Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İŞ Kanunu Md.34/ Mücbir Sebep

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-06-2007, 15:39   #1
kckr

 
Varsayılan İŞ Kanunu Md.34/ Mücbir Sebep

4857 sy'lı İş Kanunu'nun 34.md.'sinde;''Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi,iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir...'' cümlesinde belirtilen ,''20 gün içerisinde,mücbir sebep dışında'' şeklindeki kısmının,farklı bakış açılarına göre farklı yorumları ortaya çıkmaktadır.

Biz 20 günlük geciken ödeme için mi mücbir sebebi kanıtlayacağız,yoksa 20 gün bittikten sonra dahi ödenmeyen ücretin,bu tarihten sonra ödenme sebebi olarak mı mücbir sebep arayacağız?

Ayrıca;işçi ile işveren arasındaki sözleşme ile,ödeme gününün belirlenmesinde belli bir hakkaniyet ölçüsü var mıdır?Yani işçinin kabulü halinde ücretin ödenme günü ne kadar süreye kadar uzatılabilir?Bu durumun bir üst sınırı var mıdır?

Ben bu soruların cevabını kanunu yorumladığımda bulamadım.Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler...
Old 07-06-2007, 16:01   #2
PINAR000

 
Varsayılan

Alıntı:
4857 sy'lı İş Kanunu'nun 34.md.'sinde;''Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi,iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir...'' cümlesinde belirtilen ,''20 gün içerisinde,mücbir sebep dışında'' şeklindeki kısmının,farklı bakış açılarına göre farklı yorumları ortaya çıkmaktadır.

Biz 20 günlük geciken ödeme için mi mücbir sebebi kanıtlayacağız,yoksa 20 gün bittikten sonra dahi ödenmeyen ücretin,bu tarihten sonra ödenme sebebi olarak mı mücbir sebep arayacağız?
benim madde metninden anladığım; işverene, ücreti ödemesi gereken asıl günde ödemediği takdirde 20 günlük bi ek süre daha tanınmış ve bu süre içerisinde de ücreti ödemez ise; işçinin işi görme borcunu yerine getirmemesini engellemek için tek yolu bu 20 gün içerisinde mücbir bir sebebin varlığı nedeniyle ödeme yapamadığını kanıtlayabilmesine bağlıdır.çünkü yasada 20 gün içinde mücbir sebep dışında ödenmeyen denilmekte..yani mücbir sebep varsa bu 20 gün içerisinde gerçekleşmiş olmalı..yanlış mı yorumluyorum acaba??iyi çalışmalar..
Old 07-06-2007, 17:56   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/23047
K. 2005/29849
T. 14.9.2005
• ÜCRET ÖDEMESİNİN GECİKMESİ NEDENİYLE İŞÇİNİN ÇALIŞMAMA HAKKI ( Ücret Ödemesinin En Az Yirmi Gün Geç Ödenmiş Olması Şartı - On Günlük Gecikme Sebebiyle Makinaları Durduran İşçilerin İş Akdinin Feshinin Haklı Olması/İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
• İŞE İADE TALEBİNİN REDDİ GEREĞİ ( Ücret Ödemesinin Gecikmesi Nedeniyle Çalışmama Hakkının Kapsamı - On Günlük Gecikme Sebebiyle Makinaları Durduran İşçilerin İş Akdinin Feshinin Haklı Olması )
• ÇALIŞMAMA HAKKI ( İşverenin Ücreti 20 Gün Geciktirmiş Olması Şartı - On Günlük Gecikme Sebebiyle İş Akdi Feshedilen İşçinin İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
4857/m.18,34/1
ÖZET : Davacının ve diğer arkadaşlarının ücretlerinin on gün kadar gecikme ile ödenmesi sebebiyle 12.1.2005 günü 15.23 vardiyasında çalışan davacının çalıştığı makineyi durdurarak diğer işçiler ile işyerinin bir bölümünde toplantı yaptığı, uyarılara rağmen makinaların çalıştırılmadığı dosyaya sunulan ve tanıklarca doğrulanan tutanak içeriklerinden anlaşılmıştır. 4857 Sayılı Yasanın 34. maddesi gereği ücretlerin yirmi gün ödenmemesi halinde işçilere çalışmama hakkı verilmektedir. Somut olayda yirmi günlük gecikmenin varlığı kanıtlanamamıştır. 4857 Sayılı Yasanın 34/1 maddesi, ücretin ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçiye, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınma hakkı vermektedir. Ancak bu hak, işyerinde makineleri durdurmak şeklinde eylemlerle kullanılamaz.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacının ve diğer arkadaşlarının ücretlerinin on gün kadar gecikme ile ödenmesi sebebiyle 12.1.2005 günü 15.23 vardiyasında çalışan davacının çalıştığı makineyi durdurarak diğer işçiler ile işyerinin bir bölümünde toplantı yaptığı, uyarılara rağmen makinaların çalıştırılmadığı dosyaya sunulan ve tanıklarca doğrulanan tutanak içeriklerinden anlaşılmıştır.

4857 Sayılı Yasanın 34. maddesi gereği ücretlerin yirmi gün ödenmemesi halinde işçilere çalışmama hakkı verilmektedir. Somut olayda yirmi günlük gecikmenin varlığı kanıtlanamamıştır. 4857 Sayılı Yasanın 34/1. maddesi, ücretin ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçiye, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınma hakkı vermektedir. Ancak bu hak, işyerinde makineleri durdurmak şeklinde eylemlerle kullanılamaz.

SONUÇ : Açıklanan bu nedenlerle iş yasasının 4857 sayılı kanunun 20/3 maddesi gereğince aşağıda yazılı şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:

1. Gebze İş Mahkemesinin 8.6.2005 tarih ve 81/301 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2. Davacının davasının REDDİNE,

3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5. Karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 350 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine kesin olarak 14.9.2005 tarihinde
Old 08-06-2007, 08:43   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Madde 34'ten ben şunu anlıyorum : Ücret en az 20 gün ödenmeyecek ve bu 20 günün sonunda işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilecek.

Eğer 20 günlük gecikme mücbir sebepten kaynaklanıyorsa, işçinin iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınması mümkün olmayacak.

Saygılar.
Old 08-06-2007, 09:57   #5
lawyer_denizsari

 
Varsayılan

Mddenin yorumundan çıkan sonuç; işverenin ücret ödemesini mücbir bir sebebin yokluğunda en fazla 20 gün geciktirebileceği, fakat 20 günden sonraki ödememe için bir mücbir sebebe dayanması gerektiğidir kannaatindeyim.
Old 08-06-2007, 10:37   #6
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
işverenin ücret ödemesini mücbir bir sebebin yokluğunda en fazla 20 gün geciktirebileceği

Burada, işverene tanınan bir hak yok, 34 üncü maddede, işçinin işgörme borcunu yerine getirmekten kaçınmasının koşulları düzenlenmiştir. Yoksa, işverenin 20 gün ücret ödemeyi geciktirmesine izin verilmemiştir.

Bu koşullar :
a) Ücretin en az 20 gün ödenmemesi ve
b) Ücretin ödenmemesinin mücbir sebebe dayanMAMAsı. (Mücbir sebebe dayalı ise, işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınamaz. )
Old 25-06-2007, 17:13   #7
altiokebru

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Burada, işverene tanınan bir hak yok, 34 üncü maddede, işçinin işgörme borcunu yerine getirmekten kaçınmasının koşulları düzenlenmiştir. Yoksa, işverenin 20 gün ücret ödemeyi geciktirmesine izin verilmemiştir.

Bu koşullar :
a) Ücretin en az 20 gün ödenmemesi ve
b) Ücretin ödenmemesinin mücbir sebebe dayanMAMAsı. (Mücbir sebebe dayalı ise, işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınamaz. )

Sn.Yılmaz, peki işgörmekten kaçınma hakkının kullanılma şekli ve süresi ile ilgili bilginiz var mı? Mesela benim araştırdığım bir olayda, işçi 11 gündür işyerine gitmiyor. Nisan ve mayıs aylarına ait maaşı ödenmemiş. Ancak işyerine gitmeyişi ile ilgili bir bildirimde de bulunmamış işçi. Aradan geçen 11 günden sonra şimdi bir ihtarname ile üvretinin ödenmemesi nedeni ile iş görmeborcunu ifadan kaçındığını söyleyip aynı zamanda kıdem tazminatı da isteyebilir mi?
Old 26-06-2007, 09:00   #8
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.altiokebru,

İşçinin, madde 34'e dayanarak iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınması aslında olağan bir yol değil. Belki de bu nedenle, yasada bu hakkın kullanılış biçimi ile ilgili açık bir tarif yok. Madde 34'teki şartlar gerçekleşmişse, işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir, ancak kaçınma hakkı, dürüstlük ve iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılmalıdır. Öğretide, ücret ödemeyen işverenin durumu alacaklının temerrüdüne , işi yapmayan işçinin durumu da bir tür ödemezlik def'ine benzetiliyor. ( ya da denk düşüyor,diyelim)

Olayınızda işçi, geçmiş 11 gün için neden işe gelmediğini bildirmiş ve artık iş görme borcunu kaçınma hakkını kullanmadığını ve hizmet akdini feshettiğini belirterek m.24/II-e uyarınca kıdem tazminatı talep etmiş.

