Yanlış Yatırılan Borç

1) Herkese kolay gelsin. Müvekkil 2008 yılında BAĞKUR borçlarının yapılandırılması imkanından faydalanmak için BAĞKUR'a başvuruda bulunuyor. BAĞKUR tarafından müvekkile bir doküman veriliyor ve bu bilgilere göre borç miktarını (7.696,00 - TL)bir bankaya (Halk Bankası) yatırması söyleniyor.

BAĞKUR tarafından müvekkile verilen dokümandan kısaca bahsetmek gerekirse evrak aşağıdaki şekildedir:



SGK İL MÜDÜRLÜĞÜ
BAĞ-KUR ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ(DEVREDİLEN)
BAĞ-KUR SİGORTALILARINA
ÖDEME KOLAYLIĞI SAĞLANMASINA İLİŞKİN (5510 Geçici Md. 24)TALEP FORMU VE TAAHHÜTNAME[/b]

BURADA MÜVEKKİL KİMLİK BİLGİLER VE BORÇ MİKTARI YAZMAKTADIR.

2) Müvekkil de kendisine verilen bu evrakla birlikte ilgili bankaya gidip kendisine bildirilen borç miktarı kadar BAĞ-KUR'un hesabına ödeme yapmıştır.

3) Buraya kadar her şey normal gibi gözükse de evrakın yukarıda verilen başlık kısmının üstünde 4-5 satırlık bir bölüm halinde başka bir şahsın isim ve BAĞ-KUR bilgileri yer almaktadır.Ve müvekkil bu evrakı banka görevlisine verince görevli tarafından 7.696,00 - TL BAĞ-KUR hesabına yatırılıyor ancak müvekkil adına değil yukarıda belirttiğim gibi evrakın üstünde yazılı 3. şahıs adına yatırılıyor. Yani BAĞKUR'a para yatıran müvekkil değil de bu 3. kişi oluyor.

4) Bizim müvekkilin dalgınlığı tam 5 yıl sürüyor ve geçen hafta BAĞKUR'a gidince durum anlaşılınca başından aşağı kaynar sular dökülüyor.

Epey uzun oldu ama olayın net olarak anlaşılması için böyle yapmak gereği hissettim. Şimdi sorun şu, burada sadece 3. kişiye karşı sebepsiz zenginleşme davası mı açılabilir yoksa olaya BAĞKUR'u da katabilir miyiz? Zira müvekkilin halen kuruma üstelik faiziyle birlikte borcu görünüyor bu arada 3. kişi de BAĞKUR hesabında fazlalık olan bu parasını da geçtiğimiz ŞUBAT ayında hesabından çekmiştir.
Şimdiden teşekkürler.

Müvekkilinizin bankaya verdiği evrak talep formu ve taahhütnamedir.

Bildiğim kadarıyla, evrak bankaya verilmesi için başvurucuya verilmiyor.

Normalde, müvekkiliniz bankaya gidip, kendi adına 7.696,00 TL prim yatırması gerekiyordu. Eş söylemle bu evrak olmasaydı dahi müvekkiliniz evraktaki borç miktarı bilgisiyle ödemeyi yapabilirdi.

Bu açıdan baktığımızda, Bağkur'un verdiği evrak ile zarar arasında doğrudan illiyet bağı ben göremedim. Tabi yukarıda izah etmeye çalıştığım gibiyse...

Müvekkiliniz bu evrakı 5 yıl sonra nereden bulmuş?

Soruda ki amaç; belki de banka görevlisi hata yapmıştır(!)

Dava yalnızca 3. kişiye açılmalı,elde edilecek ilam kuruma faizin silinmesi istemli bir dilekçeye ek yapılarak kurumun yanıt vermesi beklenmeli,şayet kurum bu talebe olumsuz yanıt verir ise ancak bu halde kuruma karşı bir dava ikame edilebilir,zira kuruma doğrudan sebepsiz zenginleşme açalamayacağı kanısındayım, saygılar.

Sayın meslektaşım ben zarar ile kurumun yanlış ve yanıltıcı işlemi arasında illiyet bağının olduğu kanaatindeyim.Zira yanlış işlem olmasaydı müvekkiliniz zarar etmeyecekti ise ortada illiyet bağının varlığı akla gelır.

Bu durumda bağkur ve hesabına para yatırılan kişi aleyhine müştereken ve müteselsilen dava açmanız gerekecek

Faiz ise (borçlar kanununa göre borçlu alacaklının alacağını talep etmesi ile mütemerrit olur; tabi vade yoksa)Bu durumda faiz dava tarihinden itibaren talep edilmelidir.

Ayrıca müvekkilinizin bağkurluluğu ile ilgili idari işşlemde sıkıntı varsa bu defa iş mahkemesinde bağkura dava açabılırsınız Saygılarımla

Öncelikle tüm meslektaşlara teşekkürler.
Sayın Selim Bey, banka görevlisinin hatası da ortada. BAĞKUR tarafından evrak bankaya verilsin diye verilmemiş zaten bizim müvekkil parayı yatırırken belgeyi görevliye ibraz ediyor görevli de buradaki bilgileri kullanıp ödemeyi alıyor. Daha sonra belgeyi müvekkile veriyor zaten.Yani belgenin aslı müvekkilde. Ayrıca ödeme dekontunu da saklamaktadır. 5 yıl sonra borcum var mı diye gittiğinde olay öğreniliyor.

Sayın Lpolat ben de sizin gibi düşünmekteyim zira belge aslını görseniz hata yapmaya açık bir durum var. Tabi burada banka görevlisinin ve özellikle de müvekkilin ihmalini yadsımıyorum. Ancak BAĞKUR'a husumet konusunda illiyetin mahkemelerce ne derece dikkate alınacağı da ayrı bir sorun. Bir de bu durumda görevli mahkeme açısından problem çıkar diye düşünüyorum. Zira BAĞKUR'a açılacak davada iş mahkemeleri görevli olacakken 3. kişiye ise genel mahkemelerde dava açmak gerekecektir.

Galiba şu an en uygunu Sayın "Fazladanödemeyeçözüm"'ün yorumu gibi geliyor. Zira müvekkil BAĞKUR yetkilileri ile görüşünce onlar "3. kişinin kuruma bir dilekçe ile başvurması ve yapılan ödemenin hataen kendi namına yapıldığını" belirtmesi halinde faiz de dahil tüm borcun silineceğini belirtmişler. Ama 3. kişinin sıhhatli adres ve diğer iletişim bilgilerine ulaşamadığımızdan bu yola başvurmak imkanı da bulunmamaktadır.

Alıntı: Yazan gdistemgibi Öncelikle tüm meslektaşlara teşekkürler. Sayın Selim Bey, banka görevlisinin hatası da ortada. BAĞKUR tarafından evrak bankaya verilsin diye verilmemiş zaten bizim müvekkil parayı yatırırken belgeyi görevliye ibraz ediyor görevli de buradaki bilgileri kullanıp ödemeyi alıyor. Daha sonra belgeyi müvekkile veriyor zaten.Yani belgenin aslı müvekkilde. Ayrıca ödeme dekontunu da saklamaktadır. 5 yıl sonra borcum var mı diye gittiğinde olay öğreniliyor.

Yani siz sadece dekontla bankaya da dava açabilirsiniz. SGK'nın evrakı banka da olmadığına göre hatasına bahane bulamayacak...

En azından 3. kişiye ulaşmanızı kolaylaştırır...