Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

İstanbul' da Avukat Olmak ???

Yanıt
Old 23-01-2007, 17:53   #1
ferahnaz

 
Varsayılan İstanbul' da Avukat Olmak ???

Sabah erkenden kalk sadece aklında trafik düşüncesi,stres, yol çalışmaları ( herzaman ) adliyeler , dosyalar , bunlar normal hayat standartında yaşamamız gereken şeyler gibi görünüyor. Hala aklımda şu sorun istanbulda avukat olmak avantaj mı ? Dezavantaj mı ?
Avantaj diyorum çünkü iş alanı , kendini geliştirmen için metropol şehir..

Dezavantaj diyorum çünkü daha 25 yaşında bu şehirde yaşlandığımı hissediyorum
SİZCE????????BENDE Mİ SORUN?????
Old 23-01-2007, 22:11   #2
cesur_yürek

 
Varsayılan

Yere göre avukatlık başlığı altında bir tartışma açmıştım 10 gün önce kadar.Taşrada yapılan avukatlıkla metropolde yapılan avukatlık arasındaki farkları tartışmamızı istemiştim.1 kişi cevap vermişti.Siz de benzeri bir konu açmışsınız 2. kişi olarak ben cevap vereyim.İstanbulda genç avukatın kısa vade içinde maddi ve manevi durum olarak istediği yere gelmesi şanstır diyelim en kısa tabirle.Taşrada bu kısa vade içinde olabilir.Avantaj ve dezavantajları çoğaltmak fazlasıyla mümkün gayet tabii.
Old 24-01-2007, 00:03   #3
john_marshall

 
Varsayılan

İstanbul...Hayalerimin şehri...Ama sadece hayalerimin...Orda okumak istemedim(şu anda AÜHF'de okuyorum).Çalışmakta istemiyorum.Herşeye rağmen mekanın ne önemi var diyorum.
Old 24-01-2007, 10:34   #4
av.sally

 
Varsayılan

Evet İstanbul koca şehir...Ben taşrada okuyan daha sonrada taşrada avukatlık yapan biri olarak hep metropollerde avukatlık yapma fikri cazip gelenlerdenim.Bunun idealist olma ile doğru orantılı olduğunu daha çok çabalayıp,daha çok sıkıntı çekerek ama daha çok çalışıp,öğrenip farklı kulvarlarda koşmak isteyen ve belli standartlara takılıp kalmak istemeyenlerin tümünün benimle hem fikir olduğunu tahmin edebiliyorum.Umarım bir gün bende istediğim fırsatı yakalar istekle bu meslek için canla başla çalışıp,iş takipçiliğinden kurtulurum...
Old 24-01-2007, 10:42   #5
tiyerianri

 
Varsayılan

istanbulda çalışmak isteyen istanbul'a hayran olan meslektaşlarım ben sizin yerinize geçebilirim taşraya siz de benim çalıştığım büroya geçin.Siz metropolde çalışma isteğinize kavusursunuz bende istanbul'dan kurtulurum.İsteyen varsa takasa hazırım
Old 24-01-2007, 10:52   #6
üye8180

 
Varsayılan

Şehrin me önemi var. Ha İstanbul, ha Rize. Kendime güvenim tamsa, her doğan güne mutlulukla uyanıyorsam,yaşadığımı iliklerime kadar hissediyorsam, avukatlık mesleği bana haz veriyorsa bence de nerede olduğumun hiç önemi yok.
Old 24-01-2007, 11:30   #7
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Okulu bitirdikten sonra küçük şehir benim için avantaj olur düşüncesiyle ailemin istememesine rağmen memleketime geri döndüm.O kadar azimliydim ki herkesin 5 yıl da yapacağımı söylediği başarıyı ben 2 yılda elde edebileceğime inandırmıştım kendimi.Peki sonuç:Sukut-u hayal.
Küçük şehir avantajdır,çevren daha geniştir.İşlerini daha kolay halledersin kabul ederim.Ama para kazanamazsın.Çünkü gelen müvekkiller bir yolunu bulup seninle akraba çıkar ve sen zaten para istemeyi öğrenememiş bir genç avukat olarak dilin bağlanır.
Serbest avukatlıkta çok yıprandığımı farketmem tam 2 yılımı aldı ve ben kurum avukatı olarak görevime devam ettim./ediyorum.Şimdi çok memnunum ama köreliyorum.O nedenle bende herkes gibi İstanbul un taşı toprağı altın!!! diye oraya yerleşmeye karar verdim.Orada tanıştığım bir avukat abim acele etme adli tatilde gel 1 ay benimle çalış biraz burnun sürtsün geri dönersin kaça kaça dedi.))
Sanırım artık vazgeçmeye başlıyorum.Ben buraya aitim.
Saygılarımla...
Old 24-01-2007, 13:24   #8
__av.zeynep__

 
Varsayılan

sayın meslaktaşın tiyerianri'den sonra ben de sıradayım..takasa hazırım istanbul'da avukat olmak her bakımdan zor.İş alanı azlığı,rekabetin çokluğu,daimi trafik sorununun yarattığı zamansızlık,gider ve masrafların hiç bitmemesi etc. etc. etc.bu böyle uzayıp gider arkadaşlar!
Old 24-01-2007, 15:01   #9
av.sally

 
Varsayılan

Sayın meslaktaşım Zeynep Hanım inanın söylediğiniz zorluklar taşradaki avukatlar içinde geçerli.İş alanını eğer İstanbul da az buluyorsanız kimbilir burda yaşasaydınız ne düşünürdünüz,uzmanlaşma denen bir müessese yok artı daha çok akraba çevreniz sizi gelir bulur o da ücretsiz iş yaptırmak için her daim kendilerine yardıma hazır özel avukatı olarak görür,kendinizi geliştiremezsiniz çünkü gidebileceğiniz işini ciddi yapan tek kurs bulamazsınız,bir çok yere gidemezsiniz görev alamazsınız çünkü mutlaka sizi tanıyan ve eleştiriye mesleki anlamda hazır kişiler vardır,artı özel yaşamınızdan bile haberdar sizin dışınızda ya da duruşma esnasında yaptığınız küçük bir kusuru baronun nerdeyse tamamına jet hızıyla duyuracak bir çok meslektaşınız vardır.Rekabet mi o da ne ?Adını duyurmuş avukatın,sizden daha cüsseli ve hatta yaşını başını almış avukata bilgisine bakmadan hele de bayansanız bu davayı kazanamaz yorumu çoktan yapılır müvekkiliniz tarafından sanki mahkeme salonu güreş meydanıdr ya!!!Özel üniversite mezunuyla zaten aşık atamazsınız onun ailevi bağlantıları zaten sizin el atacağınız yere çoktan ulaşmıştır zaten!Trafik evet bu konuda haklısınız en uzak yer eğer aracınız varsa size en fazla 1 saat uzaklıktadır.Gider ve masraflar açısından emin olun çokta farkı yoktur.Çünkü avukatın asgari düzeyde yapacağı tüm masraflar hemen hemen her yer için aynıdır...
Ne dersiniz hala takastan yana mısınız???))
Old 24-01-2007, 16:53   #10
MİNA

 
Varsayılan

Avukatlığa taşrada devam etme kararı alan bir arkadaşa ''nasıl memnunmusun?'' diye sorduğumda;
-Öyle sıkıldığım zamanlar oluyor ki;İstanbul'da olup da yağmurlu havada Kartal'a en kalabalık otobüste ayakta gitmeyi tercih ederim diyorum ...demişti.
Old 24-01-2007, 16:55   #11
Admin

 
Varsayılan

Bu konuyu benzer şekillerde önceden de konuştuk, önce onlara atıf yapayım, okumak isteyebilirsiniz:

Yere Göre Avukatlık
Avukatlık yapacağım şehri seçme konusunda yardım talebi

Şimdi bir de anı paylaşayım: Diğer 2 konuya yazacaktım ama bir türlü vakit bulamadım, bu defa unutmadan yazayım bari:

