Sahte kimlik ve yargılama

Hakaret ve kişilerin huzurunu ve sükunun bozmak suçundan ötürü açılan davada sanıklardan birinin sahte kimlik kullandığı dava sırasında ortaya çıktı.Yapılan fotoğraf teşhisisnde de bu anlaşıldı.

Bunun üzerine diğer sanığın cezalandırılamasını, A olarak bilinen B hakkında ise davaya konu suçtan ötürü suç duyurusunda bulunulması talebinde bulundum.

Ara karar ile B şahsının adresinin tespiti için müzekkere yazılmasına karar verildi.

Ben mi bir şey atlıyorum acaba bana göre iddianamede sanık A olarak geçtiği için bu dava sonuçlanıp B şahsı hakkında davaya konu suçtan ötürü suç duyurusunda bulunulmalıydı.
Mahkeme yargılama yaparken iddianemedeki adı geçen sanık ve suçlarla bağlıdır .
Bu davada B şahsı bulunsa bile cezalandırılabilinir mi?

Görünen o ki bir dava açılmış bu davada biz birinci sanığa A diyelim ikinci sanığa da B diyelim. Sizin söylediğinize göre B aslında B değilmiş mesela ona da C diyelim ya da daha kalıcı örnek olsun tesbihte hata olmaz isim verelim

Özlem ile Aykut sanık olsun ama ben gerçekte Aykut olmayayım da Ahmet olayım.

Böyle bir durumda dava aslında Aykut lehine düşer yani dava dosyasında artık Aykut sanık sıfatından çıkar ve davadan beraat eder ancak Ahmet hakkında dava devam eder ancak Aykut'un aslında Ahmet olduğunun anlaşılması nedeni ile Ahmet'in bilgilerinin dava dosyasına eklenmesi gerektiğinden Ahmet ile ilgili nüfus ve adres bilgilerinin istenmesi gerekir.

Burada söyle bir durum olmalıydı bana göre eğer Aykut duruşmadaydı ise adres ve nüfus bilgileri kendisinin beyanından tespit edilebilirdi ancak sanırım hakim kimlikte sahtecilik yapan bir adamın vereceği nüfus ve adres bilgilerine de itibar edilmeyeceğini düşünmüş olsa gerek ki bu bilgilerin resmi makamlardan alınması için müzekkere yazmış.

Bu durumda zaten Ahmet artık Aykut olarak değil bizzat Ahmet olarak davada sanık olmaya devam edecek ve eğer suç sabit olursa ceza alacaktır. Ayrıca bir işlem yapmanıza veya bir de Ahmet adına suç duyurusunda bulunmanıza gerek yoktur.

Ancak yine açıklamak gerekir ki bu dava içerisinde yoktur yani hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçundan ötürü ayrıca bir de Ahmet'in asıl kimliği açığa çıktı diye Ahmet hakkında suç duyurusunda bulunmaya gerek yoktur tabi ki Ahmet hakkında hem şahıslar hem de resmi makamlara karşı kullanmış olduğu sahte kimlik nedeni ile ayrıca bir suç duyurusunda bulunulabilir.

Biraz karışık oldu ama bilmem anlatabildim mi?

Alıntı: Yazan Av. Aykut Toklu Görünen o ki bir dava açılmış bu davada biz birinci sanığa A diyelim ikinci sanığa da B diyelim. Sizin söylediğinize göre B aslında B değilmiş mesela ona da C diyelim ya da daha kalıcı örnek olsun tesbihte hata olmaz isim verelim Özlem ile Aykut sanık olsun ama ben gerçekte Aykut olmayayım da Ahmet olayım. Böyle bir durumda dava aslında Aykut lehine düşer yani dava dosyasında artık Aykut sanık sıfatından çıkar ve davadan beraat eder ancak Ahmet hakkında dava devam eder ancak Aykut'un aslında Ahmet olduğunun anlaşılması nedeni ile Ahmet'in bilgilerinin dava dosyasına eklenmesi gerektiğinden Ahmet ile ilgili nüfus ve adres bilgilerinin istenmesi gerekir. Burada söyle bir durum olmalıydı bana göre eğer Aykut duruşmadaydı ise adres ve nüfus bilgileri kendisinin beyanından tespit edilebilirdi ancak sanırım hakim kimlikte sahtecilik yapan bir adamın vereceği nüfus ve adres bilgilerine de itibar edilmeyeceğini düşünmüş olsa gerek ki bu bilgilerin resmi makamlardan alınması için müzekkere yazmış. Bu durumda zaten Ahmet artık Aykut olarak değil bizzat Ahmet olarak davada sanık olmaya devam edecek ve eğer suç sabit olursa ceza alacaktır. Ayrıca bir işlem yapmanıza veya bir de Ahmet adına suç duyurusunda bulunmanıza gerek yoktur. Ancak yine açıklamak gerekir ki bu dava içerisinde yoktur yani hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçundan ötürü ayrıca bir de Ahmet'in asıl kimliği açığa çıktı diye Ahmet hakkında suç duyurusunda bulunmaya gerek yoktur tabi ki Ahmet hakkında hem şahıslar hem de resmi makamlara karşı kullanmış olduğu sahte kimlik nedeni ile ayrıca bir suç duyurusunda bulunulabilir.

