Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

şirket avukatının kıdem tazminatı hakkı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-10-2011, 12:53   #1
sevrim

 
Varsayılan şirket avukatının kıdem tazminatı hakkı

Tüm Meslekteşlarıma Selamlar;
Şirket avukatlığı yapmış bir avukat arkadaşım var. Kendisi 15 sene kadar bir şirketin avukatlığını yapmış bulunmaktada.Meslektaşımız, sadece o şirkette çalışmamakta, bu süre içerisinde kendi ofisinde avukatlık hizmeti veren, makbuz kesen, serberst bir avukattır. İş akdi fesh edildikten sonra kıdem tazminatı talep etmiş ancak tazminatı verilmemiştir.
Şimdi merak ettiğim; şirket avukatlığı yapan serbest bir avukatın kıdem tazminatı hakkı olup olmadığıdır. Elinizde varsa konuyla ilgili yargıtay kararlarını benimle paylaşırsanız sevinirim.İyi Çalışmalar...





Old 10-10-2011, 13:17   #2
Av. Gülgün

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Bahsi geçen meslektaşımız serbest avukat olarak çalışırken bir şirketin avukatlığını yapmışsa ortada bir iş akdi değil, avukatlık sözleşmesi vardır.
Kıdem tazminatının doğum sebeplerini gözetirsek buna ilişkin bir hakkı olmayacağı görüşündeyim.
Saygılarımla.
Old 10-10-2011, 13:35   #3
üye38190

 
Varsayılan

Avukatın S.meslek makbuzu kestiği dönemlere ait kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkı olmaz. Avukatla firma arasında yapılan sözleşmeye istinaden tazminat hakkı var ise bunu alır.
Kıdem ve ihbar tazminatından söz edebilmeniz için işverene bağlı olarak iş sözleşmeleri kapsamında çalışması gerekir. Bununda en önemli özelliği çalışan kişinin sadece işverenin işinde çalışması başka bir iş ile iştigal etmemesidir. Ancak konu hakkındaki bir Yargıtay kararında şöyle bir sonuca ulaşılıyor;

Avukat 1979 ile 1992 yılları arasında işletmede sözleşmeli avukat olarak çalışıyor, serbest meslek makbuzu kesiyor ve sözleşmesi feshedilince de ihbar ve kıdem tazminatı istiyor. Yerel mahkeme isteğini haksız bulunca da temyiz edip şu kararı aldırıyor.
"dosyadaki bilgi ve belgelere göre avukat olan davacı, davalıya ait işyerinde aylık ücretle sürekli çalışmıştır. aradaki ilişkinin hizmet akdine mi, yoksa vekalet akdine mi dayandığı sorununun çözümüğnde iş, ücret ve bağlılık unsurları ile yitinilmeyip, yapılacak işin zamanla mı, yoksa sıyıyla mı sınırlandırılsığının da dikkate alınması gerekir. şayet sayı ile sınırlandırılma var ise, ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı; aksi taktirde hizmet akdinin söz konusu olduğu sonucuna varılmalıdır.
somut olayda, davacının sürekli şekilde çalıştığı ücretlerinin her ay muntazaman ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı görülmektedir. bu maddi ve hukuki oldular karşısında, 1979 1992 yılları arasında davacının hizmet akdine dayalı olarak işyerinde çalıştığı kabul edilerek, işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
davacının ayrıca avukatık bürosunun bulunması bu hukuki sonucu değiştirmez. yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. "

HD 09 Esas : 2003/015847 Karar: 2003/014406 Tarih: 15.09.2003

* AVUKATIN İŞTEN ÇIKARTILMASI
* VEKALET İLİŞKİSİ
* HİZMET İLİŞKİSİ
* BARO HAKEM KURULU İLE İŞ MAHKEMESİ ARASINDAKİ FARK


1- Avukatlık ilişkisinin hizmet aktine mi yoksa vekalet aktine mi dayandığı sorusunun çözümünde iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip yapılacak işin zaman ile mi yoksa sayı ile mi sınırlandırıldığının da dikkate alınması gerekir. Şayet sayı ile sınırlandırma varsa ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı aksi halde hizmet aktinin söz konusu olduğu sonucuna varılmalıdır.

2- Vekalet ilişkilerindeki uyuşmazlıklar Baro Hakem Kurulunda, hizmet aktine ilişkin uyuşmazlıklarda İş Mahkemesinde çözümlenmelidir.

(1136 s. AK. m. 60) (818 s. BK. m. 313, 386)

Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işverene ait hukuk müşavirliğinde, hukuk müşaviri olarak çalışırken hizmet akdinin feshedildiğini, buna karşılık ihbar ve kıdem tazminatları ile izin ücretlerinin ödenmediğini belirterek bu haklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Mahkemece, 1136 sayılı Avukatlık Yasasında değişiklik yapan 4667 sayılı yasanın 60.maddesinde ki "vekalet ücretinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklar baro hakem kurulunca çözülür hükmü gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı şekilde davacı davalıya ait işyerinde aylık ücretle sürekli çalışmıştır. Aradaki ilişkinin hizmet akdine mi yoksa vekalet akdine mi dayandığı sorununun çözümünde iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip yapılacak işin zamanlamı yoksa sayı ile mi sınırlandırıldığının da dikkate alınması gerekir. Şayet sayı ile sınırlandırma var ise ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı, aksi halde hizmet akdinin sözkonusu olduğu sonucuna varılmalıdır.