10 yıl kadar önce Kuşadasında tatil yaparken "hain bir arı" tarafından sokuldum. İğnesi derinin içinde kaldı ve çıkaramadım, dolayısıyla ufak bir sağlık hizmeti alma lüzumu hasıl oldu. O dönemde İstanbul'da bu tip bir hizmeti bir devlet kuruluşundan (sağlık ocağı, SSK hastahanesi vs.) almak imkansız gibiydi. Sabah 4'de sağlık ocağı önüne sıraya girip, bütün gün bekleyebilir, sonunda da pratisyen doktor tarafından "bunun için mi benim vaktimi alıyorsun, bak dışarda hastalar ölüyor!" diye azarlanabilirdiniz. Bu İstanbul'da yaşama refleksiyle ben de özel doktor aramayı düşündüm ama ne Kuşadasını tanıyordum, ne orada kimseyi tanıyordum, dolayısıyla kime gideceğimden emin olamadım. Tam bu sırada gözüm tesadüfen Kuşadası sağlık ocağına takıldı. Şimdiki yerini bilmiyorum ama o sırada tam sahilde, deniz kenarında, son derece merkezi ve turistik bir noktadaydı. En azından bir özel doktor ismi sorayım diye içeri girdim, ki bu arada saat tam 16.52'ydi (malum mesai 17'de bitiyor!). İçerde 2 doktor 3 hemşire ve 0 (yazıyla sıfır!) hasta vardı. "Herhalde öğleden sonra hasta kabul etmiyorlar, şimdi niye geldin diye azar yiyeceğiz" diye düşündüm. Daha ne olduğunu anlayamadan, bir anda hepsi başıma üşüştü ve 20 dakika içinde arının iğnesi çıkarılmış, her ihtimale karşın tetanoz iğnesi yapılmış, hiç sağlık karnesi vs. sorulmamış ve üstelik tek kuruş da ödememiş olarak sağlık ocağından çıktım. Dahası tedavinin bir kısmında mesai sona erdi, ben tamam şimdi beni burada bırakıp gidecekler derken,hiç kimse yerinden ayrılmadı ve sağlık ocağını da benimle birlikte terk ettiler.

Hikaye burada bitmiyor: Benim tedavimi yapan doktor, önlüğünü çıkardı, çekmecesinden bir olta aldı, benimle birlikte sağlık ocağından çıktı, benimle birlikte caddenin karşısına geçti ki orası deniz kenarıydı, oraya oturdu ve oltasını denize atıp balık tutmaya başladı. İşyerinden çıkması ile balık tutmaya başlaması arasında geçen süre yaklaşık 13 saniyeydi.

Yanlış hatırlamıyorsam, Kuşadası Adliyesi de sağlık ocağının oralarda bir yerlerdeydi, ve o doktoru gördükten sonra uzun süre Kuşadasına yerleşme planı yaptığımı hatırlıyorum.
Old 24-01-2007, 17:21   #12
tiyerianri

 
Varsayılan

sayın avsevil söylediğiniz zorlukların en az iki misli istanbulda var zaten.işin taşra kısmının avantajı ise o zorluklar taşrada çekiliyor ama istanbulda asla.Takaslar her daim geçerlidir ayrıca
Old 24-01-2007, 17:51   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yalnış hatırlamıyorsam, Kuşadası Adliyesi'de sağlık ocağının oralarda bir yerlerdeydi, ve o doktoru gördükten sonra uzun süre Kuşadasına yerleşme planı yaptığımı hatırlıyorum.

Balık tutmak Kuşadasında müvekkil bulmaktan eminim çok daha kolaydır. Ben de sahil kasabasında balık tutup sonra da rakı ile birlikte hoş bir sohbet istiyorum.
Old 24-01-2007, 20:08   #14
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Balık tutmak Kuşadasında müvekkil bulmaktan eminim çok daha kolaydır. Ben de sahil kasabasında balık tutup sonra da rakı ile birlikte hoş bir sohbet istiyorum.


Ben 11 yıldır Didim'deyim.İstanbul'da çabaladım.Beceremedim,korktum...
Didim'de meslektaşımla evlendim.İşler fena değil..Hayat Hoş...Çocuklar büyüyorlar...Yaz aylarında tüm müvekkiller buraya geldiklerinden sadece 10-15 günlük tatilimiz var...

Ama olsun !

Nerede olursa olsun kimse dikensiz gül bahçesi vaad etmedi..


Bekleriz.....
Old 24-01-2007, 20:39   #15
Hilal Eken (Wilkinson)

 
Varsayılan

Avukatlık mesleğinin taşrada icrası ve eğer kanunun tarifinde mesleğini icra eden bir avukatsanız, mesleğin saygınlığı ve şahsınıza gösterilen saygı ve kabullenme büyük şehirlerde mesleğin icrasından daha sevimlidir. Ben avukat olarak çoğunlukla İstanbul'da çalıştım. Aslen Çorum'luyum ve kamulaştırma davalarım sebebiye bir müddet Çorum'da da mesleğimi icra ettim. Çorum'da adliyenin baro odasında herkesin birbirleriyle yaptığı tatlı sohbetlere tanık oldum, liseden bazı arkadaşlarım halen orada avukatlık yapıyorlar onların Çorum'da olmaktan mutlu olduklarını gözlemledim. Ofis ile Adliye ve ev arasındaki mesafenin trafikten uzak olması bir avantaj. Istanbul'da adliyelerin dağınıklığı ve devamlı bir yerlere yetişme telaşı, icra dairelerinde zamanında haciz yapamama telaşı vs hep eksta stres verdi.

