Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : berkberk98, Tarih : 11-05-2025 22:03
Üstatlarım merhabalar. Kira tespit davasında davalı konumdayız. Dava kısmen kabul-kısmen ret şeklinde karara çıktı. İstinaf ederken harcı ne şekilde hesaplamam gerekir? Harca esas değerin aradaki kira bedeli farkı olduğunu biliyorum fakat istinaf aşamasında harçlar yönünden kafam karıştı. Sizden ricam bir örnek ile izah edebilir misiniz? Saygılarımla...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :852, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : measfuyu, Tarih : 09-05-2025 16:11
Meslektaşlarım merhaba, sorum basit kalıyorsa maruz görün, basitçe şöyle anlatayım, benim bir evim var. 5 kardeşimin 4 ü öldü 1 tanesi yaşıyor. Ölen kardeşlerimin 2 şer tane çocuğu var. Eşim, annem ve babam sağ değil. Çocuğum yok. Bu evin paylaşımı nasıl olacaktır. Yeğenler mirastan pay alacak mıdır yoksa mirasın tamamı sağ kardeşe mi kalır ? Şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :816, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.heren, Tarih : 09-05-2025 12:51
Merhaba, müvekkilin kasko sigortacısı olduğu araca verilen zarar nedeniyle zarar verene karşı rücu davası açılacaktır. Sigortalı ve davalı zarar veren tacir olduğundan ticaret mahkemelerinde dava açacağız. Trafik kazasının (haksız fiilin) gerçekleştiği yer olan Beypazarı yönünden yetkiyi belirleyeceğiz. Beypazarı'nın Ankara Batı Adliyesinin yargı çevresinde olduğu belirtilmiş ancak arabuluculuk başvurusu yaparken hem beypazarı arabuluculuk bürosu hem de ankara batı arabuluculuk bürosu seçeneklerinden hangisini seçeceğimiz konusunda tereddüte düştük.
Ayrıca beypazarı adliyesinde asliye hukuk mahkemeleri de bulunduğundan ticaret mahkemesi sıfatıyla beypazarı asliye hukuk mahkemelerinde mi dava açılması gerekmekte yoksa bağlı olunan ankara batı ticaret mahkemelerinde mi bu hususta da karışıklık yaşamaktayız. Keza kasko sigortacısı ile dava dışı sigortalı arasında poliçenin düzenlendiği yer çankaya olduğundan Ankara mahkemelerinde de dava açmamız mümkün müdür? Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :706, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avrkarahan, Tarih : 09-05-2025 08:50
müvekkil okuma yazması zayıf birazda zihinsel olarak algılaması zayıf birisi iş yerinde 5 yıllık çalışması var işveren tarafından iş sözleşmesi sona erdiriliyor ve ihtiyari arabuluculuk tutanağı imzalanıyor müvekkil sözleşmeye parmak basıyor tanık olan kişi iş yerinin muhasebecisi 5 yıllık çalışmada ödenen tazminat 15 bin tl arada baya bir fark var gerçek hakkından bu durumda arabuluculuk tutanağının iptalini mi talep etmemiz gerekiyor yoksa bu tutanakla iş mahkemesinde dava açıp hem tazminat isteminde hemde tutanağın iptali isteminde mi bulunmalıyız?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :799, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.BYangin, Tarih : 08-05-2025 22:12
Meslektaşlarım merhaba,

Örnek 13 icra takibi devamında açtığım tahliye davasında kesin karar verildi, tahliye için icra dairesinden talepte bulundum ve harçları yatırdım. Daha önce tahliye yapmadığımdan (haciz dahil) ne kadar masraf çıkacağını bilmiyorum. Genel olarak anladığım kadarıyla nakliye, yedi emin deposu, çilingir masrafı olacağını anlıyorum. Fakat bu masraflar tahliye sırasında mı yatırılır, icra dosyasından uyap üzerinden ödeme yapılması mümkün müdür, tahminen müvekkilden tahliye öncesinde ne kadar masraf talep etmek gerekir. Bu hususlarda değerli görüşlerinizi rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :799, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : sailor1981, Tarih : 08-05-2025 18:36
Noter tahliye taahhüdü yasal sürede icra takibine konu edilmiştir.kiraci yasal sürede takibe itiraz etmiştir.15 günlük süre beklenmeden itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılmıştır.