Dava konusu olayda davacının sürekli şekilde çalıştığı ve ücretlerinin her ay için ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı anlaşılmaktadır. Davacının kendisine ait avukatlık bürosunun bulunması sonuca etkili değildir. Bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacının hizmet akdine bağlı olarak işyerinde çalıştığı kabul edilerek işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin aksine düşüncelerle görev yönünden davayı reddetmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Ayrıca 2007 veya 2008 yılında ben konu hakkında benzer bir Yargıtay kararına Legal dergisinde rastlamıştım. Yani buradan isteyebileceği sonucu çıkıyor..
Old 10-10-2011, 15:25   #4
sevrim

 
Varsayılan

Sayın Av. Uğur İhtiyaroğlu, cevabınız için teşekkür ederim, benim düşüncemle paralel ve oldukça da faydalı bir yargıtay kararı vermişsiniz, ayrıca teşekkür ederim...Konuyla ilgili bir gelişme söz konusu olursa paylaşmayı planlıyorum.
İyi çalışmalar dilerim...
Old 10-10-2011, 15:47   #5
Av. Gülgün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sevrim
...15 sene kadar bir şirketin avukatlığını yapmış bulunmaktada.Meslektaşımız, sadece o şirkette çalışmamakta, bu süre içerisinde kendi ofisinde avukatlık hizmeti veren, makbuz kesen, serberst bir avukattır...

Alıntı:
Dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı şekilde davacı davalıya ait işyerinde aylık ücretle sürekli çalışmıştır. Aradaki ilişkinin hizmet akdine mi yoksa vekalet akdine mi dayandığı sorununun çözümünde iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip yapılacak işin zamanlamı yoksa sayı ile mi sınırlandırıldığının da dikkate alınması gerekir. Şayet sayı ile sınırlandırma var ise ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı, aksi halde hizmet akdinin sözkonusu olduğu sonucuna varılmalıdır.

Sayın meslektaşım,
Belki ben yanlış yorumluyorum ama verdiğiniz bilginin ve Yargıtay kararının alıntıladığım bölümlerini birlikte değerlendirince yine de vekalet akdi olduğunu düşünüyorum.

Başkaca karar sunacak meslektaşlarımıza saygılarımla
Old 10-10-2011, 15:58   #6
üye38190

 
Çözüm

***Somut olayda, davacının sürekli şekilde çalıştığı ücretlerinin her ay muntazaman ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı görülmektedir.
***
Dava konusu olayda davacının sürekli şekilde çalıştığı ve ücretlerinin her ay için ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı anlaşılmaktadır. Davacının kendisine ait avukatlık bürosunun bulunması sonuca etkili değildir.

DEĞERLENDİRME

Yargıtay kararı yorumlarından çıkan sonuç şudur; avukat ilgili kurumda dosya başına ücret almıyorsa, yani kararda anıldığı üzere sürekli çalışıyorsa bu durumda avukatın ay sonu serbest meslek makbuzu kesmesi ya da SSK lı olarak çalışması hususunda ayrım yapılamaz. Yani avukat şirkette de faaliyet gösterebilir canı isterse kendi bürosundan da işleri yürütebilir. Değişmeyen sonuç avukatın sürekli çalışmasıdır. Örneğimizdeki avukatta hem şirket merkezinde çalışmış, hem de kendi avukatlık bürosunda faaliyet göstermiştir. Bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanabilmesi gerekecektir. Ancak konu hakkında kesin çizgiler çizmek mümkün görünmüyor..Saygılarımla..
Old 10-10-2011, 15:59   #7
Adli Tip

 
Varsayılan

Bu tür çalışma biçimlerinin iş sözleşmesi mi yoksa vekalet akti mi olduğu birden çok kritere göre, her somut olay için ayrı ayrı değerlendiriliyor. İşin sayı ile mi yoksa süre ile mi sınırlandırılması da Yargıtay'ın kriterlerinden birisi. Bunun dışında avukatın kendi bürosunda geçirdiği zaman ile müvekkil şirket bünyesinde geçirdiği zaman, avukatın hizmeti bizzat vermesi veya bürosunda çalışan diğer avukalar tarafından hizmetin verilmesi, ücret şekli, sözleşme içeriği gibi birçok kriter bulunmaktadır.

Hasılı, bir genelleme yapmak mümkün değil.

Saygılar,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
emeklilik hakkı kıdem tazminatı av.mansur Meslektaşların Soruları 12 21-04-2017 16:57
stajyer avukatın kıdem tazminatı hakkı Av. Bengi2 Meslektaşların Soruları 1 28-05-2010 10:56
Adi Şirket- Kıdem Tazminatı Neslihan Meslektaşların Soruları 6 09-11-2009 14:49
kıdem tazminatı hakkı avukat ezgi aydın Meslektaşların Soruları 2 10-04-2009 21:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05776811 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.