Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Polis Memuru Aleyhine Açılan Maddi ve Manevi Tazminet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-09-2007, 15:30   #1
Av.Tuncer yılmaz

 
Varsayılan Polis Memuru Aleyhine Açılan Maddi ve Manevi Tazminet

Sayın Meslektaşlarım, öncelikle hepinize işlerinizde başarı ve kolaylıktır dilerim. Benim söyle bi sorum olacak:
Müvekkilim bir polis memuru.Geçen yıl silahını temizlerken diğer bir polis arkadaşını yanlışlıkla vurarak ölümüne sebeb oluyor.Ceza davası sonucunda taksirle adam öldürmek suçundan cezalandırılıyor. Ölep polisin eşi ve çocuğu müvekkilim aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıyor. Ancak, ölen polis memurunun eşi ve çocuğuna Emekli Sandığı tarafından maaş bağlandığı gibi, Emniyet Teşkilatı tarafından da nakdi ödemeler yapılıyor.Vefat eden polisin eşi ve çocuğuna yapılan ve yapılmakta olan tüm bu ödemelere rağmen, müvekkilimin aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılmıştır.Davacılar olan vefat eden polisin eşi 40, kızı 10 yaşındadır.
Müvekkilim aleyhine açılmış olan destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması ve müteveffanın eşi ve çocuğuna yapılan ödemelerin tazminat miktarından düşürülmesi konusunda elinizde örnek içtihatlar var ise bu örnek içtihatları gönderirseniz sevinirim.Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 24-09-2007, 15:48   #2
ilastepe

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/12830
Karar: 2002/5435
Karar Tarihi: 07.05.2002

ÖZET: Hakim tazminatı belirlemede takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Bu konuda kusur derecesi, talep edenin ölene yakınlık derecesi, sağlayacağı manevi tatmin gibi unsurlar etkilidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. işveren aleyhine açılan dava da olayın iş kazası olduğu sonucuna varılacak olursa bu aylığın niteliğinin değişmesi ve iş kazasından kaynaklanan aylığa dönüşmesi söz konusudur. İş kazasından kaynaklanan ödemeler ise rücua tabi olduğundan hesaplanacak destek tazminatından düşülmesi gerekir.

(818 S. K. m. 45, 47) (506 S. K. m. 23)

Dava: Davacılar Sibel C. (asaleten ve Ege C.'a velayeten) vekili Avukat S. Özkar tarafından, davalılar Akın B. ve arkadaşları aleyhine 1.2.1999 gününde verilen dilekçe ile ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.5.2001 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davalı K... Koç A.Ş. vekili ile duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 7.5.2002 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Avukat A. T. Bayar ile, karşı taraftan davacılar vekili Avukat S. Özkar geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar taraflarca temyiz edilmiştir.

Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olan dava konusu olayda davalıların tam kusurlu oluşu, davacıların ölenle yakınlık dereceleri ve yukarıda ilkeler gözetildiğinde mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Davacılar için daha üst düzeyde manevi tazminat verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

3- Davalı K... Koç A.Ş.'nin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Davacı sağ eş Sibel C.'ın yaşı, tek çocuklu oluşu; sosyal durumu gözetildiğinde bilirkişinin kabul ettiği %8 yeniden evlenme şansı oranı azdır. Adı geçen davacının yeniden evlenme ihtimalinin daha fazla olması gerektiğinden bu oranın dosyada mevcut tüm olgulara göre değerlendirilip yeniden belirlenmesi ve ona göre hesaplama yapılması gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması bozma nedenidir.

4- Davacıların aynı olay nedeniyle desteğin işvereni aleyhine de maddi ve manevi tazminat davası açtıkları anlaşılmaktadır. Her ne kadar Sosyal Sigortalar Kurumunca davacılara ölüm aylığı bağlanmışsa da işveren aleyhine açılan dava da olayın iş kazası olduğu sonucuna varılacak olursa bu aylığın niteliğinin değişmesi ve iş kazasından kaynaklanan aylığa dönüşmesi söz konusudur. İş kazasından kaynaklanan ödemeler ise rücua tabi olduğundan hesaplanacak destek tazminatından düşülmesi gerekecektir. Bu nedenle davacıların İş Mahkemesine açmış oldukları tazminat davasının sonucu beklenmeli ve ondan sonra varılacak uygun sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın 2 sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına, 3 ve 4 sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının 1 sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı şirket vekili için takdir olunan 250.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davacıya ve davacı vekili için takdir olunan 250.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin de davalı şirkete yükletilmesine ve peşin alınan harçların istekleri halinde tarafları geri verilmesine 07.05.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 24-09-2007, 16:11   #3
ilastepe

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/7495
Karar: 2004/2059
Karar Tarihi: 28.03.2004

