Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
|
İş kazası nedeniyle tazminat alacağı davası açtık.4 davacı var.Mahkeme ihtiyati tedbir talebimizi reddetti.Kararın kaldırılması için istinafa başvurduk.İstinaf ederken tek davacı için harç yatırmışız.Mahkeme diğerleri için harç yatırmak üzere kesin süre verdi ve yatırılmaz ise bu davacıların istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacaklarını tarafımıza ihtar etti.
SORUM:Tek davacı yönünden harcını yatırarak kararı istinaf ettiğimizden istinaf mahkemesi ihtiyati tedbir kararının reddini kaldırırsa davalıların malları üzerine ihtiyati tedbir konacak,bu durumda hasıl olan sonuçtan diğer davacılar da yararlanacak mı?eğer öyleyse diğer davacılar için harç yatırmayalım,zira müvekkillerin ekonomik durumu hiç iyi değil.Kıymetli cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
|
|
|
|
Merhaba üstatlarım. Müvekkilin ayağına kırık nedeniyle özel hastanede platin takılıyor. Takılan platin 6 ay sonra kırılıyor. Kırılması sebebiyle müvekkilin ayağında tekrardan bir kırığa sebep oluyor. Platin çıkarılıp yerine başka bir platin takılıyor. Platinin kırılmasında kusurun kimde olduğu veya neden meydana geldiğine dair elimizde bir delil mevcut değil. Olayın meydana gelmesinin üzerinden 6 ayı geçtiğinden dolayı sizce şikayet süresi geçmiş midir? Savcılığa mı gitmeliyim yoksa doğrudan tazminat davası mı açmalıyım? Görüşlerinizi paylaşıp bana yol gösterirseniz çok mutlu olurum. Herkese iyi çalışmalar.
|
|
|
Yazan : Av.243,
Tarih : 02-01-2025 10:52
|
Merhaba, müvekkile yazılmış olan trafik cezasına itiraz ettik ve itirazımız kabul edilip vekalet ücretine hükmedildi. Vekalet ücretinin tahsili bakımından bildiğim kadarıyla öncelikle itiraz edilen kuruma başvuru zorunluluğu var. Bu aşamada nasıl bir yol izlemeli, başvuruyu ne şekilde hangi evraklar ile hangi birime yapmalı?
|
|
|
|
Merhaba;
Müvekkil çalıştığı kurumdan ayrılırken "işten ayrılış bildirgesi" başlığı altında "Çalışmış olduğum görevimden işten haklı nedenlerle ve görmüş olduğum lüzum üzerine iş yerinden ayrılıyorum. İhbar ve kıdem tazminatı haklarım saklıdır." şeklinde bildirimde bulunmuştur.
İhbar ve kıdem tazminatı alınmasına engel midir? Haklı neden yazıyor ama detayı belirtilmemiş.
|
|
|
|
Merhabalar,
Daha önce müvekkilin aracının karşı taraf olan yetkili servis tarafından zarara uğratılıp uğratılmadığına ilişkin delil tespit istemli sulh hukuk mahkemesinde değişik iş dosyası açmıştık.
İlgili değişik iş kararında da "Yargılama giderleri ile Avukatlık Ücret Tarifesine göre belirlenen takdiren 2.400,00-TL vekalet ücretinin ileride haksız çıkacak tarafa yükletilmek üzere şimdilik tespit isteyen üzerinde bırakılmasına," şeklinde karar verilmişti.
Bilirkişi raporunda tarafımız lehine yani talebimiz gereği müvekkilin aracının karşı tarafça zarara uğratıldığına ilişkin bir rapor geldi. Söz konusu vekalet ücretini dosya değişik iş olduğu için ilamlı takibe konu edebilir miyiz yoksa ilamsız takip yoluna mı başvurmalıyız
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım. Müvekkil kiraya veren (aynı zamanda ev sahibi) tahliye taahhütnamesine dayanarak örnek 14 tahliye takibi başlattı. Tahliye takibi başladıktan 1 hafta sonra ise evi sattı, yeni ev sahibi kira sözleşmesinin otomatik tarafı haline geldi ve yeni ev sahibi icra takibine devam edebilelim diye bize vekalet çıkardı. Şimdi icra dairesinden talepte mi bulunmam lazım, ev sahibi ve kira sözleşmesinin tarafı değişmiştir alacaklı taraf değiştirilsin diye? İcra daireleri taraf değişikliği yapıyorlar mı? Veya hangi yolu izlemeliyim teşekkürler.
|
|
|
Yazan : avhanim,
Tarih : 29-12-2024 18:20
|
Merhaba meslektaşlarım, bir hususta yardımlarınızı rica edeceğim.
