miras sebebiyle istihkak ve murisin bıraktığı belge

meraba meslektaşlarım bir müvekkilimin problemiyle ilgili kafa karışıklığı yaşıyorum müvekkilimin annesi vefat ediyor geride eşi ve iki çocuğu kalıyor ölen muris 10 yıl önce yurt dışında yaşıyan kardeşine,kardeşinin arabası kaza yaptığı için 2.670 euro o günün parasıyla 5.192.00 tl paarayı gönderiyor banka yoluyla almanyaya gönderiyor ve muris 2019 yılında ölüyor geride bir not bırakıyor n şu şekilde ''x'e gönderilen araba parası arabası kaza yapmış kendi paramdan öddedim sonra veririm dedi ödemedi '' ayrıca banka dekontundaki havale tarhini ve ödedidiği euro cinsinden paranın dekontta da yazan tl cinsinden miktarını da notuna eklemiş fakat imzası yok müvekkilim bu borcu annesinin teyzesine verdiğini yeni öğrenmiş ve defalarca istemesine rağmen murisin kız kardeşi bunu inkar etmektedir bu duurumda miras sebebiyle istihkak açmak istiyorum ama murisin geride bıraktığı not yazılı delil başlangıcı sayılabilir mi red mi olur gerçi yazılı delil başlangıcı olması için karşı tarafın elinden çıkmış olması gerekir diye düşünüyorum ama bu konudaki beni aydınlatırsanız sevinirim

Sayın meslektaşım murisin kıxkardeşine araba tamiri için para vermesi işlemi karz yani ödünç akdidir.zaten muriste para gönderme dekontunun üzerine bana parayı geri ödeyecekti...şeklindeki ibare ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetini ortaya koymuştur. Karz akitlerinden doğan borçlar alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 10 yılda Zamanaşımına uğrar. Bu nedenle 10 yıllık Zamanaşımı süresinin dolup dolmadığını kontrol etmenizi isterim. Ayrıca bu dava miras nedeniyle istihkak davası değildir. Miras nedeniyle istihkak davasının temelinde üstün mirasçılık sıfatı uyuşmazlığı vardır. Açacağınız dava borçlar hukukuna dayalı karz aktinden doğan edimin aynen ifası yani verilen paranın geri verilmesi davasıdır. Saygılarımla.

sayın meslaktaşım verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim miras sebebiyle istihkak ta ki bu ayrıntıyı kaçırmışım müvekkilimin annesi bir dekont ve bir de not kağıt parçası bırakmış anlattığına göre kendi bankasından türk parası çekerek aynı bankada euroya çevirmiş ve kız kardeşinin türk hesabına yatırmış dekontta yazan bir şey yok haricen bıraktığı kağıda yazmış bunları ve dekont tarihini de üzeine yazmış tarih 23.07.2010 bu durumda notu yazdığı tarih önemli sanırm ama malesf not kağıdının üzerinde notu yazdığı tarih yok sadece dekont tarihi var bu durumda borcun muaccel olduğu zamanda hem dekont hemde notta yazan ortak tarih olan 23.07.2010 olsa gerek bu durumda borç zamanaşımına uğramış demektir müvekkilime bir bardak soğuk su iç demekten başka çare kalmadı anlaşılan acaba kötü ifa yani hiç ifa edilmemesi yada gereği gibi bir sebeple tazminat açabilirmiyiz burdada zamanaşımı on yıl ama bunu müvekkilin öğrendiği tarihten itibaren kabul edemezmiyiz

Sayın meslektaşım. Öncelikle taraflar kardeş olduğundan yazılı belge dahi olmaksızın taraflar arasındaki karz akdinin varlığını tanıklarla dahi ispat edebilirsiniz ki sizin olayınızda ortada ödemeyi gösteren bir dekont var. Olayınızda ki sorun borcun muacceliyet anının tespiti olmalıdır. 6098 sayılı bk. Gereğince taraflar eğer bir vade kararlsştırmış ise veya vadenin belirlenmesi taraflardan birine bırakılmış ise veya vade kanun tarafından belirlenmiş ise alacak bu tarihde muaccel olur. Eğer herhangi bir muacceliyet yani vade söxkonusu değilse alacak sözleşmenin kurulması anında muaccel olur. Örneğin Almanya'daki borçlu kardeş ben bu parayı sana türkiye ye geldiğimde öderim. Veya babamızdan kalan bir ev var. Satıldığında oradan elime geçen parayla öderim gibi bir anlaşma yani vade tarihi belirlenmiş olabilir. Taraflar kardeş olduğu gibi olayınızda dekont ta bulunduğundan akdin şartlarını yani vade tarihini tanık dahil her türlü delille ispat ta edebilirsiniz.

Bu nedenle müvekkilinizle görüşerek ölen anne ile teyze arasında kurulan sözleşmeden doğan borcun ne zaman ödeneceğini yani muacceliyet tarihini sağlıklı bir şekilde tespit etmenizi tavsiye ederim. Ayrıca borçlunun bu durumu borcu hiç ifa etmemedir.kötü ifa yani ayıplı ifa borcun ifa edilmesi ancak sözleşme ve kanun ile istenilen niteliklere uygun olmayacak şekilde ifasıdur.yine Tazminat davası da açılmaz. Çünkü asıl alacak Zamanaşımına uğramış ise feri nitelikteki haklar da Zamanaşımına uğramış olur. Ayrıca tazminat davaları da genel ilke gereği 10 yıllık zaman aşımına tabidir. Saygılarımla.