italyada icra takibi

sayın meslektaşlarım, muvekkil firma ihracat yapmaktadır. çalıştığı italyan firmanın çekleri karşılıksız çıkmıştır.firmanın turkıyede temsilciliği yoktur. yani tel adres italyadır. bu durumda nasıl bir icra yolu izlenebilir bilemiyorum. bilginiz var ise şimdiden eşekkür ederim... saygılar.

Bizde aynı şekilde italyan şirketine karşı bir icra takibi yapmıştık. Takibi normal yolla yapmıştık fakat sanırım istanbulda temsilciliği olduğu için tebligatı oraya çıkarmıştık. Sanırım sizin olayınızda tebligatı bakanlık kanalı ile italya ya yapmanız gerekecek. O dönemde tüm icra müdürlerine olayı sormuştum hatta ama hiçbirinden yönlendirici cevap alamamıştık. Çözüm bulduğunuzda paylaşırsanız sevinirim.

Selamlar,

Bir başka ülkenin egemenlik alanında bulunan borçluya ait mal, alacak v.s. hakkında icra yolu ile herhengi bir netice elde edebileceğinizi düşünmüyorum.

Bu tür bir takibin ancak devletler arasında karşılıklı bir sözleşme yer alması halinde anlam ifade edebileceği kanaatindeyim.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Protesto Selamlar, Bir başka ülkenin egemenlik alanında bulunan borçluya ait mal, alacak v.s. hakkında icra yolu ile herhengi bir netice elde edebileceğinizi düşünmüyorum. Bu tür bir takibin ancak devletler arasında karşılıklı bir sözleşme yer alması halinde anlam ifade edebileceği kanaatindeyim. Saygılarımla...

Yanlış düşünüyorsunuz . Hergün binlerce mal ithalatı - ihracatı yapılıyor ülkede. Haliyle yabancı şirket de olsa zamanında borcunu ödiyemiyor bazen. Veya ülkemizin firmaları ödeme yapamıyor. Bu durumda ülkeler arası sözleşme aramaya kalksaydık tahmin edersiniz ki ithalat- ihracat durma noktasına gelirdi.

uluslararası çalışan hukuk bürolarının her ülkede çalıştığı avukatlar var.Bu tür bürolarla irtibat kurulmasını öneririm.

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1998/12-287
K. 1998/325
T. 6.5.1998
"İhtiyati haciz kararının infazının, hukuki sonuç ve hükümlerinin bir cebri icra olduğunda, duraksama olmamalıdır. Cebri icra her devletin kendi ülke ve sınırları içerisinde haiz olduğu mutlak güç ve yetkilerindendir. Yine cebri icra devletin egemenlik ve hükümranlık haklarının kullanılmasının doğrudan bir sonucudur. O nedenle devletin nüfuz ve iktidarım simgeleyen bir hakimiyet tasarrufudur, denilebilir. "Türk milleti egemenliğini Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle, hiçbir kişiye, zümreye veya sımfa bırakılamaz, hiçbir kimse ve organ kaynağım Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz."


Firmanın Türkiye'de temsilciliği veya malvarlığı yoksa ya Türkiye'de dava açılıp alınan karar tenfiz ettirilecek ya da yasal prosedür yurtdışında başlatılacak.

İtalya icra dairesine gidip tamamen onların icra usullerine uyarak , orada bir takip başlatmanız gerekmektedir...
veya mahkemeden ilam alma taraftarıysanız , bu ilamı da İtalya'da geçerli kıldırmalısınız...(tenfiz)

Alıntı: Yanlış düşünüyorsunuz . Hergün binlerce mal ithalatı - ihracatı yapılıyor ülkede. Haliyle yabancı şirket de olsa zamanında borcunu ödiyemiyor bazen. Veya ülkemizin firmaları ödeme yapamıyor. Bu durumda ülkeler arası sözleşme aramaya kalksaydık tahmin edersiniz ki ithalat- ihracat durma noktasına gelirdi.

Sn Nebi;
Yanlış düşünüyor olabilirim, ancak iletiniz yine de düşüncelerimi değiştirmedi.

Kanaatimce;

Uluslararası ticaret yapan firmalarla ilgili olarak İthalat ve ihracatın çok fazla olması ve ödemelerde herhangi bir sorun yaşanmaması amacıyla birtakım ödeme-teslimat usullerinin geliştirilmesine vesile olmuştur.

Günümüzde ithalatçı ve ihracatçı firmalar arasında köprü görevi gören bankalar bu düzeni sağlamaktadırlar.(Örn : Akreditif) İşte ithalat ve ihracatın durma noktasına gelmemesinin temel nedeni icra tehdidi değil bu düzenlemedir.

Aksi bir uygulamanın mevcudiyeti kabul edilirse, bir ülkenin icra organları eliyle bir başka ülkenin egemenlik alanında zor kullanarak yapması gibi bir durum ortaya çıkmakta. Bunun ise kabul edilemeyeceği açıktır.