Emlak alım-satım sözleşmesinde 50.000tl kapora ücreti alıcı tarafından emlakçıya kapora ücreti açıklaması ile iban üzerinden ödenmiş. Cayan taraf için 100.000tl ceza kararlaştırılmış. Oluşan bir uyuşmazlık sonucunda, satıcı alıcının sözleşmeyi kendilerine iade etmesi ile kaporayı alıcıya iade edeceğini ve karşılıklı ceza ödenmeyeceğini söylemiş.
Kaporayı geri alıp sözleşmeyi satıcıya iade ettikten sonra 100.000tl cayma ücreti için alıcının satıcı tarafından kötü niyetle icraya vs verilmemesi için sözleşmenin iptali bakımından ne gibi usullere dikkat etmek gerekir?
Şimdiden çok teşekkür ederim. Acil yorumlarınızı bekliyorum..
|
|
|
|
Değerli Meslektaşlarım,
Merhaba, bir konuda görüşlerinize başvurmak istiyorum. Vakit ayırıp kıymetli cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
İstanbul’da Bahçelievler Belediyesi tarafından riskli yapı olduğu tespit edilen binada iki farklı proje öneriliyor:
Tek girişli proje: Arsa payı oranları korunuyor, kullanım alanları değişmiyor, bina değeri artıyor. Ayrıca, düşük maliyet ve tek asansör sayesinde daha uygun aidat giderleri öngörülüyor.
Çift girişli proje: Bir malikin "Tek girişli projede evimin tüm odaları ön cepheye bakıyor; otoparka da bakan bir oda istiyorum" ısrarı üzerine çiziliyor. Bu projede çift asansör ekleniyor, maliyetler ve aidat giderleri artıyor, arsa payları oranları aynı kalmak şartıyla kullanım alanları küçülüyor (ör. daireler 120 m²’den 70 m²’ye düşüyor) ve bina estetik açıdan değer kaybediyor.
Dükkan sahipleri ve dört daire sahibi, çift girişli projeyi; bina değer kaybettiği, kullanım alanlarının ciddi ölçüde daraldığı ve aidat ile yapı masraflarının arttığı gerekçesiyle reddediyor. Ancak %50+1 çoğunluk, çift girişli projeyi destekliyor.
Bu durumda:
Çoğunluğun bu kararının iyi niyet hükümlerine ve kentsel dönüşüm projelerinde ortak menfaatlere zarar verilmemesi ilkesine aykırılık oluşturduğu ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulabilir mi?
6306 Sayılı Kanun madde 6’da belirtilen “arsa payı oranlarının aynı kalması” hükmü, brüt metrekare mi yoksa net metrekare üzerinden değerlendirilmelidir?
Değerli görüşlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.
|
|
|
Yazan : Av. Juan,
Tarih : 28-12-2024 21:43
|
Merhabalar,
Bir konuda bilgiye ihtiyacım var.
1-Konutun, sözleşmedeki kiracı dışında "fiilen ve tamamen akrabasının kullanımında" olduğu durumda yeni malikin kendi gereksinimi sebebiyle tahliye için çekeceği ihtarnamede bu kullanım durumundan da bahsetmesi ve fiilen kullanan 3. kişiyi de muhatap olarak eklemesi gerekir mi?
