"Psikolojik tedavi görüyor" iddiası manevi tazminatı gerektirir mi?

Psikolojik tedavi görüyor ve psikolojik sorunları var iddiaları, ilgili kişinin hayatının hiç bir döneminde tedavi görmemesi nedeniyle hakaret olarak nitelendirlibelir mi? Bu konuya ilşkin yargıtay kararı arıyorum. Şimdiden teşekkürler...

Olay anı ,nerede geçmiş;nasıl olmuş; aleni mi;sözlü mü ;yazılı mı?

Hangi şartlar altında ifade edilmiş?

Şikayet çiye karşı şüpheli;Pencereye çıkarak aleni bir şekilde; Şikayetçinin de Lokantasında dışardaki masalarda müşterilerine servis yaptığı zamanda ; öğle vakti müşterilerinin duyacağı şekilde lokanta sahibi; Ramiz Kebabçıgile ; Şüpheli Şehabettin GÜRSES 'in hemen lokantanın üstünde oturduğu balkona çıkarak;Yemek kokusu gereği bacayı tamir ettirmeyen Ramiz KEBABÇIGİL' e Ey Ahali Bu ramiz'in Psikolojik sorunları var.Tedavi görüyor diye bağırırsa ; elbetteki böyle bir psikolojik sorun sahibi olmayan; ki olsa da bunu alenen söyleyip ; onun toplumda küçük düşmesine neden olabilecek; haksız bir saldırı sayılacağından ; genel kastta bu olduğundan suçun unsurları gerçekleşebilecektir.

Sayın medenikal, bu sözler, tarafların boşanma davasındaki dilekçesinde, davacı tarafından belirtilmiş.

Savunma ve iddia sınırları içinde ise dilekçede yazılanlar dava konusu olmaz.

Tedavi görüyorsa söyleyebilir.Davacı geçimsizliği ortaya koymaktadır.Bu gerçek ise açıklama yapabilir.

Bir psikiyatristin sözü vardır: "Çoğu zaman ailenin yanlış üyesi tedaviye gelir"
Psikolojik tedavi görüldüğünü söylemek ne amaçla yapılır analayamıyorum ve bu güne kadar da anlayamadım.Müvekkillerin bu yönde beyanlarını çoğu kez müvekkili de ikna ederek dilekçeye geçirtmedim.Bir kişi psikolojik tedavi görüyorsa çözüm arıyor demektir.Kişinin bu durumunu kusur olarak göstermenin bence hiçbir anlamı yok.Ama yine de bu beyanın manevi tazminat gerektirmeyeceği görüşündeyim.Saygılarımla.

Eşler arasındaki boşanma davalarında manevi tazminat isteyebilmenin koşulu,kişilik haklarının saldırıya uğramış olmasıdır. Eğer psikolojik tedaviyi gerektiren süreç,aynı zamanda kişinin manevi varlığına ve kişiliğine saldırı teşkil eden (hakaret,dayak,aldatma gibi) olaylara dayalı ise,manevi tazminat hakkı,salt psikolojik tedavi olgusuna değil,temelinde yatan ve manevi tazminat yükümlülüğü doğuran asıl olaylara dayalı olacaktır. Bu durumda psikolojik tedavi zararın varlığına ve kapsamına ilişkin bir ölçü ve delil olacaktır.

Ruhsal sarsıntı geçirmek tazminat nedeni olabilir ama, ruhsal sarsıntı geçiriyor iddiası tazminat nedeni olamaz

Saygılarımla...

Psikolojik tedavi görmekten kaynaklı bir manevi tazminat örneği araştırdım,bulamadım. Elimdeki kaynaklara göre bulabildiğim,manevi tazminata konu olabilecek kusurlu davranışlar ve hallere örnekler :

Kumar,evle ilgilenmemek,evi terketmek,eşini kürtaja zorlama,sadakatsızlık,güven sarsıcı davranışlarda bulunmak,(bağımsız ev açmamak boşanma nedeni,ama manevi tazminat gerektirmeyen bir kusur kabul edilmiş),eşini dövmek,hakaret,küfür,eşini bodruma kapatmak,sadakatsizlikle suçlamak,bakire kadının bakire olmamakla suçlanması,kişilik haklarına saldırı teşkil eden ve manevi tazminat talebine esas olan örnekler olarak karşıma çıktı. Ayrıca manevi tazminat isteyebilmek için daha az kusurlu olmak gereklidir.Akıl hastası olup davranışları iradi olmayan eşten manevi tazminat istenemeyceğine hükmedilmiştir.Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminat hükmedilemeyeceğine dair içtihatlar mevcuttur. Manevi tazminat talebine esas olabilecek tüm bu örnekler aynı zamanda psikolojik yapıyı tahrip edici ve tedaviye götüren süreci hazırlayıcı olduğu içir çoğu olayda birleşecektir. Ancak temelinde öyle olaylar yoksa,sırf psikolojik tedavi görmek manevi tazminata hak kazanmaya yetmeyecektir.

Birlikte yaşamaktan kaçınmak kusur ve boşanma sebebi olduğu halde manevi tazminat borcu doğurmamaktadır. Manevi tazminat istemenin koşulları yoksa,tarafların anlaşmış olmasına rağmen hakim manevi tazminata hükmedemez.

KONUYA YAKIN BİR İÇTİHAT :

" Manevi tazminata hükmedebilmek için boşanmaya sebep olan olayların kusursuz eşin yaşam alanında etkiler doğurması,onu derin üzüntü,elem,ağır utanç,onur kırıklığı,psikolojik buhran ve sarsıntı,yaşam sevincinin yitirilmesi,gibi sonuçlarla karşı karşıya bırakma gibi etki yaratmalıdır.Bu haller dahi manevi tazminatın hüküm altına alınması için yeterli değildir. Ortaya çıkan manevi acı ve çöküntü ağın olmalıdır.

Tarafların cinsel ilişki kuramamaları sebebiyle vaki boşanmada kadının ağır bir manevi zarara uğradığını kabul etmek mümkün olmaz. Nitekim dairemiz,
2.7.1991 T 5975-9781 ve 4.5.1976 T 3577-3856 sayılı kararlarında cinsel ilişki kurulmamasını manevi tazminata sebep olarak kabul etmemiştir.(Boşanma sebebi,ancak manevi tazminat istemine hak vermeyen bir sebep olarak kabul edilmiştir.) Y 2. HD 13.6.2002 6712-7929

İlgilenen herkeze teşekkür ederim.Dava açmamaya karar verdim.

Bu soru vesilesi ile boşanma davalarında manevi tazminata hak kazanma koşullarını ve örneklerini yeniden gözden geçirdik.Bu nedenle siz dava açmamaya karar vermiş olsanız da,yine sizin deyiminizle : " Hukuk kimse için değildir,hukuk herkes içindir" olduğuna göre,bu veriler " herkese " olsun.