Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hayat sigortası ve tüketici kredi sözleşmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-02-2012, 13:32   #1
iksir

 
Varsayılan Hayat sigortası ve tüketici kredi sözleşmesi

Sevgili meslektaşlarım müvekkil lerin babası 14.09.2007 tairihinde Akbank A.Ş den tüketici kredisi kuulanarak bir ev satın almıştır. Bu sırada banka müteveffaya hayat sigortsı da yapmıştır . Müvekkillerin babası 14.09.2007 tarihinde vefat etmiştir. Ve hayat sigortası olduğunu bildikleri babasının ölümünü bankaya ihtarname yoluyla bildirmişler ve devamında sessiz kalan bankaya karşı dava açmış bulunmaktayız. Sözleşmeyi incelediğimde
davalı banka HAYAT SİGORTA POLİÇESİNİ, İHMALİ NETİCESİNDE, YENİLEME YETKİSİNE SAHİPKEN YENİ POLİÇE DÜZENLENMEMESİNDEN VE BU DURUMU MÜTEVEFFAYA VE MİRASÇILARINA BİLDİRMEMESİNDEN DOLAYI SORUMLUDUR. Ayrıca banka kayıtlarında da sigorta yapılıp tahsil edilememesi nedeniyle iptal edilen hayat sigortası kayıtlarına rastlanılmamıştır.
Dolayısıyla siz değerli meslektaşlarımdan öğrenmek istediğim acaba buna benzer bir davası olan veya konuyla ilgil yargıtay kararı olduğunu bilen var mı ? ve davanın seyri açısından değerli yorumlarınızı ayrıca bekliyorum.
Old 10-11-2012, 14:52   #2
Av. Şükrü

 
Varsayılan benzer konuda bir karar

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/62
Karar: 2011/15670
Karar Tarihi: 31.10.2011


MENFİ TESPİT DAVASI - BANKANIN KREDİ BORCUNUN TEMİNATLARINDAN HER ZAMAN VAZGEÇİLEBİLECEĞİ - SİGORTANIN YENİLENİP YENİLENMEDİĞİNİN KREDİ BORÇLUSU TARAFINDAN TAKİBİ GEREKECEĞİNDEN TARAFLARIN MÜTERAFİK KUSURU ÜZERİNDE DURULMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Davalı Bankanın, kendisi için zorunluluk getirmeyen ve kredi borcunun teminatlarından ilke olarak her zaman vazgeçilebileceğini kabulü gerekir. Ancak somut olayda davalı Banka, kredi borçlusunu iki defa sigortalatmış olup, (16.4.2006-16.4.2007 ve 30.4.2007-30.4.2008 arasındaki süreler için)artık bundan sonraki yıllar için kredi borçlusuna, sigortayı yenileceği hususunda bir güven vermiştir. Buna rağmen sigortanın yenilenip yenilenmediğinin kredi borçlusu tarafından takibi gerekeceğinden, tarafların müterafik kusuru üzerinde durulmalıdır. Mahkemece yanlış değerlendirmeyle davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

(2004 S. K. m. 72) (6762 S. K. m. 1321, 1329)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Garanti Bankası A.Ş vekili avukat A. A. geldi davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacılar, murisleri olan Adnan Kulu'nun davalı Bankadan konut kredisi aldığını, müris için diğer davalıya yaptırılmış hayat sigortası bulunduğunu, kredi taksitlerinin bu sigortadan karşılanması gerektiğini ileri sürerek, Kredi nedeniyle davalı Bankaya borçlu olmadığının tespitine ve kredi nedeniyle Bankaya yapılan ödemelerin iadesine, yeni dönemde hayat sigortası yaptırılmaması nedeniyle uğranan zararın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacıların miras bırakanı Adnan Kulu'nun 27.3.2006 tarihli sözleşmeyle davalı Bankadan 60 ayda geri ödeme koşulu ile 200.000 TL tutarında konut kredisi kullandığı, geri ödemeler devam ederken kredi borçlusu Adnan'ın 27.7.2008 tarihinde vefat ettiği, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacılar, murisin hayat sigortası bulunduğunu ve taksitlerin bu sigortadan karşılanması gerektiğini belirterek, işbu davayı açmışlardır. Davalı Sigorta Şirketi kendisine husumet düşmediğini, davalı Banka ise iki adet Sigorta poliçesi bulunduğunu, ikinci poliçenin bitiş tarihi olan 30.4.2008 tarihinden sonra hayat sigortasını yenileme yükümlülüğünün, kredi sözleşmesinin 11-2 maddesi gereğince davacıda olduğunu ve hayat sigortasının yenilenmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı Bankayla davacıların murisi arasında düzenlenen 27.3.2006 tarihli kredi sözleşmesinin 11-2 maddesinde, <müşteri, açılan kredi sebebiyle Bankanın uygun göreceği bedel ve şartlarla hayat sigortası yaptıracağını, önceden yapılmış bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde Bankanın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde gerekli değişikliğin yapılarak, poliçeyi Bankaya teslim edeceğini, Bankanın bu sigortalarla ilgili pirim tutarlarını Banka nezdindeki hesaplarından tahsile yetkili olduğunu, vefatı halinde mezkur sigorta sonucu ödenecek tazminattan o tarihte Bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak meblağın mirasçılarına ödenmesini, beyan kabul ve taahhüt eder.> şeklinde düzenleme yapılmıştır. Böyle bir düzenleme karşısında, davalı Bankanın TTK.nun 1321 inci maddesi anlamında menfaat sahibi olduğu ve yine anılan yasanın 1329 uncu maddesi hükmü gereğince de, sözleşmeden doğan hak ve menfaatleri Sigortacıdan talep etmeye hakkı olduğu, tartışmasızdır. Davalı Bankanın, kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının, kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında, sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Böyle bir uyuşmazlıkta, açıkça sözleşmeyle hangi tarafa ve taraflara hangi yükümlülüklerin getirildiği hususunda önemle durulmalıdır. Sözleşmenin 11-2 maddesindeki düzenlemede, hayat sigortasıyla davalı Bankaya değil, kredi borçlusuna bir yükümlülük getirildiği açıktır. Davalı Bankanın, kendisi için zorunluluk getirmeyen ve kredi borcunun teminatlarından ilke olarak her zaman vazgeçilebileceğini kabulü gerekir. Ancak somut olayda davalı Banka, kredi borçlusunu iki defa sigortalatmış olup, (16.4.2006-16.4.2007 ve 30.4.2007-30.4.2008 arasındaki süreler için)artık bundan sonraki yıllar için kredi borçlusuna, sigortayı yenileceği hususunda bir güven vermiştir. Buna rağmen sigortanın yenilenip yenilenmediğinin kredi borçlusu tarafından takibi gerekeceğinden, tarafların müterafik kusuru üzerinde durulmalıdır. Mahkemece yanlış değerlendirmeyle davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 31.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tüketici Kredi-Hayat Sigortası KARİNE Meslektaşların Soruları 6 05-01-2020 00:06
tüketici kredilerine yönelik hayat sigortası avukat_y Meslektaşların Soruları 4 01-04-2013 21:03
tüketici kredisinde hayat sigortası zorunlu mudur BORATAN Meslektaşların Soruları 1 17-09-2009 21:43
kredi sözleşmeleri-görevli mahkeme-kredi hayat sigortası günseligonca Meslektaşların Soruları 2 19-08-2009 09:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11258793 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.