Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KİŞİye Özel İmar Plani DeĞİŞİklİĞİ Yasal Midir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-02-2011, 00:57   #1
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan KİŞİye Özel İmar Plani DeĞİŞİklİĞİ Yasal Midir?

Müvekkil şirket, şehrin hemen dışında ancak belediye sınırları içinde olan bir bölgede birbirine komşu olan çok sayıda taşınmazın sahibidir. Bu taşınmazlar üzerinde yağ fabrikası, boya fabrikası, geri dönüşüm tesisi vb. değeri milyonlarca TL'yi geçen faal sanayi tesisleri bulunmaktadır. Ayrıca anılan bölge, imar planına göre sanayi bölgesi olarak geçmektedir. Belediye, müvekkil şirketin anılan taşınmazlarının bulunduğu taşınmaza komşu olan ve yine imar planında da sanayi bölgesi olarak geçen 3 parselden oluşan taşınmazlara, geçen sene imar planında değişiklik yaparak, konut alanına dönüştürüyor ve konut yapma ruhsatı veriyor. Müvekkil, olaydan yen haberdar olduğu için, belediyeye müracaat ederek, imar planında yapılan bu değişikliğin, (sanayi tesislerini tehlikeye atacağını, bölgenin sanayi bölgesi olduğunu ve büyük yatırımlarının heba olacağını, kişiye özel değişiklik yapılamayacağını ve durumun imar kanununa aykırı olduğunu belirterek) kaldırılmasını ve bölgenin yeniden, eskiden olduğu üzere "sanayi bölgesi" haline getirilmesini talep ediyor. Belediye ise bu talebi, reddediyor.
1-Bu durumda; müvekkil geçen sene yapılmış olan ve askıya çıkarılan ve haberdar olmadığı için itiraz edemediği imar planına itiraz hakkını kaybetmiş midir? Ya da belediyenin red kararına karşı yürütmeyi durdurma istemli iptal davası açabilir mi? Açabiliyorsa, bu durumda davada taraf olmayan dava dışı niteliğindeki yapı ruhsatı sahiplerinin de ruhsatı iptal edilmiş olur mu?
2-Sizce bu durum imar mevzuatına aykırı değil midir? Çünkü bölgenin tamamı sanayi alanı olup, adeta sanayi bölgesinin ortasında olan ve dört bir tarafı sanayi tesisleriyle çevrili olan sadece 3 parsel yönünden imar planı değişikliği söz konusudur.
Değerli görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. Saygılarımlaa...
Old 21-02-2011, 14:38   #2
Av.Cansel KAYGISIZ

 
Varsayılan

Konu İmar Kanunu 8/b ve İYUK 7.maddelerinde açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. İmar planlarının ilanında 30 günlük askı süresi mevcuttur. askıya çıktığı tarihten itibaren İYUK 7. madedye göre 60 gün içerisinde itiraz edilmezse imar pklanları kesinleşmektedir. Bu nedenle iptal davası yolu kapalı görünmektedir. Yargıtay imar planı değişikliklerini yeni öğrenilmiş olmasını dava açma süresinin yeniden başlatılması için geçerli bir neden olarak görmemektedir.Ancak idareye yapmış olduğunuz ve imar planının iptali istemine ilişkin dilekçenize verilen cevaba karşı idari yargıda iptal davasına gidilebilmekte ise de; planın iptali 60 gün içerisinde yapılan iptal davasına göre oldukça zordur.
İkinci çözüm olarak belediye uygulamaya geçmişse yani arazi ve arsa düzenlemesi, inşaat ruhsatı düzenlemesi, imar durumu istenmesi, kamulaştırma gibi işlemlere karşı bu işlemlerin dayanağı olan ve genel düzenleyici işlem niteliğinde bulunan imar planının da iptal davasına konu edilmesi mümkündür.

Son olarak (yargıtayın içtihatları doğrultusunda)imar planının değiştirilmesi yönünde idareye başvuru yapılabilir. Başvuru kabul edilirse idari yönden sorun çözülür. Ancak idare redderse red işlemi ile birlikte idari dava açma süresi içersinde yürürlükteki imar planının da iptali istenebilir. Bkz. Danıştay 6.D. 20.2.2004 Tarih, E.2002/6968, K.2004/944.
Old 21-02-2011, 15:26   #3
akrd61

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,aşağıda sunmuş olduğum danıştay kararları kanaatimce imar değişiklikleri içinde uygulama alanı bulur diye düşünüyorum.. .

D. Altıncı D’nin 23.1.2004 gün ve
E: 2002/3687, K: 2004/387 s.k.

Kararın Özeti
Vekile yapılan tebligatın dava açma süresini başlatmayacağı hk.

