Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
|
Sayın meslektaşlar merhaba, esasında konuya ilişkin öncesinde bir başlık açmıştım fakat daha çok detay vererek sorumu güncellemek istedim.
İdarenin tarafımıza bildirdiği evsel katı atık ücretine itiraz ettik itirazın reddiyle iptal davası açtık. halihazırda yargı yeri olarak idarede görülen iptal davasında görevsizlik itirazında bulundular. bu bedele ilişkin ödeme emri düzenlenmedi ya da tarafımızca ödeme de yapılmadı. uyuşmazlık mah. kararlarına baktığımda alacağın tahsilinin abonelik sözleşmesinden kaynaklı olduğu görüşüyle adli yargının görevli olacağına ilişkin kararlar verilmiş. ancak ben bu olayda konu itirazın reddi olduğundan idari yargının görevli olduğunu düşünmekteyim. yani direkt ödeme emrine ya da borç yazısına değil bu borca itirazın reddine yapıldığı hususunun fark yarattığını düşünerek. tecrübeli meslektaşların bu konuda görüşlerini merak ediyorum.
|
|
|
|
10 yıllık kira süresi dolması üzerine tahliye süreci başlatmak istedim. 3 ay öncesinden ihtarnameyi kiralanan haneye gönderdim. İhtarname bila tebliğ geri geldi. Üzerinde 'Buradan taşınmıştır, imzadan imtina etti' bilgisi var. Kiracının sözleşmedeki TC kimlik numarasının da tutmadığı görüldü.
Bu durumda aklıma gelen, fuzuli şagili tespit davası ardından aynı gerekçe ile tahliye talep etmeyi düşünüyorum.' Bazı meslektaşlar tahliye işlemini kontratta imzası bulunan kiracıya karşı sürdürmemi öneriyorlar.
Tavsiyelerde bulunacak sayın meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhaba. Müvekkil yurtdışında yaşıyor ama türkiyede 3 dükkanı bir tane de fiziki olarak ofis ama tapuda mesken görünen taşınmazı var türkiyeye çok sık geliyor tanıdıkları akrabaları da var. 3 dükkan dışındaki bu tapuda görünen ama işyeri olarak kiraya verilmiş yer hakkında müvekkil home ofis ihtiyacıyla tahliye davası açmak istiyor, işyeri ihtiyacı nedeniyle 3 ay öncesinden ihtarname de gönderildi. Home ofis olarak kullanma ihtiyacına ilişkin emsal karar var mı acaba bildiğiniz meslektaşlarım. Davada neye dikkat etmeliyiz bir de? Teşekkürler.
|
|
|
|
Merhabalar meslektaşlarım,
Bir konuda kafam karıştı. Müvekkil evini yeniletmişti. Ancak firma fazla iş var diyerek önce tespit yaptırıp 5 yıl dolmadan da alacak davası açtı. Tüketici mahkemesi öncelikle tüketici hakem heyetine gidilmesi gerektiği nedeniyle usulden reddetti. Karşı taraf istinaf etmedi kesinleşti. Şimdi karşı taraf tüketici hakem heyetine başvurmuş. Usulden red olduğunda zamanaşımı kesilmediğini biliyorum; ama tüketici hakem heyetine başvuru da bu geçerli olur mu? Eğer zamanaşımı kesilmemişse 5 yıl geçtiği için zamanaşımı bedeniyle başvurunun reddi gerekir mi? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : av.cpr,
Tarih : 07-05-2025 14:34
|
a
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım merhaba,
Gümrük müdürlüğünün hukuka aykırı işleminin iptali talebiyle vergi mahkemesinde iptal davası açtık, davayı kazandık, idari para cezası iptal edildi. Ancak idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle maddi zarar da doğmuş, şimdi tam yargı davası açacağız. IYUK Md. 12: "ilgililer...ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın tebliği tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler." uyarınca dava açacağız. Görevli mahkeme konusunda tereddütte kaldım. Kural olarak tam yargı davalarında idare mahkemeleri görevli, ancak gümrük mevzuatındaki istisna hüküm nedeniyle bu davayı da vergi mahkemesinde mi açmamız gerekiyor?
