Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-09-2013, 01:24   #1
Av.Tümer

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

Yargıtay 17. HD.

8.7.2010 T. 1975/6630;
14.9.2009 T. 3526/5318;
25.5.2009 T. 1624/3567;
12.6.2008 T. 738/3226

Yargıtay 15. HD.

5.6.2003 T. 1856/3025;
18.4.1995 T. 2064/2310

Konusu tasarrufun iptalidir, şimdiden teşekkür ederim...
Old 14-09-2013, 02:01   #2
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2003 / 1856
Karar: 2003 / 3025
Karar Tarihi: 05.06.2003

Konu: İVAZLI TASARRUFLAR - SÜRE - HACİZ VEYA ACİZDEN ÖNCEKİ İKİ YIL - BAĞIŞLAMA NİTELİĞİ
ÖZET : Dava, davalılar arasında yapılan taşınmaz payı temlikine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mutad hediyeler müstesna olmak üzere hacizden veya acizden önceki iki yıl içinde karı koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup batıldır. Açıklanan nedenlerle davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerekir.
(2004 S. K. m.278, 280)

Dava: Hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı Hüseyin R. gerçek satış bedelini ödediğini banka kayıtlarıyla ispat etmiş olmasına göre, bu davalıya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2. Davacının, davalılar Yusuf ve Mehveş hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Dava, İcra ve İfas Kanununun 277 ve onu izleyen maddelerin hükümlerine dayalı olarak açılmış olup; davalılar arasında yapılan ve taşınmaz payı temlikine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Dava ile ilgili İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2000/9272 takip sayılı icra dosyası üzerinde başlatılan icra takibine 15.12.1997, 15.10.1998 ve 11.09.1998 tarihli kredi sözleşmeleri de dayanak alınmış ve bu icra takibi de dosya kapsamına göre kesinleşmiş bulunmaktadır. Borçlu davalı Yusuf, Kadıköy 2. Bölge Tapu Sicilinde kayıtlı ve Z. Mahallesi, F. Caddesinde bulunan 91 pafta, 280 ada ve 32 parsel sayılı ve (1) numaralı dubleks dairedeki 1/2 hissesini, 8.12.1998 tarihinde 25.000.000.000.- TL. bedelle, 22.7.1999 tarihinde boşandığı eşi olan diğer davalı Mehveş'e kayden satmıştır. Saptanan durum bu olunca da, mahkemenin kabulünün aksine, uyuşmazlık konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı açıklıkla anlaşılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekirse takip talepnamesinde yazılı noter senedi de 15.12.1997 tarihli kredi sözleşmesindeki kredi borcuna ilişkindir.

İİK'nun 278/1, 2-b1. maddesi hükmü gereğince, haciz veya acizden evvelki iki yıl içinde karı ve koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar, bağışlama hükmünde olup batıldır.

Açıklanan bu sebeplerle, bu davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerektiği gibi; İİK'nun 280/3. maddesi uyarınca, Mehveş'in borçlu eşinin acz içerisinde olduğunu ve mevcutlarını eksilttiğini bilebilecek durumda olması sebebiyle de aynı Yasanın 280/1. maddesi gereğince tasarrufun iptali gerekir.

Ancak, davalı Mehveş borçlu davalı Yusuf'tan kayden iktisap ettiği yukarda belirtilen taşınmazdaki 1/2 payı; iktisabında kötüniyetli olduğu davacı tarafından yasal delillerle kanıtlanamayan davalı Hüseyin R.'a 17.6.1999 tarihinde kayden satmıştır. Bu durumda, İİK'nun 283/11. maddesi gereğince, dava bedele dönüşmüştür. Buna göre de mahkemece, borçlu davalı Yusuf ile Mehveş arasındaki tasarrufun iptaline ve ayrıca Mehveş tarafından, Hüseyin R.'a tasarruf konusu 1/2 payın kayden satıldığı 17.6.1999 tarihindeki piyasa rayiç değeri gerektiğinde yerinde keşif yapılmak ve uzman bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmak suretiyle belirlenmeli ve Hüseyin R. tarafından ödenen gerçek satış bedelinden az olmaması gerektiği de gözetilerek belirlenen bu miktarın, davacının alacağı ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere davalı Mehveş'ten tahsiline karar verilmesi gerekirken, aksine düşünce ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda (1.) bendde belirtilen nedenlerle davalı Hüseyin R. hakkındaki hükme yönelik davacının temyiz itirazlarının reddine, (2.) bendde yazılı sebeplerle de davalılar Yusuf ve Mehveş haklarındaki hükmün, davacının temyiz itirazlarının kabulüyle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 5.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 14-09-2013, 02:04   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Diğer kararlar talih uyar ın makalelerinden kitaplarından alınmış kararlar olduğunu tahmin ediyorum. Onun için o kararlara ulaşmak zor biraz. Ama adalet org sitesinde bu soruyu sorarsanız cvp alırsınız.
Old 14-09-2013, 09:33   #4
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/1856
Karar: 2003/3025
Karar Tarihi: 05.06.2003


