Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

mükerrer vekalet ücretleri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-06-2010, 16:44   #1
Av.Mail Rüstem

 
Varsayılan mükerrer vekalet ücretleri

Değerli Meslektaşlarım, ilk derece mahkemesinde müvekkil kurum ve bir diğer Şirket hakkında açılan davada mahkeme müvekkil kurum bakımından husumet itirazımızı kabul etti ve lehte vekalet ücreti takdir etti. Aynı dosyanın temyizinde Yargıtay husumet yönünden susarak kararı bu bakımdan onamış oldu. Ayrıca Yargıtay da müvekkil lehine duruşma vekalet ücreti takdir etti. Buraya kadar herşey normal.

Tuhaflık temyiz sonrası yeni esasla açılan dosyada ilk derece mahkemesince müvekkil kurumun tekrar hasım gösterilmesi ile başlıyor. Bu ikinci yargılamada müvekkil lehine tekrar husumetten red kararı veriliyor ve vekalet ücreti takdir ediliyor; Yargıtay safhasında yine duruşma vekalet ücreti takdir ediliyor. Daha da tuhafı üçüncü kez yapılan yargılamada müvekkil yine hasım olarak tensip ediliyor, ilamda davalılar arasında iki numara ile yer alıyor, ama hüküm fıkrasında müvekkilden hiç bahsedilmiyor, ancak Yargıtay'da duruşmaya katıldığımızdan duruşma vekalet ücreti takdir ediliyor. Velhasıl üç kez yapılan yargılamada her seferinde müvekkilin hasım olmadığı yargı kararı ile tescillenirken lehte -toplam beş kez- vekalet ücretine hükmediliyor. Biz de devam eden bir süreç olduğundan ve maktu vekalet ücreti söz konusu olduğundan bugüne kadar bir girişimde bulunmadık. Lakin bugün hepsini tahsil için nezaketen meslektaşımızı aradığımızda kendisi ilk verilen mahkeme ve Yargıtay kararındaki ücretleri ödeyebileceklerini akabinde sehven hükme dahil edilmiş olmamız nedeniyle ücret takdir edildiğini bu ücretleri ödemelerinin adil olmadığını, bunları ödemeyeceklerini söylüyor. İlamları icraya koymayı düşünüyorum. Ancak tedbire riayeten içtihat aradım, ama bulamadım. Başından benzer bir durum geçmiş bir meslektaşım var mıdır acaba?
Old 18-06-2010, 19:35   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mail Rüstem
Değerli Meslektaşlarım, ilk derece mahkemesinde müvekkil kurum ve bir diğer Şirket hakkında açılan davada mahkeme müvekkil kurum bakımından husumet itirazımızı kabul etti ve lehte vekalet ücreti takdir etti. Aynı dosyanın temyizinde Yargıtay husumet yönünden susarak kararı bu bakımdan onamış oldu. Ayrıca Yargıtay da müvekkil lehine duruşma vekalet ücreti takdir etti. Buraya kadar herşey normal.

Tuhaflık temyiz sonrası yeni esasla açılan dosyada ilk derece mahkemesince müvekkil kurumun tekrar hasım gösterilmesi ile başlıyor. Bu ikinci yargılamada müvekkil lehine tekrar husumetten red kararı veriliyor ve vekalet ücreti takdir ediliyor; Yargıtay safhasında yine duruşma vekalet ücreti takdir ediliyor. Daha da tuhafı üçüncü kez yapılan yargılamada müvekkil yine hasım olarak tensip ediliyor, ilamda davalılar arasında iki numara ile yer alıyor, ama hüküm fıkrasında müvekkilden hiç bahsedilmiyor, ancak Yargıtay'da duruşmaya katıldığımızdan duruşma vekalet ücreti takdir ediliyor. Velhasıl üç kez yapılan yargılamada her seferinde müvekkilin hasım olmadığı yargı kararı ile tescillenirken lehte -toplam beş kez- vekalet ücretine hükmediliyor. Biz de devam eden bir süreç olduğundan ve maktu vekalet ücreti söz konusu olduğundan bugüne kadar bir girişimde bulunmadık. Lakin bugün hepsini tahsil için nezaketen meslektaşımızı aradığımızda kendisi ilk verilen mahkeme ve Yargıtay kararındaki ücretleri ödeyebileceklerini akabinde sehven hükme dahil edilmiş olmamız nedeniyle ücret takdir edildiğini bu ücretleri ödemelerinin adil olmadığını, bunları ödemeyeceklerini söylüyor. İlamları icraya koymayı düşünüyorum. Ancak tedbire riayeten içtihat aradım, ama bulamadım. Başından benzer bir durum geçmiş bir meslektaşım var mıdır acaba?

Önce anladığımı yazayım. İlk davada dava dilekçesinde kurumunuz davalı olarak gösterilmiş ve dava husumetten red edilmiştir. Duruşmalı temyiz incelemesinden sonra bu hususa ilişkin karar kesinleşmiştir. Buradaki 2 adet vekalet ücretini tartışmasız hak etmişsiniz.

Daha sonraki davalarda ise, dava dilekçesinde hasım olarak gösterilmemenize rağmen, tensip zaptında (her nasılsa) taraf olarak yer almışsınız. Siz yine husumet itirazında bulunduğunuzda, karşı taraf nasıl beyanda bulundu? Davacının olası "biz zaten dava dilekçesinde hasım olarak göstermedik" şeklindeki beyanına rağmen , yargılamada nasıl yer aldınız. Yoksa bu hususta hiç beyanda bulunmadı mı?

Üstelik kararlardan birinde hiç yer almadığınız halde, Yargıtaydaki duruşmada nasıl yer aldınız? Temyiz dilekçesini hangi sıfatla yazdınız ve havale aldınız? Yargıtay da dosyayı incelememiş ki, hem mürafaaya kabul etmiş, hem de vekalet ücretine hükmetmiş.

Tabaktaki pirincin taşını ayıklamak kolay da, çuvaldaki pirincin taşını nasıl ayıklayacağız?

Bence tamamen vicdanınıza kalmış bir şey. Elinizde mahkeme kararları var. Bu kararlarda lehinize hükmedilmiş vekalet ücretleri var. Dilerseniz, tahsil edebilirsiniz. Ama ben etik olduğunu sanmıyorum. Araştırmadım ama benzer konuda Yargıtay kararı olacağını sanmıyorum.
Old 18-06-2010, 23:26   #3
Av.Mail Rüstem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Önce anladığımı yazayım. İlk davada dava dilekçesinde kurumunuz davalı olarak gösterilmiş ve dava husumetten red edilmiştir. Duruşmalı temyiz incelemesinden sonra bu hususa ilişkin karar kesinleşmiştir. Buradaki 2 adet vekalet ücretini tartışmasız hak etmişsiniz.

Daha sonraki davalarda ise, dava dilekçesinde hasım olarak gösterilmemenize rağmen, tensip zaptında (her nasılsa) taraf olarak yer almışsınız. Siz yine husumet itirazında bulunduğunuzda, karşı taraf nasıl beyanda bulundu? Davacının olası "biz zaten dava dilekçesinde hasım olarak göstermedik" şeklindeki beyanına rağmen , yargılamada nasıl yer aldınız. Yoksa bu hususta hiç beyanda bulunmadı mı?

Üstelik kararlardan birinde hiç yer almadığınız halde, Yargıtaydaki duruşmada nasıl yer aldınız? Temyiz dilekçesini hangi sıfatla yazdınız ve havale aldınız? Yargıtay da dosyayı incelememiş ki, hem mürafaaya kabul etmiş, hem de vekalet ücretine hükmetmiş.

Tabaktaki pirincin taşını ayıklamak kolay da, çuvaldaki pirincin taşını nasıl ayıklayacağız?

Bence tamamen vicdanınıza kalmış bir şey. Elinizde mahkeme kararları var. Bu kararlarda lehinize hükmedilmiş vekalet ücretleri var. Dilerseniz, tahsil edebilirsiniz. Ama ben etik olduğunu sanmıyorum. Araştırmadım ama benzer konuda Yargıtay kararı olacağını sanmıyorum.

Üstad öncelikle cevabınız için teşekkürler. Öncelikle şu hususu netleştirmek isterim: ikinci yargılama ilk yargılamada diğer davalı yönünden verilen bozma kararı üzerine yapılıyor. üçüncü yargılama da benzer şekilde ikinci yargılamada yine diğer davalı yönünden verilen bozma kararı üzerine yapılıyor. dolayısıyla bu yargılamalar yeni dava dilekçeleri üzerine değil mahkemenin uyma kararı ile başlıyorlar. Ancak bu süreçte mahkeme her nasılsa kendi ilk kararı ve uyduğu Yargıtay kararının gereğini yerine getirip bizi davalı mevkiinden çıkarmıyor, yine davalı olarak gösteriyor tensiplerinde. Kalemin bir fahiş hatası, hakim değişiklikleri de var tabii geçen 8 senede... Her neyse, böyle bir durum yani. Söylemek istediğim şu, elbette vicdan meselesi haklısınız ama biz de neredeyse 800-1000 km.'lik bir yolu gitmişiz her sefer, masraflar yapılmış, davacı vekili meslektaşımız da hatayı görüp biz şu davalı yönünden feragat ediyoruz da dememiş. Ne dersiniz?
Old 19-06-2010, 01:56   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Malumu olduğunuz üzere, olayda pasif dava arkadaşlığı var.

Bu dava arkadaşlığı mecburi dava arkadaşlığı mı? İhtiyari dava arkadaşlığı mı?

Mecburi dava arkadaşlığı ise, şekli mecburi dava arkadaşlığı mı? Maddi mecburi dava arkadaşlığı mı?

Şekli mecburi dava arkadaşlığı ise, hakimin müvekkilinizi davalı konumundan çıkarmaması, kabul edilebilir...

Alıntı:
Kalemin bir fahiş hatası,

Kalemin fahiş hata yaptığını nasıl biliyorsunuz? Hakimle konuştunuz mu?

İlk aşamada hüküm sizin lehinize şeklen kesinleşmiş görünebilir ancak maddi olarak kesinleşmemiştir.

Alıntı:
Aynı dosyanın temyizinde Yargıtay husumet yönünden susarak kararı bu bakımdan onamış oldu

Sizin lehinize verilen bir ONAMA kararı var mı?

Vekalet alacaklarınıza ilişkin olarak şunu belirtmek isterim, mahkeme kararlarında hata yok ise tereddütsüz vekalet ücreti almanız etiktir ve hakkınızdır.

Ancak ister mahkemenin ve yargıtayın hatası, ister davalı yanın hatası olsun, siz sorumluluğunuz gereği bu işe emek ve zaman verdiniz, hatalı verilen kararların artık dönüşü yok ise karar karardır, bu sebeple tereddütlü de olsa vekalet ücretleri etiktir ve yine hakkınızdır.

Kolay Gelsin...
Old 19-06-2010, 15:10   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yargıtay tarafından verilen vekalet ücretleri Yargıtay'da görülen duruşmada sarf edilen emeğin karşılğı olup, herbirinin ayrı ayrı takibe konulmasında hiçbir hukuka veya meslek etiğine aykırılık olamayacağını düşünüyorum. Neticede duruşmaya katılmayan vekile hükmedilmeyen bir vekalet ücretidir. Duruşmaya katılmakla hak edilmiş olur.

