Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Avukatlığı Bırakıyorum

Yanıt
Old 18-02-2008, 11:31   #1
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan Avukatlığı Bırakıyorum

Aslında nasıl yazacağımı bilemiyorum. Bu bir veda mektubu ya da itiraf. İki yılı aşkın süredir Türk Hukuk Sitesi üyesiyim ama artık bırakma zamanı geldi. Birazdan anlatacağım, sadece yakalanma korkusundan değil, belki de bundan çok, avukatlığın stresinden bıktığım için avukatlıktan ve site üyeliğinden istifa ediyorum.

Evet, itiraf etme zamanı geldi: ben aslında avukat değilim. Nasıl oldu, anlatayım:

Son ekonomik kriz beni yine işsiz bırakmıştı. Diplomasız çalışanların kaderiydi bu. Gerçi üniversite mezunlarının da iş bulması zordu ülkemizde ama yine de bir şansları vardı. İlk işsizliğim değildi, alışıktım ama bir hafta boyunca onlarca iş ilanındaki numaralara telefon ettikten, bir o kadar da sonuçsuz görüşme yaptıktan sonra anladım k,i bu seferki farklıydı. Yaşım ilerlemişti, genç ve diplomalılar varken kimse bana iş vermiyordu. Ben de kendi işimi kurmaya karar verdim. Ama ne iş yapacaktım? Önce hep ticaret üzerine düşündüm, hesaplar yaptım. Gördüm ki az da olsa sermaye gerektiriyordu ticaret, bende ise kuruş kalmamıştı. Babam emekli aylığını, dayımın çalıştığı banka da kredilerini benden esirgeyince, sermaye gerektirmeyen işleri düşünmem gerektiğini anladım. İyi de ne? Sermayesiz iş olur muydu? Bir hafta da böyle geçince artık ev kirasını da ödeyememiş, ev sahibinin gereksiz telefonlarına yanıt vermek zorunda kalmıştım. “Ya kirayı öde ya da çık! Avukatım var, seni mahkemeye veririm” diyordu ev sahibim bu görüşmelerin özetinde. Kızıyor, küfrediyordum. Evden çıkmak zorunda kalacağımı ama ev sahibim sayesinde yeni işime kavuşacağımı henüz bilmiyordum. Birkaç gün sonra postacı o zarfı getirip de, zarftan çıkan yazıda “alacaklının icra mahkemesinden tahliyenizi isteyebileceği” bölümünü okuyunca kendimi çok çaresiz hissetmiştim. Bu parasızlıkta bir de evsiz kalırsam ne yapardım? Bir internet kafeye gidip, evde bir süre daha kalmanın yollarını araştırmaya başladım. Türk Hukuk Sitesi'ni böyle buldum. Tam bir hukuk deryasıydı. Önce kendi sorunum konusunda yazılanları okurken, sonra benle ilgisiz ama dikkatimi çeken konuları okumaya başlamıştım. Bilgisayar başında geçen üç saatin sonunda avukat olmaya karar verdim!

Daha önce bir avukatlık bürosuna gitmişliğim yoktu, hiç avukat da tanımamıştım. Ama Türk Hukuk Sitesi'nde “danışma için gelenlerin danışma ücreti vermediği” yolunda yakınmalar okumuş, “ücretsiz danışma”nın avukatlara yasak ama sıklıkla gerçekleşen bir durum olduğu sonucuna varmıştım. Bu cesaretle hemen o gün birkaç avukatın bürosuna gidip, sözde birşeyler danışarak, bürolarını ve avukatları inceledim. İyi de yapmışım, çok şey öğrendim. Örneğin ben, avukatlar diplomalarını duvara asar diye düşünmüştüm, oysa diplomadan başka bir de avukatlık ruhsatı vardı. Bazıları hem diplomalarını, hem de avukatlık ruhsatlarını asmışlardı; bazılarında ise diploma ortalarda görünmüyordu ama avukatlık ruhsatı mutlaka duvardaydı.

Hemen işe giriştim. Babama adam olacağım yönünde binbirinci sözümü de vererek üç aylığının bir kısmını borç aldım. Kıyıda köşede kalmış bir adliyenin yakınlarında, en ucuzundan bir büro tuttum. Avukat olduğumu söyleyip taksitle aldım büro mobilyalarını. Sahte ruhsatımı duvara asıp, internet de bağlatınca bürom hazır hale gelmişti. Şimdi bana dava verecek insanlar dışında bir eksik kalmamıştı.

İlk müşterim (avukatlar müşteriye müvekkil diyorlardı) ertesi gün geldi. Yaşlı bir kadındı ve borçların keskinleştirdiği gözlerim kolundaki bileziklere takılmıştı. Müvekkilim (hemen alışmıştım) eşi ile anlaşmalı boşanmak istiyordu. Boşanma konusunda herşeyi biliyor gibiydi, çünkü ben sadece dinliyordum, o anlatıp duruyordu. Kendisine kaça malolacağını soruyordu sadece. Boşanma davalarının ücreti konusunda hiçbir fikrim yoktu ama yıllarca pazarlamacılık yapmanın alışkanlığı ile altından girip üstünden çıktım ve beni bir ay idare edebilecek bir paraya anlaştım. Onunla konuşurken bir yandan da Türk Hukuk Sitesi'nde boşanma davalarını araştırmış, vekaletnamenin fotoğraflı olması gerektiğine kadar bir çok bilgi edinmiştim. İlk davam anlaşmalı boşanma oldu böylece.

Sonrası kolaydı. İnsanlar gelip sorunlarını anlatıyor, ben onlara çaktırmadan Türk Hukuk Sitesi'nden konuyu araştırıyor ve yine Türk Hukuk Sitesi'nde bulduğum ücret tarifesine göre ücret istiyordum. Mahkeme masrafları konusunu bilmemem başlangıçta beni biraz zarara soktuysa da, kısa sürede bu konuyu da öğrendim. Artık masrafı ayrı, ücreti ayrı istiyordum. Bürom pek merkezi bir yerde olmamasına rağmen, adliyeye yakınlığından mı bilmem, her gün 8-10 kişi geliyor, ben de pazarlamacı taktikleriyle gelenleri bir şey satmadan göndermiyordum. Avukatlıkta satılan bir şey de yoktu. Belki bilgisini satıyordu avukatlar ama bende bilgi de yoktu; tümünü Türk Hukuk Sitesi'nden öğreniyordum. Ama avukatlıkta ikinci ayımı doldurmama yakın, bazı konularda yeterince bilgi bulamadığımdan siteye üye olup, soru yazabilme hakkına sahip oldum. Üyelik için ad soyad ve T.C. kimlik numarasından başka bir şey istenmiyordu. En kolayı, bir müvekkilin bilgilerini kullanarak üye olmaktı ama o zaman da avukat olmayan biri olarak soracağım sorular dikkat çekerdi. Bu yüzden, bir davada karşı tarafın vekili olan ve dilekçelerini daktiloyla yazdığı için bırakın siteye üye olmayı, bilgisayar bile kullanmadığından emin olduğum gerçek bir avukatın bilgilerini vekaletnamesinden öğrenip, onun adıyla üye oldum Türk Hukuk Sitesi'ne. Üyelik formunu doldururken beni en çok zorlayan, kendime bir rumuz seçmek olmuştu. Sonunda “Gerçek Avukat” rumuzunu seçtim. İroniye bakar mısınız?

Önceleri sadece arama yolu ile bulamadığım konuları sormak için siteye yazıyordum. Sonra iyice benimsedim avukatlığı ve site üyeliğini; soru soran meslektaşlarıma (!) yanıt da vermeye başladım. Hatta tartışmalı konularda bile görüşlerimi yazıyor, satın aldığım mevzuat ve içtihat programından bulduğum kanun maddelerini ve ilgili içtihatları ekliyor, aynı konu daha önce sitede tartışılmışsa soru sahibine bunu gösteriyor, gereksiz yere konu açtığı için hafiften fırçalıyordum. Artık tam bir avukat olmuştum. Mesajlarıma kaç kez teşekkür edildi bir bilseniz! Türk Hukuk Sitesi buluşmalarına katılmayı çok istediysem de, o kadarına cesaret edemedim. Ama şiir yarışmasından anketlere kadar her etkinliğe katıldım.

Evet, iki yıldan fazla zaman geçti böyle. Bunca zaman geçindirdi beni avukatlık, üstelik az da olsa bir birikim de yapabildim. Ama zormuş avukatlık. Dert satın almakmış. Avukatın ücretinin karşılığı, bilgi ya da fiziksel yorgunluktan çok, kafa yorgunluğuymuş. Müvekkillerle, katiplerle, mübaşirlerle, diğer avukatlarla ayrı ayrı uğraşmak çok yıpratıcıymış. Dışarıdan, “oh ne güzel, oturduğun yerden para kazanıyorsun” gibi görünse de, hiç de öyle değilmiş. İnsanın uykularını kaçıracak kadar stres dolu bir meslekmiş avukatlık. Bu yüzden artık dayanamıyorum, bırakıyorum. Ticaret yapacağım.

Sizlere çok teşekkür ederim sayın Türk Hukuk Sitesi üyeleri, sayın meslektaşlarım. Kendimi meslektaşınız gibi hissedecek kadar yakın davrandınız bana. Sorularıma yanıtlar verdiniz, çözümler buldunuz. Hukuk ürettiniz. Ne desem az. Ama bir de şu yönü var, söylemeden duramayacağım: Sizler sayesinde sahte avukatlık yapabildim ben. Bir gün, bu nedenle yakalanıp hakim karşısına çıkarsam, diyeceğim: “Ben yapmadım, Türk Hukuk Sitesi yaptı!”
Hepinize bol kazançlı, az stresli davalar dilerim. Saygılarımla.

İmza: Gerçek Avukat

(18.02.2008)
Old 18-02-2008, 11:47   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın Aladağ,
Bir siteminiz var belli. Bilginin paylaşılmasının sakıncalarından söz eder gibisiniz. Bilgiyi paylaştıkça ürettiğimiz bilginin değeri ölçülebilir mi peki? Kazandığımız dostlukların, saygının, sevginin değeri ölçülebilir mi?
Ben inanmıyorum sahte avukatlık yapılabileceğine. Belki de vardır, ama ömrü uzun olmaz veya ben inanmıyorum.
Avukatlık ve THS üyeliği ise insanın içine işleyen bir şeydir, siz isteseniz o sizi bırakmaz.
Old 18-02-2008, 11:59   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Bir siteminiz var belli. Bilginin paylaşılmasının sakıncalarından söz eder gibisiniz. Bilgiyi paylaştıkça ürettiğimiz bilginin değeri ölçülebilir mi peki? Kazandığımız dostlukların, saygının, sevginin değeri ölçülebilir mi?

Sayın Yücel,
Öykü, yalnızca öyküdür. Yazanın her yazdığında yazana ilişkin bir şey ararsak hatalı olmaz mı? Ve yazan için de, doğrudan yazmak varken, örneğin sitemlerini dile getirebilmek için günlerce uğraşıp öykü yazmak biraz gereksiz değil mi?
Bilginin paylaşılmasına karşı olsaydım, bilgimi paylaşmazdım.
Saygılarımla.
Old 25-02-2008, 18:56   #5
suskun_juliette

 
Varsayılan

Bir an gerçek sandım ve çok şaşırdım!Düşündüm şöyle bir içimden,ben hukuk fakültesi üçüncü sınıftayım;fakat üç yılda öğrendiklerim bile şimdi bir dava dilekçesi yazmama ya da müdaafi olmama yetmezİki ayda nasıl başarmış diye soracaktım!Sadece okumakla olsa keşke,teoriyi ve pratiği aynı anda kullanabilirsek ne alâ diye düşünmekteyim.Ne yalan söyleyeyim bir an gözümde şimşekler çaktıBir de tezat bir durum var,avukat yeri gelir bir memur maaşının kat be kat fazlasını kazanır yeri gelir çeyreğini bile kazanamaz.Sırf para kaygısıyla yola çıkılacaksa B planını uygulayın derim,ticarete atılın,adliyeler bize kalsın
Old 25-02-2008, 19:43   #6
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Ben hala şoktayım. Sayın Aladağ bu sadece bir öykümü yoksa gerçek mi hala anlayamadım. Bu konuda hiç bir bilgi vermemişsiniz de..
Old 25-02-2008, 19:47   #7
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Önce öyküyü okudum alttaki mesajları okumadım. Bir an kendinizden bahsediyorsunuz sandım. İtiraf edeyim avatarınızı biile inceledim. Hatta Yalova Barosuna kayıtlı olup olmadığınızı da..Oh bee içim rahatladı Siz değilmişsiniz.
Old 25-02-2008, 20:41   #9
akdevrim

 
Dikkat

gün gibi aydınlık,umutlarımın ötesi,
daha aranan nedir?
anlamıyorum...
güneşin doğuşunu selamladım...
kurşunlar yağardı
güller gibi...
ben kalemimi daha çok severdim...
daha çok şiir derdim,,,
peynir ekmek gibi...

akdevrim.25.02.2008.istanbul.

topiği acan site arkadaşımdan özür diliyorum. kendi şiir sayfam zannettim yazdım...silmiyorum..
teşekkürler....
Old 25-02-2008, 20:55   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hasan alp erdoğan
topiği acan site arkadaşımdan özür diliyorum. kendi şiir sayfam zannettim yazdım...silmiyorum..
teşekkürler....

Demek ki şiir gibi bir öykü yazmışım
Hemen de kendime pay çıkardım mı? Çıkardım...
Old 26-02-2008, 21:57   #11
Gülümse

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan PINAR YILMAZ
Ben hala şoktayım. Sayın Aladağ bu sadece bir öykümü yoksa gerçek mi hala anlayamadım. Bu konuda hiç bir bilgi vermemişsiniz de..

Aladağ'ın kalem kullanma konusunda ki başarısından dolayı böyle bir duyguya kapılmanız normal.
Old 26-02-2008, 22:05   #12
Kamaz

 
Varsayılan

Türk Hukuk Sitesini seviyorum boş vakitlerimin çoğu burada geçiyor,tartışmaları ve değerlendirmeleri okumakla.Bir de sizinkiler gibi güzel öyküler olunca gerçekten daha çok sevmeye başlıyorum Türk Hukuk Sitesini.İyiki varsın T.H.S....
Old 31-03-2008, 12:10   #13
caner87

 
Varsayılan

Sayın Aladağ, harikulade olmuş.İsmini vermekte sakınca olmadığını düşündüğüm bir site var :Hukuki Net.
Bu site de Türk Hukuk Sitesi ile hemen hemen aynı kaygılarla yola çıkmış, benzer özellikleri olan bir site, içimizden birçoğu belki de üye.
Orada hukukçular ile ilgili kısım eğer yanılmıyorsam, en azından hukukçu olmayanlara kapalı.
Acaba site yöneticilerimiz benzer bir önlem alamazlar mı?
Zaten vaktiyle o sitede de böyle bir kısım yoktu sanırım türk hukuk sitesinden esinlenmiş olacaklar ki "meslektaşlar" başlıklı bir forum açtılar.Zaten kardeş site sanırım :P
Gerçekten de neyi biliyor neyi bilmiyorsak bilgimiz paylaştıkça çoğalır anlayışı ile yazıyoruz, çiziyoruz. Hele ben ,o kadar çok fazla yazamadığım halde rahatsız oluyorum. Çünkü henüz tam cesaret bile edemiyorum, istiyorum ki yanlış birşey yazmayayım. Düşünün artık, demekki çoğu bilgi doğru ya da doğruya çok çok yakın. Yani sitede yer alan iletilerin güvenirliği gayet iyi.
Yani insan hafiften rahatsız oluyor. Çok özür dilerim ama , çok özür diliyorum, soru soranın dışında ve diğer hukukçu üyelerin dışında, dışardan bir vatandaşın o bilgiye o kadar rahat erişmesi insana "enayi" gibi bir his veriyor, değil mi ama ?
Bunu ne zaman yakından farkettim biliyor musunuz, bir gün ofisimde dizüstü bilgisayarım hafif yan dönmüştü sağ tarafta oturan müvekkilim, açık olan THS'nin ana sayfasını gördü.ve "Evet avukat hanım çok güzel bu site gerçekten ben de size birşey sormaya gelmeden önce bir bakıyorum, daha iyi oluyor bazen gerek bile kalmıyor" dedi...
Old 06-04-2008, 22:27   #14
Av. Salim

 
Varsayılan

Meslektaşların soruları bölümündeki yazışmaları meslektaşlar dışındakilerin okuyamaması önerisi üzerinde düşünülmeli bence de.
Old 07-04-2008, 15:02   #15
Güldal

 
Varsayılan

Virgülüne noktasına kadar okudum şakamı gerçek mi diye olamazlar sıraladım...Şakadır canım dedim...Yazınızı tam okuyunca anladım kasttetiğinizi...
Ama bence yanlış düşüüyorsunuz,Ben 4. sınıf öğrencisiyim 2 ay sonra mezun olacağımı umuyorum.Bu sitede öğrendiklerim
o kadar faydalı oldu ki anlatamam.Zaten sadece teori olan bir fakülte okuyoruz.Derslerden başımızı kaldırabilip adliyeye bile gidemiyoruz,çoğu sınıf arkadaşım tek duruşma bile görmemiş ben bunun ciddiyetini farkedip bir avukatın yanında çalışmaya başladım sene başında bu oldukça iyi oldu.
Ama burda çok şey öğrendim,yani mezun olduğunuz da kimse sizin staj yapıp yapmadığınızı sormaz ki şu konuda ne yapmalıyım bu konuda nasıl olur der dururlar.İnce noktaları da bilmiyoruz ki "dosyayı görmeden bir şey söyleyemem" diyelim ...
Belki de size hazıra konmak gibi geliyor ama aradığım bilgiye ulaşmak için saatlerimi bu sitede harcadığım oluyor.Bana kalırsa bu da bir emektir.Bildiğim konuda bende birşeyler yazıyorum yardımcı olmaya çalışıyorum.Üstelik çok seviyeli bir tarışma alanı.Her okuyana bir şeyler katıyor olmalı.
Kısaca eksileri olabilir kasttettiğiniz konuda da haklı olabilirsiniz ama bir de artılarını düşününce eksileri azınlıkta kalıyor.Faydası zararından fazla yani...
Yeri gelmişken:katkılarınız için teşekkürler,sizin yazılarınızı da bolca okumuştum...
Old 07-04-2008, 19:51   #16
Admin

 
Varsayılan

Bu konu hakkında arka planda şikayetler alıyoruz. Lütfen bu yazının gerçek bir olay değil, değerli üyemiz Sayın Av.Cengiz Aladağ tarafından yazılmış bir "hikaye" olduğunu dikkat edelim. Bu bir hikaye olduğu için de, hikaye, öykü ve şiirlerimizi paylaştığımız "Yazdıklarımız Yazdıklarınız alanında" yayınlanmaktadır.
Old 07-04-2008, 20:05   #17
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan caner87
Sayın Aladağ, harikulade olmuş.İsmini vermekte sakınca olmadığını düşündüğüm bir site var :Hukuki Net.
Bu site de Türk Hukuk Sitesi ile hemen hemen aynı kaygılarla yola çıkmış, benzer özellikleri olan bir site, içimizden birçoğu belki de üye.
Orada hukukçular ile ilgili kısım eğer yanılmıyorsam, en azından hukukçu olmayanlara kapalı.
Acaba site yöneticilerimiz benzer bir önlem alamazlar mı?
Zaten vaktiyle o sitede de böyle bir kısım yoktu sanırım türk hukuk sitesinden esinlenmiş olacaklar ki "meslektaşlar" başlıklı bir forum açtılar.Zaten kardeş site sanırım :P
Gerçekten de neyi biliyor neyi bilmiyorsak bilgimiz paylaştıkça çoğalır anlayışı ile yazıyoruz, çiziyoruz. Hele ben ,o kadar çok fazla yazamadığım halde rahatsız oluyorum. Çünkü henüz tam cesaret bile edemiyorum, istiyorum ki yanlış birşey yazmayayım. Düşünün artık, demekki çoğu bilgi doğru ya da doğruya çok çok yakın. Yani sitede yer alan iletilerin güvenirliği gayet iyi.
Yani insan hafiften rahatsız oluyor. Çok özür dilerim ama , çok özür diliyorum, soru soranın dışında ve diğer hukukçu üyelerin dışında, dışardan bir vatandaşın o bilgiye o kadar rahat erişmesi insana "enayi" gibi bir his veriyor, değil mi ama ?
Bunu ne zaman yakından farkettim biliyor musunuz, bir gün ofisimde dizüstü bilgisayarım hafif yan dönmüştü sağ tarafta oturan müvekkilim, açık olan THS'nin ana sayfasını gördü.ve "Evet avukat hanım çok güzel bu site gerçekten ben de size birşey sormaya gelmeden önce bir bakıyorum, daha iyi oluyor bazen gerek bile kalmıyor" dedi...
Bu düşünceye katılıyorum.Benim de bu konuda yaşadığım örnekler var.
Old 07-04-2008, 20:51   #18
Admin

 
Varsayılan

THS tarihi boyunca tüm bilgi hazinesini üye olsun olmasın hukuka ihtiyaç duyan HERKESLE serbestçe paylaşan bir site olmuştur, bundan sonra da bu çizgisinin dışına çıkması olası değil. Değerli meslektaşlarımız da dahil üyelerimizin büyük bir bölümünin THS'yle ilk tanışmasının google'da yaptıkları bir arama ile meslektaş soruları alanındaki bir konuyu bulmaları olduğunu da hatırlatmak isterim. Eğer sizin belirttiğiniz gibi bu alan gizli kapılar arkasında olsaydı, şu anda bizi eleştiren meslektaşlarımız da dahil, pekçok üyemiz sitemizle hiç tanışmamış olacaktı.

THS eskiden beri olduğu gibi üye kabulünde seçici, bilgi paylaşımında ise cömert bir site olarak yayın hayatına devam etme arzusundadır.
Old 07-04-2008, 22:20   #19
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlar

Avukat olmayanların Mesleki Dayanışma alanından yararlanmaları mümkündür ama davalarını takip etmeleri mümkün olmaz. Avukatlık o kadar ucuz değil.

Örneğin, ben de tıp ile ilgili sayfalara giriyorum ve çok yararlanıyorum ama yine de her ayrı uzmanlık dalında doktorlara başvurmak zorunda kalıyorum. Ne teşhis koyabiliyorum ne de tedavi uygulayabiliyorum.

Mesleki Dayanışma alanı, adı üzerinde ''meslekten olanların'' alanıdır; bedavacılar bu alana girse de er meydanına çıkamaz.

Saygılarımla
Old 08-04-2008, 10:24   #21
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Lütfen bu yazının gerçek bir olay değil, değerli üyemiz Sayın Av.Cengiz Aladağ tarafından yazılmış bir "hikaye" olduğunu dikkat edelim. Bu bir hikaye olduğu için de, hikaye, öykü ve şiirlerimizi paylaştığımız "Yazdıklarımız Yazdıklarınız alanında" yayınlanmaktadır.

Sayın Admin,
Siz beni 1 Nisan şakasından mahrum ettiniz; durun daha ne işler açacağım başınıza.
Yeni öyküde kahramanımız bir hukuk sitesini satın alıyor ve ücretli üyelik sistemiyle "meslektaşlarına" danışma hizmeti veriyor!
Hele bir bu öyküyü yayınlayayım, bakın o zaman "THS neden ücretli oluyor?", "Admin bize bunu da mı yapacaktın?" sorularıyla nasıl uğraşacaksınız.
Old 08-04-2008, 12:11   #22
Admin

 
Varsayılan

Sayın Aladağ,
Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın Admin,
Siz beni 1 Nisan şakasından mahrum ettiniz; durun daha ne işler açacağım başınıza.
Yeni öyküde kahramanımız bir hukuk sitesini satın alıyor ve ücretli üyelik sistemiyle "meslektaşlarına" danışma hizmeti veriyor!
Hele bir bu öyküyü yayınlayayım, bakın o zaman "THS neden ücretli oluyor?", "Admin bize bunu da mı yapacaktın?" sorularıyla nasıl uğraşacaksınız.
1 Nisan şakasına maruz kalıp intikam alsaydınız anlardım da, siz şakadan vareste tutulduğunuz halde niye intikam alıyorsunuz onu anlayamıyorum. Yeni öykünüzdeki saldırınızı savuşturmak için site ana sayfasından THS'yi satın alıp ücretli yapan üyemizin ismini Av.Cengiz Aladağ olarak açıklama tehdidinde bulunma zaruretim hasıl oldu.
Old 08-04-2008, 12:17   #23
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Yeni öykünüzdeki saldırınızı savuşturmak için site ana sayfasından THS'yi satın alıp ücretli yapan üyemizin ismini Av.Cengiz Aladağ olarak açıklama tehdidinde bulunma zaruretim hasıl oldu.

Evet, ürkütücü bir tehdit. Ciddiye alıp, öyküden vazgeçiyorum.
Old 26-04-2008, 09:24   #24
Av.Ayşe Batumlu

 
Varsayılan

Az önce okudum.Tebrik ederim sizi gerçekten!
İlk satırlarda gerçek olduğu izlenimine kapılmadım desem yalan olur ama hem yazının yayınlandığı bölüm hem de öyküdeki yalnızca avukatların sitem eedeceğini düşündüğüm bazı konular gerçekten de hayal ürünü olduğunu anlamamı sağladı.
Bu arada sizin bu yazdığınıza benzer şeyler de yaşandı.Örneğin Bursa'da bundan sanırım 5-6 yıl kadar önce oldu.Ankara'dan nakille bir avukat arkadaş geldi Bursa'ya(AD).Üstelik de oldukça aktif ve sosyal birisiydi.Baro seçimlerinde aktif çalışmalar yürüttü.İşin ilginci bir çok davada iyi performanslar gösteren,başarılı bir meslektaşımızdı!Hatta önemli bir ceza davasında müvekkilini beraat ettirmiş ve adından bahsettirmişti! Ama sonra bir gönül hikayesi mesleğinin(!) sonu oldu.Eski sevgilisi tarafından ihbar edildi.Hepimiz şok geçirmiştik.Benim kalemim kuvvetli değil ama siz bu olaydan bir çok başka öykü çıkarabilirsiniz sanırım
(Ha bu arada Bursa'da geçtiğimiz yıllarda bir de sahte savcı vardı, gerçi onların
kaçı gerçek tartışılır ama
Selamlar
Old 30-04-2008, 17:22   #25
Hemocrania

 
Varsayılan

Sn. Aladağ

yazdığınız mesajları daha dikkatli ve hatta 2 kez okuyan bana bile

ilk satırlarda "acaba doğru mu ? " biraz ilerleyip de siz olmadıgınızı anladığımdaysa " acaba böyle biri var mı ?" dedirtip bir de üye arama dan gerçek avukat arattınız ya ..birşey demiyorum size
Old 30-04-2008, 18:59   #26
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan PINAR YILMAZ
Önce öyküyü okudum alttaki mesajları okumadım. Bir an kendinizden bahsediyorsunuz sandım. İtiraf edeyim avatarınızı biile inceledim. Hatta Yalova Barosuna kayıtlı olup olmadığınızı da..Oh bee içim rahatladı Siz değilmişsiniz.

))

Bu öykü, kırmızı Domates'i de solladı bence...
Old 02-09-2008, 21:41   #27
Av.Ateş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
......

İmza: Gerçek Avukat

(18.02.2008)

Öyküdeki değil evet ama imzadaki kesinlikle Av.Cengiz Aladağ...
Old 12-11-2008, 12:46   #28
Nur Deniz

 
Varsayılan

Diplomanın ya da diplomayı kullanmanın bir anlamı var mı?

Öyle ya da böyle bir şekilde ya kendimizi ya da hayatımızı savunmak zorunda kalmıyor muyuz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
site avukatlığı tuba Meslektaşların Soruları 8 26-11-2015 21:09
CMK Avukatlığı SHODAN Meslektaşların Soruları 22 27-12-2013 16:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05957294 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.