Mahkeme şok bir karar ile davayı erken açtığımızı 15 günlük sürenin dava açmak için beklenmesi gerektiği uyarısı ile davamızı red etmiştir.

Sizce bu acemilik karşısında ne yapmalı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :739, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.ukat, Tarih : 07-05-2025 15:54
Merhaba meslektaşlarım. Kiracının taşınmazı tahliye ederken verdiği zararla ilgili olarak delil tespiti yaptırdık ve bilirkişiler ...TL zarar bedeli tespit etti. Karşı taraf ise delil tespiti raporuna itiraz etti. Bu aşamada sulh hukuk mahkemesinde delil tespiti raporundaki miktar üzerinden mi davamızı açacağız yoksa belirsiz alacak davası olarak açabilir miyiz(delil tespiti raporuna itiraz olduğu için)?

Diğer sorum ise delil tespitinden sonra taşınmazdaki hasar müvekkil(kiraya veren) tarafından giderilip yeniden kiraya verildi. Dava sırasında bilirkişi incelemesi nasıl olacak? Sadece delil tespiti raporundaki inceleme ile mi sınırlı kalacaklar? Fotoğraf üzerinden mi zararı tespit edecekler?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :811, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Enver ERTAN, Tarih : 07-05-2025 09:37
Merhaba,

Müvekkilimiz aleyhine ilamsız takip başlatıldıktan sonra müvekkil borca itiraz ederek takibi durdurmuş, daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkeme ihtiyati haciz kararı vermiş, bu karar ile ilamsız takip dosyasında ihtiyati haciz işlemleri yapılmıştır. Müvekkilin maaşından kesinti yapılmaktadır. Ancak daha sonra mahkeme yetkisizlik kararı vermiş ve gerekçeli kararında da ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar vermiştir. Tarafımızca icra müdürlüğünden ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle yapılan hacizlerin kaldırılması ve maaştan yapılan kesintilerin iadesi istenmiştir. Ancak icra müdürlüğü düzenlediği tensip ile "ilgili takipte esas takibe geçilmiş olduğu görüldüğünden haciz kaldırma talebinin yetkili mahkemece değerlendirileceğinden ,haciz kaldırma talebinin reddine karar verildi. " diyerek talebimizi reddetmiştir.

Sorum mahkemenin yetkisizlik kararı ile ihtiyati haciz kararını kaldırması halinde hacizlerin kaldırılması gerekmez mi? İcra müdürlüğünün vermiş olduğu karar hukuka uygun mu, değilse hangi yolu izlemeliyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :806, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.harebe, Tarih : 07-05-2025 01:00
Meslektaşlarım merhaba