UYAP'tan dava açarken Vergi Mahkemelerini seçtiğimde davanın konusu kısmında "tam yargı davası" veya gümrük mevzuatından doğan uyuşmazlıklar gibi bir seçenek yok. İdare Mahkemelerini seçtiğimde davanın konusu kısmında tam yargı davaları çıkıyor.
Çok acil yardımlarınızı rica ederim.
|
|
|
Yazan : iremis,
Tarih : 29-04-2025 23:59
|
Meslektaşlarım Merhaba,
Kamulaştırmasız el atma davalarında biliyorsunuz ki artık hüküm kesinleşmeden icra edilebiliyor. Bu durumda karar kesinleşmeden, ilk derece mahkemesinin kararı ile ilgili taşınmazın idare adına tescili mi gerçekleşecek? Yoksa tescil yönünden yine kesinleşme mi beklenecek? Açıkçacı hemen tescilin yapılması mantıklı gelmedi.
Kesinleşmeden tescil söz konusu olduğunda istinaf yahut temyiz aşamasında feragat durumunda ne olacak? Ayrıca feragat durumunda idare lehine vekaletname ücretine hükmedilir mi? Güncel anayasa kararları çerçevesinde hükmedilmemesi gerektiğini düşünmekle birlikte değerli görüşlerinizi merak ediyorum.
|
|
|
|
sayın meslektaşlar merhaba,
belediye tarafından işyerimize tahakkuk ettirilen katı atık bedelinin iptalinde idare mahkemesinde dava açılmış. sonradan devraldığımız bu dosyada davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekeceğine ilişkin uyuşmazlık mah. kararlarına sıkça rastladık. bu durum tecrübe ve bilginize göre artık yerleşik bir uygulama mıdır? aksi yönde kararlar mevcut mudur? idare mahkemesinin evet benim görev alanım deme ihtimali var mıdır açıkçası bunu sormak istiyorum çünkü emsal karar bulamadım. genelde aksi yöndeydi.
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Müvekkilin hamili olduğu çek önce takas için bankaya ibraz ediliyor, yaprak bedeli de ödenmeden tüm bedel için karşılıksız işlemi yapılıyor. Müvekkil elindeki çeki ibraz süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz ediyor, en azından yaprak bedelini almak için, bu durumda,
1-Çek ibraz süresi içerisinde birden fazla kez bankaya ibraz edilip karşılıksız işlemine tabi tutulabilir mi? Muhatap banka da karşılıksız kaşesi basar mı?
2-Çek takasa verildiğinde çekte müvekkilinin cirosu bulunmamasına rağmen muhatap bankaya ibraz edildiğinde takas odası tarafından yapılan karşılıksız kaşesinin üstüne müvekkil cirosu yapılıyor. Cironun mahiyeti ve sahtecilik yönünden bilgilerinizi rica ediyorum.
3-Ayrıca çek yönünden karşılıksız çek şikayeti yapmama engel durumu var mıdır?
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhaba kiraya vereni resmi kurum sıfatında olan bir dosyada tevdi mahalli davası açmak istiyoruz. Dava açmadan önce PTT'den konutta ödemeli gönderi olarak kira bedelini resmi kuruma göndermemiz gerekli lakin PTT ile yaptığımız görüşmelerde resmi kurumlara konutta ödemeli gönderi gönderemeyeceklerini bildirdiler. Dava aşamasında mahkemeden bu hususun sorulması için PTT'ye müzekkere yazdırılması talebimiz olacak, daha önce böyle bir durumla karşılaşan meslektaşlarımız var mı acaba? Mahkemelerin tutumu bu konuda nasıl olur? teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : Av. Özgü,
Tarih : 24-04-2025 14:02
|
Merhaba Sayın meslektaşlarım. Avukatlığını yaptığım binaya Ocak ayında yeni bir kişi apartman yöneticisi oldu ve mevcut asansör firması kendisine 5 yıllık sözleşme imzalatmış.