Teşekkür ederim Aykut Bey ,çok iyi anlatmışınız.Ben iddianamede Aykut sanık olarak geçtiği için iddianameye bağlılık ilkesi gereğince artık Ahmet hakkında yargılamaya devam edilemez diye düşündüm.

Özlem zaten cezalandırılacak onda şüphe yok daAma Ahmet hakkında davaya konu suçtan ötürü suç duyurusu bulunulması gerekir diye savunma yapmıştım

İddianamenin dışına çıkılmış olunmuyor sanırım bu durumda?

Sayın Meslektaşım; Mahkeme, duruşmaya çıkan fakat sahte kimlik sunan gerçek sanığın kimlik bilgilerini tespit ettikten sonra, bu kişi hakkında iddianame düzenlenmesi için C. Savcılığına müzekkere yazar. Savcılık bu gerçek kimlik üzerinden iddianame düzenler ve gerçek sanık bu şekilde yargılanmaya devam eder. Bu kişi hakkında ayrıca sahte kimlik kullanmaktan dolayı da gerek mahkemece ve gerekse tarafınızca suç duyurusunda bulunulabilir. Muhtemelen, 2 suç içinde tek iddianame düzenlenip davaya bu şekilde devam edilir... diye düşünüyorum

Alıntı: Yazan ATARAS Sayın Meslektaşım; Mahkeme, duruşmaya çıkan fakat sahte kimlik sunan gerçek sanığın kimlik bilgilerini tespit ettikten sonra, bu kişi hakkında iddianame düzenlenmesi için C. Savcılığına müzekkere yazar. Savcılık bu gerçek kimlik üzerinden iddianame düzenler ve gerçek sanık bu şekilde yargılanmaya devam eder. Bu kişi hakkında ayrıca sahte kimlik kullanmaktan dolayı da gerek mahkemece ve gerekse tarafınızca suç duyurusunda bulunulabilir. Muhtemelen, 2 suç içinde tek iddianame düzenlenip davaya bu şekilde devam edilir... diye düşünüyorum

Sanığın ifadesi alınamadı.Kendisine de ulaşılamıyor.Kimlik olarak yeğeninin kimliğini kullandığı için iddianamede yeğeninin ismi geçiyor.Onun ifadesi alındığında durum ortaya çıktı.Fotoğraf teşisi yapıldı.Şimdi sanığın gerçek kimliği üzerinden adres araştırması yapılması için müzekkere yazıldı.

Anladığım kadarıyla siz de benim gibi bu dosya üzerinden devam edilemeceğini düşünüyorsunuz.???Ben diğer sanığın hakkında karar verilip ve bu sanık hakkında da suç duyurusunda bulunup dosyanın kapatılması gerektiğini düşünüyorum da emin olamadım.

Teşekkürler...

Alıntı: Yazan Av.Özlem PEKSÜSLÜ Hakaret ve kişilerin huzurunu ve sükunun bozmak suçundan ötürü açılan davada sanıklardan birinin sahte kimlik kullandığı dava sırasında ortaya çıktı.Yapılan fotoğraf teşhisisnde de bu anlaşıldı. Bunun üzerine diğer sanığın cezalandırılamasını, A olarak bilinen B hakkında ise davaya konu suçtan ötürü suç duyurusunda bulunulması talebinde bulundum. Ara karar ile B şahsının adresinin tespiti için müzekkere yazılmasına karar verildi. Ben mi bir şey atlıyorum acaba bana göre iddianamede sanık A olarak geçtiği için bu dava sonuçlanıp B şahsı hakkında davaya konu suçtan ötürü suç duyurusunda bulunulmalıydı. Mahkeme yargılama yaparken iddianemedeki adı geçen sanık ve suçlarla bağlıdır . Bu davada B şahsı bulunsa bile cezalandırılabilinir mi?

Sayın meslektaşım,

Bence düşüncelerinizde bir sorun yok, Burada asıl sorun şudur. mahkeme gerçek suçlunun ifadesini aldıktan sonra sizin müvekkile beraat verecek ve kararda asıl suçlu hakkında ceza davası açıllması için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına yönelik karar verecektir.

Yoksa hukuk da olduğu gibi dahili davalı olmaz.

Alıntı: Yazan av.kadirpolat Sayın meslektaşım, Bence düşüncelerinizde bir sorun yok, Burada asıl sorun şudur. mahkeme gerçek suçlunun ifadesini aldıktan sonra sizin müvekkile beraat verecek ve kararda asıl suçlu hakkında ceza davası açıllması için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına yönelik karar verecektir. Yoksa hukuk da olduğu gibi dahili davalı olmaz.

