Ortaklığın giderilmesi davasından sonra tapuların karşılıklı devredilmesi

Miras nedeniyle gayrimenkullerdeki ortaklığın giderilmesi davasından sonra; taşınmazlar ihalede ucuza gitmemesi için tüm mirasçılar uzlaşıp karşılıklı birbirlerine bedelsiz satış yapıyor. Devredenin mirasçıları muvazaaya dayanarak tapu iptali ve tescil davası açabilir mi ? Yazılı delille ıspat şartı var mı ?

Mirasçılar uzlaşıp, karşılıklı birbirine bedelsiz satış yapıyor. Yâni, satış suretiyle birbirlerine devrediyorlar. Anladığıma, göre de aralarında, bir muvazaa veya inançlı işlem belgesi düzenlemiyorlar. Bu nedenle birbirlerine karşı dava açamazlar.( Sanki Tapuda, paylaşmışlar, bunu yaparken de muhtemelen, bir kısım payları da nezdinde, uhdelerinde tutmuşlardır)
Devredenin mirasçıları da murisin küllî halefleri olup, üçüncü kişi konumunda değildirler; murisin sahip olduğu haklardan fazlasını kullanamazlar. Diğer bir deyişle, sizin sözünü ettiğiniz davayı açamazlar; açarlarsa, dinlenmez... Kolay gelsin...

Bedelsiz Satış sözleşmesi, bağış olarak nitelendirilip şekil noksanlığından iptal edilemez mi ?

Alıntı: Yazan bertali Bedelsiz Satış sözleşmesi, bağış olarak nitelendirilip şekil noksanlığından iptal edilemez mi ?

Tapuda bedelsiz satış? diye bir şey duymadım. Eğer tapu senedindeki bedel hanesinde bir şey yazmıyorsa; yapılan işlem, sizin anlattıklarınızdan hareketle,rızai taksimdir. Kolay gelsin...

Daha detaylı açıklamamda fayda var sanırım. Tapudaki devir, satış sözleşmesi şeklinde; ama gerçekte taraflar birbirlerine ödeme yapmıyor,taşınmazları fiili olarak paylaşıyorlar ve tapuda karşılıklı olarak satış şeklinde devrediyorlar. Tapuda devir yaparken bunu mirasın taksimi sözleşmesi veya bağış şeklinde değil satış sözleşmesi şeklinde yapıyorlar. Tapudaki işlemler resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir. Benim tereddütte kaldığım konu bunun nispi muvazaa olarak kabul edilip edilemeyeceği.

Yargıtayın muvazaa ile ilgili bildiğim en son görüşü şu şekildedir. "Bilindiği üzere; muvazaa kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir. Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazen aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar ( mutlak muvazaa ). Veya gerçek iradelerine uygun olarak yaptıkları sözleşmeyi iradelerine uymayan görünüşteki bir sözleşme ile gizlemektedirler ( nispi muvazaa ). Yanlar, ister salt bir görünüş yaratmak için, ister başka bir sözleşmeyi gizlemek amacıyla, sözleşme yapsınlar görünüşteki sözleşme gerçek iradelerine uymadığından, tabandaki sözleşme de tapulu taşınmazlarda şekil koşullarını taşımadığından geçersizdir.