Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlk defa memurluğa atanacak memurun geç başlatılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-12-2012, 17:29   #1
levendovski

 
Varsayılan İlk defa memurluğa atanacak memurun geç başlatılması

Sayın meslektaşlarım devletin ilk defa göreve atanacak memurlara ilişkin(KPSS sonucu) atama sürecinde çalışmaya başlama zamanınını belirsiz kılması mümkünmüdür.Bu durumu engelleyecek bir düzenleme yada üst düzey mahkeme kararı mevcutmudur.Saygılarımla
Old 12-12-2012, 10:27   #2
üye7160

 
Varsayılan

657 sayılı DMK:

Atamalarda görev yerine hareket ve işe başlama süresi:

Madde 62 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 30.12.1972 RG NO: 14407 KHK NO: 2/1) (KOD 1)
İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle;

a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü,

b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini,

İzleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar. Savaş ve olağanüstü hallerde bu süre Bakanlar Kurulu Kararı ile kısaltılabilir.

Yukarıdaki süreler;

1 - Kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici görevin bitimi,

2 - Hesaplarını, yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman ve sayman mutemetleri için devrin sona ermesi,

3 - Eski görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenler için yerlerine atanan memurların gelmesi veya yeni görev yerlerine hareketlerinin kurumlarınca tebliği, tarihinde başlar.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 15.02.1982 RG NO: 17606 KANUN NO: 2595/4) (KOD 2)
Yer değiştirme suretiyle yapılan atamalarda memurlara atama emirleri tebliğ edilince yollukları, ödeme emri aranmaksızın, saymanlıklarca derhal ödenir. Memurun izinli ve raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar.

Bu maddede geçen "yer" deyiminin kapsamı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirtilir.
Old 12-12-2012, 10:29   #3
üye7160

 
Varsayılan

T.C. DANIŞTAY
12.Dairesi

Esas: 2003/5056
Karar: 2006/1510
Karar Tarihi: 18.04.2006

İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - HİZMETLİ SINIFINA MENSUP DAVACININ ATANMASI - ASKERLİK ŞARTININ YERİNE GETİRİLMEDİĞİ - DAVACININ ATANMA TARİHİNİN TAM OLARAK BİLİNEMEMESİ - ATAMA İÇİN ASKERLİK SONUNA KADAR BEKLENMESİ GEREĞİ - İSTEMİN REDDİ GEREĞİ - HÜKMÜN ONANDIĞI

ÖZET: Davacının sınava girdiği tarihte askerlikle ilgisinin bulunmayışı, askerliğin zorunlu bir kamu hizmeti oluşu, davacının atanma tarihinin tam olarak bilinememesi, askerlik dönüşü makul sürede idareye başvuruda bulunmuş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının memurluğa atanmasının diğer koşulları da mevcut olduğu takdirde atamasının askerlik sonuna kadar beklenmesi gerekmekte olup idare mahkemesince askerlikle ilgili şartları taşımadığı gerekçesi ile davanın reddi yolunda karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

(657 S. K. m. 48, 62, 63)

İstemin Özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesinin 30.5.2003 günlü, E: 2002/1290, K: 2003/668 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Leyla Aktaş

Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Ülkü Özcan

Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yanlı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmekledir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava, 17.10.1999 tarihinde yapılan Devlet Memurluğu Sınavında başarılı olan ve Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı İzmir İli emrine <Hizmetli> olarak yerleştirilen davacının atanma tarihi itibariyle askerlik şartını taşımadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 8. İdare Mahkemesince verilen 30.5.2003 günlü, E.2002/1290, K: 2003/668 sayılı kararıyla; davacının, SSK Başkanlığı İzmir ili emrine <Hizmetli> olarak atandığı tarihte fiilen askerlik görevini yapıyor olması nedeniyle Devlet memurluğuna alınma sırasında aranılan askerlikle ilgili şartları taşımadığından atanma isteminin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Davacı, sınavın yapıldı 17.10.1999 tarihinde henüz askerlik çağına gelmediği, bu nedenle askerlikle ilgisinin bulunmadığını belirttiği, Devlet hizmeti olan askerliğini bitirdikten sonra göreve başlatılması gerektiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48/A-6. maddesinde; Askerlik durumu itibariyle

a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,

b) Askerlik çağına gelmemiş olmak,

c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak kuralı yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; 17.10.1999 tarihinde yapılan Devlet Memurluğu Sınavına katılarak başarılı olan davacının Devlet Personel Başkanlığınca Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı İzmir ili emrine <Hizmetli> olarak yerleştirildiği, ancak göreve başlatılmadan önce 24.11.2000 tarihinde askere sevk edildiği ve 14.5.2002 tarihinde askerliğini tamamladığını belirtilerek SSK Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü Personel ve Eğitim Dairesine başvurduğu, ancak, 18.7.2002 tarihli dava konusu işlemle atamasının yapılamayacağının bildirilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, her ne kadar erkek adaylarda askerlikle ilişkisinin bulunmaması koşulunun arandığı belirtilmekte ise de sınavın yapıldığı tarihte askerlikle ilişkisi bulunmayan davacının bu tarihte atanmasının yapılacağı tarihi ve zorunlu bir kamu hizmeti olan askerliğe başlayış tarihini kesin olarak bilmesinin mümkün olmadığı ve muvazzaf askerlik hizmetinin her halükarda 2 aydan fazla sürmesi, Devlet memurluğuna ilk defa atanacaklarda askerlik hizmeti nedeniyle göreve başlamayanlar hakkında ne gibi bir işlem yapılacağı konusunda da bir düzenlemenin bulunmaması bu durumda olanların ancak terhis olduktan sonra 657 sayılı Devlet memurları Kanununun 62. ve 63. maddelerinde belirtilen süre içinde göreve başlamamaları durumunda atama onaylarının iptali yoluna gidilmesinin mümkün bulunması karşısında Devlet Personel Başkanlığınca yerleştirmenin yapıldığı tarihte davacının askerde olması sebebiyle atama onayının iptal edildiği belirtilerek başvurusunun reddine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuki isabet bulunmamaktadır.