Taşradan yazan arkadaşlarımız davalarında ücret alma sorunu yaşadıklarından bahsetmişler, aynı sorun İstanbul'un kazalarında avukatlık yapan meslektaşlarımız için de geçerli. Ben hiç kimseyle akrabalığım olmadığı halde aynı sorunu yaşadım mesleğimi icra ederken. Hatta hiç unutamıyacağım, yaşlı bir hanım haftada bir ziyaret edip kiracısı ile olan problemi için danışırdı ve hiç bir zaman hukuki tavsiyemi dinlemez ve tatbik ettirmezdi. Danışma ücreti olarak dantelli havlu ve benzeri şeyler vermeye çalışır ve elimden başka bir şey gelmiyor ancak bu şekilde ödeme yapabilirim der çayını içer giderdi. Doğum için hastahaneye yetişme telaşındayken ofisden içeri girdi ve bir şey danışmaya geldim dedi, ben hastaneye yetişmeye çalışıyorum eşim arabayı hazırlamaya gitti, lütfen başka bir avukata gidin dediğimde başka avukat beni dinlemez deyip kiracısı ile ilgili aynı şikayetlerini dile getirmeye başladı yine, tabi ki susturamadım kadıncağızı ta ki eşim gelip beni kurtarana kadar. Her avukatın böyle bir müşterisi olurmuş hayatında bunu zamanla anladım.

Şirketleşen avukatların böyle bir sorunu olmuyordur sanırım. Randevusuz görüşülmemesi ve sekreter vasıtası ile para tahsili avukatın sadece hukuk uygulayıcısı olmasını sağlar ve bu da mesleğini icra etme zevkini artırır kanaatindeyim. Mesleği nerede icra ettiğinden ziyade nasıl icra ettiğinin önemi var bence.

Saygılarımla
Hilal Wilkinson
Old 24-01-2007, 22:13   #16
cesur_yürek

 
Varsayılan

Küçük şehirde kendi bürosunda kendisi için çalışan her avukat büyük şehirde başkasının bürosunda çalışan avukattan daha fazla para kazanır.
Old 03-02-2007, 14:24   #17
Av.Nebi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Ben 11 yıldır Didim'deyim.İstanbul'da çabaladım.Beceremedim,korktum...
Didim'de meslektaşımla evlendim.İşler fena değil..Hayat Hoş...Çocuklar büyüyorlar...Yaz aylarında tüm müvekkiller buraya geldiklerinden sadece 10-15 günlük tatilimiz var...

Ama olsun !

Nerede olursa olsun kimse dikensiz gül bahçesi vaad etmedi..


Bekleriz.....

Allah mesut etsin kıskandırıcı bir yaşam maşşallah diyelim
Old 03-02-2007, 17:40   #18
özgür

 
Varsayılan davet:)

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Balık tutmak Kuşadasında müvekkil bulmaktan eminim çok daha kolaydır. Ben de sahil kasabasında balık tutup sonra da rakı ile birlikte hoş bir sohbet istiyorum.

Sayın Dikici
Fırsatınız olur mu bilmiyorum ama sizi iskoçya da balık tutmaya davet ediyorum
Bazı arkadaslara garip gelebilir belki ama Bu İşin Tutkunu olduğum için sınır tanımıyorum.Yukarıda bahsettiğim gibi hayalimi gerçekleştirip , size bir hatıra fotoğrafı göndericem
Saygılarımla
Old 03-02-2007, 22:27   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

ingiltereden İskoçya'ya otobüsle gitmiştim, taa 1997'de. Ama otobüsü ben kullanmıyordum, yanlış anlaşılmasın. Otobüs bir yerde mola vermişti. Ya da gölü feribotla geçmek zorundaydık tam hatırlayamıyorum. "Salt Lake" denen bir yerdi. Balıkları müthişti. Balık and Patates ) kuyruğuna girip iskoçya civarında balık yemiştim. Bu defada balık tutarız. Olur valla, tutalım. Siz şimdi fotoğrafı buraya ekleyin bakalım balık var mı? Haa Uzo'yu da unutmayalım.
Old 03-02-2007, 23:32   #20
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Konu İstanbul olunca yazmamak elde değil