Noterde yapılmış klasik araç rehin sözleşmesinin İİK'da belirtilen ilam olduğunu düşünerek Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip başlattım , icra dairesi araç rehin sözleşmesinin düzenleme şeklinde olmadığından bahisle ilam niteliğinde olmadığını ve ödeme emrinin düzenlenmeyeceğini belirtti. Sonrasında ilamsız şekilde takip talebi düzenleyerek , ilamsız şekilde icra emri düzenlenmesini talep ettim, talebim takip yolunun değişmeyeceğinden bahisle ret edildi. Henüz hiçbir icra takip işlemi yapılmadığı gibi ödeme ve ya icra emride düzenlenmedi. Bu sebeple Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip , Rehinin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamsız Takip yoluna dönüştürebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :720, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : farnax, Tarih : 05-05-2025 23:30
ortaklığın giderilmesi davasında ve daha sonra Satış memurluğunca yapılan satış işlemlerinde davalı taraf ve davacı taraflar ne kadar avukatlara ne kadar vekalet ücreti öderler. AAüT göre maktu mu taşınmazın değerine göre nispi oranda mı? ortaklığın giderilmesi davasına girmemiş bir avukat satış memurluğundaki bir satış işlemi sırasında vekalet sunduğunda vekalet ücreti alır mı alırsa ne kadar alır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :805, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : farnax, Tarih : 04-05-2025 11:33
20 hisseli taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası ve sonrasında satış memurluğunda satış işlemlerine başlandı. Davayı 3 hissedar açtı. tüm masrafları bu hissedarlar ödedi. Diğer hissedarlar ödemeyi kabul etmediler. şimdi satıştan sonra, dava giderleri hissedarların hissesine göre satış parasından düşülecek. Ancak giderlerin tamamını bu 3 davacı ödediği için bunlara düşen paradan da kesilir mi? bu takdirde 2 kez ödemiş olmazlar mı, bu para davacıların hissesine mi eklenir, vekalet ücreti ile birlikte avukatın hesabına mı yatar çünkü aralarında sözleşme yapmamışlar. bu dava ve satış giderlerini ilişkin kesilen paranın davacılara ait olması gerekir diye biliyorum. cevaplar için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1007, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Ay, Tarih : 02-05-2025 12:50
Merhaba değerli meslektaşlarım. Bekar ve altsoyu olmayan murisin vefatından sonra 3 ay içerisinde murisin anne ve babası mirası reddetti. Bu durumda miras, murisin kardeşlerine mi geçecektir? Murisin üstsoyu tarafından mirasın reddi halinde mirasın miras bırakanın kardeşlerine geçmeyeceğini düşünmekteyim. Fakat emin değilim bu nedenle de bilgi ve görüşlerinize ihtiyacım var meslektaşlarım. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1177, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : fatih-, Tarih : 02-05-2025 02:54
Örnek 13 haciz-tahliye takipli icra dosyamda tebligatları direkt tebligat kanunu 21/1 e göre yaptım yani direkt kapıya yapıştırıp komşuya bilgi verilmekle muhtara teslim edildi tebligatlar tebliğde usulsüzlük var mı mesleğe yeni başladığımdan emin olamadım bilgisi olan meslektaşlarım yardımcı olursa sevinirim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1057, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.inci16, Tarih : 01-05-2025 14:34
İyi günler,barodan(Bursa)silinmek için gerekli evraklar nelerdir bilgisi olan var mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1074, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Karadağlı, Tarih : 30-04-2025 21:32
Müvekkil hakkında kesinleşen 7 ay hapis cezası için çağrı kağıdı geliyor ancak teslim olmuyor. Yakalama kararı çıkartılıyor ve bir hafta önce kapalı cezaevine alınıyor.

Sorum şu, bildiğim kadarıyla normal şartlarda çağrı kağıdına uysaydı direk denetimli serbestlikten faydalanabiliyordu. Gir çık yapacağı bir durum olacaktı. Şimdi kapalı cezaevinden denetimliye ayrılmak için dilekçe vermesi durumunda direk faydalanabiliyor mu?

