|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-09-2010, 21:35 | #1 |
|
İşçi tarafından iş sözleşmesinin feshi
Merhabalar,
Mesleğe yeni başlıyorum ve tam benzerini bulamadığım bir durumla karşılaştım. Müvekkil üniversiteyi kazanmış, başka bir şehre gidecek ve bu yüzden 3 yıldır çalıştığı işi bırakmak zorunda, yani feshedecek. Kıdem tazminatı alabilip alamayacağını araştırdım, ama kanundaki haklı sebeple fesih türlerine girmiyor. ACABA, kanunda yazılı bu haklı sebeple fesih sebepleri işçi açısından tahdidi mi? YOKSA bu hususta yargıtay içtihadı var mı? |
07-09-2010, 08:36 | #2 |
|
Sayın meslektaşım işçi bakımından haklı nedenle fesih sebepleri İş Kanununun 24 ncü maddesinde sayılmıştır. Müvekkilinizin durumu bu hallerden hiçbirisine girmediğinden ( emeklilik ve evlenme hali de olmadığından ) kıdem tazminatı maalesef alamaz
|
07-09-2010, 09:53 | #3 |
|
Sayın meslektaşım fesih sebepleri ; sağlık , ahlak ve iyiniyetle uyuşmayan durumlar ve zorlayıcı sebeplerdir.Ana başlıklar tahdidi ama fıkralar tahdidi değildir.JACELYN'nin de belirttiği gibi kanımca bildirdiğiniz durum tahdidi sebeplere girmiyor.
|
07-09-2010, 09:59 | #4 |
|
İş Kanunu'nda ve Yargıtay'ın bazı kararlarında hangi durumlarda işçinin iş sözleşmesini feshetmesinin haklı olacağı durumlar sayılmıştır;ancak sizin müvekkilinizin durumu bunların içinde maalesef sayılamaz.Bu sebepten dolayı istifa ettiği takdirde kıdem tazminatı alamaz;ancak şuna dikkat edin müvekkiliniz istifa ederken ihbar öneline uysun yada bu konu ile ilgili olarak işvereni ile anlaşsın,yoksa işveren ileride kendisine dava açarak 8 haftalık ihbar öneli için tazminat talep edebilir.
|
07-09-2010, 10:48 | #5 |
|
Şahsi kanaatim bu durum haklı fesih nedeni olabilir. Ancak son sözü tabiki mahkeme söyleyecek. Başka bir tavsiyem olacak. Müvekkilinizin başka sebeplerden iş akdini haklı feshetmesi nedeni var mı araştırın. Örneğin; maaşının geç ödenmesi,fazla çalışma yaptığı halde bu ücretlerinin ödenmemesi,yıllık izinlerinin kullandırılmaması,genel tatillerde çalıştırılması vs.vs.
|
07-09-2010, 11:44 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Şahsi kanaatinize katılmadığım gibi şahsi tavsiyenize de katılmıyorum. Sizce avukatın böyle bir görevi var mı? |
07-09-2010, 12:33 | #7 |
|
henüz stajer avukatım. iş hukuku derslerinden hatırladığım kadarıyla askerlik haklı sebep değildi. üniversitede öğrenim görmek haklı sebep değildir sanıyorum.
|
07-09-2010, 12:58 | #8 |
|
Evet, kesinlikle avukatların görevi dahilindedir kanunun kişilere tanıdğı hakları kendilerine bildirmek özellikle de müvekkillerine.
|
07-09-2010, 13:16 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
"Boşanma davası açarsak davayı kaybedebilirsiniz. Ama eşinizden ayrılmak yerine kiracınızdan ayrılmak isterseniz, kirayı ödememişse kiracınızı tahliye edebiliriz. Kanun size böyle bir hak tanıyor." gibi mi? |
07-09-2010, 13:46 | #10 |
|
Verdiğiniz örnek konumuzla uyuşmuyor malesef.
|
07-09-2010, 15:25 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Mesleğe yeni başladığını belirten bir meslektaşımız, üniversiteyi kazanarak başka şehre gitmek haklı fesih nedeni midir, diye soruyor. Siz de cevaben "Şahsi kanaatim bu durum haklı fesih nedeni olabilir." diyorsunuz. Bu, konuyla, kanunla, içtihatla uyumlu... Sonra gerçek iradesi üniversiteyi kazandığı için işten ayrılmak olan işçinin, gerçek iradesini gizleyip, başka bir bahaneyle işten ayrılmasının yollarını aramayı tavsiye ediyorsunuz. Binlerce ziyaretçisi olan internet sitesinde... Bu, etikle, mesleki dayanışmayla uyumlu... Varsın benim verdiğim örnek uyumsuz olsun. |
07-09-2010, 15:51 | #12 |
|
''bahane'' kelimesini yakışıksız buluyorum. haktan bahsediyoruz! başka bir sebep işçiye HAKLI NEDENLE FESİH HAKKI verebilir. işçi, işverence ezilsin diyorsanız o başka. Yapmayın Allah aşkına işveren gibi tavır takınmayın.
|
07-09-2010, 17:43 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bahane kelimesi yerine daha kibar ya da daha teknik bir ifade bulunabilir belki, haklısınız. Ama işçi üniversiteyi kazandığı için işten ayrılıyor. Gerçek bu. Mesele işçi ya da işveren gibi düşünmek, tavır takınmak değil: Ben yazdığım mesajları İş Kanunu'nun 24., Eski İş Kanunu'nun 14. ve Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesine dayanarak yazdım. Saygılar, |
07-09-2010, 23:04 | #14 |
|
Sayın Adli Tıp, eğer işçinin maaşı 20 günden daha geç ödeniyorsa, işyerinde hakarete meruz kalıyorsa, muvafakati olmadan fazla mesaiye bıraktırılıyorsa, işçinin haklı nedenle iş akdini derhal feshetmesinde ne sakınca var çok merak ediyorum doğrusu. Meslektaşımız bir farazi yol olarak 'işçi işverene ne olur beni fazla mesaiye bırak, bak yazılı muvafakatim de yok' desin mi diyor? Ya da patroncuğum, sen çok zordasın biliyorum, o güzel ayaklarına kara sular inmesin varsın benim maaşım 21 gün geciksin desin mi diyor? Konuyu hiç yoktan polemik haline dönüştürdünüz, bu konuda sizi eleştiriyorum.
|
07-09-2010, 23:12 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
İlk mesaja bakınız: Soruda öyle birşey var mı? |
07-09-2010, 23:40 | #16 |
|
Merhabalar,
Amaç polemik yaratmak değil ancak Sayın Adli Tıp'ın görüşüne katılmamak elde değil. Gerçekten de verilen tavsiye ne meslek ahlakıyla ne de etikle uyumludur..Elbette hepsini bilememek kaydıyla gördüğüm Yargıtay kararlarının hiçbirisinde üniversiteyi kazanan işçiye kıdem tazminatı verilir gibi bir cümle görmedim. Eğer durum Coldplayer'ın dediği gibi "sadece üniversiteyi kazandığı için başka bir şehre giderek işten ayrılacaksa" kıdem tazminatı alamayacaktır, almamalıdır. Sayın xumabeach'in bahsettiği hak eğer işçinin gerçekten "hakkıysa" hakkıdır. Aksi durum kanun tarafından işverene nazaran zaten korunan işçinin işveren tarafından ezilmesi değil arkasına kanunun desteğini alan işçinin hukuki taktiklerle haksız bir kazanç elde etmesidir. Müvekkilin hakkını ararken, etik dışına çıkmak ne kadar doğrudur bu size kalmış. Sevgiler.. |
08-09-2010, 00:03 | #17 |
|
Başka bir tavsiyem olacak. Müvekkilinizin başka sebeplerden iş akdini haklı feshetmesi nedeni var mı araştırın. Örneğin; maaşının geç ödenmesi,fazla çalışma yaptığı halde bu ücretlerinin ödenmemesi,yıllık izinlerinin kullandırılmaması,genel tatillerde çalıştırılması vs.vs. Bu cevapta ne sakınca var?