2-Ayrıca ihtarname bu konuta mı gönderilmeli? Konutu fiilen kullanan kişi veya eşi, çocuğu vs. tebliğ almış olursa usule uygun olur mu? (Sözleşmeye göre; alt kiralama yasak, kiracının ikametgahı kiralanan taşınmaz olacak ve buraya yapılacak tebligatlar kendilerine yapılmış sayılacak, ikametgah değişikliği olursa ev sahibine bildirilecek)
3-Satın almadan itibaren 1 aylık süre içerisinde ihtarnamenin çekilmesi yeterli mi yoksa tebliğin de bu süre içerisinde gerçekleşmesi mi gerekli?
Yardımlarınızı beklemekteyim, şimdiden teşekkürler.
|
|
|
Yazan : hoydco,
Tarih : 28-12-2024 20:47
|
Müvekkil aleyhinde başlatılan icra takibin borç miktarı hatalı olarak 6.000,00 euro gösterilmiştir tarafımızca takibe itiraz edilmiş alacaklı tarafça itirazın iptali davası öncesinde arabuluculuk aşamasında yine 6.000,00 euro tarafımızdan istenmiştir oysa ki davacı tarafın alacak miktarı 188 eurodur ve davalı tarafça itirazın iptali davasında 188 euro talep edilmiştir. davalı tarafça itirazın iptali davasında harç 6.000,00 euro üzeinden mi ödenmelidir, davalı tarafça talep edilmeyen ve haksız olan kısım üzerinden tarafımıza karşı vekalet ücreti, ve kötü niyet tazminatına hükmedilir mi? bu hususla alakalı yargıtay kararı elinde olan varsa paylaşabilir mi?
|
|
|
|
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
İşçilik alacaklarına ilişkin davamızda gerekçeli karar düzenlendi. İşçilik alacakları, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağımız bulunmaktadır. Fakat müvekkil işçinin halihazırda borçlu olduğu icra dosyası bulunmaktadır. Bu sebeple alacakları icraya koymamı istemiyor. Fakat ben de icra vekalet ücreti almak istiyorum. Gerekçeli kararda belirtilen sadece vekalet ücretini icraya koymamda bir mahsur var mıdır ? Karşı taraf dosyayı istinaf eder ve lehimize dönerse aynı takip dosyası üzerinden kalan yargılama gideri ve işçilik alacaklarını örnek 1 olarak gönderebilir miyim ?
Karşı taraf benim vekalet ücretimi öderse ve dosya infazen kapatılırsa.Yenileme harcı mı ödemeliyim böyle bir durumda tecrübesi olan varsa yardımcı olursa memnun olurum. İyi çalışmalar.
|
|
|
|
Merhabalar;
Murisin 4 mirasçısı bulunuyor.Muris Kendi taşınmazı üzerine bir bina yaptırıyor; bölgeden kadastro geçerken binanın 3 mirasçı ve muris tarafından yaptırıldığı beyan edilip tapuya geçiriliyor. Aslında tüm bina muris tarafından inşa ettiriliyor. 4. mirasçının miras hakkı bu haliyle azalmış oluyor. Kadastro için 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Böylesi bir durumda 4. mirasçının izlemesi gereken yol hakkında yardımlarınızı rica ediyorum. Şimdiden teşekkürler.
|
|
|
|
Merhaba,
Müvekkil ceza davasında hapis cezası almış. İstinaf başvuru süresinin son gününde Vekalet çıkarttı. Dosya da vekil kaydım olmadığından, Uyap üzerinden dosya ya vekil olarak atanmam için vekalet gönderirken, vekaletin eki olarak istinaf başvuru dilekçesini de gönderdim. Son gün ve mesai saatleri dışında olduğundan başka türlü gönderme şansım yoktu. İstinaf başvurusu süresinde ve usulüne uygun verilmiş kabul edilir mi?
|
|
|
Yazan : hırs,
Tarih : 27-12-2024 16:49
|
Lehine geçit hakkı isteyen davacının tapu kaydında davalı parsellerden bir aleyhine eski tarihli geçit irtifakı şerhi var.Bu durum açılan geçit hakkı davasını etkiler mi?
|
|
|
|
Merhabalar, 1983 yılı öncesi kamulaştırmasız el atma davamı belirsiz alacak davası olarak açmıştım. Bilirkişi raporuna istinaden talep artırım dilekçesi vereceğim. Sorum şu;
1-Davam maktu harca tabi olduğundan ve davayı açarken zaten harcı ödediğimden ötürü arttırdığım bedel için hiçbir harç ödemeyecek miyim ? Yoksa arttırdığım bedel için ayrıca maktu olarak harcını ödemem mi gerekiyor?
|
|
|
Yazan : Avosk,
Tarih : 26-12-2024 21:32
|
Saygıdeğer meslektaşlarım,
Soru başlıktan da anlaşılacağı üzere trafik idari para cezasına itirazda vekalet ücreti çıkıyor mu, çıkarsa üst limiti nedir?aydınlatırsanız sevinirim.
Bir de daha önce karar almış meslektaşım var ise özelden gönderebilirse çok sevinirim.
İyi çalışmalar dileklerimle.
|
|
|
|
Merhabalar. Müvekkil vefat eden eşinden kalan paylı mülkiyetteki evinde yasal intifa hakkı ile ikamet etmekte. Ancak ortaklığın giderilmesi davasının duruşmasında bu hakkından feragat ettiğini dile getirip sonradan bundan pişman olmuş. Şahsi kanaatimce bu bir terkin anlaşması gibi sonuç doğurur ve terkine zorlanabilir. Sizin görüşünüz nedir? Çok teşekkür ediyorum şimdiden.
|
|
|
|
sevgili meslektaşlarım,
mesleğimin henüz başlarında yeni deneyim kazanan bir avukat olduğumu peşinen belirtmek isterim. Halihazırda bir ilamsız icra takibi yapmış bulunmaktayım. Esnaf olan müvekkilin adi ortaklık ile yapmış olduğu hizmet sözleşmesine istinaden ödenmeyen fatura alacaklarının tahsilini icra yolu ile talep ettim. ortaklar limited şirketleri ayrı ayrı iki ya da üç şirket var anladığım kadarıyla. ancak adi ortaklığın ortaklarını ayrı ayrı taraf göstermek yerine adi ortaklığın tamamını borçlu olarak göstermişim. borçlu ortaklardan biri yalnızca borca itirazda bulundu, adi ortaklığın takipte taraf olarak gösterilmeyeceğine dair icra takibinin iptalini istemedi. diğer ortaklar ise herhangi bir cevap vermedi çünkü muhtemelen onlara icra ödeme emri ulaşmadı. sizlere sorum şudur; vazgeçme halinde takipte kesinleşen miktar çok yüksek olduğundan harç da çok yüksek çıkıyor. buna nazaran başvurma harcı daha düşük. o sebeple ilk yaptığım icra takibinden vazgeçme yapıp tekrar takip başlatmaksızın taraf değişikliği talep edebilir miyim. kural olarak icra takibinde taraf değişikliği mümkün değil deniliyor ancak okuduğum bir hukuk genel kurulu kararında bu kuralın çok katı olmadığı, hakimin resen böyle bir değişikliğe karar verebileceği yönünde karar verilmiş. böyle bir konuyu tecrübe eden meslektaşım var ise deneyiminden yararlanmak isterim, şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : Av.243,
Tarih : 24-12-2024 10:07
|
Merhaba iyi günler, ortaklığın giderilmesi davasında vekalet çıkartılırken genel yetki yeterli mi yoksa özel yetki mi gerekmekte? Bir de satış/ihale aşaması için vekaletnamede özel yetki bulunması gerekiyor mu?
|
|
|
|
Merhabalar 1992 yılında düzenlenmiş olan yazılı kira sözleşmesi mevcut.
Kiraya veren kişi rahmetli olmuş, ve kiralanan taşınmaz 2021 yılında eşi üzerine tapu edilmiş.
Şu an tapuda tek malik olarak kiraya verenin eşi gözükmektedir.
Kiracı hakkında KİRA TESPİT DAVASI açılmak istenmektedir ,
Bu durumda davacı taraf Malik Olan Eş mi olmalıdır ?
yoksa kiraya verenin tüm mirasçıları tarafından mı açılması gerekir?
(Kira ödemeleri banka üzerinden , rahmetli kirayaverenin şuan ki malik olan eşinin hesabına gönderilmektedir. )
Teşekkürler.
|
|
|