Dava, Trabzon İli, Maçka ilçesi, ... Köyü, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18.maddesi uyarınca gerçekleştirilen parselasyon işlemine ilişkin 27.8.1996 tarihli, 531 sayılı Maçka Belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının en geç, Maçka Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali istemiyle açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından itiraz edildiği 26.3.2001 tarihinde, dava konusu işlemden haberdar olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle, bu tarihten itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7.maddesinde öngörülen 60 günlük süre içinde açılması gereken davanın, 26.2.2002 tarihinde açılmış olması nedeniyle süreaşımı yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.C. Anayasasının 125.maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinin 2.fıkrasında da Anayasa kuralına paralel bir düzenleme getirilerek idari uyuşmazlıklarda dava açma süresinin yazılı bildirimin yapıldığı günden başlayacağı belirtilmiş, 7201 sayılı Tebligat Kanununa ilişkin Tebligat Tüzüğünün 51.maddesinde ise tebliğin muhatap muttali olmuş ise geçerli olacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılacağı ve muhatabın tebliğe muttali olduğunun ve bunun tarihin iddia ve ispatına cevaz bulunmadığı öngörülmüştür
.
Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun parselasyon planlarına karşı açılacak davalara ilişkin 12.2.1970 günlü, E:1969/2, K:1970/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da, Anayasanın idarenin işlemlerinden dolayı açılacak davalarda süreaşımının yazılı bildirim tarihinden başlayacağı hükmü karşısında ilan tarihini dava açma süresine başlangıç tarihi kabul etmenin imkansız olduğu, zira Anayasanın temel hukuk kuralları dışında bir konuyu ayrıntılarıyla düzenlemesi ve bu hükmün daha önceki kanunlarda bulunup aynı konuyu düzenleyen hükümlere aykırı olması halinde konuyu yeniden düzenleyen Anayasa hükmünün uygulanmasının tabii olduğu hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca yapılan parselasyon planlarında ve dağıtım cetvellerinde, düzenlemeye giren her taşınmaz mala karşılık sahiplerine verilecek bağımsız veya şuyulu imar parsellerinin parsel büyüklükleri, hisse miktarı, parsellerin konumu gibi hususlar ayrı ayrı gösterildiğinden, bu planların düzenlemeye tabi tuttukları taşınmaz sahipleri için subjektif ve kişisel işlemler oldukları kuşkusuzdur.
Ayrıca, 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan parselasyon planlarında da yukarıda belirtilen düzenlemelerin geçerli olduğu açıktır. Bu itibarla idarenin böyle bir işlemi bizzat davacıya 7201 sayılı Yasanın ilgili hükümleri uyarınca tebliğ etmesi gerekmektedir.

Anılan hükümler uyarınca, olayda, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali istemiyle açılan davada davacı vekiline tebliğ edilen bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından 26.3.2001 tarihinde yapılan itirazda dava konusu işlemden bahsedilmiş ise de bu kararın davacıya değil, davacının vekiline tebliğ edilmiş olması karşısında, davacının bu tarihte dava konusu işlem hakkında dava açmaya yeterli düzeyde bilgi sahibi olduğunun kabulüne olanak bulunmadığından, bu raporun dava açmaya esas alınamayacağı tabiidir.
Bu nedenle, davalı idarece söz konusu işlemin daha önceki bir tarihte davacıya tebliğ edildiği ispatlanamadığına göre, davacının söz konusu işlemi öğrenme tarihi olarak, dava dilekçesinde belirttiği 28.12.2001 tarihi kabul edilmek suretiyle, bu tarihe göre süresinde açılan bu davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiğinden İdare Mahkemesince davanın süreaşımı yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Trabzon İdare Mahkemesinin 8.5.2002 günlü, E:2002/137, K:2002/268 sayılı kararının BOZULMASINA, 10.120.000 lira karar harcı ile fazladan yatırılan 7.530.000 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



D. Altıncı D’nin 29.11.1988 gün ve
E: 1988/1456, K: 1988/1497 s.k.
[2]
Kararın Özeti
Parselasyon plânlarına karşı açılan davalarda dava açma süresinin Anayasanın 125. maddesine göre yazılı bildirim tarihinden itibaren başla­yacağı hk.

D. Altıncı D’nin 10.11.2000 gün ve
E: 2000/4216, K: 2000/5676 s.k.
Kararın Özeti
Parselasyon işlemine karşı öğrenme üzerine dava açma sürecinin başlayabilmesi için adli yargıdaki duruşma sırasında sadece parselasyon yapıldığının öğrenilmesi üzerine bu sürenin başlamayacağı, ilan tarihine göre de dava açma süresinin başlamayacağı, parselasyon işleminin bizzat davacıya tebliğ edilmesi gerektiği, dava açma süresinin başlayabilmesi için parselasyon ile ilgili olarak ayrıntılı bilgiye sahip olunması gerektiği hk.

D. Altıncı D’nin 9.10.202 gün ve
E: 2001/3338, K: 2002/4211 s.k.
Kararın Özeti
Dava dosyasının incelenmesinden davacının 3.4.1998 günlü dilekçesiyle parselasyon işlemine itiraz ettiği anlaşıldığından anılan işlemi en geç bu tarihte öğrenmesi karşısında parselasyon işleminin iptali ve bu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle 2.2.2000 gününde açılan davanın süresinde olup olmadığının incelenmesi gerektigi hk.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmar Plani Tadİlat Talebİnİn Reddİ nurullah açıkalın Meslektaşların Soruları 1 04-12-2010 12:59
İmar DeĞİŞİklİĞİ AVUKAT43 Meslektaşların Soruları 1 02-04-2009 10:27
İmar Plani (kesİnleŞmİŞ) Hakkinda Yapilabİlecekler ? Av.ZAFER İŞERİ Meslektaşların Soruları 6 07-07-2008 08:20
İmar Bankasından Hazine Bonosu Alan Vatandaşların Paralarının Ödenmesi Yasal Zorunlul Av.Mehmet Saim Dikici Hukuk Sohbetleri 1 06-05-2008 19:37
İmar Plani DeĞİŞİklİklerİ detay82 Meslektaşların Soruları 0 30-04-2007 14:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08613300 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.