İlk kez 16 yaşımda gitmiştim, işte benim yaşayacağım şehir böyle olmalı demiştim,

boğulacaksam büyük denizde boğulayım hırsıyla üniversite yılları geçti,

askere gittim geldim, ve İstanbul yollarına düştüm, 10 yıl hayelini kurduğum İstanbulda sigartalı çalışabilmek için 4 gün kaldım 30'un üzerinde avukatla görüştüm ve bir avukatla anlaştım, iyide para verecekti,

eşyalarımı toplamak için Adanaya dönecekken, İzmire uğrayıp dostum Meteyi ziyaret edeyim dedim, İzmire geldim, Mete kanıma girdi, ortak olduk. Allaha şükür herşey çok iyi...

Tam 10 yıl hayalini kurduğum güzel şehir İstanbul, dünyaları verselerdi değişmezdim seni ama konu dost olunca satıveririsin iki dakida...

Dostça kalın...

10 yıl hayalini kurduğum şehir
Old 24-04-2007, 09:31   #21
Av.Ali Erdem

 
Varsayılan

Merhabalar...2006 ekim ayında bütünlemelerde KKTC den mezun oldum.Fakültede iken her final ve bütünleme sınavlarından sonra KKTC den İstanbul'a gidiyordum.Bu şekilde İstanbul'a kendimi alıştırıp stajı ve avukatlığı orada yapmayı hedefliyordum.Ancak diplomayı aldıktan sonra Konya'ya geldim ve yakınlarımın da etkisinde kalarak Konya Barosuna kaydımı yaptırdım.Ama şuan bunun sıkıntısını vede pişmanlığını çekiyorum.Ama hala da İstanbula'a gidip kalan 6 aylık stajımı ve sonrasında ki avukatlık hayatını devam ettirebilirim.Bunun için de 6 aylık adliye stajımın bitmesini istiyorum.Neyseki 1 ay kaldı.İstanbul'a gideceğim inşallah.Ne olursa olsun hayallerimin şehrine gideceğim...
Old 24-04-2007, 14:31   #22
tiyerianri

 
Varsayılan

Sayın Av. Ali Erdem umarım hayalleriniz yıkılmaz burada...
Old 24-04-2007, 21:04   #23
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Balık tutmak Kuşadasında müvekkil bulmaktan eminim çok daha kolaydır. Ben de sahil kasabasında balık tutup sonra da rakı ile birlikte hoş bir sohbet istiyorum.


Sayın Dikici ben dediklerinizi burada bol bol yapıyorum

Buyrun efendim beklerim!

Saygılar
Old 24-04-2007, 21:27   #24
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Dikici ben dediklerinizi burada bol bol yapıyorum

Sinop da mı? Karadenize yolum düşerse kesin uğrarım.
Afiyet olsun sayın Akpunar. Siz önemli bir hukukçusunuz. Sinop için fazlasınız. Merak ettim, Sinopta balık tutmak mı kolay, yoksa müvekkil bulmak mı?

Müvekkil bulmak daha kolay ise ben ilk fırsatta bir sahil kasabasına kendimi atacağım.

Saygı ve sevgiler.
Old 24-04-2007, 22:27   #26
Deniz İpek

 
Varsayılan

1.durum:avukatlık hukuk adelet deyınce nedense aklıma hep Ankara gelıyor..sanırım en ıdeal sehır Ankara.. 2.durum:ınsan meslegını severse hayata olumlu bakmayı bılıyorsa..onun ıcın heryer parıs..

benım ıcın 2.durum gecerlı
Old 25-04-2007, 10:32   #27
uye8490

 
Varsayılan

İstanbul'la ilgili aklımda kalan tekşey icra minübüsünde haciz beklerken geçen ve bitmek bilmeyen saatler...Duruşma beklerken baro odasında yer bulamayıp ayaklarım uyuşuncaya kadar koridorlarda turladığım ve yine bitmek bilmeyen saatler...İcra dosyalarını çıkartmakla görevli icra personelinin,dosyalarımı çıkartması için peşinde gezdiğim ve yine bitmek bilmeyen saatler...Haciz talimatını imzalaması için icra müdürünü mideme kramplar girene kadar beklediğim ve yine bitmek bilmeyen saatler...Trafikte yolun açılmasını içime daral gelerek beklediğim saatler...
saatler+saatler+saatler= direksiyon hakimiyetini kaybettiğimiz ve umarsızca geçip giden bir ömür...
Old 25-04-2007, 11:11   #28
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

"Taşra" ifadesi komedisine değinmeksizin es geçiyorum. Taşra diyince aklıma köy gelir.