İmzalatırken okumanıza gerek yok yöneticinin değiştiğine ve sizin yönetici olduğunuza dair evraklar denilmiş bu sebeple yönetici de maalesef okumamıştır. Ancak kat malikleri yıllardır söz konusu firmanın hizmetinden memnun olmayıp, yaptıkları işin arkasında durmamaları ve sürekli fazla fiyat vermeleri sebebiyle firma değiştirmek istemektedir. Sözleşmede “apartman yönetiminin tek taraflı feshetmesi halinde 5 yıl boyunca her ay asansör bakım ücreti ödeyecekleri” cezai şart olarak konulmuştur. Ayrıca sözleşmede firmanın yükümlülükleri ve bu yükümlülüklere aykırılıkta ne olacağına ilişkin net hiçbir madde bulunmamaktadır.
Genel kurulda da bu firmayla devam edelim ya da değiştirelim gibi hiçbir karar alınmamıştır.
Kısacası herhangi bir karar alınmadan imzalanmış olan bu sözleşmenin geçerliliği var mı? Varsa bina yönetimi feshetmek için nasıl bir yol izleyebilir?
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhabalar, müvekkilim akrabasıyla bir araç alım satım sözleşmesi yapıyor ve araç bedeli için bono düzenleniyor. İlerleyen süreçte müvekkil bedeli ödemesine rağmen bonoyu geri almıyor. Şu an elimizde sadece bedelin ödendiğine ilişkin Instagram üzerinden gönderilen mesaj var. Sonrasında taraflar arasında özel bir sebepten husumet oluşuyor ve karşı taraf ihtiyati haciz kararı alıyor müvekkilin bazı malvarlığına haciz tatbik ediliyor. Meslekte yeni olduğum için süreçle alakalı yardıma ihtiyacım var.
1- İhtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesi uyarınca sınırlı olduğunu ve bazı Yargıtay kararlarında senedin kambiyo niteliğini haiz olmasa da kayıtsız şartsız borç ikrarı içermesi halinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddinin gerektiği yazıyor. Fakat bizim olayımızda araç satım sözleşmesinde bonodan bahsedilmiş. Sözleşmeyi sunarak senedin kayıtsız şartsız olmadığını iddia edebilir miyiz?
2- Bunun yanında her halükarda senet bedelinin ödendiğine ilişkin Instagram mesajını sunup delil başlangıcı olarak değerlendirilmesini talep edip tanık dinletebilir miyiz?
3- İtirazın kararı veren mahkemeye yapılması gerektiğini biliyorum fakat ödememiz gereken herhangi bir harç vs. var mıdır?
4- Kanunen haczin tatbikinden itibaren 7 gün içerisinde esas icra takibinin yapılması gerektiğini biliyorum. Eğer esas icra takibi başlatılmazsa haczin kaldırılması için talepte mi bulunmamız gerekiyor kendiliğinden kalkar mı?
Meslekte henüz bir yılımı doldurmadığım için dosya geldikçe tecrübe ediniyorum. Yardımcı olabilen çıkarsa çok memnun olurum. Herkese iyi çalışmalar.
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhaba ,değer kaybından kaynaklı maddi tazminat talebi neticesinde ihtiyari arabuluculukta anlaşıldı. Anlaşma maddesinde ;
anlaşma neticesinde ödenen tutara istinaden değer kaybına ilişkin maddi ve manevi tazminat ile ekspertiz rapor ücreti de dahil olmak üzere tüm ferilerine ilişkin hiçbir hak ve alacağı kalmamış olup, taraf bu konuya ilişkin tüm maddi tazminat taleplerinden sigorta AŞ ile zmms poliçesi uyarınca sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsü yönünden feragat ettiğini ,yine bu kazadan kaynaklı değer kaybına ilişkin maddi ve manevi tazminat ile ekspertiz rapor ücreti de dahil olmak üzere tüm ferileri yönünden herhangi bir dava açmayacağını,
şeklinde bir hüküm bulunmaktadır.Mahrumiyet bedeli yönünden dava açmaya engel midir ?
|
|
|
Yazan : GKHNÇLT,
Tarih : 15-10-2025 11:52
|
Öncelikle iyi çalışmalar.Müvekkilin borçlu tarafa banka kanalı ile ve açıklamalı olaral gönderdiği para alacağı için yapılan icra takibi itiraz üzerine durduruldu.Sorum şu ,tacir sıfatına sahip olmayan kişiler(olayımızda iki tarafta TSK mensubu) arasında açılacak itirazın iptali arabuluculuğa tabi midir..Ben tabi olmadığını düşündüğüm halde uyapta dava açarken arabulubulucuk dava şartına tabidir uyarısı aldığımdan ikilemde kaldım.Görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım. Bilgi edinmekte zorlandığım bir konuyu sizlere danışmak istiyorum.