İVAZLI TASARRUFLAR - SÜRE - HACİZ VEYA ACİZDEN ÖNCEKİ İKİ YIL - BAĞIŞLAMA NİTELİĞİ

ÖZET : Dava, davalılar arasında yapılan taşınmaz payı temlikine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mutad hediyeler müstesna olmak üzere hacizden veya acizden önceki iki yıl içinde karı koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup batıldır. Açıklanan nedenlerle davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerekir.

(2004 S. K. m.278, 280)

Dava: Hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı Hüseyin R. gerçek satış bedelini ödediğini banka kayıtlarıyla ispat etmiş olmasına göre, bu davalıya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2. Davacının, davalılar Yusuf ve Mehveş hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Dava, İcra ve İfas Kanununun 277 ve onu izleyen maddelerin hükümlerine dayalı olarak açılmış olup; davalılar arasında yapılan ve taşınmaz payı temlikine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Dava ile ilgili İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2000/9272 takip sayılı icra dosyası üzerinde başlatılan icra takibine 15.12.1997, 15.10.1998 ve 11.09.1998 tarihli kredi sözleşmeleri de dayanak alınmış ve bu icra takibi de dosya kapsamına göre kesinleşmiş bulunmaktadır. Borçlu davalı Yusuf, Kadıköy 2. Bölge Tapu Sicilinde kayıtlı ve Z. Mahallesi, F. Caddesinde bulunan 91 pafta, 280 ada ve 32 parsel sayılı ve (1) numaralı dubleks dairedeki 1/2 hissesini, 8.12.1998 tarihinde 25.000.000.000.- TL. bedelle, 22.7.1999 tarihinde boşandığı eşi olan diğer davalı Mehveş'e kayden satmıştır. Saptanan durum bu olunca da, mahkemenin kabulünün aksine, uyuşmazlık konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı açıklıkla anlaşılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekirse takip talepnamesinde yazılı noter senedi de 15.12.1997 tarihli kredi sözleşmesindeki kredi borcuna ilişkindir.

İİK'nun 278/1, 2-b1. maddesi hükmü gereğince, haciz veya acizden evvelki iki yıl içinde karı ve koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar, bağışlama hükmünde olup batıldır.

Açıklanan bu sebeplerle, bu davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerektiği gibi; İİK'nun 280/3. maddesi uyarınca, Mehveş'in borçlu eşinin acz içerisinde olduğunu ve mevcutlarını eksilttiğini bilebilecek durumda olması sebebiyle de aynı Yasanın 280/1. maddesi gereğince tasarrufun iptali gerekir.

Ancak, davalı Mehveş borçlu davalı Yusuf'tan kayden iktisap ettiği yukarda belirtilen taşınmazdaki 1/2 payı; iktisabında kötüniyetli olduğu davacı tarafından yasal delillerle kanıtlanamayan davalı Hüseyin R.'a 17.6.1999 tarihinde kayden satmıştır. Bu durumda, İİK'nun 283/11. maddesi gereğince, dava bedele dönüşmüştür. Buna göre de mahkemece, borçlu davalı Yusuf ile Mehveş arasındaki tasarrufun iptaline ve ayrıca Mehveş tarafından, Hüseyin R.'a tasarruf konusu 1/2 payın kayden satıldığı 17.6.1999 tarihindeki piyasa rayiç değeri gerektiğinde yerinde keşif yapılmak ve uzman bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmak suretiyle belirlenmeli ve Hüseyin R. tarafından ödenen gerçek satış bedelinden az olmaması gerektiği de gözetilerek belirlenen bu miktarın, davacının alacağı ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere davalı Mehveş'ten tahsiline karar verilmesi gerekirken, aksine düşünce ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda (1.) bendde belirtilen nedenlerle davalı Hüseyin R. hakkındaki hükme yönelik davacının temyiz itirazlarının reddine, (2.) bendde yazılı sebeplerle de davalılar Yusuf ve Mehveş haklarındaki hükmün, davacının temyiz itirazlarının kabulüyle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 5.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 16-09-2013, 16:21   #5
Av. F.G. Erman

 
Varsayılan

Davacı vekilleri davalı Azmi Uçak’ın müvekkillerine olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek kadar haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları amcasının oğlu olan diğer davalı Ömer Uçak’a düşük bedelle sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep ederek ayrı ayrı açtıkları dava dosyaları birleştirilmiştir.
Davalı Ömer Uçak taşınmazların gerçek bedelini ödeyerek satın aldığını, diğer davalının durumunu bilmediğini savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne ve yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş, hüküm davalı Ömer Uçak vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalıların amca çocuğu olması ve taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişiler tarafından belirlenen gerçek değerleri arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Ömer Uçak vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA...
17. HD. 08.07.2010 T. E:1975, K:6630

----------------------------------------------------------

Davacı vekili "davalı borçlu Hasan oğlu Mehmet Yücel aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını" ileri sürerek "borçlunun sahibi olduğu taşınmazları davalı amcasının oğlu Hüseyin oğlu Mehmet Yücel'e onun tarafından da taşınmazlardan üçünün davalı borçlunun kardeşi Selim'e satışına ilişkin tasarrufların iptalini" talep ve dava etmiştir.
Davalı borçlu Mehmet vekili ile davalı Selim "davanın reddini" savunmuşlardır.
Diğer davalı Hüseyin oğlu Mehmet Yücel, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş vedavaya cevap vermemiştir.
Mahkemece "tasarrufun yakın akrabalar arasında ve düşük bedellerle yapılmış olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne" karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu Mehmet Yücel vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı borçlu vekili tarafından sunulan ibra belgesinde bu dosyanın konusu olan takibin yazılı olmamasına, 3. kişi Hüseyin oğlu Mehmet Uysal'ın borçlunun amcasının oğlu ve 4. kişi Selim'in de borçlunun kardeşi olmasına göre, borçlu olan Hasan oğlu Mehmet Yücel'in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle, tasarrufların iptali gerekeceğine (İİY. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalı Hasan oğlu Mehmet Yücel vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA...
17.HD. 14.9.2009 T. E:3526, K:5318

----------------------------------------------------------

Davacı vekili "davalılardan Erdal Kabayuka'nın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak kendisine ait Denizli'de kain 1876 ada, 4 nolu parsel üzerindekidairesini davalı Mustafa Erden'e, Kuşadası ilçesinde kain 3071 nolu parsel üzerindeki daireyi ise, diğer davalı Rıfat Kabukçu'ya sattığını" öne sürerek, "yapılan tasarrufların iptalini" talep etmiştir.
Davalılar "satışlarda muvazaa bulunmadığını, gerçek bedelin haricen ödendiğini" savunarak "davanın reddini" istemişlerdir.
Mahkemece "davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin tasarrufların takip dosyasındaki borcu karşılayacak miktarda iptaline" karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, davalıların temyiz itirazları "süresinde yapılmadığı" gerekçesiyle reddedilmiş, davalıların karar düzeltme talepleri üzerine, "davalılardan Erdal Kabayuka'nın karar düzeltme isteminin kabulüne, diğer davalıların istemlerinin reddine" karar verilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi sonunda "Aydın ili, Kuşadası ilçesinde kain 3071 parsel üzerinde kain 11 nolu bağımsız bölümle ilgili tasarrufun İİK.nun 280/1 maddesine göre iptaline" karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemekle, davalı Erdal Kabayuka'nın bu taşınmaza yönelik temyiz itirazının reddine; Denizli ili merkez 1876 ada 4 nolu parseldeki 4 nolu meskene ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise satış tarihindeki gerçek değerle tapudaki satış bedeli arasında fahiş bir farkın bulunduğundan söz edilemeyeceği, dosya içeriğinden; 3. kişi Mustafa Erden'in davalı borçlu Erdal'ın mali durumunu ve alacaklılardan mal kaçırma kastını bildiği veya bilebilecek durumda olduğunun da kanıtlanamaması nedeniyle, bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi "davanın kabulüne" karar verilmesinin doğru görülmediği belirtilerek, bu açıdan hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan nüfus kayıtları ve bu nüfus kayıtlarını destekleyen tanık beyanları nazara alındığında Denizli ili, merkez, 1876 ada 4 numaralı parseldeki 4 nolu meskenin, davalı borçlu Erdal tarafından dayısının oğlu Mustafa'ya satıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 280/I maddesine göre "malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceğine" göre, davalı Mustafa'nın borçlu Erdal'ın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle, tasarrufun iptali gerekeceğinden, kararın bozulması doğru görülmemiş, Dairemiz ilamının bozmaya ilişkin kısmının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanması gerekmiştir.
17. HD. 25.5.2009 T. E:1624, K:3567

