kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahliye

selamlar. müvekkilim 6570 sayılı yasa kapsamındaki bir mahalde bulunan taşınmazını 01.08.2010'dan 31.07.2011 tarihine kadar kiraya veriyor. kira müddeti bir yıl olarak yazılmıştır. kira bedeli ise, 01.11.2010 tarihinde 1800 TL 01.03.2011 tarihinde 1800 TL şeklinde ödenecektir diye sözleşmeye yazılmıştır. kiracı zamanında kira bedelini ödememiş, 02.11.2010 tarihinde kendisine ödemesi için ihtar çekilerek 30 günlük mehil verilmiştir. kiracı 31. gün eksik olarak bankaya parayı yatırmıştır. kiracının tahliyesi için bu hukuki süreçyeterlimidir. şimdiden teşekkürler yardımlarınız için.

Yetersizdir. Noterden çekilen ihtar üzerine kiracı kirasını geç dahi yatırsa elinize sadece 1 haklı ihtar geçmiş olur. Ancak ihtar yerine icra takibinde bulunsaydınız ve ödeme emrinde ayrıca 30 gün içerisinde kirayı ödememesi halinde tahliye davası açılacağını ihtar etmiş olsaydınız 30 günde ödememesi tahliye için yeterli olacaktı.

kira bedeli halen tam olarak ödenmediği için. ikinci ihtarı çeksek, tahliye için şartlar oluşmuş olmazmı acaba?

İki haklı ihtar ancak kira akdinin hitamında tahliye sebebidir. Temerrüd nedeniyle tahliye davası açmak istiyorsanız icra takibi yapınız ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 gün için ödememe koşulunu sağlayınız.

Alıntı: Yazan Levent Cirit İki haklı ihtar ancak kira akdinin hitamında tahliye sebebidir. Temerrüd nedeniyle tahliye davası açmak istiyorsanız icra takibi yapınız ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 gün için ödememe koşulunu sağlayınız.

Kiracıyı temerrüde düşürmek için icra takibi yaparak 30 gün süre vermek zorunlu mudur yoksa noter ihtarıyla da doğacak hukuki sonuçlar açıkça yazılarak ve 30 gün ödeme süresi verilerek bu mümkün müdür?Eğer temerrüt doğduysa -ödemenin 31.gün ve eksik olarak yapıldığı söylenmiş- iki haklı ihtara neden gerek olsun ki?İhtarınız bu şartları taşıyor ve tebliğ edildi ise kiracı temerrüde düşmüştür.Sulh hukuk mahkemesinden temerrüt nedeniyle aktin feshi ve tahliye talep ediniz.

Açıkçası burada neden icra takibi yapılması gerektiğini ben de anlayamadım. İki haklı ihtar konusu ilgili durum için söz konusu değil, zira mehil verilmiş ve bu mehil içerisinde kira bedeli ödenmemiş. Oysa iki haklı ihtarda, kiracı kira bedelini verilen süre içerisinde öder; ama kira dönemi soununda kiralayan tahliye davası açabilir. Kira bedelinin ödenmesi için çekilen ihtarda "kira sözleşmesinin feshedileceği" belirtildiğinden, ödeme yapılmadığına göre kira sözleşmesi sona ermiştir. Tahliye talebi buna dayandırılmalıdır.

Bir tek Sayın Ömeroğlu'nun görüşlerine katılıyorum.

İhtarda 30 günlük süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceği ve tahliye davası açılacağı açıkca ihtar ediliyorsa


30 günün sonunda Sulh Hukuk Mahkemesinden hem kira alacaklarına hemde tahliyeye hükmedilmesi talep edilebilir.

Kira döneminin bitmesinin beklenmesine gerek yok. Kiracının kira parasını kısmi yatırması bir şeyi değiştirmez.

Ben de farklı bir kiracılık ilişkisi hakkında görüşlerinize almak istedim.
Sözlü kira sözleşmesine dayalı olarak birikmiş kira alacağının tahsili ve tahliye talebi ile örnek 13 ödeme emri gönderdik.
Borçlu, "sözlü kira ilişkisini takip alacaklısı ile değil de annesi ile yaptıklarını ve kiraların hepsini ödediklerini" beyanla itiraz etmiştir. Takip alacaklısı yurt dışında yaşadığından bu işlerle ilgilenme imkanı olmadığı için, annesi temsilen ilgilenmektedir.
(Ayrıca takip alacaklısı sözkonusu dairenin tapu kaydında diğer kardeşleriyle birlikte hissedar bulunmaktadır. Annesi tapu kaydında hissedar değildir).
Soru 1 : Borçlunun bu şekildeki itirazına karşılık Sulh Hukuk Mahkemesinde "İtirazın İptali ve Tahliye" davası açmamız mı gerekir yoksa icra hukuk mahkemesine bu şartlarda gidilebilir mi?
Soru 2 : Takip alacaklısının tek başına kayden malik olmaması tahliyeyi talep etmek için engel midir? Diğer hissedarlar da yurt dışında yaşadıklarından, takip alacaklısı yıllardır bu işlerle ilgilenmektedir.
Bu konudaki deneyimlerinizi paylaşmanızı bekliyorum. Teşekkür ederim.

annenin takip alacaklısı adına hareketle sözlü kira sözleşmesi yaptıkları anlaşılmaktadır.Kiracı ödemeleri yaptığını belirttiğine göre kiracı olduğunu kabul ettiği böylece ödemelerini kanıtlama yükümlüğünün doğduğu, ve bunları yaptığını kanıtlama yükümlülüğünün devam ettiği açıktır.Burada önemli olan annenin takip alacaklısı adına hareket ettiğinin kabulü noktasında toplanmaktadır.Eğer kiralayan adına hareket ettiğini düşünüyorsanız tahliye davası açması için tapu kaydına bakılmasına payının olup olmadığına bakmaya gerek yok.Yani kira ilişkisi red edilmediğine göre mercii nezdinde de dava açılma ihtimalide bulunmakla beraber, dar yetkili olmasından hareketle sulh hukukta dava ikamesini daha isabetli olacağını sanmaktayım.kiralayan sözleşmenin başında birden fazla kişi olsa idi o zaman birlikte hareket etmeleri gerekecek, ancak tapu kayıtlarına gitmeye yine gerek olmayacaktı.kolay gelsin

SN.AV.HLLSR sorusuna yanıtım; eğer ihtarname B.K.260şartları taşıyorsa 31.gün kira bedelini tam olarak yatırsada temerrüd gerçekleştiğinden sulh hukukta temerrüde dayalı dava ikamesi mümkün.Ancak icra takibi yapılsa idi merciden gitmek daha hızlı ilk celse genellikle karar alabilirsiniz.Taşınmaz 6570 s.yasaya tabi bir taşınmaz ise verilen süre içinde ödeme yapılmamsı kendiliğinden sözleşmeyi fesh etmez, yargılama aşamasında geçmesi gerekli.Sayın Ömeroğlu ve Sn Demirezen'in saptamaları doğrudur aynen katılıyorum.kolay gelsin

Merhabalar, benimde acil bir konuda görüşünüze ihtiyacım var. Kiracı Bursa'da, Ankara'dan örnek 13 7-30 günlü ödeme emri gönderdim süresinde ödemedi Temerrüt nedeniyle tahliye davası açacağım İcra Takibi Ankara, Gayrimenkul ve kiracı Bursa'da. Yetki bakımından hangi icra mahkemesinde dava açacağım. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.