Davacının sınava girdiği tarihte askerlikle ilgisinin bulunmayışı, askerliğin zorunlu bir kamu hizmeti oluşu, davacının atanma tarihinin tam olarak bilinememesi, askerlik dönüşü makul sürede idareye başvuruda bulunmuş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının memurluğa atanmasının diğer koşulları da mevcut olduğu takdirde atamasının askerlik sonuna kadar beklenmesi gerekmekte olup İdare Mahkemesince askerlikle ilgili şartları taşımadığı gerekçesi ile davanın reddi yolunda karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile Ankara 8. İdare Mahkemesince verilen 30.5.2003 günlü, E:2002/1290, K: 2003/668 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 18.04.2006 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyize konu İdare Mahkemesi kararı hukuk ve usule uygun bulunduğundan onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyorum. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 12-12-2012, 10:33   #4
üye7160

 
Varsayılan

Burada aslolan atama emridir.Atama emirleri de ilgili Bakanlığın onayından geçtikten sonra gönderildiğinden süreç değişebilir,ancak belirsiz kılınabileceğini sanmıyorum.

Yönetmelikleri incelemenizde fayda var.
Örneğin :
Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik
Old 12-12-2012, 15:40   #5
levendovski

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım öncelikle göndermiş olduğunuz veriler ve konuyla ilgili düşüncelerinizi aktardığınız için teşekkür ederim.
Olayı biraz daha açmam gerektiğini düşündüm.Bahse konu olay şöyledir: Müvekkil müstakbel memur adayı KPSS yerleştirmeleri ile kurumda çalışmaya hak kazanmış ancak kurumca henüz göreve başlatılmamıştır.6 aylık bir süre geçmiştir.Bu noktada:

1)Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik 25. madde deki (Ek fıkra: 20/2/2012-2012/2875 K.)

"Atamasının yapılması uygun görülen adaylar, atama işlemleri yapılmadan önce, kamu kurum ve kuruluşları tarafından hazırlanan atama başvuru formunda kimlik, adli sicil, askerlik durum ve sağlık beyanında bulunurlar. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından kimlik, adli sicil, askerlik ve sağlık durumu hususlarında adaylardan yazılı beyanları dışında ayrıca bir belge talep edilmez. Adayların kimlik beyanlarının doğruluğu Kimlik Paylaşımı Sistemi üzerinden veya doğrudan nüfus cüzdanı kontrol edilerek teyit edilir. Adayların askerlik ve adli sicil beyanlarının doğruluğu idare tarafından yetkili askeri ve adli mercilerden teyit edilir. Adayların atama işlemleri, atama başvuru formunda belirtilen bilgilerin teyidi sürecinin tamamlanması beklenmeksizin devam ettirilir "
uygulanabileceğini düşünmekteyim.
2)Müvekkil bakanlığın internet sitesinden iş başlamak istediğine dair ihtarname içerikli bir e-mail göndermiştir.Bunu açacağımız davada başlangıç tarihi olarak belirleyebilir miyiz?
3) Bu dava sizce iş başladıktan sonra yoksa öncesinde mi açılmalıdır?
teşekkür ederim.İyi çalışmalar.
Old 12-12-2012, 15:53   #6
üye7160

 
Varsayılan

Çok araştırdım ancak Atama emrinin gelmemesine ilişkin bir dava örneği göremedim...

Bence ihtar tarihinizi dava başlangıç tarihi olarak belirleyebilirsiniz.Ve yine davayı bir an önce açmanızda fayda var.Zira tüm belge işlemleri ve teyitler Bakanlıkça yapılmış olmasına rağmen onayın hala verilmemiş olması düşündürücü..Kolaylıklar dilerim..
Old 12-12-2012, 16:59   #7
levendovski

 
Varsayılan

Aynı şeyi yani dava açmayı bende düşündüm.Ancak henüz memurluğa giriş dahi yapmaması müvekilin acaba atama sürecinde daha fazla sıkıntı yaratırmırlar mı korkusuna neden olmuş.Bu sebepten atamadan sonra dava açma kararı aldık.Çabalarınız için müteşşekirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kovuşturmanın memurluğa etkisi gunay30 Meslektaşların Soruları 4 09-08-2012 00:56
memurun ikinci defa tercih dışı atanması av.harun sevimli Meslektaşların Soruları 0 16-07-2010 16:40
DMK 92/2 kapsamında memurluğa geri dönme lawyer24 Meslektaşların Soruları 6 08-09-2008 23:33
765 sayılı T.C.K. md. 356 memurluğa engel mi? Av.Olcay Pehlivanlıoğlu Meslektaşların Soruları 0 02-01-2008 14:47
40 bin öğretmen atanacak Seyda Hukuk Haberleri 0 08-01-2007 10:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11715603 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.