Bu açıdan bakmamıştım.İfadesi mecburen alınacak denilince ben sanki diğer şahsın da bu davada yargılanacağını düşündüm.Sahte kimlik kullanan şahıs kayıp.Bulunabileceğini de düşünmüyorum.Asıl suçlunun ifadesi alınmadan dosya karara çıkamaz mı?Sanırım mahkeme kimlik tespitinde yeğeninin beyanı yeterli görmedi.

Teşekkürler

Alıntı: Yazan Av.Özlem PEKSÜSLÜ Bu açıdan bakmamıştım.İfadesi mecburen alınacak denilince ben sanki diğer şahsın da bu davada yargılanacağını düşündüm.Sahte kimlik kullanan şahıs kayıp.Bulunabileceğini de düşünmüyorum.Asıl suçlunun ifadesi alınmadan dosya karara çıkamaz mı?Sanırım mahkeme kimlik tespitinde yeğeninin beyanı yeterli görmedi. Teşekkürler

Özlem hanım, size 2 olay anlatayım,

1.OLAY :
Gaziosmanpaşa 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nde bir dava görmüştüm. Müvekkil ömrü hayatında hiç İstanbul'a gitmemişken, orada bir oto hırsızlık olayına karışmış, hatta ifadesi alınmış, üstüne üstün serbest bile kalmış (!!!)

Bir gün hakkında bir yakalam emri çıkartılınca işin aslını öğrenmek için İstanbul'a gittim. Dava dosyasında resmi yer alan kişi, müvekkilimin kimliği ile iş yapan ancak farklı bir kişi olduğunu öğrendim. Savunmamı yaptım, tutanaklar ve ifadeler üzerindeki imza incelemesi ile müvekkilin imza incelemesini yaptırdım. Sonuçta, sahte kimlik kullanımı ortaya çıktı.

Ama mahkeme asıl suçlunun sadece resmine sahip olup da gerçek kimliğini bilmediği için, asıl suçlunun ifadesini alma girişiminde bulunamadı. Müvekkil beraat etti.

2.OLAY

Gaziantep'te bir kurumun ceza dosyasında katıulan vekiliyim. Adam kaçak su kullanmış. Tutanaklarda kendisinin imzası var. Adam, ben kullanmadım, oğlum kullandı dedi. Mahkeme oğlunu çağırdı. Suçu kabul etti. Adam hakkında beraat, Oğlu ise hakkında suç duyurusunda bulunulması üzere savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Bu iki olayda biraz sizin dava olayınız var.

Muhtemelen mahkeme, sizin olayınızda ifadesini aldıktan sonra sizin müvekkilin beraatine ifadesialınan şahısla ilgili de dava açılması için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verecektir.

Sayın meslektaşım, Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla...,

Alıntı: Yazan av.kadirpolat Özlem hanım, size 2 olay anlatayım, 1.OLAY : Gaziosmanpaşa 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nde bir dava görmüştüm. Müvekkil ömrü hayatında hiç İstanbul'a gitmemişken, orada bir oto hırsızlık olayına karışmış, hatta ifadesi alınmış, üstüne üstün serbest bile kalmış (!!!) Bir gün hakkında bir yakalam emri çıkartılınca işin aslını öğrenmek için İstanbul'a gittim. Dava dosyasında resmi yer alan kişi, müvekkilimin kimliği ile iş yapan ancak farklı bir kişi olduğunu öğrendim. Savunmamı yaptım, tutanaklar ve ifadeler üzerindeki imza incelemesi ile müvekkilin imza incelemesini yaptırdım. Sonuçta, sahte kimlik kullanımı ortaya çıktı. Ama mahkeme asıl suçlunun sadece resmine sahip olup da gerçek kimliğini bilmediği için, asıl suçlunun ifadesini alma girişiminde bulunamadı. Müvekkil beraat etti. 2.OLAY Gaziantep'te bir kurumun ceza dosyasında katıulan vekiliyim. Adam kaçak su kullanmış. Tutanaklarda kendisinin imzası var. Adam, ben kullanmadım, oğlum kullandı dedi. Mahkeme oğlunu çağırdı. Suçu kabul etti. Adam hakkında beraat, Oğlu ise hakkında suç duyurusunda bulunulması üzere savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Bu iki olayda biraz sizin dava olayınız var. Muhtemelen mahkeme, sizin olayınızda ifadesini aldıktan sonra sizin müvekkilin beraatine ifadesialınan şahısla ilgili de dava açılması için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verecektir. Sayın meslektaşım, Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla...,

Örnekleriniz tam olarak anlamama yardımcı oldu.Teşekkür ederim.Saygılar