ceza davasında müdahil yanında müdahale talebi

Arkadaşlar
İmar kanununa aykırı davranan kişiler aleyhine,müvekkil Dernek olarak vaki şikayetimiz ile konu Savcılığa intikal etmiş oldu, Savcılık ilgili Belediyeye yazdığı tezkere ile "belediye sınırları içinde kaçak inşaat yapanları tek tek savcılığa şikayet etmesini" istemesi üzerine, Dernek olarak bizim şikayetçi olduğumuz kaçak inşaat yapan kişiler de Belediyece şikayet edilmek zorunda kalınmasını müteakip, kamu davası açıldı,davaya müdahale etmek zorunda kalan Belediye yanında davaya müdahale talebimiz Hakimce reddedildi.
Kaçak inşaat yapımına göz yuman ve bu arada bu şirketten bağış olarak pahalı bir iş vasıtasını meclis kararı ile alan Belediyenin delilleri tam olarak vermeyeceğine inandığımızdan,belediye yanında müdahale talep ettik.
Hakim,1 derneğin doğrudan doğruya ilgili ılmadığı" gerekçesi ile reddetti.
Bu konuda içtihat aradım bulamadım.
Bence bu talebin reddi yanlıştır, kamunun yararınu savunan ve bu nedenle şikayet eden derneğin,davanın sonucu ile doğrudan doğruya bağlantısı vardır.
Ceza davalarında da ,hukuk davalarında olduğu gibi, asli müdahil olarak olmasa bile,müdahil yanında fer'i müdahil olarak talebin kabul edilmesi lazım diye düşünüyorum.
Bu konuda ki görüşünüz nedir ve elinizde emsal karar var ise bildirmenizi rica ediyorum

Alıntı: Yazan av.acarav kamunun yararınu savunan ve bu nedenle şikayet eden derneğin,davanın sonucu ile doğrudan doğruya bağlantısı vardır. Ceza davalarında da ,hukuk davalarında olduğu gibi, asli müdahil olarak olmasa bile,müdahil yanında fer'i müdahil olarak talebin kabul edilmesi lazım diye düşünüyorum.

Her suç topluma zarar verir. Dolayısıyla her suç her bireyi mağdur eder. Dolayısıyla zarar gören her bireye katılma hakkı tanınması olanaksızdır. Bu nedenle sadece DOĞRUDAN zarar görenlere katılma hakkı tanınmıştır.

Bu olayda derneğinizin doğrudan bir zararı bulunmamaktadır. Eğer dolayısıyla zararınız varsa tazmini için veya müdahalenin meni için hukuk mahkemelerinde hak arama yolunuz açıktır.

Ceza yargılamasını hukuk yargılamasıyla karşılaştırmamak ve bu ikisinden birbirine usul, kural aktarmamak gerekir. CMK gecelerin, HUMK gündüzlerin kanunudur.

Saygılarımla

İlginize teşekkür ederim meslektaşım.
Müvekkilim dernek başkanının ilk duruşmaya girerek, müdahale talebini red eden mahkemeye, vekaleti alınca, bir dilekçe ile başvuracağım, duruşma salı günü, bakalım hakim ne karar verecek

Sayın acarav,
Belki burada: " olanla, olması gerekeni" tartışmalıyız.Hukuk biraz toplumun gerisinden gider.Bu her toplumda böyledir.Ama ne yapalım ki yasalar böyle deyip vaz geçmek olmaz.Daima olmazı olur kılmaya çalışmak, başka yollar aramak ya da yanlış bir kural varsa onu doğrultmaya çabalamak bir hukukçu için vaz geçilmez bir görev olmalıdır diye düşünüyorum.
Biliyorsunuz KESK kurulduğunda bir kuruluş yasası yoktu.DE FAKTO olarak doğdu.Çoğu hukukçu bunun boşuna bir çaba olduğunu söylüyordu.Bugün koca bir örgüt var ortada.
Diyeceğim şu:Sayın Konyalı haklı olabilir.Bu sizi yıldırmasın.Belki sıradan bir yurttaş için böyle bir hak(şimdilik) fazla gibi görünebilir.Ancak bir dernek için durum biraz daha değişik.(Sanırım çevre ile ilgili bir dernek.) Orada toplum yararına beklentisiz çalışan insanlar var.En azından bu tür derneklere tüzel kişilik olarak davaya katılma hakkı tanınmalı diye düşünüyorum.Bunun için mücadele etmenin yararlı olacağı inancındayım.
Kolaylıklar diliyorum.
Av. MEHMET SEYREK