Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Ticari Duyurular Ticari hukuk programları ve ürünleri, ücretli seminer ve konferans duyuruları, hukuk kitapları - yayınları. Hukukla ilgili tüm ticari ilanlar için.

Mesleki Sorumluluk Sigortasında Yapılan Değişiklikler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-09-2008, 11:07   #1
Baron Sigorta

 
Önemli Mesleki Sorumluluk Sigortasında Yapılan Değişiklikler

Değerli avukatlarımız,

Mesleki sorumluluk sigortaı genel şartlarında yapılan değişikliklerin özet halini aşağıdaki açıklamalarda bulabilirsiniz.

SİGORTALI :TÜRKİYE BAROLARINA KAYITLI (ÜYE) AVUKATLARDAN OLUŞAN AVUKAT , AVUKATLIK BÜROSU VE AVUKATLIK ORTAKLIKLARI
TEMİNAT (YILLIK) .................................................. ............................YILLIK PRİM
.........................................0 YTL - 100.000 YTL ARASI CİROSU OLAN...............100.001 YTL - 250.000.00 YTL ARASINDA CİROSU OLAN
.50.000.00 YTL................................540.00 YTL + %5.........................................700.00 YTL + %5
100.000.00 YTL ..............................670.00 YTL + %5.........................................900.00 YTL + %5
150.000.00 YTL...............................840.00 YTL + %5.......................................1.050.00 YTL + %5
200.000.00 YTL............................1.050.00 YTL + %5.......................................1.260.00 YTL + %5
250.000.00 YTL............................1.260.00 YTL + %5.......................................1.450.00 YTL + %5

NOT: POLİÇE MUHAFİYETİ 1.000 YTL DİR. PRİM ÖDEMELERİ KREDİ KARTINA %25 PEŞİN KALANI 5 TAKSİT ŞEKLİNDEDİR.

POLİÇE KAPSAMI:
Avukatlık mesleğini icra ederken, avukatlık bürosunda çalışan tüm personel ve avukatların olası ihmal ve hatalı eylemlerinden kaynaklanan, müvekkillerinin maddi zararlarını teminat altına alır.

POLİÇE MUHTEVİYATI
1) Teminat 50.000.-YTL ile 250.000.-YTL ye arasında olup, talep halinde yükseltilebilir.
2) Poliçe Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçerlidir.
3) Poliçe geriye dönük 5 (beş) yıllık ve ileriye dönük 1 (bir) hataları kapsar. Ancak, takip eden yıllar ardışık yenilenmesi halinde, ilk poliçedeki geriye yürürlülük tarihi geçerlidir.
4) Ödenen hasarlar avukatlık bürosuna rücu edilmez.
5) Olası hata sonucu, maddi olarak mağdur olan müvekkilin avukatlık bürosuna yazılı olarak müracaatı yeterlidir. Mutlaka dava açılması gerekli değildir.
6) Poliçede yargıda kararlaştırılmış sigortalıdan istenilen manevi tazminat taleplerini de kapsar.
7) Avukatlık bürosu iddia edilen hatalı eylem veya maddi zararla ilgili savunma davası açmak ister ve hatalı olmadığını savunursa tüm giderler sigorta şirketine aittir. Yönetici için günlük 500.-YTL, çalışanlar için günlük 250.YTL duruşma günleri iş gücü kaybı ödenir.
8) Avukatlık bürosunda kaybolan kayıp dokümanların yeniden tedarikiyle ilgili masraflar sigorta şirketince karşılanır.
9) Somut örnek olarak, temyiz süresini kaçırmak, faiz istemeyi atlamak gibi hatalı eylemler kapsam dahilindedir.

Not: Poliçe Genel Şartlarını www.baronsigorta.com adresinden inceleyebilirsiniz.

Saygılarımla
Oya KÜÇÜK
İletişim Koordinatörü
0 554 290 79 99
Old 27-11-2008, 12:46   #2
Baron Sigorta

 
Mesaj Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü

Değeli avukatlarımız,

Yargıtayın bizim teminatımızı tamda açıklayan bir kararını sizlere iletmek isterim.

Saygılarımla
Oya KÜÇÜK
0 554 35 35 350

Özet

Vekil, müvekkile karşı iyi bir suretle ifa ile mükelleftir. Davalı avukatın manevi tazminat istemediği, maddi tazminat miktarını tespit ettirmediği, konu ile ilgili mevzuatı araştırmadığı, zaman aşımı tespit ettirmediği, ek davayı zamanında açmadığı, görevini yerine getirmede özensiz davrandığı, böylece kendi kusuru ile davacının zarara uğramasına sebep olduğu sabittir.

İçtihat Metni

Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 18.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29.01.2003 gün ve 2001/741 E- 2003/64 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 13.12.2005 gün ve 2005/14216-18502 sayılı ilamı ile;

(...Davacı, 1993 yılında iş kazası geçirdiğini, dava dışı idareye karşı idare mahkemesinde tam yargı (tazminat) davası açması için davalı avukatı vekil tayin ettiğini, davalının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 600.000.000 TL. tutarında tazminat talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda talep edilebilecek tazminat miktarının 4.785.187.109 TL. olarak belirlendiğini ve taleple bağlı kalınarak 600.000.000 TL.na hükmedildiğini davalı avukatın bakiye tazminata ilişkin olarak açtığı ek davasının süresinden sonra açılması nedeniyle reddedildiğini ve bu ek davanın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davalının yürürlükteki yasa hükümlerini bilmek durumunda bulunduğunu ve zararına neden olduğunu ileri sürerek 4.185.187.809 TL.maddi ve 5.000.000.000 TL.manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, olayda özensizliği ve kusurunun bulunmadığını, davacıdan ibraname aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, olayda davalının kusurunun olmadığı kabul edilmek ve bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş davacının temyizi üzerine dairemizce bu tür davaların Baro Hakem Kurullarında görüleceği gerekçesiyle bozulmuş, bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmemiş, bu kez davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

1-Davalının karar düzeltme isteminden sonra Anayasa Mahkemesi 03.03.2004 tarih ve 2003/98 esas, 2004/31 karar sayılı ilamı ile Baro Hakem Kurullarının görevine ilişkin olan 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 4667 sayılı yasa ile değişik 167/1.maddesini iptal ettiğinden verilen bu iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı 10.07.2004 gününden itibaren Baro Hakem Kurullarının hukuki varlıkları da son bulmuş olduğundan ve böylece Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizliğine ilişkin olan hal ortadan kalktığından Dairemizin 06.11.2003 tarih ve 2003/6735-13243 sayılı göreve ilişkin bozma kararının kaldırılması gerekir.

2-Davacının temyiz dilekçesi esastan incelenmesinde;

Toplanan delillerden ve celp edilen idare mahkemesi dosyaları kapsamından davalı avukatın davacıya vekaleten 12.04.1996 tarihinde Ankara 4.İdare Mahkemesinde açtığı davasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması suretiyle şimdilik 600.000.000 TL.nın tahsiline karar verilmesini istediği, daha sonra da tazminat hesabına ilişkin olan 23.12.1997 günlü bilirkişi raporunun hazırlanıp idare Mahkemesi dosyasına ibrazından sonra Ankara 9.İdare Mahkemesinde yine davacı vekili olarak 26.03.1998 tarihinde açtığı ek davasında bilirkişi raporunda belirlenip, fazlaya ilişkin saklı tuttuğu hak yönünden 4.180.187.809 TL. tazminat talebinde bulunduğu, açılan bu davanın süre aşımı yönünden reddine karar verildiği, Danıştay incelenmesinden de geçmek suretiyle kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalı avukattır. Avukat yürürlükteki mevzuatı bilmek, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde koruyup gözetmek, yüklendiği bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmakla yükümlüdür. Bunun aksine davranışı davalının BK.389 ve devamı maddeleri hükmünce sorumluluğunu gerektirir.

Az yukarıda açıklandığı gibi davalı avukat davacı vekili olarak Ankara 9.İdare Mahkemesine 1998/281 esas sayısıyla açtığı davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesi sonucu davacının zararına neden olmuştur ve bu zarardan sorumludur.

Hal böyle olunca öncelikle Ankara 4.İdare mahkemesinde 12.04.1996 tarihinde açılıp, henüz kesinleşmediği anlaşılan 2001/849 esas sayılı dava dosyasının kesinleşmesi beklenilmeli, bundan sonra konusunda uzman bilirkişiden zarar miktarı konusunda rapor alınmalı, taleple de bağlı kalınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

3-Bozma nedenine göre davalının karar düzeltme dilekçesinin incelenmesine gerek görülmemiştir…) gerekçesiyle; bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Davacı vekili, davacının davalı idarede şebeke bakım teknisyeni olarak çalışmakta iken geçirdiği iş kazası sonucu uğradığı işgücü kaybına karşılık olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle 600.000.000 TL. maddi tazminat istemiyle dava açtığını; mahkemenin öncelikle idareye başvurması gerektiğinden dava dilekçesinin idareye tevdiine karar verdiğini; Aradan bir süre geçtikten sonra bu kez Ankara 4.İdare Mahkemesinin 1996/443 Esas sayılı dosyası üzerinden aynı taleple dava ikame edildiğini, yapılan yargılama sonunda davacının maddi zararının 4.785.187.809 TL. olduğunun tespit edildiğini; mahkemece taleple bağlı kalınarak 600.000.000 TL. tazminata hükmedildiğini; söz konusu kararın bozulduğunu, halen derdest olduğunu; anılan karardan sonra davalının bakiye tazminat için Ankara 9.İdare Mahkemesinde dava açtığını; mahkemenin 30.9.1998 gün, 1998/281 Esas, 1998/920 sayılı kararında "İdari Yargıda idari eylem ve işlemlerden doğan zararın tazmininin ancak süresi içinde açılacak davalar yoluyla istenebileceği, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, süresi geçtikten sonra yeniden tam yargı davasının açılması mümkün olmadığından" gerekçesi ile talebi reddettiğini; Davacının bir kısım evrakını 20.06.2001 tarihinde davalıdan aldığını; imzaladığı ibranamenin içeriğini bilmediğini; davalıyı Ankara Barosu'na şikayet ettiğini ileri sürerek davalının kusur ve ihmalinden doğan zararı 4.185.187.809 TL. maddi tazminata; davacının sürekli %80 oranındaki maluliyeti nedeniyle 5.000.000.000 TL. manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacının talep ve dava hakkının zamanaşımına uğradığını; dosyayı kendisinden aldığını; mesleki kusuru nedeniyle zarara uğramasının söz konusu olmadığını; davacı kendisine müracaat ettiğinde dosyayı bilirkişilik yapan bir avukata verdiğini, hesap yapılmasını istediğini, hesap sonucu zararın o tarih itibariyle 500.000.000 TL. civarında çıktığını; 600.000.000 TL. üzerinden dava açtığını; fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuğunu, davacının idareye başvuruda bulunduğunu söylediğini; asıl davada davacının maddi zararının belirlenmesi üzerine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ek dava açtığını;ikinci davanın 9.İdare Mahkemesinde görüldüğünü; 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddedildiğini; red kararının Danıştay'ca onaylandığını; tüm yasal yolların zamanında kullanıldığını; davanın gecikmesinin nedeninin davacının yanlış beyanı, idari yargının yavaş işlemesi, davacının maluliyetinin yeniden belirlenmesi gibi olgular olduğunu, manevi tazminat konusunda davacının masraf yapmaya değmeyeceğini söylemesi üzerine talepte bulunmadığını; faiz başlangıç tarihinin kendisi için ancak dava dilekçesinin tebliğ tarihi olabileceğini, talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olabileceğini zarar koşulu gerçekleşmediğinden, ibranameyle ibra edilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Yerel mahkemece, davalının kusurunun tespit edilemediği, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm Özel Dairece, karar düzeltme incelemesi sırasında yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekâlet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Vekalet sözleşmesi, Borçlar Kanunu 386 ve devam maddelerinde düzenlenmiştir.

Vekâletin şümulü başlıklı Borçlar Kanununun 388.maddesi "…Vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir. Vekâlet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icap eden hukuki tasarrufları ifa salahiyetini şamildir.

Hususi bir salahiyeti haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlayamaz, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez."

Borçlar Kanunu 390.maddesi "vekilin mesuliyeti, umumi surette işçinin mesuliyetine ait hükümlere tabidir.

Vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir suretle ifa ile mükelleftir.

Vekil, başkasını tevkile mesul veya hal icabını kendi yerine ikameye müsait bulunmadıkça müvekkilünbihi kendisi yapmaya mecburdur"

Borçlar Kanunu'nun 388.maddesi ile avukatın üzerine aldığı işin kapsamı ve şümulünün ne olacağı belirtilmiştir.

Borçlar Kanunu'nun 390.maddesi "vekâleti dürüstlükle yerine getirme" başlığı altında vekilin, vekaleti icrada özen ve sadakat göstermesi borcunu düzenlemiş bulunmaktadır. Görüldüğü gibi vekilin akdi sorumluluğu olan tazminat mükellefiyeti daha çok onun temel borcu olan dürüstlükle ifa borcundan doğmaktadır. Vekâlet sözleşmesi sonucu itibariyle bir itimat ilişkisi olduğundan vekâlet konusunun yerine getirilmesinde vekile düşen başlıca yüküm, onu özen ve sadakatle ifa etmesidir.

…Kural olarak meslek sahibi olan kimseler ve bu arada avukatlar, genellikle bilinen ve kabul edilen kural ve usulleri bilmedikleri takdirde sorumlu olurlar. Avukatın görevi olayları mantıki şekilde değerlendirerek bütün öngörülmesi gerekli şeyleri dikkate almaktadır (Süheyl Donay-Hareket Etme Borcu-Batıder-Cilt 5, 1970, sayfa 728 vd.daki makale).

Vekil genellikle üzerine aldığı işi doğruluk kurallarına uygun biçimde özenle yapmalıdır. Mesleğinin gerektirdiği uzmanlığın bütün gereklerini kullanmalıdır. Buna rağmen sonucu elde edemezse ancak o takdirde sorumluluktan kurtulmuş olur. Örneğin idarenin vekili sıfatıyla (herhangi bir kamu tüzel kişisinin) süresinde açılan bir davayı müracaata bırakarak zamanaşımına uğratması, gerekli başvurmaları savsayarak veya hak düşürücü süreye tabi işlemleri yapmayarak ve nedenleri bildirilmeyen dilekçelerin vergi itiraz komisyonunca esas incelenmeden red olunacağını düşünmeden redde mahkûm, gerekçesiz itiraz dilekçesi yazması ve böylece müvekkilinin fazla veya cezalı vergi ödemesine yol açması; iş kazası sonunda meydana gelen maddi zararın Sosyal Sigortalardan ödenen veya ödenecek tazminatla karşılanıp karşılanmayacağını araştırmadan ve ters biçimde maddi ve manevi zarar isteğini taşıyan dava açması, temyiz süresini geçirdikten sonra temyiz yoluna başvurması veya hiç başvurmaması, olayların akışına ve gerçekleşme biçimine göre kusurlu davranıştır(Avukatlıkta Vekalet ve Ücret Sözleşmesi ve İçtihatlar, 1974 baskı, Feridun Müderrisoğlu, sayfa 54).

İsviçre Mahkeme İçtihatlarına göre bir avukat mesleki içtihat dergilerinde çıkan yeni kararları izlememesinden, başka yerde olması (örneğin hastanede bulunması), bürosunun iyi örgütlenmemiş olması, yardımcılarının ihmali veya dava süresini korumak için başvurduğu yolun yeterli olmadığını kestiremeyip ihtiyatsızca vakit geçirmesi nedeniyle kanuni mehilleri kaçırması yüzünden sorumludur. Buna karşılık, avukat takdir ve yoruma bağlı sorunlardaki savunulabilir hukuki görüş tarzından, davanın yürütülmesindeki taktik ve psikolojik yanılgılarından, ayrıca dosyayı iyi bilmemek ve dosyadaki hususları göz önüne almamak gibi bir kusuru olmadıkça sorumlu tutulmamalıdır(Borçlar Hukuk Özel Borç İlişkileri, Haluk Tandoğan, 1987 baskı, Cilt 2, sayfa 412-413).

Somut olayda davacı, görev ifa ederken geçirdiği kaza nedeniyle %80 oranında işgücü kaybına uğraması ve bu yüzden malulen emekli edilmesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini sağlamak için avukat olan davalıyı vekil tayin etmiştir.

Davacının bu olay nedeniyle isteyebileceği tazminat, güç kaybı ve erken emekliliği nedeniyle maddi ve manevi tazminattır.

Öncelikle, davalının vekâlet görevini sadakat ve özenle ifa edip etmediğinin üzerinde durulmalıdır.

Davalının hangi kalem tazminatları isteyebileceği, davacı ile aralarındaki sözleşmeye ve üstlendiği işin mahiyet ve kapsamına göre belirlenmelidir.

Davalı manevi tazminat istememiştir. Bunu davacı vekil edeninin istememesi nedeniyle talep etmediğini savunmuş ise de bu konuda yazılı bir belge gösterememiş ve savunmasını ispat edememiştir. Böylelikle davalı özensiz bir davranış sergilemiştir.

Ayrıca davalı, davacının emekli edildiği 01.08.1994 tarihinden sonra, idareye başvurup, cevap alamaz ise 60 gün içinde dava açması gerekirken; 08.08.1994 tarihinde idareye başvurmadan doğrudan dava açtığından, idare mahkemesince 10.01.1996 tarihinde, dava dilekçesinin idareye tevdiine karar verilmiş; gerekli süre geçtikten sonra 12.04.1996 tarihinde yeniden dava açılmıştır. Bu şekilde davacı, usuli işlemi yerine getirmeden dava açmakla yargılamanın 20 aya yakın bir süre uzamasına neden olmuştur.

Davalının dava açarken, müvekkilinin talep edebileceği tazminatı bir uzmana hesaplattırıp, yargılama süresini ve bu süre içindeki maaş ve ücretlerdeki artışları dikkate alıp, isteyebileceği maddi tazminatı belirlemesi gerektiği gibi; davayı açtığı 08.08.1994 tarihinden sonra, zamanaşımının dolduğu 31.08.1995 tarihine kadar ki 1995 yılı Ocak ve Temmuz aylarındaki ücret artışlarını da nazara alarak yeni bir hesaplama yaptırıp, eksik kalan kısımla ilgili ek davayı 31.07.1995 tarihinde açması gerekirdi.

Davalının 26.03.1998 tarihinde, fazlaya ilişkin hakları talep etmek üzere açtığı ek davanın zamanaşımına uğradığı, davalının bunu değerlendiremediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Davalı, her ne kadar dava açmadan önce, uzman bir kişiden görüş aldığını savunup, bunu doğrulamak için belge ibraz etmiş ise 01.08.1991 tarihli bu belgenin sonradan temin edilmiş olabileceği izlenimi uyanmaktadır. Bu nedenle itibar edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Mahkemenin kararına esas aldığı bilirkişi raporu da gerekli açıklamaları içermediği gibi, dosyadaki olayların gelişimi ile de ters düşmektedir. Bilirkişi raporunda manevi tazminat talep edilmemesinin özensizlik olup olmadığı hususu üzerinde hiç durulmamıştır.

Öte yandan, bilirkişi raporunda açıkça 01.08.1994 tarihinde ne kadar maddi tazminat istenebileceği; 31.07.1995 tarihi itibariyle yıl içindeki artışlardan dolayı davacının uğradığı zararın ne miktarda olduğu ve ek davanın hangi miktar üzerinden açılması gerektiği hususları açıklanmamış, bu belirsiz kalmıştır.

Davacının şikayeti üzerine Ankara Barosu Yönetim Kurulu'nca davalının Avukatlık Kanunu ve meslek kurallarına aykırı herhangi bir disiplin suçu işlediğine ilişkin bulgu elde edilemediğinden hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığı sonucuna varılmış ise de, anılan karar olayın gelişimine uygun görülmemiştir.

Davacının, davalıyı görevi kötüye kullanmak suçundan şikayeti üzerine davalının Ağır Ceza Mahkemesinde TCK'nun 230.maddesi uyarınca yapılan yargılaması sonunda, 4661 sayılı Yasa'ya göre erteleme kararı verilmesi, davalının kusursuz olduğunu göstermemektedir.

Bütün bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, davalı avukatın öncelikle idareye başvurmadığı, manevi tazminat istemediği, maddi tazminat miktarını tespit ettirmediği, konu ile ilgili mevzuatı araştırmadığı, zamanaşımı sürelerine dikkat etmediği, ek davayı 31.07.1995 tarihine kadar açmadığı, görevini yerine getirmekte özensiz davrandığı, böylelikle kendi kusuruyla davacının zarara uğramasına neden olduğu sonucuna varılmıştır.

O halde, Ankara 4.İdare Mahkemesinde 12.04.1996 tarihinde açılıp, henüz kesinleşmediği anlaşılan 2001/849 Esas sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi, bundan sonra uzman bilirkişiden zarar miktarı konusunda rapor alınması, taleple de bağlı kalınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi yönündeki Özel Daire bozma kararı usul ve yasaya uygun olup, yerindedir. Direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.04.2007 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 27-11-2008, 12:58   #3
Baron Sigorta

 
Varsayılan Faiz istemeyi unuttuğumuzda telafisini nasıl yapabiliriz ?

Poliçenin kapsamına giren ve talep edilen bir örneği sizlere aktarmak isterim.

Dava dilekçesinde “fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydı ile” ibaresine yer verilmediğinden dava sonucunda sadece ana para tahsil edilebiliyor.

Dava sürecinin uzun olması halinde mağduriyet büyüyebiliyor. Elimizdeki somut bir örneğin rakamı 65.000 YTL dir. Bu miktar avukatlık bürosundan talep edilmiştir.

Saygılarımla
Oya KÜÇÜK
0 554 35 35 350
baron@baronsigorta.com
www.baronsigorta.com
Old 06-02-2009, 20:59   #4
Baron Sigorta

 
Mesaj 3 Şubat 2009 Salı Günü Resmî Gazetede yanınlanan Tebliğ Hakkında

3 Şubat 2009 SALI
Resmî Gazete Sayı : 27130








Devlet Bakanlığından:

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
AVUKATLIK MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KLOZU

I. Kapsam

16 Mart 2006 tarih ve 26110 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına bağlı olarak verilen bu kloz ile sigortacı, sözleşmedeki şartlara tabi olmak kaydı ile sigortalının poliçede konusu belirlenmiş mesleki faaliyeti ifa ederken görevini gereği gibi yapmamasından, müvekkiline karşı özen borcunu yerine getirmemesinden veya diğer kusurlu davranışlarından doğan zararlar nedeniyle ödemek zorunda kaldığı veya kalacağı tazminat tutarları ile kararlaştırılmışsa yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini poliçede yazılı limitler dahilinde temin eder.

II. Teminat Dışında Kalan Haller

Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "A.3. Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, müvekkille bağlantılı sırların saklanmaması veya kötüye kullanılması sonucu meydana gelebilecek zararlar teminat dışındadır.

III. Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek Tazminat Talepleri

Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın "A.4 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla;

1. Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı dışındaki kanunlar çerçevesinde yapılabilecek tazminat talepleri,

2. Sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı hareketlerinden kaynaklanabilecek tazminat talepleri,

3. Yabancı mevzuatın yanlış yorumlanması veya uygulanması ya da bunlara uyulmamasından kaynaklanan tazminat talepleri,

aksine sözleşme yoksa teminat dışındadır.
Old 23-06-2010, 13:05   #5
Baron Sigorta

 
Önemli Değişiklik Hk Avukat Mesleki Sorumluluk Sigortası

AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI
SİGORTALI: TÜRKİYE BAROLARINA KAYITLI (ÜYE) AVUKATLARDAN OLUŞAN AVUKAT , AVUKATLIK BÜROSU VE AVUKATLIK ORTAKLIKLARI


TEMİNATNET PRİM____25.000 TL____460 TL____50.000 TL____500 TL____100.000 TL____600 TL____150.000 TL____800 TL____200.000 TL____950 TL____250.000 TL____1.000 TL____300.000 TL____1.100 TL____350.000 TL____1.200 TL____400.000 TL____1.300 TL____450.000 TL____1.350 TL____500.000 TL____1.400 TLPOLİÇE KAPSAMI:
Avukatlık mesleğini icra ederken, avukatlık bürosunda çalışan tüm personel ve avukatların olası ihmal ve hatalı eylemlerinden kaynaklanan, müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarını teminat altına alır.
POLİÇE MUHTEVİYATI
1) Teminat 25.000.-TL den başlamakta olup, talep halinde 10.000.000 TL ye kadar yükseltilebilir.
2) Poliçe Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçerlidir. Sürprimle yurtdışı teminatı sağlanmaktadır.
3) Poliçeyi aldıktan sonra farkına varılacak ve talep edilecek olan geriye dönük 5 (beş) yıllık hataları kapsar. Ayrıca poliçenin sigortacı tarafından iptali halinde ileriye dönük 2 (iki) yıllık talepler geçerli olacaktır.Poliçenin ardışık yenilenmesi halinde ilk geriye yürürlülük tarihi sabit kalır. 4) Yönetici avukatın emekli olması ya da mesleği bırakması halinde poliçe kapsamındaki 2 (iki) yıllık gelen taleplerde kapsam dahilindedir.

5) İletişim masrafları ve yargı ve benzeri masrafları teminata dahildir.
6) Ödenen hasarlar avukatlık bürosuna rücu edilmez.
7) Olası hata sonucu mağdur olan müvekkilin avukatlık bürosuna yazılı olarak müracaatı yeterlidir. Mutlaka dava açılması gerekli değildir.
8) Sigortalıdan istenilen manevi tazminat taleplerini ve hakaret davalarında kesinleşen cezaları da kapsar.
9) Avukatlık bürosu iddia edilen hatalı eylem veya maddi zararla ilgili savunma davası açmak ister ve hatalı olmadığını savunursa tüm giderler sigorta şirketine aittir.
10) Avukatlık bürosunda kaybolan kayıp dokümanların yeniden tedarikiyle ilgili masraflar sigorta şirketince karşılanır.
11) Somut örnek olarak, temyiz süresini kaçırmak, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutmamak, karşı tarafa davayı ihbar etmemek v.b. gibi hatalı eylemler kapsam dahilindedir.
12) Talep edilmesi halinde aşağıdaki teminatlar 148,50 TL ek prim ile poliçeye eklenecektir. Yangın,Yıldırım,İnfilak, Ekteminatlar, Deprem,Glkhhknh ve Terör, Sel ve Su Baskını, Hırsızlık 15.000.-TL
İşveren Mali Mesuliyet Kişi Başı 10.000.-TL Kaza Başına 30.000.-TL teminat
3.Şahıs Mali Mesuliyet Kişi Başı 5.000.-TL Kaza Başı 15.000.-TL Maddi : 1.000.-TL teminat
Ferdi Kaza Ölüm: 35.000.-TL Sürekli Sakatlık 35.000.-TL Tedavi Masrafı: 3.500 TL teminat
Kredi Kartı Güvencesi teminatı yıllık toplamda 500TL kart başına 150TL

ÖDEMESİ YAPILAN TALEP ÖRNEKLERİ
1) EPDK’nın bir benzin istisyonu ile ilgili olarak lisans taşımaması nedeni ile kestiği idari para cezası – 142.892TL
Sigortalı avukat, müvekkili şirketin ilgili lisansa sahip olduğu yönünde savunmalarını yapmıştır. Ancak, temyiz süresinin kaçırılması nedeni ile şirkete, 142.892 TL idari para ceza kesilmiştir ve yapılan inclemelerin ardından sigortalı avukatın, temyiz süresini kaçırmasaydı şirketin söz konusu idari para cezasına maruz kalmayacağı ve de kararın müvekkil şirket lehine sonuçlanacağı yönünde olmuştur.
Sigortalı avukatın hatası nedeni ile müvekkile kesilen idari para cezası “Mesleki Sorumluluk Poliçesi” altında ÖDENMİŞTİR.
__________________________________________________ __________________________________________________ _
2) Sigortalının müvekkilinin davacı olduğu toplu seri dosyalarında duruşma tarihini kaçırdığından dosyaları müracaata kalmış olup yenilenen dosyaların taraflarına yeni duruşma günü için yapılan tebligat masrafına binaen yaklışık 2.000 TL tebligat masrafı ÖDENMİŞTİR.
__________________________________________________ __________________________________________________ ___________________________ 3) Sigortalı, dava aşamasında davanın sigorta şirketine (trafik sigortasından dolayı) ihbarının süresinde yapılmamasından dolayı ihbar edilen sigorta şirketi tarafından sadece 4.644 TL asıl alacağın ödendiğini 8.627,63 TL bakiyenin ödenmediğini belirterek talepte bulunmuştur. Ayrıca, zamanında sigorta şirketine davanın ihbarı yapılmış olsa idi tüm tazminat bedelinin alınacağı belirlenmiş olup avukatın hatası söz konusu olduğu için 8.627,63 TL ÖDENMİŞTİR.
__________________________________________________ __________________________________________________ ___________________________ 4 ) Sigortalımız Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davada müvekkili aleyhine çıkan kararı süresi içinde temyiz etmediğinden karar kesinlemiş ve müvekkili hapis cezası almış ve hapse girmiştir. İlk temyiz incelemesi sonunda Yargıtay SANIK MÜDAFİİNİN KUSUR ORANINA, EKSİK İNCELEMEYE, HAPİS CEZASININ ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMEMESİNE ...... İLİŞKİN İTİRAZLRIN REDDİ;” ile sanığın lehine olan yasanın tespiti ile lehe olan yasının bir bütün olarak uygulanması ve bu durumun gerekçeye yansıtılması suretiyle hüküm kurulması yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde mahkemece yeniden bozma gerekçesi ile bağlı kalınmak üzere inceleme yapılmış ve bir önceki hükmün bozma ilamı kapsamında uygun olduğu tespit edilerek aynı hüküm belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle tesis edilmiştir. Her nekadar ceza yönünden karar kesinleşmiş de olsa bu kararın temyiz süresi kaçırılmasa idi müvekkilinin temyiz süresi içinde hapise girmeyecek ve hapise girme süresi uzayacaktır. Dosyanın karar tarihi itibnari ile ceza zamanaşımı süresinin dolmasına 11 ay kalmış olmasıda dikkate alınmış olup, maddi ve manevi tazminat dahil 10.000- TL ÖDENMİŞTİR.
Old 06-12-2012, 21:37   #6
Baron Sigorta

 
Varsayılan Kurumda ÇaliŞan Avukatlar İÇİn Meslekİ Sorumluluk Sİgortasi

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çalışan avukatlarımız Avukat Mesleki Sorumluluk Sigortalarını aşağıdaki şartlarla yaptırabilmektedir. Herkese iyi çalışmalar,


AVUKAT MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

KURUM AVUKATLARINA ÖZEL POLİÇE



SİGORTAETTİREN / SİGORTALI: KURUM YA DA POLİÇEYİALAN AVUKAT



POLİÇE KAPSAMI

MeslekMensubunun;

Türkiye Cumhuriyeti kanunları uyarıncaAvukatlık mesleği çerçevesinde yürüttüğü faaliyetler ve her türlü yargı merciiönünde kanunun kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde icra ettiği bilirkişilikve benzeri görevler dahilinde her türlü gerçek ya da iddia edilen ihmal sonucugörev aksatma, hata, yanlış beyanda bulunma, hatalı ve yanıltıcı beyan verme,gizliliğin ihlali veya mesleki hizmeti yerine getirmeme sonucu sigortalıaleyhine yapılacak maddi ve manevi tazminat talepleri sigorta kapsamıaltındadır.





Teminat
Net Prim
Master Poliçeyi Kimler Alabilir?
· Kurum ya da özel şirket bünyesinde çalışan Avukatlar
50.000 TL
225 TL
100.000 TL
300 TL
Teminatlar
· Mesleki Sorumluluk
· 5 Yıl Geriye Yürürlülük
· Kayıp Dokümanlar
· Savunma Masrafları
· Yargı ve Benzeri Masraflar
· İletişim Giderleri
· Tevkil Teminatı
· Bilirkişi Raporları
· 30 Gün Uzatılan Bildirim Süresi
Poliçe Kapsamında Olanlar
· Poliçe Alan Avukat
· Stajyer Avukatlar
· Yetki Belgesi Verilen Avukatlar

Tazminat Talebinde İstenen Evraklar
· Konuyu Anlatan Beyan Yazısı
· Müvekkilin Talep Yazısı
· Dosya Fotokopisi
150.000 TL
375 TL
200.000 TL
450 TL
250.000 TL
525 TL
300.000 TL
600 TL
350.000 TL
638 TL
400.000 TL
675 TL
450.000 TL
712 TL
500.000 TL
750 TL
PRİMLERE %5 BSMV İLAVE EDİLECEKTİR.
Muafiyet Olay Başına:1.000 TL





· Ödemler için Yargı Kararı talep edilmez. Sulhyoluyla ödemeler gerçekleştirilir. Poliçede Rücu yoktur.





Somut Örnek;

Olarak değinirsek 6 yıllık tecrübemizile ilgili karşılaştığımız olaylar; süre kaçırma, zaman aşımı, temyiz etmemedenkaynaklı talepler Avukatlarımıza ödenmiştir.



Prim Ödeme Şekli kredi kartına (blokeli) ödenecek primtutarına göre 2,4,6 taksittir. Nakit ödemelerde tamamı peşin olup, taksityapılmamaktadır.



NOT: Her Avukatın ayrı ayrı alması halinde bu poliçe primleri geçerlidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlık Kanununda yapılan değişiklikler Av. Hulusi METİN Hukuk Sohbetleri 2 01-06-2007 10:27
Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 0 24-09-2006 21:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11977506 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.