|
08-09-2010, 02:11 | #18 |
|
Kanaatimce iddianın kanuna karşı hile sayılmayacak şekilde olası hukuki nedenlerden bir veya birkaçına dayandırılması mesleki açıdan ayıplanamaz. Hatta bir hukuk uygulayıcısı için savın(ve savunmanın) birden çok hukuki nedene dayandırılması (yarışan haklar örneğinde olduğu gibi) daha uygundur.Kaldı ki hukuki nedenin tespiti hakimin görevidir.Burada ayrım "hukuki neden" ile "vakıa" arasındadır. Avukat, kendisinden hukuki yardım isteyen müvekkil adayına hakkının alınabilmesi için onun anlattığı(veya sorularla anımsatılan) gerçek vakıalara temel olabilecek hukuki nedenleri izah edecektir. Yalnız, "vakıa" uydurulması veya gerçekleştirilmesi telkini, ya da var olan vakıaların farklı gösterilmesi ile hakkın aranabileceğine dair yol gösterilmesi etik dışı sayılmalıdır.Ama halihazırda olan ve gerçek vakıaların iddiaya temel alınarak hukuki değerlendirilmesinin yapılmasında sakınca olmamalıdır.
Somut olayda, kişi başka bir şehire üniversite öğrenimi için gideceğinden işten ayrılmak zorunda kaldığı gerekçesiyle çalışmasının karşılığında kıdem tazminatı alıp alamayacağını sormaktadır.Bu durumda "kıdem tazminatının genel şartları anlattığın olayda yok, üniversiteye gitmek haklı fesih nedeni değildir" demek de bir yoldur;(Kaldı ki gelen kişinin sebebi hastalık,zorunlu taşınma vs başka bir neden de olabilirdi) Ama "kıdem tazminatı için işçinin haklı feshi gerekir, şu ana kadar anlattıklarınızdan bunu göremedim, ama sizin çalışmanızda haklı feshi gerektirecek olaylar(vakıalar) olmuş mudur? " şeklinde bir tutum da bence yanlış değildir.Avukata başvuran kişi neyin haklı fesih sebebi olduğunu zaten bilmemektedir.Zaten bilseydi gelmesine de gerek kalmazdı. "Avukat hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete ugun olarak çözümlenmesini vehukuk kurallarının tam olarak uygulanması amacıyla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eden"(AK.md 1) kişi ise, bu şekilde davranması bırakın etik dışı olmakla suçlanmayı aslında meslek gereğidir. Somut olayda, avukat danışana "elden aldığın ücretleri inkar edersin, ücret almamak haklı sebep olur" veya "Göstermelik bir nikah yaparsın" deseydi bu durumu en önce meslektaşları olarak biz ayıplardık. Veya önünüze gelen bir olayda, müvekkil adayı karşı taraftan alacağım var diyor ama elimde senet yok nasıl ispatlayacağım diye soruyor."Usulün 288 vs maddesine göre bu miktarı senetsiz ispat edemezsin" ile yetinmeyip "siz akraba mısınız" veya "Köyde oturduğunu söyledin, bu konularda sizin orda senet yapılması adet midir?" şeklinde sormak yanlış mıdır? Özetlersek, iddiayı olan ve gerçek maddi vakıaları temel alan çeşitli hukuki nedenlere dayandırmak avukatın olması gereken görevidir.Ama yukarıda da değindiğim gibi olmayan veya kanuna karşı hile teşkil eden, muvazaalı vakıalara dayanmak asla olamaz. |
08-09-2010, 10:23 | #19 |
|
Sanki işçi kıdem tazminatına hak kazandıran bir sebeple iş sözleşmesini feshediyor da, ben "işveren ne yapar da bu işçiye hakkı olan kıdem tazminatını ödemez" düşüncesiyle farklı yollar arıyormuşum gibi, avukat gibi değil işveren gibi düşünmekle, polemik yaratmakla itham edildim. Bravo!
