Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kıdem tazminatı taşeron ödenmeyen senetler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-02-2012, 00:09   #1
av.mansur

 
Varsayılan kıdem tazminatı taşeron ödenmeyen senetler

merhaba,
müvekkil alt-üst işveren olan bir işyerinde alt işverenin işçisi olarak çalışmaktayken iş akdi feshedildi ve kendisine kıdem ihbar tazminatı için senet verildi. Senetlerin vadesi geldiğinde ödenmesi için gittiğinde taşeron şirketin içinin boşaltıldığı bir tabeladan başka bir şeyin kalmadığını görmüştür.
Şu halde üst işverene karşı bir kıdem ihbar tazminatı davası açılması halinde alt işverenin verdiği senetler öne sürülerek ödeme itirazıyla karşılaşmamız mümkün müdür... söz konusu senetlerin ödenme kabiliyeti olmadığını düşünüyoruz. aciz vesikası almak gerekir mi...nasıl bir yol izlemeliyim.. cevaplara şimdiden teşekkürler...
Old 09-02-2012, 09:27   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
merhaba,
müvekkil alt-üst işveren olan bir işyerinde alt işverenin işçisi olarak çalışmaktayken iş akdi feshedildi ve kendisine kıdem ihbar tazminatı için senet verildi. Senetlerin vadesi geldiğinde ödenmesi için gittiğinde taşeron şirketin içinin boşaltıldığı bir tabeladan başka bir şeyin kalmadığını görmüştür.
Şu halde üst işverene karşı bir kıdem ihbar tazminatı davası açılması halinde alt işverenin verdiği senetler öne sürülerek ödeme itirazıyla karşılaşmamız mümkün müdür... söz konusu senetlerin ödenme kabiliyeti olmadığını düşünüyoruz. aciz vesikası almak gerekir mi...nasıl bir yol izlemeliyim.. cevaplara şimdiden teşekkürler...
Sayın av.mansur;

Kıdem tazminatı ve sair işçilik alacaklarında alt ve asıl işveren müşterek ve müteselsilen borçlu olduğundan, söz konusu kambiyo senetlerinin tahsil imkanının kalmamış olmasından dolayı açacağınız davada aciz vesikası almanız gerekmez ve asıl işverenin sorumluluğu tartışılmaz.

Kaldı ki, kıdem tazminatının bir defada ve nakden ödenmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay kararlarının mevcudiyeti nedeniyle de asıl işveren tarafından işçiye karşı ileri sürülebilecek bir savunma söz konusu olamaz.

Saygılarımla..
Old 09-02-2012, 09:34   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.mansur
merhaba,
müvekkil alt-üst işveren olan bir işyerinde alt işverenin işçisi olarak çalışmaktayken iş akdi feshedildi ve kendisine kıdem ihbar tazminatı için senet verildi. Senetlerin vadesi geldiğinde ödenmesi için gittiğinde taşeron şirketin içinin boşaltıldığı bir tabeladan başka bir şeyin kalmadığını görmüştür.
Şu halde üst işverene karşı bir kıdem ihbar tazminatı davası açılması halinde alt işverenin verdiği senetler öne sürülerek ödeme itirazıyla karşılaşmamız mümkün müdür... söz konusu senetlerin ödenme kabiliyeti olmadığını düşünüyoruz. aciz vesikası almak gerekir mi...nasıl bir yol izlemeliyim.. cevaplara şimdiden teşekkürler...


İnceleyiniz.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/38045

K. 2010/36486

T. 7.12.2010

• İŞÇİLİK ALACAKLARININ TAHSİLİ ( Senet Aslının Borçluya İade Edilmiş Olması Borcun Son Bulduğuna İlişkin Bir Karine Teşkil Edeceği - Ancak Alacaklı Bunun Aksini İspat Ederse Bu Karineye Dayanılmayacağı )

• SENET ASLININ BORÇLUYA İADE EDİLMİŞ OLMASI ( Borcun Son Bulduğuna İlişkin Bir Karine Teşkil Edeceği - Ancak Alacaklı Bunun Aksini İspat Ederse Bu Karineye Dayanılmayacağı/İşçilik Alacaklarının Tahsili )

• SENETLERİN İADESİ ( Senet Asıllarının Alacaklı Davacı İşçi Keşideci Davalı İşveren veya 3. Kişi Elinde Olup Olmadığı Araştırılarak Davacı Alacaklı Elinde İse Senetlerin Davalıya İadesi Her Zaman Mümkün Olmakla Senet Bedelleri Mahsup Edilmeksizin İşçilik Alacağının Belirlenerek Hüküm Altına Alınması Gerektiği )

