kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda mağdura yaklaşmama kararı alınabilir mi?

Bayan müvekkil, eski erkek arkadaşından yaklaşık 1 yıl önce ayrılmış. Ancak son 1 aydır eski erkek arkadaşı kendisini telefonla arayarak tekrar biraraya gelmek istiyor. Müvekkil de kabul etmediği için sürekli mesaj atıyor ve telefonla rahatsız ediyır. Müvekkil evden çıktığında kendisini sürekli takip ediyor ve rahatsız ediyor.
Burada kanaatimce "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçu söz konusu.
Benim merak ettiğim, Mahkemeden, tıpkı evli eşlerde, "şiddete başvuran kocanın, eşine belirli bir süre yaklaşamaması" şeklinde verilen kararlara benzer bir karar verilmesi talep edilebilir mi?

Değerli meslektaşım bence bahsettiğiniz eylem huzur ve sükûn bozma olarak değerlendirilmemelidir.Çünkü 123'teki kasıt ; şüphelinin mevcut eylemiyle sadece mağdura huzursuzluk vermesidir.TCK 123'te şüphelinin huzursuzluk vermek dışında bir amacı olmaz ; ancak sizin bahsettiğiniz olayda şüpheli ; mağduru huzursuz etme amacı değil , onu huzursuz ederek yeniden elde etme amacı taşımaktadır gibi geliyor.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma
MADDE 123. - (1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Sayın meslektaşım; yukarıdaki kanun maddesi ve mevcut olay bir arada değerlendirildiğinde, özellikle telefonla rahatsız edilme ve bu surette huzursuz edilme söz konusu olduğu için, fiilin bu suça temas ettiği kanaatindeyim.
Kaldı ki; eski erkek arkadaşı müvekkilimle tekrar birlikte olmuş ve müvekkilim bu talebi reddetmiştir. Erkek arkadaşının bundan sonraki fiillerinin şekli de dikkate alındığında amacının tekrar biraraya gelme girişimi olamayacağı, daha çok sırf rahatsız etmek ve huzurunu bozmak olarak değerlendirilmesi gerekmekle, bu anlamda görüşünüze katılmıyorum.
Benim sorum suç vasfından çok, böyle bir durumda, sorumda belirtildiği şekilde, bir koruma tedbiri istenip istenmeyeceği noktasındadır. Bu yönde görüş bildirmenizi rica ediyorum. Saygılarımla...

Şüpheli dava sonunda ceza alırsa TCK 50/d uyarınca seçenek yaptırıma çevrilebilir diye düşünüyorum.

Hiç aklımdan geçmemiş olan ve son derece mantıklı bir yol. Gerçekten tebrik ederim. Bundan yararlanacağım. Çok teşekkürler Sayın Meslektaşım.