Yerel mahkemenin verdiği hükme gelince, aynı davanın sürekli olarak yenilenerek yeni esas ve karar numaraları alması söz konusu. Verilen tüm kararları kendi yönünüzden kesinleştiği iddiası ile kesinleşme şerhi almak için başvurduğunuzda, muhtemelen ilk iki kararın bozulduğundan bahisle kesinleşme şerhi vermeyeceklerdir. Sadece sonuncu karar için kesinleşme şerhi alabilirsiniz. Her üçüne de sizin yönünüzden kesinleşme şerhi verirlerse asıl o zaman ayıklayacak çok taşımız olur.

İlk iki kararı kesinleşme şerhi almadan icraya koymaya kalkarsanız kesinleşmeksizin icraya konulabilen bir karar olsa bile karşı taraf şikayet yoluna giderek bu kararların bozma kararları ile ortadan kalktığını ve yerine ardından gelen kararların verildini iddia edebilir ki bence burada şikayet kabul edilmelidir. Çünkü bu kararlar zamanında icra takibi ile tahsil edilmiş olsaydı bu şekilde gerçekleşen bozma nedeniyle iadesi talep edilemeyecekse de söz konusu ilamlar artık bozma ile ortadan kalkmış olduğundan ilamlı takibe konu edilmesi de mümkün olmamalıdır.

Öte yandan icraya koymamaya karar verirseniz kurum vekili olduğunuzdan bu kararlardaki vekalet ücretini neden tahsil etmediğinizin sorgulanması durumunda müfettişe ne anlatırsınız o da ayrı bir mevzu..
Old 20-06-2010, 16:13   #6
Av.Mail Rüstem

 
Varsayılan

Selim Bey ve Can Bey cevaplarınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Öncelikle Selim Bey'in sorularını yanıtlamaya çalışayım. Diğer davalı yanla aramızdaki dava arkadaşlığı, ihtiyari bir dava arkadaşlığı. Kalemin fahiş hatası meselesine gelince bunu şuradan biliyorum daha doğrusu tahmin ediyorum: hakim değişiklikleri yaşandı ve kalem mesela en son üç kere X. Hukuk Dairesinde temyizen incelenen dosya için davacı yan tashihi karar dilekçesini Y. Hukuk Dairesine göndermiş, benzer hatalar hep yaşadık... Bizim lehimize verilen onama kararını da şuradan çıkarıyorum: Yargıtayın her üç kararında da birinci madde olarak "sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir" deniyor ve devamla diğer davalıyı ilgilendiren hususlar tartışılıyor. Yani Yargıtay ilk derece mahkemesinin bizim açımızdan verdiği "husumet yönünden red" kararından hiç bahsetmeyerek, buna ilişkin hukuki tartışma yapmayarak kararları bu yönden onamış oluyor. Bu durumda, ilk iki karar için de kesinleşme şerhi alabilmem gerekmez mi Can Bey?
Old 21-06-2010, 15:19   #7
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kesinleşme şerhlerini alabilirseniz, bu durumda Kanun Yararına Bozma müessesesinin devreye girmesi gerekir. Gerçi kararlar kanun yararına bozulsa da haklarınız etkilenmeyecektir. Ancak mahkemenin ilk kararlara kesinleşme şerhi vermesi sonradan verdiği kararlardaki yanlışlığı tasdik anlamına gelecektir. Kesinleşme şerhi istediğinizde nasıl bir işlem yaptıklarını yazarsanız biz de merakımızı gidermiş oluruz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Özel Şirket Avukatından Hizmet Sözleşmesi ile İbraname alınması : Vekalet Ücretleri avsebnem Meslektaşların Soruları 6 07-05-2012 15:02
mükerrer takipte vekalet ücreti gürsel atkıcı Meslektaşların Soruları 2 20-04-2012 10:26
maddi-manevi tazminatta vekalet ücretleri Av.Ömer Meslektaşların Soruları 10 28-07-2008 17:16
CMUK Vekalet ücretleri Av.Duygu Keleş Hukuk Sohbetleri 5 25-04-2006 13:01
İcra dairelerince talep edilen Vekalet ücretleri tkaraaslan Hukuk Soruları Arşivi 3 15-03-2006 19:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03068495 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.