818/m.88/3,114

6762/m.644

ÖZET : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, yakacak yardımı, ücret ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Senet aslının borçluya iade edilmiş olması borcun son bulduğuna ilişkin bir karine teşkil eder. Ancak alacaklı bunun aksini ispat ederse, bu karineye dayanılmaz.
Senet asıllarının alacaklı davacı işçi, keşideci davalı işveren veya üçüncü kişi elinde olup olmadığı araştırılarak ve yukarda belirlenen ilkeler doğrultusunda değerlendirerek, davacı alacaklı elinde ise, senetlerin davalıya iadesi her zaman mümkün olmakla senet bedelleri mahsup edilmeksizin işçilik alacağının belirlenerek hüküm altına alınması, senet asılları keşideci davalı elinde ise B.K.88/3 maddesi uyarınca sonuca gidilmesi, alacaklı işçi kambiyo senetlerini tedavüle çıkartarak ( ciro ederek ) alacağını geçici bir şekilde tahsil etmişse; ancak senet müracaat yoluyla tekrar kendisine gelirse, temel ilişkiden doğan hakka dayanabileceği hususu gözetilerek karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, yakacak yardımı, ücret ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının ödetilmesini talep etmiş, mahkemece davacı işçiye işverence banka kanalıyla veya bono verilmek suretiyle yapılan tüm ödemeler mahsup edilerek bakiye kısmın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce daha önce verilen bozma kararında , ücret dışındaki istekler bakımından kural olarak bono ile ödeme yapılmasının mümkün olduğu açıklanmış ve bilirkişi raporuna itiraz aşamasında sunulan ödeme belgelerinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıya makbuz karşılığı yapılan ödemelerle fotokopi olarak dosyaya sunulan bonoların tutarları toplamı düşülerek bakiye işçilik alacakları yönünden karar verilmiştir. Kararı davacı vekili süresi içinde temyiz etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu kapsamında davalı işverence sunulan makbuzlar karşılığı yapılan ödemelerin davaya konu işçilik hak ve alacaklarından mahsubu yönünde verilen karar yerindedir.
Kambiyo taahhüdünde bulunmak keyfiyeti ifa yerine yüklenilmiş olabileceği gibi, ifa uğruna da girişilmiş olabilir. Tarafların borcun yenilenmesi konusunda anlaştıkları kesin bir şekilde belli değilse, şüpheli bir durum varsa veya bu hususta herhangi bir anlaşma ve iddia yoksa B.K. m 114, f.2 hükmü gereğince, kambiyo taahhüdüne ifa yerine değil ifa uğruna girilmiş olduğunun, temel borç ilişkisinden doğan talep hakkının ortadan kalkmayıp bu hakka paralel ve yarışan bir kambiyo talep hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Bu durumda alacaklı da iki türlü talep hakkı vardır. Fakat alt ilişkiden doğan talep hakkı, kambiyo hakkı kullanılıncaya kadar donmuş ve böylece vadesi kambiyo alacağının vadesine kadar uzatılmış durumdadır. Kambiyo senedi dolayısıyla, başvurma mümkün olunca adi alacağı da talep hakkı doğar. Alacaklı bu haklardan birini veya ötekini kullanmak zorunluluğunda değildir. Seçim yapmakta serbesttir. Fakat adi alacağı talep ederse kambiyo senedini borçluya geri vermekle yükümlüdür. Kısaca alacaklının bu durumda iki ayrı talep hakkı mevcut olduğu halde, bu haklar birbirinden bağımsızdır teminatları ( varsa ) birbirlerinden ayrıdır ve ayrı faize ve zamanaşımına tabidirler. ( Poyraz/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları. 1999, s. 146. vd ) kambiyo senedinin zamanaşımına uğraması durumunda alacaklının seçim hakkı değişecektir. Alacaklı bu takdirde T.T.K.644. gereğince haksız iktisap kaidelerine istinat edecek veya henüz zaman aşımıyla ortadan kalkmamış ise temel ilişkiye dayanarak istemde bulunacak. ( Domaniç H, kıymetli evrak Hukuku ve uygulaması . İstanbul 1990, s 88. )
Senet aslının borçluya iade edilmiş olması borcun son bulduğuna ilişkin bir karine teşkil eder. ( B.K. 88/3 ), Ancak alacaklı bunun aksini ispat ederse, bu karineye dayanılmaz.
Somut olayda , senet asıllarının alacaklı davacı işçi, keşideci davalı işveren veya üçüncü kişi elinde olup olmadığı araştırılarak ve yukarda belirlenen ilkeler doğrultusunda değerlendirerek, davacı alacaklı elinde ise, senetlerin davalıya iadesi her zaman mümkün olmakla senet bedelleri mahsup edilmeksizin işçilik alacağının belirlenerek hüküm altına alınması, senet asılları keşideci davalı elinde ise B.K.88/3 maddesi uyarınca sonuca gidilmesi, alacaklı işçi kambiyo senetlerini tedavüle çıkartarak ( ciro ederek ) alacağını geçici bir şekilde tahsil etmişse; ancak senet müracaat yoluyla tekrar kendisine gelirse, temel ilişkiden doğan hakka dayanabileceği hususu gözetilerek karar verilmesi gerekir iken, eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 7.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/38042

