Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Trafİk Kazasi SÜreklİ Sakatlik Destekten Yoksun Kalma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-02-2010, 17:09   #1
hamburabi42

 
Varsayılan Trafİk Kazasi SÜreklİ Sakatlik Destekten Yoksun Kalma

değerli arkadaşlar herkese iyi çalışmalar. aramama rağmen olay ile tam örtüşen bir konu bulamadım.

müvekkil trafik kazası geçirdi. kaza sonrası %75 sürekli sakatlığı mevcut. kazadaki kusur oranı ise %0 yani kusursuz. asgari ücretle çalışıyor.

müvekkilin 1 yaşında bir oğlu ve eşi var. ayrıca onunla yaşayan annesi babası ve ablası var.maddi ve manevi tazminat davası açacağım

1-müvekkilin eşi ve 1 yaşındaki çocuğu için maddi tazminat ( destekten yoksun kalma tazminatı ) davası açabilirmiyi. bulduğum kararlar hep ölümlü idi benim olayımda ise sürekli sakatlık var.

2-müvekkilin boşalıtım, hareket ve sinir sistemi tamamen bitmiş ve cinsel duyusunu da kaybetmiş bu halde manevi tazminat davası miktarını nasıl etkiler.

3- annesi babası ve ablası için de manevi tazminat davası açabilirmiyim keza müvekkilin evinde oturuyorlar

teşekkürler şimdiden
Old 06-02-2010, 19:55   #2
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Hamburabi42,
Kaza tek taraflı mı karşılıklı mı? Müvekkiliniz araç sürücüsü mü idi? Kazaya karışan araç müvekkilinize mi ait? Bu hususlara cevap verecek şekilde olayı açarsanız daha faydalı bir tartışma olacaktır.
Old 07-02-2010, 00:09   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat talep etme hakkı sadece zarar görene aittir. Bir görüşe göre yansıma yoluyla manevi tazminata hükmedilmesine olanak bulunmadığı, Borçlar Kanununun 47. maddesinin anlatım ve amaç itibariyle ancak zarar görenin ölümü halinde yakınlarına manevi tazminat ödenmesi öngörüldüğünden anılan maddenin bu olaya uygulanması düşünülemedeği , ancak ğenel bir nitelik taşıyan Borçlar Kanununun 49. maddesi ile kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminata hak kazanıldığı ileri sürÜlmektedir. Bu görüş Yargıtay kararlarında da ifadesini bulmaktadır ki şu şekildedir " kişilik hakları kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olup duygusal ve sosyal kişilik değerlerini içerir. O halde müvekkilinizin yaralanmasının O'nun eşi, çocuğu, annesi, ablası ve babası bakımından duygusal değerlerine saldırı kapsamında olup-olmadığı üzerinde durulması gerekir. Başka bir anlatımla kişinin kendisinin değil de yakının yaralanması durumunda olayın kendisine özgü ağırlığının ve özelliğinin BK.nun 49. maddesinin uygulanmasını zorunlu kılan olguların kanıtlanması durumunda yaralanan kişinin yakınlarının da zarar gördüğünün kabulü gerekir"

Somut olaya bakıldığında bahsettiğiniz yaralanma oldukça önemli boyutta olup, bu durumda yukarıda açıklanan koşullarının oluştuğu, eş, çocuk, anne , baba ve abla yönünden ömür boyu sürecek bir üzüntüye yol açacak biçimde kalıcı sakatlık ve ağır bir yaralanmanın söz konusu olduğu,BK.nun 49. maddesinin koruduğu değerler bakımından kişilik haklarına saldırı teşkil edecek düzeyde bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu bağlamda müvekkilinizin yaralanması nedeniyle yakınlarının manevi tazminata hak kazandıklarını düşünüyorum. Özellikle cinsel fonksiyon kaybı eş yönünden manevi tazminatın hiç tartışmasız kabulünü gerektirir nitekiktedir.
Diğer yandan ,cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse bir kişinin cismani zarara uğraması durumunda, onun (ana, baba, karı, koca gibi) çok yakınlarından birinin de ayın eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa (örneğin eyleme uğrayan yakın kişi %100 iş göremez duruma gelmişse) onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmektedir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara uğrama söz konusudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.4.1995 gün ve 1995/11-122,1995/430 23.9.1987 gün ve E. 1987/9-183 K. 1987/655 sayılı kararları da aynı esaslara dayanmaktadır. Bu da ikinci görüştür.
Ben her ki görüş uyarınca da yakınları için manevi tazminatın şartlarının oluştuğu düşünüyorum.
Diğer sorunuza gelince,ölüm meydana gelmediği için yaralanan kişinin yakınları destekten yoksun kalma talep edemezler. BK.'nun 45/2. maddesinde bu husus"
Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazımgelir" şeklinde ifade edilmiştir.
Borçlar Yasası 46. maddesi gereğince vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan maddi zararın da tazmini gerekmektedir. Müvekkilinizin olay nedeniyle %%75 oranında maluliyete uğradığınu belirtmektesiniz. Yasadığı sürece hayatını idame ettirmek için, maluliyeti nedeniyle maddi zarara uğradığı açıktır. Bu nedenle, O'nun yaşı ve yaşam tarzı itibariyle ne miktar gelir elde edebileceği belirlenmeli, bu belirlemeye göre O'nun çalışma gücü kaybından doğan sürekli işgöremezlik zararı hesaplanmalıdır. Bu konuda zararlandırıcı eylemin özelliğine göre zamanaşımı sürelerini de dikkate alarak ve fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutarak pilot dava açabilirsiniz. Olayın oluş biçimine göre kusurlu araç sürücüsüne, işletinine, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (yolcu taşıma ilişkisi kapsamında meydana gelmiş ise zorunlu taşımacılık sigortacısına) maddi tazminat davası açabilirsiniz.
Ayrıca müvekkiliniz için yardımcı kişi (bakıcı) tazminatı da alabilirsiniz. Çünkü devamlı olarak bir bakıcının yardımına muhtaç hale gelir şekilde malul olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın n yerleşmiş içtihatlarına göre, yardımcı kişinin bir tam günün 1/3'üne isabet eden çalışmasıyla zarar görenin ihtiyaçlarını karşılayabileceği, dolayısıyla yardımcı kişi tazminatının hesabında bir tam günün anılan oranına isabet eden mesaisinin karşılığı ücretin nazara alınarak tazminatın belirlenmesi esası da kabul edilmektedir.
KOLAY GELSİN,İYİ ÇALIŞMALAR.
Old 07-02-2010, 01:30   #4
hamburabi42

 
Varsayılan

Derviş bey ve Şenel bey ilginize teşekkürler.

Derviş bey müvekkil yaya idi. servis otosu tarafından kendisine çarpıldı. araç şirketin üzerine şofer ise orada çalışan biri.

Şenel bey verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Lakin aklıma takılan konu özellikle 1 yaşındaki çocuk. yani hakkaniyet gereği bu çocuğun reşit olana kadar masrafları nasıl karşılanacak. yani insan öldüğünde çocuk tazminat alıyor da %75 sakat kaldığında alamaması biraz düşündürüyor beni.

değerli üstadlar özellikle bu konu üzerinde fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. bir çıkış yolu olmalı o yavrucağın geleceği için.
Old 07-02-2010, 01:39   #5
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Şenel Beyin bu konu ile ilgili yaptığı yorumları oldukça isabetli buluyorum. Ek olarak;
-Araç sürücüsüne ve araç sahibine karşı müteselsilen haksız fiil hükümleri çerçevesinde müvekkilinizin maluliyet oranı esas alınmak üzere maddi tazminat davası açabilirsiniz. Yine kaza nedeniyle manevi tazminat da açabilirsiniz.
"Ayrıca, müvekkilinize çarpan aracın Zorunlu Trafik Sigortasının yaptırıldığı sigorta şirketine karşı da, sigorta limitleri çerçevesinde dava açabilirsiniz. Yalnız, sigorta şirketine karşı açabileceğiniz dava maddi tazminat olup, manevi tazminat davası açamazsınız.
Old 07-02-2010, 13:32   #6
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

Manevi tazminat davası açma hakkı olaydan zarar görene aittir. ancak bazı Yargıtay kararlarında ağır şekilde kalıcı zarar görme nedeniyle yakınlarına da bu hakkı vermektedir. ben bir davamda çocuklarının % 100 iş gücü kaybına uğramış derecede zarar görmesi nedeniyle anne ve baba lehine manevi tazminat aldım bu konuda her hangi bir sıkıntı olmadığı kanaatindeyim.
1) 1 yaşındaki çocuk için maddi tazminat isteyemeyeceğiniz kanaatindeyim. nedeni ise zarar görenin kendisi adına istediğinizde o zaten cocuguna bakmak zorunda olması nedeniyle alacağı tazminattan cocuğunun bakımını üstlenecektir. destekten yoksun kalma tazminatı genel olarak büyükler için söz konusudur nedeni ise toplum yapımıza göre çocuklarının kendilerine ileride destek olacağı mantığı ile ifade edilmektedir. ölen adına kalanlar yaşasaydı elde edeceği gelirle bize şu kadar yardımda bulunacaktı gerekçesi ile bu tazminatı almaktalar.
2) Eş konusunda manevi tazminat belirtmiş olduğum üzere, ağır şekilde % 90 - % 100 gibi işgücü kaybına uğramış olma düşüncesi bağlamında ele alındığında sizin olayınızda cinsel fonksiyonunda tamamen yitirilmesinin dolaylı yansımasını en belirgin şekilde yaşaması ve eşinin sağlık ızdırabını yaşayan eşin tazminat isteyebileeğini düşünüyorum.
3) iki nolu bölümdeki genel değerlendirmelerin baba ve anne için de geçerli olduğunu düşünüyorum.
Old 07-02-2010, 19:07   #7
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. Hamburabi42.
Zarar verenin ZMMS Poliçesine bakarsanız, olayınızın geçen yıl olduğundan hareketle, Sigorta Kapsamında: Ölüm ve Sakatlanma Kişi Başı Teminat Limiti... 125.000.- TL. olduğu görülecektir.
İyi Çalışmalar.
Old 07-02-2010, 19:41   #8
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Ek Bilgi: Herhangi bir işleme, ek prim ödemesine gerek kalmaksızın. Poliçe vadesine göre; Limit 150.000.- TL. çıkmış olabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı fmang Meslektaşların Soruları 5 02-03-2013 14:49
destekten yoksun kalma avhilal Meslektaşların Soruları 1 17-06-2009 22:02
destekten yoksun kalma tazminatı av.sgenc Meslektaşların Soruları 17 12-06-2008 17:40
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı madagaskar Meslektaşların Soruları 3 29-05-2004 23:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05430293 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.