Sorunuz işçi bunları yapabilir mi, ise, evet bence yapabilir. 11 gün boyunca sessiz kalması ( yani işe gelmeme sebebini bildirmemiş olması ) dürüstlük kuralı bakımından tartışılabilirse de işveren olarak sonuçları çok da lehinize olmayabilir. Somut olayda farklılıklar varsa, bilemiyorum elbette, ama çok genel giderek aşağıdaki senaryoyu yazıyorum:

Bu konuda görülen bir dava olsa ve ben işçi vekili olsam, müvekkilimin iş görme borcunun yerine getirilmeyeceğini sözlü olarak işverene bildirildiğini belirtirdim. ( Bunu hayatın olağan akışına göre ücretini alamayan bir işçinin yapmış olması gereken bir hareket olarak yazıyorum, gerçek durumu bilemem, tabii.Mesela, böyle bir durumda işçi, işverenine ücretimi öde yoksa giderim, çalışmam demiş olabilir.) Bu bildirimden sonra da m.34'teki hakkını kullandığını ancak, 10 gün beklemesine rağmen hala ücreti ödenmediğinden hizmet akdini feshettiğini belirtirdim.

Doğrusunu isterseniz, böyle bir olay, önüme gelse, daha dava açılmamış olarak önüme gelse yani, işverene hemen işçinin eksik ücretini ve kıdemini ödemesini sağlık veririm. İşveren bu hususta direnirse, elde kalan tek savunma hakkın dürüstlük ilkelerine göre kullanılmadığı yolundaki savunma olacaktır.

Saygılar.
Old 26-06-2007, 12:21   #9
altiokebru

 
Varsayılan

Sn.Yılmaz, bugün öğrendiğime göre işyeri kapanmak üzere imiş ve ödeme güçlüğü çektiğinden çok sayıda işçiye işe gelmemeleri söylenmiş. Bu bizim karşımıza mücbir sebebimiz vardı, o yüzden ücret ödeyemedik, şeklinde bir savunma olarak çıkabilir diye düşündüm. Siz ne düşünürsünüz? Ayrıca sizin tahmin ettiğiniz gibi sözlü olarak ücret ödemesi yapılmazsa işin bırakılacağı işverene söylenmiş. Teşekkür ederim. Saygılar
Old 26-06-2007, 12:44   #10
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.meslektaşım,

Bu durumda da mücbir sebepten değil, yasanın 18 inci maddesinde öngörülen geçerli fesih sebebinden bahsetmek gerekli. Hizmet akdinin işletme gerekleriyle feshi mümkündür. Ancak, bu tür bir fesihte de yazılılık, geçerlilik şartıdır.

Burada, işverenin mücbir sebep savunması pek de dayanıklı bir savunma olmayacaktır. Zira, 18 inci madde ve uygulaması açık.

İşveren, işçiye yazılı olarak bildirimde bulunmuş olmalı ve işyerini kapatma iradesini açıklamalıydı.

Bence, işçinin durumu değişmiyor.Ortada işverence yapılmış geçerli bir fesih yok, işçi m.34'ü kullanmış ve hizmet akdini feshetme iradesini içeren beyanını işverene ulaştırmış. İşçinin fesih beyanı sonuç doğurur.

Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
atiye bırakmak vekalet ücretine sebep olur mu? avenginakbaba Meslektaşların Soruları 20 18-06-2016 10:52
İşçinin Sebep Olduğu Ölümlü Trafik Kazası-İşverenin Sorumluluğu Av. Arzu Erkol Dursun Meslektaşların Soruları 16 11-12-2011 20:38
alt yüklenicinin mücbir sebebi korayoz Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 11 26-07-2007 01:26
boşanmaya yeterli sebep olabilir mi? av.füsun kimiran Aile Hukuku Çalışma Grubu 8 25-06-2007 11:48
Tehlike Sorumluluğu İle Olağan Sebep Sorumluluğunun Yarışması(?) knight_law Hukuk Sohbetleri 1 28-04-2002 20:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04276896 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.