K. 2010/36483

T. 7.12.2010

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, yakacak yardımı, ücret ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının ödetilmesi talep etmiş, mahkemece davacı işçiye işverence banka kanalıyla ya da emre muharrer senet verilmek suretiyle yapılan ödemeler mahsup edilerek bakiye isteklerin kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce daha önce verilen bozma kararında, ücret dışındaki istekler bakımından kural olarak emre muharrer senetle ödeme yapılmasının mümkün olduğu açıklanmış ve bilirkişi raporuna itiraz aşamasında sunulan ödeme belgelerinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıya makbuz karşılığı yapılan ödemelerle fotokopi olarak dosyaya sunulan emre muharrer senetlerde yazılı olan tutarların tamamı düşülerek bakiye işçilik alacakları yönünden karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili süresi içinde temyiz etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu kapsamında davalı işverence sunulan makbuzlar karşılığı yapılan ödemelerin davaya konu işçilik hak ve alacaklarından mahsubu yönünde verilen karar yerindedir.
Bununla birlikte, işçiye alacağı için emre muharrer senet verilmesi ifa yerine geçmeyip, ifa uğruna sayılmalıdır. Başka bir anlatımla, işçiye verilmiş olan emre muharrer senetler tahsil edilmediği ya da ciro yoluyla işleme konulmadığı sürece borç ödenmiş olmaz
Borçlar Kanununun 88. maddesinin son cümlesine göre, senet borçluya iade edildiğinde borç sakıt olmuş sayılır.
Somut olayda, dosyaya emre muharrer senet asılları konulmamıştır. Bu noktada senet asıllarının alacaklının ya da keşidecinin hatta üçüncü kişinin elinde olup olmadığı belirlenmelidir. Yine emre muharrer senetlerin tahsile konulmadığı ileri sürülmüş olmakla, mahkemece bu yön üzerinde durulmalı ve senet bedellerinin tahsil edilmemiş ya da ciro yoluyla işleme konulmamış olunması halinde bono bedelleri mahsup edilmeden isteklerin kabulüne karar verilmelidir. Konuyla ilgili olarak eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-02-2012, 10:01   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Av. İbrahim YİĞİT
Alıntı:
Yazan YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2010/38042 K.2010/36483 T. 7.12.2010
...Bu noktada senet asıllarının alacaklının ya da keşidecinin hatta üçüncü kişinin elinde olup olmadığı belirlenmelidir. Yine emre muharrer senetlerin tahsile konulmadığı ileri sürülmüş olmakla, mahkemece bu yön üzerinde durulmalı ve senet bedellerinin tahsil edilmemiş ya da ciro yoluyla işleme konulmamış olunması halinde bono bedelleri mahsup edilmeden isteklerin kabulüne karar verilmelidir. Konuyla ilgili olarak eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Çok yerinde bir karar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
taşeron şirketler ve kıdem tazminatı orhan üçyıldız Meslektaşların Soruları 9 02-08-2014 10:09
belediye - taşeron firmalar- kıdem tazminatı av.duyguf Meslektaşların Soruları 5 01-06-2012 09:21
Belediye - taşeron - kıdem tazminatı alperyldrm Meslektaşların Soruları 2 18-04-2009 19:59
kıdem tazminatı taşeron firma dadaş Meslektaşların Soruları 1 10-02-2009 09:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06021404 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.