|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-09-2008, 15:52 | #1 |
|
Belediyenin imar çapındaki yanlışlık sonucu ruhsata ve imara uygun yapının yıkılması
Değerli meslektaşlarım,
Müvekkilimiz inşaat yapımı için belediyeden ruhsat almış, binayı ruhsata ve imar planına uygun şekilde yapmaya başlamıştrı. Bu sırada yan binanın sahipleri idare mahkemesinde belediye ve 3.kişi aleyhine binanın 6 metrelik bölümünün yan bahçeye taştığı iddiasıyla dava açmıştır. Dava kabul edilmiştir. Dava sürecinde ise inşaat tamamlanmış ve daireler de insanlar yerleşmiştir. Burada müvekkilimizin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Belediyenin imar çapında yaptığı yanlışlık nedeni ile müvekkilimizin ruhsatı var olan ve ruhsata da uygun şekilde yaptığı bina yıkım kararıyla karşı karşıya kalmıştır. 6 metrelik bölüm bina içerisinde yıkılamayacağına göre bitmiş ve içerisinde sakinleri olan binanın yıkılması telafisi imkansız zararlara sebep olacaktır. Ancak; belediye Yargı kararına uyması zorunlu olduğundan yıkıma başlayacaktır. Belediyenin davacı tarafa herhangi bir tazminat vererek yada başka bir karar alması yolu ile yıkımı durdurma imkanı var mıdır. Müvekkilimiz değil, belediye açısından bu durum hangi yolla çözülebilir? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler. |
02-09-2008, 19:38 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ama bildiğim şu ki, sorun ne olursa olsun çözüm yeri belediye değildir: Belediye bir dayanak olmaksızın harcama yapmaz. Yoksa belediye Sayıştay denetçilerinin hışmına uğrar. Kamu zararı olarak kabul edilen usulsuz harcamalar belediye görevlilerine zimmet çıkarılır. Bu nedenle, Belediye eğer bina yıkılırsa bina sahiplerinin açacakları tazminat davası sonunda mahkemece verilecek kararı bekler. Böyle bir karar olmadıkça kimsenin zararı tazmin edilmez. Özetle, çözüm yeri belediye değil adliyedir. Ama bana sorarsanız çözüm yolu zaman içinde taraflarca bulunacaktır. Saygılarımla |
05-09-2008, 15:54 | #3 |
|
Sayın Konyalı,dava konusunu bilmemenizin müsebbibi benim:$ Umarım açıklamalarım sonucu bana yardımcı olursunuz Müvekkil inşaat ruhsatını almış, ruhsata uygun şekilde temel vizesini almış,inşaata başlamış ve inşaatı bitirmiştir. Yan bina sahipleri bitişik nizam olmasının mümkün olmadığı yönünde ruhsatın iptali için Belediye Başkanlığı'na karşı idari yargıda dava açmış, müvekkile ise herhangi bir tebliğ yapılmadığından bu aşamada davadan haberdar olmamıştır. Keşif sonucunda verilen bilirkişi raporunda; imar çapının imar planına aykırı olduğu, ancak müvekkilin yaptığı inşaatın ruhsata uygun olduğu yönünde rapor verilmiştir. Bina mühürlenmeye gelindiğinde, içerisinde oturanlar olduğundan; müvekkilin haberi olmuş ve o aşamada müdahil olmuş, ancak mahkemece ruhsatın iptaline karar verilmiştir. Danıştay'dan da aynı şekilde onanarak dönmüştür. Şimdi ise Belediye her ne kadar binayı yıkmak istemese de; davacı tarafın mahkeme kararını yerine getirmemesi nedeni ile savcılığa şikayette bulunmasından dolayı çıkış yolu aramaktadır. Sözkonusu bina için yıkım kararı almaması yada ruhsatı hukuka uygun hale getirebilmesi mümkün müdür? Cevaplarınız için teşekkürler... |
05-09-2008, 19:59 | #4 |
|
Mahkeme kararı yapı ruhsatı verilme işlemini iptal ettiyse Belediyenin yapı ruhsatını iptal etmesi ve Belediye Encümeni'nin ruhsatsız kalan bina hakkında yıkım kararı alması gerekir.
Yıkım kararı müvekkilinize tebliğ edildiğinde, yıkım kararının iptali için idare mahkemesinde dava açılarak ''zamanında verilmiş ruhsata dayanarak yapılan bina üzerinde maliklerinin kazanılmış hakkı bulunduğu'' iddia edilebilir. Dava açtığınızı bir dilekçe ile Belediye'ya bildiriniz. Dava bitip de karar kesinleşene kadar yıkım olmaz. Belediyeye karşı açacağınız bu davayı kazanmanız halinde Belediye kazançlı çıkacaktır: Binayı yıkmak zorunda kalırsa maliklere tazminat ödemek zorunda olan Belediye davayı kaybederse binayı yıkmaz ve tazminat ödemekten kurtulur. Belki yıkımdan kurtulmak için başka bir yol daha vardır. Benim aklıma şimdilik bu geldi. Saygılarımla |
08-09-2008, 21:27 | #5 |
|
T.C.
DANIŞTAY 6. DAİRE E. 2005/3064 K. 2007/4899 T. 17.9.2007 • BELEDİYENİN SEHVEN VERDİĞİ RUHSAT ( Projesine Uygun İnşa Edilen Yapının İmar Mevzuatına Uygun Hale Getirilmesi Yolunda İşlem Tesis Edilebileceği - İmar Para Cezası Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu ) • İNŞAAT RUHSATININ SEHVEN VERİLMESİ ( Projesine Uygun İnşa Edilen Yapının İmar Mevzuatına Uygun Hale Getirilmesi Yolunda İşlem Tesis Edilebileceği - İmar Para Cezası Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu ) • YIKIM ( Sehven de Olsa Davalı Belediyece Verilen Ruhsat ve Eki Projesine Uygun İnşa Edilen Yapının İmar Mevzuatına Uygun Hale Getirilmesi Yolunda İşlem Tesis Edilebileceği - Yıkım Kararında Hukuka Aykırılık Bulunmadığı ) • İMAR PARA CEZASI ( Sehven de Olsa Davalı Belediyece Verilen Ruhsat ve Eki Projesine Uygun İnşa Edilen Yapı - Yıkım Kararında Hukuka Aykırılık Bulunmadığı/İmar Para Cezası Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu ) 3194/m. 32, 42 ÖZET : Sehven de olsa, davalı belediyece verilen ruhsat ve eki projesine uygun olarak inşa edilen yapının, imar mevzuatı ve plana uygun hale getirilmesi yolunda işlem tesis edilebileceği, ancak imar para cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu hakkında. İstemin Özeti : Manisa İdare Mahkemesinin 18.02.2005 günlü, E: 2004/854, K:2005/125 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Gülen Aydınoğlu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: KARAR : Dava, Manisa, Akmescit Mahallesi, 831 ada, 152 parsel sayılı taşınmazda ruhsata aykırı olarak inşa edilen yapının aykırı kısımlarının 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 29/6/2004 günlü, 942 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu inşaata ait projenin onaylanarak 16.03.2001 gününde yapı ruhsatının verildiği, 30.01.2002 tarihinde tebliğ edilen yazıyla, projenin sehven onaylandığı, balkon yanaşma mesafesinde 2 metre çekme yapılması gerektiğinin bildirildiği ve 12.03.2002 günlü yapı tatil tutanağıyla, balkon yanaşma mesafesi ihlal edilmek suretiyle 6 katlı kabası bitmiş inşaatın yapıldığının tespit edilmesi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, öte yandan inşaatın komşu parsel sahibi tarafından çekme mesafesini ihlal eden kısımların yıktırılması istemiyle açtığı davada Manisa Asliye 1. Hukuk Mahkemesince, 26.12.2003 günlü, E:2002/638, K:2002/1083 sayılı kararıyla anılan aykırılıkların kal'ine karar verildiğinin anlaşıldığı, bu duruma göre tesis edilen dava konusu işlemin yıkıma ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısma yönelik davanın reddine; uyuşmazlığın para cezasına ilişkin kısmına gelince; davalı idarece sehven de olsa verilen ruhsat ve eki projesine uygun olarak inşa edilen yapının balkon kısımlarının imar mevzuatına aykırı yapıldığından bahisle para cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmiştir. SONUÇ : Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen davanın reddi yolundaki temyize konu Manisa İdare Mahkemesinin 18/02/2005 günlü, E:2004/854, K:2005/125 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan 17,00 YTL harcın temyiz isteminde bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 17.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tapudaki yanlışlık | dadaş | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-05-2008 15:01 |
Ruhsatsız Yapının Yıkımı.. | av.knel | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-12-2007 12:53 |
imar uygulaması sonucu verilen arsanın imara açık olmaması | av.mansur | Meslektaşların Soruları | 0 | 01-11-2007 19:59 |
kadastroda yanlışlık gayrimenkulden yol geçmesi | avmuhammet25 | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-10-2007 14:06 |
Çürük bir binanın mahkeme kararıyla yıkılması | Kilimanjaro | Meslektaşların Soruları | 5 | 20-06-2007 17:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |