Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Açık cezaevinde gerçekleşen iş kazası tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-04-2023, 11:52   #1
av.semakeles

 
Varsayılan Açık cezaevinde gerçekleşen iş kazası tazminat

İyi günler değerli meslektaşlarım. Bir konuda düşüncelerinizi almak istiyorum.

Müvekkil açık cezaevindeyken mobilya atölyesindeki çalışma sırasında parmaklarını makinayı kaptırıp parmakları kopuyor. Parmaklarını dikmişler ancak doku kaybı vs. bulunmaktadır. Burada size sormak istediğim;
Açık ceza evinde çalışmalarda bulunan tutuklu/hükümlünün yaşadığı kaza nedeniyle adli yargıda mı(iş mahkemesi) idari yargıda mı tazminat davası açılması gerekiyor. İdarede olacağına yönelik sadece bir karar buldum ancak emin olamadım. Bu hususta neye dikkat etmem gerektiği konusunda bir bilgisi olan meslektaşımız var ise yardımlarını bekliyorum.
Şimdiden teşekkürler
Old 13-04-2023, 21:06   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Buna da bakabilirsiniz..

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
Kanun Numarası : 6331
Kabul Tarihi : 20/6/2012
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 30/6/2012 Sayı : 28339
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 52
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev,yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
Kapsam ve istisnalar
MADDE 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm
çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
(2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz:
a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.
b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.
c) Ev hizmetleri.
ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.
d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.
e) (Ek: 10/9/2014-6552/15 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 14/5/2015 tarihli
ve E.: 2014/177, K.: 2015/49 sayılı Kararı ile.)





YARGITAY 21. H.D. 2016/4117 E. 2017/7265 K. 3.10.2017 Tarih

ÖZET :
Hükümlünün cezaevinde iş kazasına uğraması neticesinde maddi ve manevi tazminat talepli açacağı dava idari yargının görev alanıdır.

DAVA KONUSU : Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

Dava, 28.05.2007 tarihinde hükümlü iken meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi tazminatlarına ilişkindir.

Mahkemece, maddi tazminat yönünden tam kabul, manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Görev konusu kamu düzenine dair olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilemez yahut değiştirilemez. Taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesini esas alarak belirleyecektir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesi'nin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.

Bununla birlikte, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun İkinci Kısım Altıncı Bölümünde "Hükümlünün Yükümlülükleri" düzenlenmiştir. Buna göre, söz konusu yasada belirtilen diğer bir takım yükümlülükleri ile birlikte hapis cezasının yerine getirilmesine katlanma ve bu amaçla düzenlenen infaz rejimine uygun tutum ve davranışlar içinde bulunmakla, ceza infaz kurumunun güvenlik ve iyileştirme programlarına tam bir uyum göstermekle ve Kurum doktoru tarafından ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı olduğu belirlenen meslek sahibi olmayan hükümlüler ile meslek sahibi olan istekli hükümlüler kurum imkanları ölçüsünde çalışmakla yükümlüdürler.

Somut olayda ise, kaza tarihinde hükümlü olan davacı her ne kadar kısa vadeli sigorta kollarına tabi olup davaya konu zararlandırıcı olay Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olarak kabul edilmiş ise de bu durumun uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülebilmesi için yeterli olmayıp 5521 Sayılı Kanun'un 1. maddesinde öngörülen koşulların olayda ayrıca gerçekleşmesi gerektiği, uyuşmazlığın yukarıda belirtildiği üzere 5521 Sayılı Kanun'un aradığı iş sözleşmesine dayalı çalışmasından veya İş Kanunundan kaynaklanmayıp 5275 Sayılı yasa kapsamındaki yükümlülüğü çerçevesinde oluşan zararlandırıcı olaydan kaynaklandığı, bu çerçevede olay tarihinde hükümlü olan davacı ile davalı kurum arasında kamu hukukuna dayalı ilişki olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek 6100 Sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı vekilinin bu yöndeki temyiz talebi kabul edilmeli karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mahkeme kararı ile yapımı durdurulan inşaatta gerçekleşen ölümlü iş kazası yurdumsun ey ucurum Meslektaşların Soruları 0 10-07-2016 12:05
Kasti hareketle gerçekleşen trafik kazası ve sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı Avukat Kaya Meslektaşların Soruları 6 30-07-2015 09:08
Açık cezaevinde infaz- yeni mahkumiyet MURAT ACER Meslektaşların Soruları 0 30-03-2015 11:47
Özel mülkiyete tabi alanda gerçekleşen trafik kazası Dr.Strangelove Meslektaşların Soruları 2 05-07-2010 15:35
Yurtdışında Gerçekleşen Trafik Kazası hasanturus Meslektaşların Soruları 0 03-08-2009 20:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02685189 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.