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1271, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : measfuyu, Tarih : 30-04-2025 10:24
Merhaba, müvekkil bir taşınmaz kira sözleşmesine kefil sıfatıyla imza atıyor. Ancak sözleşmede kefalet tarihi ve limiti yer almamakta ve şekil şartları sağlanmamakta. Kanaatimce kefalet sözleşmesi geçersiz. Ancak müvekkil kira sözleşmesi kapsamında 100.000 tl nakit ve 200.000 tl teminat mektubunu kiraya verene depozito olarak kendisi veriyor. Ayrıca kiracı ve kiraya veren kira sözleşmesini feshediyor. Kiraya veren şu an kiracı ile yaşadığı bir kısım hususlar sebebiyle teminat mektubunu bozdurmakla tehdit ediyor. Müvekkil yönünden depozitoyu geri almak noktasında nasıl bir hukuki yol izleyeceğime ilişkin kararsız kaldım. Kefalet ve depozitoyu farklı değerlendirmek gerekiyor kanaatindeyim. Bu durumda müvekkil üçüncü kişi olarak depozito veriyor. Bunun iadesi için nasıl bir yol izlemek gerekir ? Şimdiden*teşekkürler. Saygılarımla
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1262, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 29-04-2025 08:32
Meslektaşlarım merhaba. Özel hastanenin estetik doktoru ile estetik ameliyat yaptıran müvekkilim arasında görülen tazminat davasınds, doktor vekili dosyaya bir onam aydınlatma rıza belgesi sundu ancak imza müvekkilime ait değil, biz de itiraz ettik sonra da savcılığa suç duyurusunda bulunduk doktor hakkında çünkü müvekkilim doktor veya hastane yetkilisi atmıştır imzayı dedi. Doktor avukatı savcılık dosyasına beyan sunmuş, “tazminat davasındaki uyap dosyasına sunulan onam belgesi pdf şeklinde taralı evrak olarak sunulmuş olup, evrak aslı tarafımızca bulunamamaktadır, elimizde yalnızca fotoğrafı/fotokopisi mevcuttur, fotokopi belge üstünden sahtecilik incelemesi yapılamayacağı için takipsizlik kararı verilmesini talep ederiz” demiş yargıtay kararı ekleyerek. Bu durumda savcı takipsizlik mi verecektir, tazminat dosyasına sunulan belge scan edilip taranmış net bir imza tespiti yapılabilecek bir belge ama uyaptan delil dilekçesi ekinde sunulmuş pdf bir evrak sadece, ıslak imzalı evrak aslı değil. Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1101, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avenesb, Tarih : 28-04-2025 15:19
Tahliye talebiyle başlatmış olduğumuz takip ve sonrasında borçlu kiracının temerrüdü nedeni ile açmış olduğumuz tahliye davasında; takip talebinde 9 nolu bölüme haciz ve tahliye yazdığımızı ancak 7 nolu bölümün boş olduğunu yeni fark ettim. Karşı taraf itiraz etmediği gibi temerrüde düşüp kirayı da geç ödedi. Açmış olduğum tahliye davasında ise henüz karşı taraf vekili de yok. (Muhtemelen olmayacak. Benzeri bir hata durumunda ilk derece mahkemesinden tahliye kararı alabilen meslektaşım oldu mu? Veya sırf 7 numaralı kısım boş olduğu için davası reddedilen
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1186, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ardkr71, Tarih : 28-04-2025 12:09
Merhabalar,

Müvekkil site içerisinde TEDAŞ 2013 yılında sitenin belirli bir bölümünde ortak alanda çevre mahallelere elektrik dağıtımı için trafo kurmuştur. TEDAŞ tarafından ise 2020 de alınan bilgiye göre kamulaştırma dosyası hazırlanmış lakin kamu yararı kararı alınmamış ve teklif sunulmamıştır.

KamualAştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasıyla birlikte ecrimisil talep edeceğiz. Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağına Yargıtay kararıyla sabit durumda. Zaman aşımı süresi bu dava süresi içerisinde dolmuş mu oluyor yoksa 2020-2025 yılları arasındaki ecrimisil bedelini istenebilir mi?

Şimdiden teşekkürler...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :932, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Atasoy, Tarih : 27-04-2025 12:37
Merhaba;
Daha önce kripto varlıkların haczi talebinde bulunan ve sonuç alabilen var mı acaba? Varsa usul ve süreç hakkında bilgi verebilir mi?
Şimdiden çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1096, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04739308 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.