/2. maddesi uyarınca mümessilin (temsilcinin) yaptığı hukuki muamele temsil olunanca yapılmış sayılıp, sözleşmeyi yapan kişinin X Partisinin İl Başkanı Z. G. olduğunun kabulü gerekir. Davacı taraf X Partisi Anayasa Mahkemesince kapatıldığından dolayı tüzelkişilik aleyhine değil de Siyasi Partiler Kanununun 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi yapan kişi adına açmış bulunduğuna göre; bu durumda ancak, anılan madde gereğince sözleşmeyi yapan olarak Refah Partisi Konya İl Başkanı Z. G. aleyhine takipte bulunabilir ve dava açabilir.

Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


Bir tane karar buldum...Belki İşimize yarar diye düşünüyorum...
Old 17-06-2012, 17:47   #9
tiryakim

 
Varsayılan

Ltd şti ve Anonim Şirketlerde sözleşmeyi imzalayanın sorumluluğuna gidebilirmiyiz
Old 18-06-2012, 08:01   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Anonim ve Limited şirketler sermaye şirketidir. Ortaklar şirketin borçlarından koydukları sermaye kadar sorumludurlar. Bu bilgiye göre sizce sözleşmeyi imzalayanın sorumluluğuna gidebilir misiniz?
Old 18-06-2012, 15:33   #11
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10822
K. 2005/7674
T. 14.7.2005
• LİMİTED ŞİRKETLERDE ORTAKLARIN SORUMLULUĞU ( Sadece Şirkete Karşı Ve Esas Sermaye Payı İle Sınırlı Olduğu - Şirketten Tahsil İmkanı Olmayan Kamu Borçlarından Sermaye Hisseleri Oranında Doğrudan Doğruya Sorumlu Olduğu )
• KAMU BORCU ( Limited Şirket Ortakları Sermaye Miktarı İle Değil Sermaye Payları Oranında Sorumlu Olduğu )
• SERMAYE ŞİRKETİ ( Limited Şirket Ortakları Şirketten Tahsil İmkanı Olmayan Kamu Borçlarından Sermaye Hisseleri Oranında Doğrudan Doğruya Sorumlu Olduğu )
6762/m.529, 530, 531
6183/m. 35
ÖZET : Sermaye şirketlerinden olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir. Ortakların sorumluluğu sadece ortaklığa karşıdır ve esas sermaye payı ile sınırlıdır. Bu ilkenin istisnalarından biri kamu borçlarından sorumluluktur. Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı olmayan kamu borçlarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludur. Ortakların bu borcu sermaye borcundan ayrı, bağımsız bir borçtur. Kamu borçlarından limited şirket ortakları sermaye miktarı ile değil, sermaye payları oranında sorumludur.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Erzincan Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 21.05.2004 tarih ve 2002/465 - 2004/243 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.L. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşü1üp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ve davalıların tasfiyesine karar verilen Y. Mobilya İnşaat Turizm Tarım Tekstil İthalat ve İhracat Tic. ve Paz. Ltd. Şti.'nin ortakları olduğunu, anılan şirketin fesih davasının devam ettiği dönemde ve dava sonuçlandıktan sonraki aşamada ödenmesi gereken 16.185.356.000.-Lira şirket borçlarının davacı tarafından ödendiğini, davalı ortakların bu ödemelere katılmadıklarını ileri sürerek, anılan meblağın hisseleri oranında davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacının şirketin sorumlu müdürü ve hissedarı olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmayıp şirkete zarar verdiğini, şirkete ait malvarlığının davacıda kaldığını, şirketin iki aracının davacı tarafından satıldığını, davacının tüm ödemeleri şirketin mallarını, demirbaşlarını satmak suretiyle yaptığını, davacının müvekkillerinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların ortağı bulunduğu şirkete ait olan araçlardan birinin dava dışı 3. kişi adına, diğerinin ise halen şirket adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, tasfiyesine karar verilen dava dışı limited şirketin borçlarını ödeyen ortağın payına düşen kısmı aşan miktarın diğer ortaklardan payları oranında tahsili istemine ilişkindir.

Bir sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir.

Ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. Türk hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler. Başka bir ifade ile, limited şirket, iki veya daha fazla gerçek ve tüzel kişi tarafından bir ticaret ünvanı altında kurulup, iktisadi konularda faaliyet gösteren, ortaklık borçlarından sadece ortaklığın malvarlığı ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu, esas sermayesi muayyen ve bu sermaye ortakların sermaye paylarının toplamına eşit olan ortaklıktır. Ortakların sorumluluğu sadece ortaklığa karşıdır ve esas sermaye payı ile sınırlıdır.

İlke olarak kanun, ortaklarla limited şirket alacaklıları arasında bir ilişki kurmamış, alacaklılara gereğinde ortaklara başvurma imkanını tanımamıştır. Bu ilkenin üç istisnası vardır. Birincisi, TTK'nun 532/f.3 maddesindeki açığı kapama yükümü, ikincisi selef sıfatıyla sorumluluk ( TTK. 529, 530 ve 531 maddeleri ) ve üçüncüsü ise kamu borçlarından ortakların sorumluluğudur.

Somut olaya gelince; davacı, davalılarla ortak bulunduğu dava dışı limited şirketin bankaya olan kredi borcu, çek bedeli borcu, vergi borcu, SSK borçları ile ticaret sicil harçları olmak üzere, toplam 16.185.356.000.-Lira borcunu ödediğini iddia etmiştir. Mahkemece, davalıların hisseleri oranında hesaplama yapan bilirkişi raporu benimsenip davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, davalıların ödenmemiş sermaye borçlan olduğu da iddia edilmediği gibi bu husus kanıtlanmış da değildir.

Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, ödeme kalemlerinden olan kredi borcu ile çek bedeli borcuna ilişkin olarak davacının ödediği şirket borcu için ortaklara husumet yöneltilemeyeceği gözetilip, davanın bu kalemlere yönelik olarak husumet yönünden reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.

2- Diğer kalemlere yönelik temyiz itirazlarına gelince; Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 4369 Sayılı Yasa ile değişik 35'inci maddesi, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağını ve bu kanun hükmüne göre takibe tabi tutulacağını hükme bağlamıştır. Ortağın anılan bu borcu, onun limited şirkete karşı taahhüt ettiği veya ödediği sermaye borcundan ayrı, bağımsız bir borçtur. Sorumluluk, sermaye payı oranıyla sınırlıdır. Fakat, bahse konu borcun doğabilmesinin ön koşulu, amme borcunun limited şirketten tahsil imkanının bulunmamasıdır.

Başka bir anlatımla, amme borcunun muhatabı şirketten tahsili yoluna gidilmesine rağmen, bunun tahsilinin mümkün olmaması halinde ortakların sorumluluğu söz konusu olur. Kamu borcundan dolayı ortakların sorumluluğu, belli koşulların varlığında sermaye miktarı ile değil, sermaye paylan oranında olup, davacı ortağın ödediğini iddia ettiği bu kalemlere ilişkin borcun tamamının amme alacağı olup olmadığı, borcun kaynaklan, ödemeler anındaki limited şirketin mali durumu, aktif ve pasifleri, uyuşmazlık konusu borçların ödendikleri tarihlerde borçların asıl muhatabı şirketten tahsil imkanı olup olmadığı, davacının bu borçlan hangi koşullarda ödediği, dava hakkı ve rücu koşullarının bulunup bulunmadığı üzerinde hiç durulmamıştır.

O halde, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde araştırma yapılması, gerektiğinde şirket kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

3- Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.07.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


TTK.nun 503. ve 532. maddelerindeki düzelemeye göre, limited şirket, sermaye ortaklığı olup, ortakların sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Sermaye borçlarını ödeyen ortakların, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmadığından, kişisel yönden dava ve takip olunamazlar. (kamu borçları hariç)
Old 18-06-2012, 15:43   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım;

Türk Telekom, Tedaş gibi kamu kurumları ile Abonelik Sözleşmesini imzalayanların sorumluluğuna gidilebilir mi? Olayımızı somutlaştırırsak;

Mesela;Türk Telekom, Tedaş Sözleşmesinde X partisi, Y San.Tic.Ltd.Şti gibi yerlere takip yapılıp, yapılan takip semeresiz kaldığı zaman, adı geçen kurumlarla sözleşme imzalayan Gerçek kişilere Tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe geçilir mi ? Bu konu ile ilgili değerli görüşlerinizi ve bulabilirseniz Yargıtay İlamı eklerseniz Sevinirim.

Bir örnek daha vermek gerekirse Örneğin; Türk Telekom veya Tedaş ile abonelik sözleşmesi imzalayan X Partisi yada Y Şirketine karşı ilamsız takip yaptık ve yaptığımız takipten bir müddet sonra sonuç alınamayacağı anlaşıldı diyelim. Türk Telekom veya Tedaş gibi kamu kurumlarına müzekkere yazılıp adı geçen kurumlarla abonelik sözleşmesi imzalayan ( X partisi adına gerçek kişi, Y şirketi adına Gerçek Kişi gibi... ) gerçek kişilerin kim olduklarını sorsak o gerçek kişilere karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tekrar takip yapabilirmiyiz .

Teşekkürler...

Sayın Tiryakim,

Ana kural: Sözleşme taraflarını bağlar.

Şirket yetkilisi kendi adına değil şirket adına sözleşmeye imza koyar ve bu sözleşme temsil edilen şirketi bağlar. Borçlardan temsilci değil, temsil edilen şirket sorumlu olur. (Bk.32/1, TTK. 317)
Old 19-06-2012, 08:29   #13
tiryakim

 
Varsayılan

şirket tasfiye edilmişsse iflas etmişsse bu borçlar nasıl tahsil olacak peki
Old 19-06-2012, 09:46   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
şirket tasfiye edilmişsse iflas etmişsse bu borçlar nasıl tahsil olacak peki

O konuda artık, İflas hukukuna göz atarsınız.

Not: Özel bilgilerinizde yazıldığı gibi Ankara Hukuk Mezunu musunuz?
Old 19-06-2012, 11:23   #15
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
O konuda artık, İflas hukukuna göz atarsınız.

Not: Özel bilgilerinizde yazıldığı gibi Ankara Hukuk Mezunu musunuz?

Evet . Sormanızın Sebebi Nedir ?
Old 19-06-2012, 11:36   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Evet . Sormanızın Sebebi Nedir ?

Ankara hukuk fakültesi mukayeseli hukuktan ziyade, uygulamaya yönelik mezun verirdi (Bizim zamanımızda). Başka deyişle, işin teorisini öğrenciye yüklemezdi.

Siz ise, işin köküne kadar iniyor, herşeyi didikliyorsunuz. Bu bakımdan Ankara Hukuk nosyonundan farklısınız.
Old 07-12-2012, 12:57   #17
AV.ÖZGÜR ÇAM

 
Varsayılan

Halen Devam Eden Bİr Davam Var...

Lİmİted Şİrket Ve Yetkİlİsİ Hakkinda BaŞlatilan Takİp İle İlgİlİ Menfİ Tespİt - İstİrdat Davasi AÇtim..

BİlİrkİŞİ Raporu DÜzenlendİ Ve Raporda Yargitay 19. Hukuk D. 2005/ 7646 E. Sayili Karari Uyarinca,
" Feshedİlmeyen Abonelİk Nedenİ İle, Abone İle Bİrlİkte Kullanan KİŞİnİn De Sorumlu Olmasi GerektİĞİ" YÖnÜndekİ Karara Atifta Bulunularak, Yargilamanin Konusundan Farkli Bİr Konuya GeÇİŞ Yapildi...

Emsal Karar, Öncekİ Kİracinin AbonelİĞİ FeshetÖeÖesİ Vs. İle İlgİlİ...

Mahkemelerİn, Ne BİldİĞİ Bellİ Olmayan BİlİrkİŞİlerİn Raporlarina GÖzÜ Kapali İtİbar Ettİklerİ Malum...

SonuÇ Olarak, Uygulamada, Ltd. Ştİ. Yetkİlİlerİ , Şİrketİn BorÇlarindan, Temsİlcİ Sifatiyla İmzaladiklari SÖzleŞmeler Nedenİyle Dahİ, Şahsen Sorumlu Hale Getİrİlİyor..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
türk telekom işçileri derewcin Meslektaşların Soruları 6 17-06-2012 17:53
Türk Telekom’dan ‘Ücretsiz Modem’ kampanyası Y£LİZ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 1 07-03-2007 12:19
Türk Telekom Hatlı Telefon Tarifeleri. TERAZİ Hukuk Soruları Arşivi 0 08-02-2005 16:32
Türk Telekom Telefon Borçları Funda Hukuk Soruları Arşivi 2 11-10-2004 15:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05756807 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.