----------------------------------------------------------

Davacı vekili "davalılardan borçlu Hüseyin aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, bu nedenle borçlunun sahibi olduğu taşınmazların bir kısmını kayınbiraderi davalı Hilmi'ye, birkısmını da davalı Yaver'e satışına ilişkin tasarrufların iptâline karar verilmesini" talep etmiştir.
Davalılar vekili "davanın reddini" istemiştir.
Mahkemece "davaya konu taşınmazların satış bedeli ile gerçek bedelleri arasında fahiş fark olduğu ve davalılar arasında da akrabalık ilişkisi bulunduğu" gerekçesi ile "davanın kabulüne" karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 3. kişi Hilmi'nin borçlu Hüseyin'in kayınbiraderi olmasına, İİY'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptâle tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan Hilmi'nin borçlu olan eniştesi Hüseyin'in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptâli gerekeceğine (İİY. 280/II), ayrıca dosyadaki nüfus kayıtlarından davalı borçlunun gelini ile davalı Yaver'in hala-dayı çocukları olduğunun anlaşılmasına, bu durumda tüm tasarrufların alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğunun belirlenmesine, davalı borçlunun taşınmazları kullanımının keşif tarihinde dahi devam etmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA...
17. HD. 12.6.2008 T. E:738, K:3226
Old 16-09-2013, 16:23   #6
Av. F.G. Erman

 
Varsayılan

Dava tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini resmi evlilik ilişkisi devam ederken 15.10.1990 tarihinde diğer davalı eşine tapuda satıp temlik etmiştir. 6183 sayılı yasanın 27 ve 28. maddeleri gereğince resmi nikahlı eşlerden birisinin diğerine yapmış olduğu ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup, alacaklı yönünden geçersizdir. Kanunun bu hükmü mutlak olup, tarafların bu tasarruftan sonra boşanmalarına karar verilmiş olması, satışı geçerli kılmaz. Mahkemece, bu yasa hükmü göz ardı edilerek "davanın reddine" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

15. HD. 18.4.1995 T. E:2064, K:2310
Old 16-09-2013, 20:51   #7
Av.Tümer

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Diğer kararlar talih uyar ın makalelerinden kitaplarından alınmış kararlar olduğunu tahmin ediyorum. Onun için o kararlara ulaşmak zor biraz. Ama adalet org sitesinde bu soruyu sorarsanız cvp alırsınız.

Haklısınız, Talih Uyar' ın makalesinden alınmış kararlardır. Bir davamızda emsal oluşturan kararlar olduğu için özellikle araştırdım. Nitekim, Tasarrufun iptali davalarında, ivazlı ya da ivazsız tasarruflar, 3. derece dahil kan hısımlığı olduğu zaman iptal sebebi olarak görülüyor. Bu kararların bir kısmında ise 4. derece kan hısımlığı söz konusudur ve ilginçtir.
Old 16-09-2013, 20:52   #8
Av.Tümer

 
Varsayılan

Bu arada ilgilenen ve yanıt veren herkese teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay kararı arıyorum av. ayçe Meslektaşların Soruları 13 04-05-2012 16:07
Yargıtay Kararı Arıyorum Avsibel Meslektaşların Soruları 2 10-04-2012 14:57
Yargıtay Kararı Arıyorum oguzhand0 Meslektaşların Soruları 1 01-06-2011 15:04
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay Kararı Arıyorum hakikiavukat Meslektaşların Soruları 0 06-03-2010 03:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04756904 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.