İstanbul ve İzmir dışındaki hemen her şehir avukatlık için idealdir. Ama bu iki şehirden arkanıza bakmadan kaçın.

Saygılar.
Old 25-04-2007, 16:51   #29
üye16016

 
Varsayılan

Ben Marmara Üniversitesi mezunuyum.Stajımıda İstanbulda yaptım.Zorluklarını bilirim;ama bildiğim bir şey daha var ki İstanbul tüm olumsuzluklarına rağmen sevilecek ve avukatlık yapılacak bir yer.Şimdi taşradayım ve düşünmediğim bir gün yok.Yakında tekrar döneceğim.Ne olursa olsun.
Old 27-04-2007, 10:47   #30
av.sally

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avsevil
Sayın meslaktaşım Zeynep Hanım inanın söylediğiniz zorluklar taşradaki avukatlar içinde geçerli.İş alanını eğer İstanbul da az buluyorsanız kimbilir burda yaşasaydınız ne düşünürdünüz,uzmanlaşma denen bir müessese yok artı daha çok akraba çevreniz sizi gelir bulur o da ücretsiz iş yaptırmak için her daim kendilerine yardıma hazır özel avukatı olarak görür,kendinizi geliştiremezsiniz çünkü gidebileceğiniz işini ciddi yapan tek kurs bulamazsınız,bir çok yere gidemezsiniz görev alamazsınız çünkü mutlaka sizi tanıyan ve eleştiriye mesleki anlamda hazır kişiler vardır,artı özel yaşamınızdan bile haberdar sizin dışınızda ya da duruşma esnasında yaptığınız küçük bir kusuru baronun nerdeyse tamamına jet hızıyla duyuracak bir çok meslektaşınız vardır.Rekabet mi o da ne ?Adını duyurmuş avukatın,sizden daha cüsseli ve hatta yaşını başını almış avukata bilgisine bakmadan hele de bayansanız bu davayı kazanamaz yorumu çoktan yapılır müvekkiliniz tarafından sanki mahkeme salonu güreş meydanıdr ya!!!Özel üniversite mezunuyla zaten aşık atamazsınız onun ailevi bağlantıları zaten sizin el atacağınız yere çoktan ulaşmıştır zaten!Trafik evet bu konuda haklısınız en uzak yer eğer aracınız varsa size en fazla 1 saat uzaklıktadır.Gider ve masraflar açısından emin olun çokta farkı yoktur.Çünkü avukatın asgari düzeyde yapacağı tüm masraflar hemen hemen her yer için aynıdır...
Ne dersiniz hala takastan yana mısınız???))

Hımm bu fikrimin üzerinden çokta geçmemiş ama benim içimden çok şeyler geçti sanırım düşüncem farklılaştı ve artık o kadar da aynı düşünceyi paylaşmıyorum insanın dünyasının kendi içinde olduğunu keşfettim sanırım o dünyada ne kadr mutluysanız o kadar yapmak istedikleriniz ve yaptıklarınızla varsınız!!!Yani istendikten sonra herşeyi farklılaştırmak ve kendimize yakınlaştırmak hiçte zor değil.Aslında çoğu şeyi elimizi uzatıp alacak kadar belki yanı başımızda bize kalan bunu keşfedip elimizi uzatmak belki de kimbilir???
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yanında Çalışmak İçin Avukat Arıyorum (@istanbul) zazaenden Adliye Duvarı 3 15-01-2007 10:09
Amerika'daki Avukat Istanbul Barosu'na Uye Olabilir Mi? commonlaw Meslektaşların Soruları 3 10-10-2006 12:56
Avukat-Vekileden Arasındaki En Az Ücret Çizelgesi -2004-istanbul Barosu Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 6 30-04-2004 17:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07334304 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.