Kira tespiti için zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde kiracı ile yeni bedel üzerinde anlaşıldı. Yeni kira bedeli ödenmediğinde tahliye talepli ilamsız icra takibi için icra edilebilirlik şerhi almak gerekir mi?
Eski sözleşme ve artırılmış bedele dair son dekontlar ile takip başlatmanın yeterli olacağı kanaatindeyim. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
|
|
|
|
Merhabalar, kiralanan taşınmaz için eski malikin eşi tarafından kiracı ile 20/05/2009 tarihinde kira sözlşemesi yapılmış, 6 sene boyunca sözlşemede belirlenen oranda zam yapılmayınca da 3.02.2015 yılında yeni bir kira sözlşemesi ile aylık kiranın 150 tl artıtılması ve zam oranının da temmuzda yapılacağına dair madde eklemişler. Fakat bu kira sözlşemesine de eski kira sözlşemesinin devamı niteliğindedir diye şerh düşmüşler. Sorum şu ki TBK 347 'ye göre dava açtık hakim davayı süre yönünden reddetti.Biz davayı açarken ikinci sözleşmeyi sunmadık, davalı taraf süresinde cevap dilekçesi ve delillerini bildirmedi, ön inceleme gününün bildirmesine yönelik yapılan tebligata karşı cevap dilekçesi adı altında ikinci kira sözleşmesini ve daha evvelden açılan itirazın iptali davasını da delil olarak bildirdi. Hakim bu hususta re'sen inceleme yapabilir mi? ikinci kira sözleşmesi tarafların iradelerinden de anlaşılacağı üzere yeni bir kira sözlşemesi özelliğini de taşımamakta aslen kira bedelinin belirlenmesine yönelik bir protokol gibi , bu hususa ilişkin yargıtay,bam kararları ve görüşlerinizi merak etmekteyim,teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : şhncfc,
Tarih : 14-10-2025 11:07
|
merhaba herkese, Aym kararı üzerine 2025 hazirandan itibaren parasal sınırlarda dava tarihi esas alınmaya başladı. ancak bu tarihten önce açtığımız davalarda kesinlik sınırının karar tarihi olması gerekmiyor mu? çünkü bu düzenleme haziran da yürürlüğe girdi , bunun eskiden açılan tüm davalara uygulanması haksızlık oluşturmaz mı? mahkemelerin uygulaması ne şekilde, yada nasıl olması gerekir? bunun hakkında bilgisi olan meslektaşlar yazabilir mi acaba
|
|
|
|
Değerli meslektaşlarım aile konutu şerhinin kaldırılması kararında hükmedilen vekalet ücreti karar kesinleşmeden icraya konulabilir mi? Konulacağına ilişkin emsal yargıtay kararı elinde olan var mı?
|
|
|
|
Selamlar meslektaşlarım,
Lehe ihtiyati tedbir kararı aldığımız bir tüketici dosyası kapsamında yer alan vekalet ücretini ne zaman icraya koyabiliriz?
Kesinleşmeden icraya konulabilir mi?
|
|
|
Yazan : avfsena,
Tarih : 12-10-2025 17:26
|
merhabalar imar kanunu madde 18 gereğince parsel kaydırma işlemi yaptırılmış kaydırılan arazi kaydırılmadan önce daha değerliyken (üzerinde meyve veren ağaçlar bulunurken ) çorak biraz araziye kaydırılmış bu konuyla bağlantılı herhangi bir bilgi veya makale bulamadım yardımcı olabilir misiniz?
|
|
|