Tapu Tescili Davası

Merhabalar;
Meslekdaşlarım Fiyapı mağduru bir müvekkilim var. Fiyapı'dan bir daire satışı için satış vaadi sözleşmesi imzalıyor henüz proje aşamasında.Ancak bu satış vaadi sözleşmesi noterde imzalanmıyor. Yani şekil şartı eksik. Dairenin %99 u bitmiş durumda. Sadece çevre düzenlemesi kalmış. Fiyapıya olan borcunun tamamını ödemiş müvekkilim. İskan ve abonman bedellerine ilişkin ödemeleri de yapmış. Elinde borcu yoktu kağıdı var.

Gayrimenkul için kat irtifakı tesis edilmiş durumda. Ancak Fiyapının borçlarından dolayı gayrimenkul üzerinde hacizler var. Bu gayrimenkulün tescilinin müvekkil üzerine yapılması için bir tescil davası açmayı düşünüyoruz ancak bu hacizler bizi korkutuyor. Davamıza engel bir durum oluşturur mu?

Tescil davası dışında başka bir çözüm öneriniz var mıdır?

Yardımlarınız için teşekkürler.

satış vaadi sözleşmesi resmi olmadığından tescil davanız kabul edilmeyecektir. bu durumda sebepsiz zenginleşmeye dayanarak ödenen miktarlar istenebilir.

Benzer bir durumda biz sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası ile beraber sözleşmenin yerine getirelememesinden kaynaklı menfi zararımızın tazminini talep ettik ve dava bu şekilde kabul edildi.

Alıntı: Yazan Av.Halil İbrahim ÇELİK Merhabalar; Meslekdaşlarım Fiyapı mağduru bir müvekkilim var. Fiyapı'dan bir daire satışı için satış vaadi sözleşmesi imzalıyor henüz proje aşamasında.Ancak bu satış vaadi sözleşmesi noterde imzalanmıyor. Yani şekil şartı eksik. Dairenin %99 u bitmiş durumda. Sadece çevre düzenlemesi kalmış. Fiyapıya olan borcunun tamamını ödemiş müvekkilim. İskan ve abonman bedellerine ilişkin ödemeleri de yapmış. Elinde borcu yoktu kağıdı var. Gayrimenkul için kat irtifakı tesis edilmiş durumda. Ancak Fiyapının borçlarından dolayı gayrimenkul üzerinde hacizler var. Bu gayrimenkulün tescilinin müvekkil üzerine yapılması için bir tescil davası açmayı düşünüyoruz ancak bu hacizler bizi korkutuyor. Davamıza engel bir durum oluşturur mu? Tescil davası dışında başka bir çözüm öneriniz var mıdır? Yardımlarınız için teşekkürler.

Sevgilİ Meslektaşım,
Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olarak yapılan bir konutu harici bir sözleşme ile almış olmanız halinde ve yükümlülüğünüzü de yerine getirmiş olmanız durumunda tapu iptali ve tescil davası açmanızda herhangi bir engel yoktur. Yargıtay böyle durumlarda şekil eksikliğini ileri sürmenin hakkın kötüye kulanılması olacağını belirtip davanın görülebileceğini belirtmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6Haziran 1979 gün 14/190-799 sayılı kararı ile Yargıtay Birinci Hukuk DairesiKararlarına göre: "... Bir sözleşmenin taraflarından birinin o sözleşmeninifa olunacağı hususunda o güne kadar süre gelen davranışları ile karşı tarafatam bir güvence vermiş ve karşı taraf da sözleşmenin yerine getirileceğiinancına iyi niyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmiş ise,artık sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğini ileri sürmek hakkın kötüyekullanılması niteliğini taşır ve bu husus yasal himayeden yoksun kalır. Budurumlarda sözleşmenin geçersizliğine dayanılarak akdin icrasındankaçınılamaz... olayın özelliğine göre cebri tescil davası kabul edilmelidir...".

Hukuk Genel Kurulunun 22.3.1985 günlü ve 14/399-232, 14/544-233,14/596-234, 14/597-235, 14/598-236, 14/649-237 sayılı altı adet kararında daaynı ilke benimsenmiş ve tescil davalarını kabul eden yerel mahkeme kararlarıonanmıştır.

Alıntı: Yazan avrecepefe Sevgilİ Meslektaşım, Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olarak yapılan bir konutu harici bir sözleşme ile almış olmanız halinde ve yükümlülüğünüzü de yerine getirmiş olmanız durumunda tapu iptali ve tescil davası açmanızda herhangi bir engel yoktur. Yargıtay böyle durumlarda şekil eksikliğini ileri sürmenin hakkın kötüye kulanılması olacağını belirtip davanın görülebileceğini belirtmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6Haziran 1979 gün 14/190-799 sayılı kararı ile Yargıtay Birinci Hukuk DairesiKararlarına göre: "... Bir sözleşmenin taraflarından birinin o sözleşmeninifa olunacağı hususunda o güne kadar süre gelen davranışları ile karşı tarafatam bir güvence vermiş ve karşı taraf da sözleşmenin yerine getirileceğiinancına iyi niyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmiş ise,artık sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğini ileri sürmek hakkın kötüyekullanılması niteliğini taşır ve bu husus yasal himayeden yoksun kalır. Budurumlarda sözleşmenin geçersizliğine dayanılarak akdin icrasındankaçınılamaz... olayın özelliğine göre cebri tescil davası kabul edilmelidir...". Hukuk Genel Kurulunun 22.3.1985 günlü ve 14/399-232, 14/544-233,14/596-234, 14/597-235, 14/598-236, 14/649-237 sayılı altı adet kararında daaynı ilke benimsenmiş ve tescil davalarını kabul eden yerel mahkeme kararlarıonanmıştır.

Ustadim peki bu davada gorevli mahkeme neresi olur?

Bu davada görevli mahkeme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3/c maddesi kapsamı nedeniyle TÜKETİCİ MAHKEMESİDİR.

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/9109
Karar: 2012/10689
Karar Tarihi: 20.09.2012
Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, resmi şekle uygun olarak düzenlenmeyen taşınmaz satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescile yönelik isteminin reddine, ödediği 80.500,00 TL'nin faizi ile birlikte davalı yükleniciden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3. Maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz <konut> niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23. maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.

Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu resen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması yerine çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla.