15-04-2002, 12:33 | #1 |
|
İrade Sakatlığı Nedeniyle Nisbi Butlanla Malül Temsil Yetkisi
"Asilin mümessile verdiği temsil yetkisi; hata, hile veya tehdit sonucu verilmişse, yani asilin (temsil olunanın) iradesi bu nedenlerden biriyle sakatrlanmışsa, temsil yetkisi verme işlemini tek taraflı ve varması gerekli bir irade beyanıyla iptal edebilir. Bu irade beyanı, mümessilin hakimiyet alanına varır varmaz, herhangi bir dava açılmasına gerek olmaksızın temsil yetkisi ortadan kalkar.
Ancak bu irade beyanı hiç yöneltilmemiş veya yöneltilmesine karşın, henüz mümessilin hakimiyet alanına varmamış olduğundan ötürü, mümessil temsil yetkisinin olduğu zannıyla bir sözleşme veya sair bir hukuki işlem yaparsa, bu işlemin hukuki geçerliliği ne olacaktır?Acaba asil, iptal beyanını mümessilin karşısındaki âkide yönelterek sözleşmeyi iptal edebilir mi?Bu sözleşme borçlandırıcı bir sözleşme niteliğindeyse ifada bulunmama hakkının olduğunu;yok eğer tasarrufi bir sözleşme ise alacak hakkı veya örneğin ayni hakkın intikal etmediğini, bu nedenle istihkak, tapu sicilinin düzeltilmesi davalarını açabileceğini iddia edebilir mi?" Yukarıdaki sorun borçlar genel hukuku dersine çalışırken aklıma takılan bir soru. Sayın hukukçuların bu konudaki görüşlerini bekliyorum... Saygılarımla... |
15-04-2002, 17:59 | #2 |
|
konunun -yetkisiz temsil -hükümleri çerçevesinde düşünülmesi gerektiği kanısındayım.
|
19-04-2002, 11:27 | #3 |
|
Giriş
Merhaba
1. Temsil yetkisi olmadığını bilerek veya bilmeyerek başka bir kimse adına ve hesabına üçüncü bir kişiyle işlem yapan herkes “yetkisiz temsilci” olarak nitelendirilmektedir. 2. Tehdit ve hile savları dışında, yetkinin “hata”sonucu verilmiş olduğunu temsilci bilmeyebilir. 3. Temsil yetkisinin iptaline ilişkin irade beyanı temsilciye ulaşmamıştır. 4. Hata, hile veya tehdit sonucu olduğu savı bulunsa da, olayda verilmiş bir “temsil yetkisi” vardır, ancak geçersizdir. 5. Yetkisiz temsilcinin sorumluluğu (BK.m.39). 6. Üçüncü kişinin durumu : Üçüncü kişi bu durumu biliyor ya da bilmesi gerekiyorsa ... Devam ederiz. Saygı ve sevgilerimle Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu) |
26-04-2002, 11:03 | #4 |
|
Dikkatli Bir Öğrenciden Güzel Bir Soru...
Şöyle düşünebiliriz:
A tarafından T'ye temsil yetkisi veriliyor. Temsil yetkisi verilmesi işlemi, sözleşme niteliğinde değildir. Tek taraflı bir hukuki işlem niteliğindedir. A'nın tek taraflı ve ulaşması gerekli bir irade beyanı ile T'ye ulaştığında T'nin kabulüne bağlı olmadan hukuki işlem gerçekleşir. Ancak bu hukuki işlemde bir sakatlık var. Fakat bu sakatlık temsil yetkisi verme işlemini kendiliğinden kesin geçersiz hale getiren mutlak butlan niteliğinde bir sakatlık değil. İptal kabiliyeti (nisbi butlan) söz konusu. Şimdi nisbi butlanla sakat bir temsil ilişkisinin feshi için ne yapılmalıdır? Tek taraflı ve yöneltilmesi gerekli bir irade beyanı. Böyle bir beyan T'ye ulaştığı andan itibaren temsil yetkisi sona erer ve artık yetkisiz temsil hükümlerine tabi olur. Yetkisiz temsilden haberdar edilmediği için sözleşme yapan fakat yetkisiz temsil nedeniyle geçersizlik yaptırımı ile karşılaşan iyi niyetli Ü, elbette T'den menfi zararını isteyebilecektir. |
27-04-2002, 10:41 | #5 |
|
Temsil yetkisinin geri alınması veya daraltılması, temsil edilenin temsilciye yönelttiği ve varması gereken irade beyanıyla gerçekleştirilir.
BK.37/1,2' ye göre gerek temsilci gerekse onun işlem yaptığı üçüncü şahıslar temsil yetkisinin sona erdiğini bilmeleri durumunda hatta MK.3/2 hükmü icabı gerekli özeni gösterselerdi bilecek durumda olmaları durumunda da, temsil edilen yapılan işlemle bağlı olmayacaktır. Ancak olayınızda, gerek temsilci gerekse işlem yaptığı kişi temsil yetkisinin geri alındığını bilmemektedir. anlaşıldığı kadarıyla bilecek durumda da değildir. Bu nedenle, yapılan işlem (Temsil yetkisi temelde sakat dahi olsa) temsil edilen şahsı hatta onun ardıllarını bağlıyacaktır. Bu anlamda 3. kişinin geçersizlik müeyyidesine uğraması mümkün değildir. Temsil yetkisinin geri alınması yahut hata hile ikrah gibi irade sakatlayıcı bir nedenle temelde sakat bulunması hali, temsilci-temsil edilen arasındaki sözleşmesel ilişkiyi kendiliğinden ortadan kaldırmayacak, (Bk.34/1c.2) iptal edilebilir bir işlem sözkonusu olacaktır. Bu tür işlemler iptal edilinceye kadar geçerli ve mevcuttur. Mahkemeye açılan dava saptayıcı nitelikte bir karar verilmesine yol açacaktır. Bu karar, geçersizliği sadece tespit edecektir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi- Anne Karnında Sakatlığı Tespit Edilemeyen Çocuk | Av. Başak SANCAR | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 6 | 24-12-2007 14:17 |
İradi temsil ve Özellikleri Ödevi İçin Kaynak ve Fikirler | senemp | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 01-12-2006 18:19 |
Anlaşmalı Boşanmada İrade İnfısahı Durumu | alplawyer | Meslektaşların Soruları | 9 | 18-09-2006 16:07 |
Temsil Yetkisi-icazet- Hakkın Kötüye Kullanılması | Av.Mehmet Saim Dikici | Meslektaşların Soruları | 11 | 14-07-2005 16:15 |
Çifte Temsil | S. Uluköklü | Meslektaşların Soruları | 12 | 28-01-2004 17:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |