Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfi Tespit davasına imza inkarı/sahtelik iddiası halinde HMK 16 yetkili mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-12-2012, 10:42   #1
madagaskar

 
Varsayılan Menfi Tespit davasına imza inkarı/sahtelik iddiası halinde HMK 16 yetkili mahkeme

Olay : müvekkil aleyhine sözleşmeye dayalı ilamsız icra takibi yapılmıştır. Müvekkil sözleşme altındaki imzanın kesinlikle kendisine ait olmadığını alacaklı ile hiç bir şekilde hukuki ilişkisinin olmadığını belirtmektedir. Bu arada ödeme emri 21 md göre mernis adresine tebliğ edilmiş kendisi çok sonra icra takibinden haberdar olmuş ve bu arada 7 günlük itiraz süresi geçmiştir.
Bu nedenle menfi tespit davası açmak gerekmektedir.
Burada yetkili mahkeme neresidir ?
-Bilindiği gibi İİK 72/son uyarıca icra dairesinin bulunduğu yer ile Alacaklı/davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir.
-HMK 16 md uyarınca haksız fiillerden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olduğu belirtilmiştir.
-imza inkarı/sahtecilik iddiası haksız fiil teşkil ettiğinden zarar gören müvekkil ikametgahında da dava açılabileceğini düşünüyorum.Ancak buna ilişkin yargıtay kararı bulamıyorum.
Benzer bir karara bir kitapta kısa haline rastladım. Yargıtay HGK 27.10.1978 tarih 453/883 (Bu kararda kambiyo senedinde imzanın borçluya ait olmayıp sahte olduğu iddiasıyla açılan davanın mahiyeti itibarı ile haksız fiile dayandığı bu nedenle haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğuna ilişkin..)
elinde bu karar veya konuya ilişkin bir başka karar olan meslektaşlarımız gönderebilirse çok sevinirim.
Saygılarımla
Old 05-12-2012, 17:12   #2
esrabaran85

 
Varsayılan

Merhaba, sorunuzu araştırdım ve içtihat programını inceledim. Ancak bahsettiğiniz gibi sahtecilik iddiası /imza inkarının haksız fiil teşkil ettiği bahisiyle yetkili mahkemenin buna göre belirleneceğine ilişkin bir karar bulamadım. Kaldı ki sizin davanınz icra takibinden sonra açılıcak sadece İİK 72/II gereği iki yerin yetkili olduğunu düşünüyorum.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/7392
K. 2010/11166
T. 12.10.2010
• MENFİ TESPİT İSTEMİ ( İcra Takibinden Önce Açıldığına Göre Genel Yetki Kurallarının Uygulanması Gerektiği )
• YETKİLİ MAHKEME ( Menfi Tespit İstemi - İcra Takibinden Önce Açıldığına Göre Genel Yetki Kurallarının Uygulanması Gerektiği )
• İCRA TAKİBİNİ BAŞLATMA ( Her Ne Kadar Takipten Bir Tarih Önce İhtiyati Haciz Kararı Alınmış İse de İcra Takibi Takip Talebi İle Başladığından İhtiyati Haciz Kararının Alınmasının Tek Başına İcra Takibini Başlatmayacağı )
• PARA BORCU VE TEMİNAT İÇİN İCRA TAKİBİ YAPILMASI ( Her Ne Kadar Takipten Bir Tarih Önce İhtiyati Haciz Kararı Alınmış İse de İcra Takibi Takip Talebi İle Başladığından İhtiyati Haciz Kararının Alınmasının Tek Başına İcra Takibini Başlatmayacağı )
2004/m.42,72
ÖZET : Dava, menfi tespit istemidir. Dava, keşide yeri Gaziantep olan çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çek sebebiyle aynı tarih icra takibine girişilmiş ise de, gerek davaya ilişkin, gerekse icra takibine ait ilaçlandırma belgelerindeki saat bilgilerinden icra takibinin menfi tesbit davasından sonra yapılmış olduğu, başka bir anlatımla davanın takipten önce açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar takipten bir tarih önce ihtiyati haciz kararı alınmış ise de, İİK.nun 42. maddesi uyarınca icra takibi takip talebi ile başladığından ihtiyati haciz kararının alınmasının tek başına icra takibini başlatmayacağı açıktır.

