Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Arslan Ege, Tarih : 18-06-2025 22:27
Merhaba, ikilemde kaldığım soru şudur; Yerel Mahkemece hüküm verilen bir uyuşmazlıkla ilgili (kesinleşmemiş) ihtiyati haciz talebi, kararı veren mahkeme dosyasından mı; yoksa yeni bir değişik iş başvurusu ile nöbetçi mahkemeden mi talep edilmelidir?

Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1854, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Lycanroc, Tarih : 16-06-2025 21:04
Merhaba meslektaşlarım ortaklığın giderilmesi davası için yaşlı müvekkilim dava işlerini oğlunun bakmasını istiyor. Bu durumda bana vekalet vermeden önce kendi aralarında önce müvekkilimin oğluna noterde vekalet mi vermesi gerekiyor? Aydınlatırsanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1827, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : YAZICIOGLU, Tarih : 16-06-2025 11:29
şimdiden cevap veren meslektaşlarıma teşekkür ederim
bir müvekkilim trafik kazası yapmış.Şimdi haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası açmak istiyor.
Bu davayı açmadan önce siğortaya ve tahkim kurulunamı baş vurmak gerekiyor?
İlk defa bu işi yapacağım daha önceden hiç trafik kazası sonrası haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası açmadım.Bilmiyorum.iyi günler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1722, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ggrass, Tarih : 13-06-2025 13:11
Müvekkil takibe itiraz süresini kaçırmış ve takip kesinleşmiş. Takipte bir yerin satışı isteniyor. Menfi tespit davası açtık. Ancak malum uzun sürecek.

Biz bu sürede taşınmazın tescilini engellemek için ihalenin feshi açsak. Ve bu sürede menfi tespit davası lehimize sonuçlansa ayrıca bu hususu ihalenin feshinde ileri sürebilir miyiz ?

Veya menfi tespitin kabulü durumda takibin temeli olmadığı için tescil yapılsa bile tapu iptal ve tescil davası açabilir miyiz ?

Veya bu konuda verebileceğiniz başka bir tavsiye var mı ? Taşınmazın satışını durdurmamız lazım. Mahkeme tedbir talebini yalnızca alacaklıya paranın ödenmemesi yönünden verdi.

yardımlarınız için teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1620, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 12-06-2025 09:39
Meslektaşlarım merhaba. 6306 sayılı kanun kapsamında riskli yapı olduğu kesinleşen bir yer hakkında, kat malikleri kurulu kararı ve toplantısı yapılmasa da arsa sahiplerinin %90'u ile ayrı ayrı noterde taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenliyor ve maliklerden yalnızca 3 tanesiyle anlaşılamadığı için onlarla sözleşme yapılamıyor. Bu malikler riskli yapı tespitine ve yıkım işlemine karşı idari yargıda dava açtılar ancak dava retle sonuçlandı kesinleşti zaten. Asliye hukukta sözleşmenin geçersizliğinin tespiti şeklinde tespit davası açtılar, çoğunluk oran ve sözleşmeyle ilgili bir sorun yok sözleşmede de yeterli sayıda malik tarafından onaylanıp imzalandı noterde ancak kat malikleri kurulu diye doğrudan bir karar olmaması bir sorun mu? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1760, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ŞenolFurkan, Tarih : 11-06-2025 14:35
Müvekkil geçmişte ortağı olduğu şirketten toplamda 8.500.000,00 TL alacaklı. Alacağına istinaden borçlu şirket tarafından geçmiş tarihte 1.000.000,00 TL'lik limit ipoteği verilmiş. Sorum şu; 1.000.000 TL'lik ipotek takibiyle aynı anda kalan alacak miktarı için 7.500.000,00 TL'lik ilamsız icra takibi başlatabilir miyim? Yoksa ipotek takibinin bitmesini bekleyip ilamsız icra takibini sonra mı başlatmalıyım? Eğer ikinci yolu izleyecek isem ipotek takibinde takip talebinde toplam alacağın 8.500.000,00 TL olduğunu ve ipotek verilen kısım dışında kalan alacağın saklı tutulduğunu ifade etmem gerekir mi? Şimdiden yorumlarınız için teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1691, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : N. Kaan Ateş, Tarih : 11-06-2025 13:44
Herkese selam,

Müvekkilin 162 m^2 miktarlı parsel 1987’de %31,48’lik DOP kesintisi ile 111 m^2’ye düşürülüyor. Bunun üzerine diğer hissedardan pay satın alınarak 138 m^2’ye tamamlanıyor. 1997’de %29’luk bir DOP kesintisi daha yapılarak 97 m^2’ye düşürülüyor. Toplam olarak %60,48’lik DOP kesintisi yapılmış.

• Olay 19.06.2012 tarihli ve 8809 sayılı İmar Durumu ile öğrenilmiş. Öğrenildiğinden 2013 ve 2014 yıllarında malik vekili tarafından belediyeye dilekçe verilmiş ancak alınan cevaplara istinaden 60 gün içinde dava açılmadığı için İmar Planının İptali davası için süreler geçmiş.
• İdareye Karşı Açılacak Tam Yargı Davası ise, öğrenildiği tarihten 1 yıl içinde idareye başvurulmuş olmasına rağmen cevaba istinaden 60 gün içinde dava açılmadığı için yine süreler geçmiş.

Mevcut durumda İdare Mahkemesinde Kamulaştırmasız El Atma Davası uygun olur diye düşünüyorum ama emin olamadım. Sizce de uygun mudur, yoksa daha uygun başka bir opsiyon var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1713, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : tegese, Tarih : 10-06-2025 17:54
Sayın Meslektaşlarım

Basit yargılamaya tabi bir davada tensip zaptında dilekçede gösterdiğim başka yerden getirilecek belgelerin getirilmesi için açıklama yapmam aksi takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağım belirtildi. Dava konusu iki haklı ihtara dayalı tahliye davası.Delil dilekçemde sadece banka hesap hareketleri şeklinde açıklamada bulundum. Tensip zaptına göre x bankası ....iban numaralı hesaba ilişkin hesap hareketlerinin bankadan celbi şeklinde bir açıklamada bulunmadığımdan bahisle bu delilden vazgeçmiş sayılır mıyım? Sonuç itibariyle hem dava dilekçemde hem de delil dilekçemde banka hesap hareketlerini delil olarak belirtmiş bulunuyorum ancak mahkeme hakiminin çok ilginç kararlarına şahit olduğum için endişe duyuyorum. Yorumlarınızı rica ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1701, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Yakup Sağır, Tarih : 10-06-2025 16:49
Merhaba sayın meslektaşlarım,

Önüme gelen bir uyuşmazlıkta ne yönde hareket etmem gerektiğine karar veremeyip sizlerin fikrini alma ihtiyacı hissettim, fikir sunan herkese şimdiden teşekkürü borç bilirim.

Konu; 2023 yılında koruma amaçlı imar planı yapılmış ve kentsel sit alanı olarak ilan edilmiş bölgede, 2005 yılında köy muhtarlığınca alınan bir kararla şu an koruma alanında kalan ve planda yol olarak gözüken kamuya açık alanda köylülerce işgaliye bedeli ödenmesi ve herkesin kendi evinin önünde ticaret yapması koşuluyla hediyelik eşya tezgahları kurulması için karar alınıyor ve bu karar dönemin kaymakamınca onaylanıyor. Bu zamandan sonra söz konusu tezgahlar mantar gibi çoğalıyor ve muhtarlıkça alınan kararın hilafına olacak şekilde başkaların taşınmazı önünde tezgahlar açılıyor, metrekare kurallarına uyulmuyor ve bazı taşınmazların duvarları(müvekkil dahil) dahi sabitleme yapmak için kullanılmaya başlıyor. Müvekkil şahısın yıllar önce satın almış olduğu mülkün önüne de aynı şekilde tezgahlar kurulmaya başlıyor ve adeta evi çepeçevre sarıyorlar. Müvekkil tek katlı olan evinin pencerelerini dahi açamıyor zira pencere önündeki tezgahtarlar tarafından evinin içi görülüyor ve dışarının gürültüsü olduğu gibi içeriye giriyor.

Bu durumda ben;

-Koruma maçlı imar planının uygulanması ve denetlenmesi konusunda yetkili olan il özel idaresine başvuru/Koruma uygulama denetleme bürosuna başvuru gibi idari başvuru yollarını kullanarak mı
-Muhtarlığa karşı ikame edilecek bir dava yoluyla mı müvekkil lehine sonuç alabilirim?

Tezgahların kurulduğu alan kamuya ait olduğu için mülkiyet hakkına dayanan müdahalenin men'i gibi taleplerde bulunamayacağım kanısındayım, sizce hangi sebepleri ileri sürebilirim?

-2863 sayılı Kanun madde 16 uyarınca koruma amaçlı imar planına aykırı inşa edilen yapılara imar mevzuatının uygulanacağı hükmü mevcut , İmara aykırılık dolayısıyla yıkım(kaldırma) mı talep etmeliyim? Fakat bu şekilde kurulan tezgahlar(kulübeler) yapı mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1620, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Arda, Tarih : 10-06-2025 16:07
Merhabalar meslektaşlarım.
Biz bir velayetin değiştirilmesi davası açtık, davalı da cevap dilekçesiyle beraber karşı dava olarak nafaka artırım davası açtı. Velayetin değiştirilmesine davasına karşı dava olarak nafaka artırım davası açılabilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1512, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : arwenaksamyildizi, Tarih : 10-06-2025 14:24
meslektaşlarım merhaba, bir soru yöneltmek istiyorum. davalısı olduğumuz bir tapu iptali ve tescil davası mevcut. olayı izah edecek olursam, murislerin bir oğlu bir kızları var. tapuda avlulu kargir ev niteliğinde olan bir evleri mevcut. ev tek katlı gecekondu niteliğinde. 1992 yılında murislerin damadı bu evin üzerine ilave bir kat çıkıyor. tapuda da o dönemim parası ile 4 milyon bedel ile murislerin hisselerinin yarısı damada devredilmiş. 1/2 murislerde, 1/2 damatta olacak şekilde. bu durumdan diğer kardeşin tabi haberi var.
tarih itibariyle bir banka dekontu vs elimizde yok olay olalı 33 sene geçmiş. bu süreçte murisler ile müvekkil altlı üstlü yaşamışlar. murisler ölünce diğer kardeş dava açıyor muris muvazaası var diyerek.
evin bedeli ile tapudaki bedel arasında fark mevcut ama diğer mirasçının saklı payı ihlal edilmiş değil. biz tanıklarımızı vs dinlettik. başka da delilimiz yok zaten. bu durumda sizce ne sonuç alırız bu davadan? esasa ilişkin beyan dilekçesi sunuyorum. örnek yargıtay ilamı da paylaşabilirseniz çok sevinirim. destek olan tüm meslektaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1467, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : imsel, Tarih : 09-06-2025 14:15
merhabalar,
9 adet taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açacağız. parselin birisinde 1 derecede sit alanı şerhi var.bu ataşınmazda ortaklığın giderilmesi istenebilir mi?
ayrıca taşınmazlarda hissedarların sayısı farklı ve sadece isimlerini ve birkaç tanesinin telefonunu biliyoruz adres bilmiyoruz.bu halde hisserdarlaranasıl ulaşırız ve arabulucuya başvururken her parsele ayrı mı yoksa hissedar çok olan parseldeki hissedarlar düşünülerek mi arabulucuya başvuracağız? teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1519, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 05-06-2025 23:18
Merhaba meslektaşlarım. Kira tespit dosyasında keşif mahalli kilitli olduğu için sadece dışarıdan yapılan tespitlerle keşif yapılıp buna göre bilirkişi raporu düzenlenip kira tespit edilmiştir ancak dairenin içine girilemediği için metrekare tespiti eksik yapılmış olup bu haliyle yapılan keşif eksik ve düzenlenen bilirkişi raporu hatalı olmuştur. Bilirkişi raporuna itiraz edeceğiz ancak keşif mahallinin içine girmeden metrekare ölçümü vs yapılmadan dışarıdan yapılan kira tespiti keşfinin eksik ve hatalı olduğu şeklinde bir emsal var mı acaba? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1803, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : yunusmete, Tarih : 05-06-2025 12:11
Merhaba
Borçlu kiracı hakkında icra takibi açtık süresinde ödeme ve itiraz gerçekleşmediği için akabinde icra hukukta tahliye davası açtık. tahliyeye lehimize vekâlet ücretine hükmedildi.

Sorum şu, tarafımıza hükmedilen vekâlet ücretini ayrı bir ilamlı takip açarak borçludan tahsil edebilir miyiz yani vekâlet ücretine ekstra icra vekaleti de eklettebilir miyiz?
Yoksa daha öncesinden açmış olduğumuz icra takibine gerekçeli kararı sunup vekâlet ücretini talep etmeliyiz ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1577, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Y#kup, Tarih : 04-06-2025 12:39
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım
10. Yargı Paketi ile ikinci tekerrürlü hükümlülere koşullu salıverilme imkanı tanındı. Ancak, açık ceza infaz kurumlarına geçiş konusunda farklı yorumlar var. Bazı görüşlere göre, yönetmelikteki kısıtlama hâlâ geçerli olup açık cezaevine ayrılamıyorlar; diğer görüşlere göre ise kanun değişikliği nedeniyle açık cezaevine geçiş mümkün.


Sizce bu konuda hukuki durum ve uygulama nasıl olmalıdır? Görüş ve tecrübelerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1662, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : yunusmete, Tarih : 03-06-2025 20:06
Merhabalar, İşçilik alacağına ilişkin icra takibi başlatacağım.
2023 mayıs ve haziran ayında mevduata uygulanan en yüksek faizi en doğru bir şekilde nereden öğrenebilirim?

UYAP’taki hesaplama sistemi doğru mudur herhangi bir şikayete uğramak istemiyorum
Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1761, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ardkr71, Tarih : 03-06-2025 16:31
İyi günler meslektaşlarım,

Müvekkilim boşanma aşamasında ve davası derdest halde. Eşlerin tapu da müşterek 1/2 hisseli evi var. 2023 depreminde ev ağır hasar alıyor ve AFAD depremden dolayı diğer eşin banka hesabına kira ve barınma yardımı olarak 7.000 tl gönderiyor. Müvekkilim başvurmasına ve talepte bulunmasına rağmen tüm meblağ diğer eşin hesabına yatıyor. Eşi de bu parayı müvekkilime vermiyor ve müvekkilimde başka bir ev de kira da oturuyor.

Bu alacak için takip başlattık ve itiraz üzerine durdu. Bu durum da bunun için itiraz iptali davası açmayı düşünüyoruz. Sizce bu durumun akıbeti ne olur? müvekkilin bu meblağ üzerindeki hukuki hakkı sizce nedir? yardımcı olabilirseniz sevinirim.

İyi çalışmalar herkese...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1590, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Howard Hamlin, Tarih : 03-06-2025 10:21
Merhaba sayın meslektaşlarım. Bir konuda bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmanıza ihtiyacım var

Müvekkilim yaklaşık 2 yıl önce hobi bahçesi adı altında bir kooperatiften hisse satın almış. Noterde yapılan hisse devir sözleşmesinde, devre konu alan açıkça belirtilmiş (*** ada, *** parsel, *** nolu alan olarak) Ancak, daha sonra bu alanın aslında kooperatife ait olmadığı ortaya çıkıyor. Hisse devrinden önce bu taşınmaza ilişkin bir Tapu iptal tescil (önalım) davası açılmış ve dava kapsamında ihtiyati tedbir kararı bulunmakta. ( dosya istinafta ) Buna rağmen noterde herhangi bir sorun yaşanmadan devir işlemi gerçekleşmiş. Ayrıca, Müvekkile başlangıçta çevre düzenlemesi, altyapı ve benzeri bazı imkanların sunulacağı vaad edilmesine rağmen bugüne kadar somut hiçbir faaliyet yapılmamış, müvekkil çeşitli bahanelerle bugüne kadar oyalanmış.
Nasıl ilerleyeceğimi bilemedim açıkçası. Bu durumda müvekkilin yaptığı ödeme bedelinin iadesi mümkün müdür? Takip açmak uygun olur mu yoksa dava açmak mı gerekir?

Cevaplarınız için teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1775, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : sailor1981, Tarih : 02-06-2025 19:41
İşçi 2019 yılında iş akdinin feshi nedeni ile işe iade davası açıyor ve kazanıyor.ise iade 2023 de bam da onanmış.kalem hala kesinleşme yapmamış.
Kesinleşme talep edilip isyerine yasal sürede işe başlatma talep edeceğiz muhtemelen talep red olacak.

Bu durumda ise başlatılmama nedeni ile açacağimiz
5 aylık+ 4 aylık tazminat+ kıdem ihbar tazminatı davasında ( kıdem ve ihbar tazminatı zamanaşımı başlangıç tarihi nedir ?

Fesih tarihi 2019 ise zamanaşımı oluştu.

İşe iade talebi ile işyerine basvurunun reddi kararı ise istem zamanaşımına uğramıyor

Net bir karar bulamadım yardım rica ediyorum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1567, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.sa, Tarih : 02-06-2025 10:14
Müvekkilin annesi ölmeden önce uhdesinde bulunan 9 adet taşınmazı ölümünde önceki son 5 yıl içinde(2020-2025) farklı tarihlerde diğer kızına verdiği vekaletname ile bazı taşınmazları torunu D.E'ye bazı taşınmazları ise 3.kişilere düşük bedellerle satmış ve murisin ölüm tarihi itibarıyla terekede hiçbir gayrimenkulü kalmamış.

Taşınmazlardan iki tanesi, murisin diğer kızına vermiş olduğu vekaletname ile 2024 yılı içinde aynı bedelle(100.000 TL) farklı iki kişiye satılmış.:

*Bu kişilere doğrudan muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve olmadığı takdirde tenkis davası açılabilir mi?


Taşınmazlardan diğer iki tanesi 2022 tarihinde önce torun D.E'ye satılmış. Torun D.E taşınmazlardan ilkini 2023 Tarihinde düşük bir bedelle 3.kişi S.Y' e, diğerini ise 2024 tarihinde yine düşük bir bedelle 3. kişi Ç.U'ya satmış.:

*3. kişilerin niyetlerine ilişkin tanık vs. hiçbir bilgi yok elimizde bu kişilere muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve olmadığı takdirde tenkis davası açılabilir mi? Cevap hayırsa bu olayda tenkis davası kime karşı açılabilir?


*Yoksa hiç riske atmadan torun D.E'ye karşı sebepsiz zenginleşme kaynaklı tazminat davası mı açılmalıdır? Cevap evetse; dava değeri taşınmazın satış tarihindeki değeri midir yoksa dava tarihindeki değer midir? Bu dava dava şartı arabuluculuğa tabi midir? Belisiz açılabilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1357, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04703307 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.