Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Süreli işlemin süresinde yapılmasına rağmen hakim havalesinin olmaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-03-2008, 13:48   #1
Av.V.S

 
Varsayılan Süreli işlemin süresinde yapılmasına rağmen hakim havalesinin olmaması

Selamlar;
Birçok meslektaşımın başına gelebilecek bir sorunum oluştu. Şöyle ki;

Davaya cevap süresi içinde dilekçemi stajyer arkadaşımla gönderdiğimde, hakim yerinde olmadığı için kendilerinin havale ettireceğini söyleyen kalem memurları havaleyi yapmamışlar. Ertesi gün kalemden beni arayarak, havalesiz dilekçemin olduğunu söyleyerek havale ettirmemi istediler. Ancak, 10 günlük sürenin sonu, benim dilekçeyi kaleme gönderdiğim önceki gündü. Hakim, doğal olarak bir gün önceki tarihi atmadı. Bunun üzerine, kalemde bir tutanak tutuldu ve dilekçemin süresinde dosyaya/kaleme ibrazına, hatta posta pulunun süresinde alınmasına rağmen havalenin yaptırılmamış olduğu belirlendi. Bu tutanağa, hakim hariç tüm ilgililer imza attı.

Şimdi bu olgu karşısında; içinde zamanaşımı itirazımın dahi olduğu cevap dilekçemi 10 günlük süre içinde vermiş kabul edilecekmiyim ? Ben, olumsuz görüşteyim. Ancak, farklı görüşleri olan, hatta olumlu görüşü destekleyen bilgi ve Yargıtay kararları olan arkadaşların yardımını bekliyorum. Saygılar.
Old 26-03-2008, 14:08   #2
ekinheval

 
Varsayılan

Sorunuza cevap olmayacak ancak bu bölümü okuyan arkadaşlar için bir hatırlatma yapmak isterim. Böylesi durumlarda kalem müdürleri havale yapmayıp biz sonra hakime imzalatacağız deseler bile mutlaka verdiğim tarih itibariyle tarih kaşesini gözümün önünde bastırıp öyle bırakıyorum, geriye bir tek hakim imzası kalıyor.
Sorununuza gelince hakim aksi kanatte ise ancak yargıtay aşamasında bu itirazı dile getirebileceğinizi düşünüyorum.
Karşı taraf zamanaşımı itirazınızın süresinde yapılmadığına ilişkin itirazda bulunmazsa zamanaşımı definiz geçerli sayılacaktır. (Ancak tuttuğunuz tutanak karşı yana da bu itirazı yapmasını hatırlatacak niteliktedir.)
Old 26-03-2008, 14:52   #3
PINAR000

 
Varsayılan

Alıntı:
Karşı taraf zamanaşımı itirazınızın süresinde yapılmadığına ilişkin itirazda bulunmazsa zamanaşımı definiz geçerli sayılacaktır. (Ancak tuttuğunuz tutanak karşı yana da bu itirazı yapmasını hatırlatacak niteliktedir.)

Çok çok özür dilerim ancak yanlış mı hatırlıyorum dedim birden..zamanaşımı bir defi olmasından ötürü her aşamada öne sürebileceğimiz bir imkan değil midir?İlk itirazlar gibi değerlendirmemk gerekir diye hatırlıyorum bu nedenle dilekçenizin süresinde verilmediğine karar verilse dahi bu zamanaşımı definizi yeniden ileri süremeyeceğiniz anlamına gelmemeli diye düşünüyorum. Çok mu yanlış düşündüm acaba
Old 26-03-2008, 17:11   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kanun No: 1086
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
Kabul Tarihi: 18.06.1927
R.G. Tarihi: 02.07.1927
R.G. No: 622-623
İKİNCİ FASIL: İtirazatı iptidaiye
Madde 187 - İtirazatı iptidaiye aşağıdaki gösterilen hallerden ibaret olup davanın bidayetinde ve hepsi birlikte beyan edilmek lazımdır;
1 - Türkiye de ikametgahı bulunmıyanlardan teminat talebi,
2 - Salahiyet iddiası,
3 - (Mülga bent; 16/07/1981 - 2494/37 md.)
4 - İkame olunan davanın diğer bir mahkemede derdesti rüyet bulunduğu iddiası,
5 - Davanın diğer bir mahkemede dertesti rüyet olan diğer dava ile irtibatı bulunduğu iddiası,
6 - (Mülga bent; 26/09/1963 - 338/1 md.)
7 - Dava arzuhalinin veya davetiye varakasının veyahut cevap layihasının tanziminde kanuni noksanlar bulunduğu veya tebliğin usülüne muvafık olmadığı iddiası,
8 - Davayı mütekabilenin kabule şayan bulunmadığı iddiası.
Old 26-03-2008, 18:37   #5
ekinheval

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan PINAR000
Çok çok özür dilerim ancak yanlış mı hatırlıyorum dedim birden..zamanaşımı bir defi olmasından ötürü her aşamada öne sürebileceğimiz bir imkan değil midir?İlk itirazlar gibi değerlendirmemk gerekir diye hatırlıyorum bu nedenle dilekçenizin süresinde verilmediğine karar verilse dahi bu zamanaşımı definizi yeniden ileri süremeyeceğiniz anlamına gelmemeli diye düşünüyorum. Çok mu yanlış düşündüm acaba

Yazarken bende aynı şeyi düşündüm. Ama dosyada bir kez zamanaşımı definde bulunup süresinde değil itirazıyla karşılaştıktan sonra her celse yeniden ileri sürülebilmesi ve karşı yanın itirazda bulunmaması halinde buna sonuç bağlamanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
Ancak zamanaşımı defi daha önce ileri sürülmemiş olursa; bu halde, her zaman ileri sürülebilir diye düşünüyorum. (Biraz karışık oldu umarım anlaşılmıştır)
Old 26-03-2008, 18:47   #6
Av.V.S

 
Varsayılan .

İlgilenen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Her ne kadar sorunumun temeli zamanaşımı değilse de (husumet de var) bu konuda yazan arkadaşlara cevaben aşağıdaki kararı sunuyorum. Sonuçta sıkıntı ortada ve benim için önemli olan, süreyi kaçırıp kaçırmamak.
----------

HD 04, E: 2002/014968, K: 2003/001011, Tarih: 30.01.2003
[*]ZAMANAŞIMI [*]SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ


Zamanaşımı, bir alacak hakkının belirlenen sürede kullanılmaması nedeniyle o hakkın dava edilememesini ifade eder. Başka bir deyimle, hakkı sona erdirmez, ancak "eksik bir borç" haline dönüştürür. Zamanaşımı kişisel bir savunma nedeni olduğundan, bütün öteki savunmalarda ve özellikle itirazlardan farklı olarak savunulmadığı takdirde re'sen gözetilemez ve uygulanamaz. HUMK.nun 195. maddesi gereği zamanaşımı defininde kanuni cevap süresi olan on gün içinde bildirilmesi gerekir. Süre geçtikten sonra bu defin ileri sürülmesi, başka bir deyişle savunmanın genişletilmesi bazı kayıt ve şartlarla mümkündür. Savunmanın genişletilmesine karşı taraf itirazda bulunursa, artık mahkemenin süresinde ileri sürülmeyen savunma nedenlerini gözönünde bulundurmasına imkan yoktur.

------------------------

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kanun No: 1086
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Kabul Tarihi: 18.06.1927
R.G. Tarihi: 02.07.1927
R.G. No: 622-623

BİRİNCİ KISIM: Umumi hükümler

Madde 195 - (DEĞİŞİK MADDE 16/07/1981 - 2494/16 md.)

Davalı, ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkındaki cevabını ve varsa karşı delillerini, dava dilekçesinin kendisine tebliği tarihinden itibaren on gün veya hakim tarafından bir süre tayin edilmiş ise o süre içinde mahkeme kalemine bildirmek ve bir örneğini de davacıya tebliğ ettirmek zorundadır.

Yukarıda belirtilen on günlük süre, 08/01/1943 tarih ve 4353 sayılı Kanuna tabi kamu kuruluşları hakkında otuz gündür.
Old 26-03-2008, 19:06   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.V.S.
Her ne kadar sorunumun temeli zamanaşımı değilse de (husumet de var)

Husumet itirazınızı her zaman yapabilirsiniz.

Saygılarımla
Old 26-03-2008, 19:49   #8
Av.V.S

 
Varsayılan

Olaya canım sıkkın olduğundan, yetki itirazı yerine husumet yazmışım. hatırlatmanıza teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belirli süreli-Belirsiz süreli iş sözleşmesi avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 8 08-07-2018 11:18
belirsiz süreli iş akdini belirli süreli hale getirmek kckr İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 8 26-07-2009 01:01
idari işlemin iptali üye22987 Meslektaşların Soruları 1 24-03-2008 16:12
cevap süresinde ıslah avzeynepcan Meslektaşların Soruları 6 01-02-2008 10:47
noterlikçe yapılan işlemin geçersizliği superavukat Meslektaşların Soruları 2 23-02-2007 22:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05888009 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.