İzale-i Şuyu-Satış Vaadi-3.Şahıs

İyigünler sayın meslektaşlarım. Sorunuma çok acil olarak çözüm bulmam lazım ve bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim..Müvekkil bir satış vaadi sözleşmesi yapıyor.Tamamen resmi şekle uygun ve bedelini de ödeyerek. Aradan 1,5-2 sene geçtikten sonra gayrımenkulü üstüne geçirmek istiyor.Ancak vaadde bulunan tapuda vazgeçiyor ve akabinde de Satış Vaadinin iptali için dava açıyor. Bende bu davaya cevap vermekle beraber karşı dava ile cebri tescil istiyorum.Ancak müvekkilin yanlış yönlendirmesi sonucu ben bu arsayı müşterek mülkiyet zannederek bu şekilde bir yol izledim.Ancak yeni öğrendimki yer iştirak halinde mülkiyet. Bu durumda ifa imkansızlığı nedeni ile cebri tescil davam reddedilicek muhtemelen.Şimdi sorularım şöyle:
1-Ben karşı davamda cebri tescile karar verilmediği taktirde müvekkilin ödediği bedeli reel değeri ile ve ayrıca uğradığı zararlara iadesini talep ettim.Bu talebim devamlılık gösterirmi?
2-Gayrımenkule iştirak halinde malik olanlar izalei şuyu davası açmasa da müvekkilim satış vaadine dayanarak yani vaadde blunanınn ifa imkansızlığını kaldırmak için ortaklığın paylaşılması davasını kendisi açabilir mi?
Şimdiden herkese teşekkürler ve iyi çalışmalar..

Değerli mesletaşım; satış vaadi sözleşmesi iştirakçi bir hisse sahibi ile üçüncü kişi arasında yapıldığında, yapılan satış vaadi sözleşmesi geçerli ve sağlıklıdır.

Fakat, iştirakçiler arasında taksim olmadığından tescil talebinin ifası mümkün değil.

Açtığınız dava içinde iştirakın, müştereğe çevrilmesi hususunda yetki isteseniz ve mahkeme kazara bu yetkiyi size verse de yargıtay bunun dahi mümkün olamayacağını,
ilgili maddelerin lafzı gereği söylüyor.Paydaş olmayan harici biri bu davayı açamıyor.

Y.14.H.D.4.10.1993T. 1992/11143e. 1993/7294k.

Yine aynı gerekçelerle, ortaklığın giderilmesi davasını da
açamayacaktır.Tapulu taşınmazda görünür hisse sahibi değildir.

Ama birinci sorunuzun ikinci kısmı ile ilgili olarak terditli talebinizin kabul görmesi gerektiğini düşünmekteyim.

Satış vaadi sözleşmesi iki taraf arasında sağlıklı kurulduğu için, müvekkiliniz adına şahsi hak da doğurmaktadır. İç ilişkide ifa imkansızlığının bulunması ile birlikte, görülen zararlarında tazmini gerekmektedir.

Satışı vaadedenin açtığı satış vaadinin iptali davasının, bu iddianın da sabit görülmemesi gerekeceğini zaten biliyorsunuz.

Saygılarımla.

Yukarıda bahsi geçen cevabınızda bir eksekliğimi mi farketim sanırım. Aydınlatırsanız sevinirim

İştirakli taşınmaz hissesi sahibi şahsın tek başına yapmış olduğu hisse satış vaadi (taşınmaz satış vaadi) sözleşmesi geçerli olarak kabul ediliyor? değil mi.

Yalnız tapu bilgilerinin de yer aldığı ilgili sözleşmede vaad eden şahsın iştirakli hisse sahibi olduğu belirli , dolayısı ile sözleşme kuruluş tarihi itibarı ile sakat değil midir?

Sözleşme taraflar arasında geçerlidir, fakat ifa imkanı yoktur.

Yani tescil imkanı vermiyor.

Bunun dışında sözleşmenin tarafları arasında, şahsi hak doğurduğu için, iç ilişkide tazminat davası doğar.

Saygılarımla.