Saygılarımla...

borçlu aleyhine icra takibi yapın (ödeme emrine ceza tehditi içeren cümleler eklenmesi uygun olmuyor, onları çıkartın.)
yurt dışı tebligat yapın,
takip kesinleşirse ne ala,
kesinleşmezse davanızı açın,
kazandınız farz edelim.
takibe devam edip borçlunun türkiye ülkesinin limanlarında veya hava alanlarında, herhangi bir malı varsa, bulursanız, veya bulduğunuzda haczedip sattırın.

kararın tanınması ve tenfizi için müvekkilinizin ağzından italyan mahkemesine dava açın,
başarılar
av. m. emin öztürk
kocaeli

merhaba,
ben de bu olayın tam aksi bir takip yapmıştım. Fransız bir firma, Türklerle girdiği ticaretten ilişkisinde alacagını alamamıştı. Fransa'da malı ve temsilcisi olmayan Türk sirketi aleyhine bu takibi Fransa'da yapamamış ve Turkiye'de Türk hukuku ile çözmem için bana yetki vermişlerdi. Benim naçizane tavsiyem sizin de İtalyan bir avukata gitmenizdir. Sanıyorum ki, İtalyan baro internet sitelerinden yazışarak bunu çözebilirsiniz. bir devletin diğer bir devlet aleyhine kamu düzenini etkileyen alanda, icra takibi yapıp, tenfizinin istenmesi bana pek mümkün görünmüyor. iyi çalışmalar.

Arkadaşlar sorunuza soru ile karşılık veriyoruz ama benim de elimde bu konuya benzer bir olay var. O kadar baktım işime yarar bir döküman bulamadım. Olay şu; İcra takibinde borçlu şirket Londra merkezli XXX Ltd. Bizim ödeme emrini gönderdiğimiz adres XXX Ltd. şti. Tebligat yapıldı. Ancak XXX Ltd. Şti takibe itiraz etti ve ödeme emrinin iptal edilmesi için merciide dava açtı. Borçlu vekili meslektaşımız, biz Londra merkezli şiketin irtibat bürosuyuz bundan dolayı bu borçtan sorumluluğumuz yoktur, ödeme emrinin iptali gerekir demiş dava dilekçesinde. Ancak icra dairesinden gönderilen ödeme emrini almaya yetkimiz yok demekle birlikte takibe itiraz edip dava açmaya yetkisi nasıl oluyor bu da ayrı bir konu. Dava sonuçlanırsa burada paylaşırım sizin görüşlerinizi de bekliyorum henüz cevap dilekçesi yazamadım.

yabancı ülkeden alacağın takibi ve tahsili için ne yapmak gerekir? 2007-2010 arası ilgili forumda ki soru ve cevaplarına bakıldığında bi netlik yok ? bilgi sahibi olan meslektaşlardan yorum gelirse aydınlatıcı olacak şimdiden teşekkürler

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (2675)

Ulusal hukukumuz ve uluslararası anlaşmalar ticari ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların çözümü hususunda taraflara tam bir serbestlik tanımıştır. Uyuşmazlığın tarafları aralarındaki ihtilafın halli konusunda, belirli bir ülke yargısını yetkili kılabilirler. Belirlenecek ülke yargısı tarafların vatandaşı oldukları ülke yargısı olabileceği gibi, üçüncü bir ülkenin yargısı da olabilir. Tarafların sözleşmelerinde yetkili ülke yargısını belirlemeleri hukukun bir alt dalı olan Devletler Özel Hukuku'nu ilgilendirir.
2675 sayılı "Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun" başlıca üç konuyu düzenlemektedir:

- Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde (uluslararası ticarete ilişkin sözleşmeler de dahil) uygulanacak hukukun belirlenmesi,

- Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin belirlenmesi,

- Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tanınması ve tenfizi.

Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk,Türk mahkemeleri'nin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi bu Kanun ile düzenlenmiştir. Uluslararası ilişkilerden kaynaklanan ihtilaflarda Türk hakiminin önüne gelen davada hangi hukukun uygulanacağını belirlemesi zorunludur. Zira, Türk mahkemelerinde açılacak her davaya Türk hukuku uygulanmaz. Bu nedenle, hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku resen uygular. Hakim, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen saptanamaması halinde ise, Türk hukuku uygulanır. Uygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtilafı kurallarının bir başka hukuku yetkili kılması durumunda ise bu hukukun maddi hükümleri uygulanır. (MÖHUK, 2). Yetkili hukukun vatandaşlık, ikametgah veya mutad mesken esaslarına göre tayin edildiği hallerde, aksine hüküm olmadıkça, dava tarihindeki vatandaşlık, ikametgah veya mutad mesken esas alınır (MÖHUK, 3).

Ancak, kural, hakimin olaya uygulayacağı hukukun Türk kamu düzenine aykırı olmamasıdır. Nitekim, yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkca aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz, gerekli görülen hallerde Türk hukuku uygulanır. (MÖHUK, 5).

Hukuki işlemler, yapıldıkları yer hukukunun veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun öngörüldüğü şekle uygun olarak yapılabilir. Hukuki işlemlerde, zaman aşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tabidir (MÖHUK, 6-7). Taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer ayni haklar malların bulunduğu yer hukukuna tabi olup, taşınmakta olan mallar üzerindeki ayni haklara ise varma yeri hukuku uygulanır (MÖHUK, 23).

Öncelikle bir alacak davası açın, mahkeme kararının tenfizini italya mahkemelerinde istemeyi de unutmayın. Sonraki adım ise İtalya icra dairleriyle irtibata geçmektir.

Karakteristik edim boçlusu olayda müvekkilinizin firamasıdır. Dolayısıyla dava Türkiye'de açılacak ve Türk hukuku uygulanacaktır. Alacak ilamınının tenfizinden sonra ancak icra işlemlerini başlatabilirsiniz.

Ya da ikinci ihtimal yabancı memlekette işlemlere başlamak. Ancak kısa zaman almasına karşın zor bir işlem.

Çek için kanunda belirtilen ibraz sürelerini de aman ha kaçırmayın.
kolay gelsin.

İtalya'da benzer bir dava açtık konuyu özetlerseniz yardımcı olabilirim...