.... Bir işçinin iş sözleşmesini feshetmesi için haklı bir nedeni varsa, bu nedeni elbet kullanabilir. Buna kimsenin bir sözü olamaz... Hatta işçi, meydana gelen bir haklı fesih nedenini elinde koz olarak da bulundurabilir. Örneğin daha iyi bir iş buluncaya kadar, işsiz kalmamak için çalışmaya devam eder. İş bulduğunda da daha önceden doğan (ve devam edegelen) fesih nedenine dayanarak, kıdem tazminatını alarak sözleşmeyi feshedebilir. Buna da kimsenin sözü olmaz... Bu durumda işçinin yeni iş bulduğu için işten ayrılıyor olması kıdem tazminatı almasına engel değildir. Bu hak doğmuştur... Somut olaya dönersek: 1. Meslektaşımız bize ilk soruda, okumak için başka şehre gitmek kıdem tazminatına hak kazandıran bir fesih midir, diye sormuş. Kanuna ve içtihada göre değildir. Sayın xumabeach, “Şahsi kanaatim bu durum haklı fesih nedeni olabilir.” şeklinde cevap vermiş, YANLIŞTIR. 2. İşçinin fesih sebebi ortadadır. Haklı fesih hakkı doğuran olaylar, bu hakkın kullanılmasını zorunlu kılmaz. Her evlenen kadın işçi bir yıl içinde işten çıkmıyor mesela. Sen işten çıkış sebebini farklı gösterirsen kıdem alırsın demek, avukatın üstüne bence vazife değildir. Çünkü biz burada işçiye şunu demiş oluruz: “Sen MAHKEMEDE HAKİME okumak için gidiyorum dersen kıdem tazminatı alamazsın. Ben biliyorum, sen üniversiteyi kazanmasaydın, fazla mesai ücretini zamanında alamadığın için işten ayrılmazdın. Ki ayrılmamışsın da şimdiye kadar. Ama sen şimdi mahkemede, asıl iradeni gizle ve bu sebeple işten ayrıldım, de.” 3. Asıl önemli çekincem ise şudur: THS’deki fikir alışverişi, avukat müvekkil görüşmesi şeklinde olmadığı gibi, iki avukatın karşılıklı görüşmesi gibi de değildir, bence olmamalıdır. Netice itibariyle, elbette Sayın xumabeach’in tavsiyesi çok aykırı ve kınanacak bir tavsiye olmayabilir. Ancak, bir meslektaşa telefonla fikir verirken söylediklerimizle, THS’de meslektaş sorusuna verdiğimiz cevaplar farklı olabiliyor… Sonuç odaklı pratik cevaplar her zaman aktarılmıyor. Yani bir üst maddedeki örnek olayın yaşanması, THS’de yazılmasından daha normaldir. Saygılarımla, |
08-09-2010, 10:51 | #20 |
|
Farklı konularda görüş bildiren üyelerin mesajları sanki birbirine tersmiş gibi algılanabilir. Bu başlık altında yazılanlar öyle bir hava yaratıyor: Bence herkes üniversiteye gitmek için işi bırakmanın kıdem tazminatına hak kazandırmayacağı konusunda aynı düşünüyor. Sayın xumabeach her ne kadar ''Şahsi görüşünün aksi yönde olduğunu '' belirtmiş ise de sanırım bu ''Şahsi görüş'' sözcükleri ''olması gerekenin'' ifadesidir. Sayın Adli Tip hakkın kötüye kullanılmasının sakıncalarından söz ederken bazı diğer üyeler var olan hakkın kullanılmasından söz ediyor. Neyse ki sorulan olayda kullanılmayan hak yok. ''Faraza'' sözcüğü etrafında çok dolaşmamak gerek. Bu konu yeterince aydınlandığından daha fazla yazmaya gerek olmadığı kanısındayım. Yoksa okuyan üyeler gereksiz yere yoruluyor. Yazanlar ise daha çok yoruluyor. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kira sözleşmesinin kiralayan tarafından süresinden önce feshi | av.sahin67 | Meslektaşların Soruları | 8 | 29-07-2010 15:53 |
iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshi? | gerol | Meslektaşların Soruları | 3 | 18-05-2009 11:35 |
Devre Tatil Sözleşmesinin, Kiracı Tarafından Feshi ve Ödenen Paranın İadesi | üye15184 | Meslektaşların Soruları | 3 | 04-11-2008 20:18 |
iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi | el-metin | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-08-2008 18:28 |
İş sözleşmesinin işçi tarafından sözlü olarak feshi | avukat152 | Meslektaşların Soruları | 7 | 12-08-2008 09:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |