Bankanın hacizli aracın satışına müdahelesi

Selamlar,
Borçlu aleyhine yapmış olduğumuz icra takibinde, borçlunun bir adet aracı tespit edilmiş ve üzerine haciz konulmuştur. Yaptığımız araştırmada araç üzerinde X bankasının rehninin olduğunu öğrendik. Aracın satışını yapmak amacı ile kıymet taktiri yaptırdık ve kıymet taktirinde aracın değeri 5 Bin TL tespit edildi. bu miktar üzerinden satışını istedik ancak bankanın İcra Müdürlüğüne gönderdiği yazıda söz konusu aracın 15 Bin TL den aşağı satılamayacağı bildirilmiştir. Söz konusu hususun yasal bir dayanağı varmıdır? Buna karşı Şikayet dışında başka bir kanuni yol bulunmamaktamıdır?

saygılarımla.

İİK 115: ....artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde altmışını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını tecavüz etmesi şarttır.

Yani bu durumda Rehin sahibi banka kıymet taktirine rağmen şu fiyattan aşığıya satılamaz diyebilir mi?

şikayet yoluyla kıymet takdirine tabiki de itiraz edilebilir. Bunda kuşku yok. Sizin olayınızın özelliği nedir tam olarak anlayamadım. Şikayetten başka bir yolla kıymet takdirine itirazın mümkün olacağını düşünmüyorum.

Alıntı: Yazan qendal21 Yani bu durumda Rehin sahibi banka kıymet taktirine rağmen şu fiyattan aşığıya satılamaz diyebilir mi?

Diyebilir, dahası demelidir de.Hatta bunu demesine de gerek yoktur.İcra Müdürlüğü, araç üzerindeki rehni gördüğünde rehin alacaklısına, ne kadar alacağı olduğunu sormak zorundadır. Gelen cevabın altında da satış yapamaz.Yaparsa İİK m.115 ihlal edilmiş olur.
Bununla birlikte rehin alacaklısının bildirdiği rakam gerçeği yansıtmazsa ne yapılabilir?Bunu bilmiyorum
Saygılarımla.

Alıntı: Yazan magistra175 Bu konuyla ilgili görüşümü yukarıda açıklamıştım. Tespit davası niteliğinde ki "tapu kaydının düzeltilmesi davasıyla" sonuca ulaşmak en doğru çözüm tarzıdır. Keza bu yolla ödenen vergilerin de geri alınması mümkündür. Bu görüşüm baki olmakla beraber, eğer müvekkiliniz ödediği vergileri geri almak gibi bir kaygı taşımıyorsa, taşınmazın yok olduğunu veya mülkiyet hakkını terk ettiğini beyan ederek de, bir dava prosedürüne ihtiyaç kalmadan doğrudan tapu müdürlüğü vasıtasıyla istediği hukuki sonuca ulaşma imkanına sahiptir. Müvekkiliniz hukuki menfaatlerini gözönüne alarak bu iki yoldan birisini tercih edebilirsiniz.

Merhaba,
Galiba bir karışıklık oldu, cevabınız acaba başka bir soruya ilişkin olabilir mi?

evt çok özür dilerim karışıklık olmuş