İİK.nun 72/son maddesinde ön görülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davalarında uygulanır, icra takibinden önce açılan menfi tesbit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Menfi tesbit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Bu halde mahkemece dava konusu çekin keşide yerinin Gaziantep olması sebebiyle Gaziantep mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili müvekkilinin 8 adet çekini boş olarak kaybettiğini, bu çeklerden 1139953 no.lu çekin boş bölümleri doldurularak ibraz edildiğini ileri sürerek bu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalıların %40 tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Haci Ş. ve V... Ltd. Şti vekili bütün davalıların ikametgahının Adana olduğunu, ihtiyati haciz kararının alındığı ve takibin başladığı yerin Adana olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece dosya kapsamına göre davalıların ikametgahı Adana olduğu gibi, çekle ilgili takibe de Adana İcra Dairesinde girişildiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde dosyanın yetkili Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, keşide yeri Gaziantep olan çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çek sebebiyle aynı tarih icra takibine girişilmiş ise de, gerek davaya ilişkin, gerekse icra takibine ait ilaçlandırma belgelerindeki saat bilgilerinden icra takibinin menfi tesbit davasından sonra yapılmış olduğu, başka bir anlatımla davanın takipten önce açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar takipten bir tarih önce ihtiyati haciz kararı alınmış ise de, İİK.nun 42. maddesi uyarınca icra takibi takip talebi ile başladığından ihtiyati haciz kararının alınmasının tek başına icra takibini başlatmayacağı açıktır.

İİK.nun 72/son maddesinde ön görülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davalarında uygulanır, icra takibinden önce açılan menfi tesbit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır.

Somut olayda, menfi tesbit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Bu halde mahkemece dava konusu çekin keşide yerinin Gaziantep olması sebebiyle Gaziantep mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istem halinde iadesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

yarx
Old 13-12-2012, 10:35   #3
madagaskar

 
Varsayılan

Öncelikle araştırmanız ve cevabınız için teşekkürler...
eklediğiniz kararda özetle ;
İİK.nun 72/son maddesinde ön görülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davalarında uygulanacağı,icra takibinden önce açılan menfi tesbit davalarında ise; genel yetki kurallarının uygulanacağı belirtilmektedir.

sorudan sonra yaptığım araştırmalarda; Nihat Yavuz'un İtirazın İptali Menfi Tespit ve İstirdat Davaları adlı kitabında "...imzanın borçluya ait olmadığı iddiasıyla açılan senet iptali davası mahiyeti itibarıyla haksız fiile dayanan bir davadır.Böyle bir davaya bakmaya yetkili mahkeme haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesidir...mahkemenin yapacağı şey davayı yetki yönünden reddetmeyip senedin sahte olup olmadığını ..."

yine Prof.Dr.Baki Kuru hocamızın "İcra İflas Hukuku el kitabı" adlı kitabının 319. sayfasında İİK 72/son yetki kurallarının kamu düzenine ilişkin olmadığı ... sahte senet düzenlemek veya borç senedinin hata hile ikrah ile alındığı iddiası haksız fiil teşkil ettiğinden bu nedenlerle senedin iptali talebiyle açılan menfi tespit davası için haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi de yetkilidir.eski HUMK m21)... (yeni HMK da zarar görenin ikametgahı mahkemesi de eklenmiştir)

Haksız Fiil bilindiği üzere, bir kişinin kasten veya ihmal suretiyle hukuka aykırı bir eylemiyle başkasının şahsına veya malına zarar vermesi olarak tanımlanabilir.

Sahte imza atılmak suretiyle bir kişiyi borçlu hale getirip aleyhine icra takibi yapılması ona karşı işlenmiş aynı zamanda suç teşkil eden bir haksız fiildir.

Yeni HMK 16 madde ile haksız fiillerde zarar görenin ikametgahı mahkemesi de yetkili hale getirilmiştir...madde gerekçesi ile komisyon raporunda haksız fiilden zarar görenler yönünden genel yetki kuralları ile önceki kısıtlı haksız fiil yetkili mahkemeleri zarar görene külfet oluşturabilecek nitelikte olduğu , karşılaştırmalı hukukta da benzer örnekleri olduğu bu nedenle haksız fiilden zarar görenlerin ikametgahı mahkemesinin de yetkili hale getirildiği belirtilmiştir.


Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
menfi tespit-imza inkarı AV.ELFTSDMR Meslektaşların Soruları 28 11-10-2011 16:51
İmzaya itiraz etmeyen borçlunun menfi tespit davası ile imza inkarı SUCCEED Meslektaşların Soruları 5 12-07-2010 13:30
kambiyo senedinde imza inkarı menfi tespit davası av.erolsahin Meslektaşların Soruları 2 12-01-2009 09:53
çekte imza inkarı ve menfi tespit Avukat Neslihan Meslektaşların Soruları 3 09-10-2008 18:10
iade edilmeyen senet,imza inkarı,menfi tespit av.sinem Meslektaşların Soruları 1 21-09-2007 11:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03067398 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.