ÖZET : Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, desteğini yitirmiş olanın bakım ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Buradaki malvarlığındaki eksilme, desteğin sağladığı veya sağlayacağı bakım ihtiyaçlarına ilişkindir. Bu nedenle, desteğini yitiren kimsenin hayat sigortasından tazminat almış bulunması, ihtiyaçlarını giderdiği ölçüde belirlenen zarardan indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda, davacıların murisi Nurettin Okyay, ölmeden önce TEAŞ'da işçi olarak çalışmakta olup davacılar vekilinin açık kabulünden anlaşılacağı üzere, SSK. tarafından ölüm nedeniyle mirasçı davacılara maaş bağlanmıştır.
Ancak, mahkemece bu husus üzerinde hiç durulmamıştır. O halde, davacılara yapılan ödemenin niteliği, bu nedenle dava dışı SSK.'nın zarar sorumlusu davalılara rücu imkanı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, zarar sorumlusuna rücu imkanı veren bir ödeme ise, yapılan ödemenin, tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatından mahsup edilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi isabetsizdir.


(6762 S. K. m. 806)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Malatya Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.3.2003 tarih ve 1998/148 - 2003/173 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar Beydağ Turizm Ltd. Şti. ve Recai Ilık vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarında, müvekkillerinin murisinin davaların işleticisi, maliki sürücüsü ve zorunlu koltuk sigortacısı bulundukları araçta yolculuk yaparken meydana gelen kaza sonucu öldüğünü, madden ve manen zarara uğradıklarını iddia ederek, eşi Ayşe için 6.368.052.358.- TL., Büşra için 580.714.217.- TL., Esra için 783.219.267.- TL. ve Mehmet için 1.328.170.723.- TL. maddi ve her bir davacı için 125 milyon TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Beydağı Turizm Ltd. Şti. vekili, kazayı yapan otobüsün İzmir Otogarında faaliyet gösteren Niyazi Sağlam tarafından sevk ve idare edildiğini, müvekkiline husumet düşmeyeceğini birleştirilen davada takibin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Recai Ilık vekili, davada kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.

Davalı Ak Sigorta A.Ş. vekili, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davacıların murisini kaza yapan araçta yolcu olduğunu ispat etmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davacıların murisinin davalıların işleticisi, sürücüsü, maliki ve zorunlu koltuk sigortacısı bulundukları araçta yolcu olduğu, sürücünün tam kusurlu olarak yaptığı kaza sonucu öldüğü, tüm davalıların sorumluluğunun bulunduğu, bilet komisyoncusunun davaya katılmasının davalıların sorumluluğuna engel olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı sigorta poliçesinin limitle sınırlı olmak üzere, her bir davacı için talep edilen maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalılar Beydağ Turizm Ltd. Şti. ile Recai Ilık vekili temyiz etmiştir.

1 ) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan deliller tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar Beydağı Turizm Ltd. Şti. ve Recai Ilık vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2 ) Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, desteğini yitirmiş olanın bakım ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Buradaki malvarlığındaki eksilme, desteğin sağladığı veya sağlayacağı bakım ihtiyaçlarına ilişkindir. Bu nedenle, desteğini yitiren kimsenin hayat sigortasından tazminat almış bulunması, ihtiyaçlarını giderdiği ölçüde belirlenen zarardan indirim yapılmasını gerektirir.

Somut olayda, davacıların murisi Nurettin Okyay, ölmeden önce TEAŞ'da işçi olarak çalışmakta olup davacılar vekilinin açık kabulünden anlaşılacağı üzere, SSK. tarafından ölüm nedeniyle mirasçı davacılara maaş bağlanmıştır.

Ancak, mahkemece bu husus üzerinde hiç durulmamıştır. O halde, davacılara yapılan ödemenin niteliği, bu nedenle dava dışı SSK.'nın zarar sorumlusu davalılara rücu imkanı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, zarar sorumlusuna rücu imkanı veren bir ödeme ise, yapılan ödemenin, tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatından mahsup edilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Beydağı Turizm Ltd. Şti. de Recai Ilık vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalılar Beydağı Turizm Ltd. Şti ile Recai Ilık yararına BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İhraç Edilen Polis Memuru Nasıl Geri Alınabilir? selin ulu Meslektaşların Soruları 4 10-11-2010 23:55
idare aleyhine açılan tazminat davası avk-e Meslektaşların Soruları 4 24-09-2010 09:24
polis memuru trafikte savcıya çattı mahkemeye sevk edildi Fatma KAPUÇAM Hukuk Haberleri 15 19-12-2006 01:49
A, B, C aleyhine açılan davada avukat olan A, B ve C'nin avukatlığını yapabilir mi? ibreti Meslektaşların Soruları 7 14-09-2006 08:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04536390 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.