|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-12-2018, 23:23 | #1 |
|
Adi şirket alacağı - ticari dava? İş davası?
Yabancı bir müvekkil 1 yıl kadar bir şirket ile anlaşıp şirket adına teknik eleman olarak çalışıyor. İş başına ücret konusunda anlaşıyorlar. Mekanik olarak gerekli malzemeleri kendi temin edip şirkete faturalandırıyor. Şirket parça parça ödeme yapıyor. Fakat iş sonlandığında yaklaşık olarak 200.000-tl ücret alacağı kalıyor.
İş davası açmak için arabulucuya gidiyoruz müvekkil adına. Karşı şirket bizim anlaşmamız x şirketi ile kendisiyle değil diyor. Bizimde o şirkete borcumuz yok diyor. Bahsettikleri x şirketi dedikleri adi şirket şahıs şirketi yani. Adam kendi isim koymuş sadece. Tek başına şahıs olarak iş yapıyor ama imzaları x şirketi direktörü olarak atıyor. Sorum şu; müvekkilin kalan ücret alacağını iş yaptığı şirketten alabilmek için ticari dava mı açmalıyız? İş savası mı açmalıyız? Bu arada ücreti ödemesi için karşılıklı mailler var. Maillerde şirkette borcunu yollayacağını çok kez dile getiriyor. Şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim. |
30-12-2018, 07:06 | #2 |
|
Anlamak için
Merhaba sayın meslektaşım,
1-Yanlar arasındaki “Anlaşma”nın yazılı olup olmadığı ve hükümleri 2-Yanlar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi a.Yanlar arasındaki ilişkinin 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve b.bu bağlamda İş Mahkemesi'nin görevi (7036 s.K.) 3-4857 s. İş K. 8. Maddesi uyarınca a.İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. b.İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir. c.Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır. d.Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur. 4-İş sözleşmesini, eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayırt eden en önemli kıstas BAĞIMLILIK UNSURUdur. 5-İş sözleşmesini belirleyen başka bir kriter HUKUKÎ-KİŞİSEL BAĞIMLILIKtır. 6-Bağımsız çalışan kişiyle işçiyi birbirinden ayıran önemli diğer bir ölçüt, İŞİN YÖNETİM VE DENETİMİNİN KİME AİT olduğudur. 7-ÇALIŞANIN YALNIZCA AYNI İŞ SAHİBİ İÇİN ÇALIŞMASI, tek başına yeterli olmasa da, aralarında bağımlılık ilişkisi bulunduğuna kanıt oluşturabilir. 8-7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi : iş mahkemelerinin görevi 9-Tarafların Vergi kaydı ve SGK işyeri işçi bildirimi kayıtları Kahve molası |
30-12-2018, 11:01 | #3 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Anlamak için-2
1.Şirkete faturalandırmak : ? 2.Alacak savının dayanağı : ? Yine mola... |
30-12-2018, 12:17 | #4 |
|
Sayın Metin'in değerli katkılarına ilave olarak şunları da belirtmek isterim:
6102 Sayılı TTK' na göre Ticari İşletme : 1)Esnaf İşletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerini devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. 2)Ticari işletme ile Esnaf işletmesi arasındaki sınır, BAKANLAR KURULUNCA ÇIKARILACAK KARARNAMEDE gösterilir. Öte yandan 21.07.2007 tarih, 26589 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre ESNAF, SANATKAR ve TACİR ve SANAYİCİ ayrımı belirlenmiştir. Buna göre: VERGİ USUL KANUNU 177.Maddesinde belirtilen Hadlerden, 1. ve 3.ncü Bendindeki konularda faaliyette bulunanlar bakımından tutarın yarısını, 2.nci bendeki faaliyetlerde bulunanlar için bu tutarın tamamı dikkate alınarak belirtilen tutarları aşanlar TACİR sayılırlar. 2018 yılında tutulacak Defterler için 2017 Yılı için geçerli olan VUK 177.Maddesindeki tutarlar dikkate alınmaktadır. VUK 177. Maddesine göre Birinci Sınıf Tacirler; 1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 476 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2017'dan itibaren 170.000 -TL veya satışları tutarı 476 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2017'dan itibaren 230.000 -TL lirayı aşanlar, 2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 476 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2017'dan itibaren 90.000 –TL Lirayı aşanlar; 3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 476 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2017'dan itibaren 170.000 -TL lirayı aşanlar; 4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.); 5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.); 6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler. VUK 177.Maddesi Hadleri aşağıdaki şekilde oluşmaktadır. (2017 Yılı için) Alış Tutarı Satış Tutarı 1.nci Bentteki Sınırlar; 170.000 TL, 230.000 TL 2.nci Bentteki Sınırlar; Gayri Safi Hasılatı 90.000 TL 3.ncü Bentteki Tutarlar; 1+2 Beraber Yapanlar 170.000 TL Bir hesap döneminin iş hacmi VUK. 177. Maddesine göre belirlenen hadlerden % 20‘yi aşan bir nispette fazla olursa veya Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi belirlenen hadlere nazaran % 20′ye kadar bir fazlalık gösterirse bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I. sınıfa geçerler.(VUK md.180) Müvekkilinizin iş hacmi belirlenen tutarların üstünde ise esnaf faaliyetini aşacağı için faaliyeti ticari işletme kapsamında olacağından, hakkında tacir hükümleri uygulanabilecektir. Bu itibarla, ticari işletme çerçevesinde yaptığı faaliyetten kaynaklanan alacağı ticari iş sayılacağından, ve karşı taraf da tacir olduğundan, TTK.4 uyarınca mutlak ticari dava kapsamında olması gerektiğini düşünüyorum. |
30-12-2018, 12:40 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Çözüme doğru
Sayın Dikici'nin katkılarıyla zenginleşen konuda, soru sahibini beklerken izlenecek yol hakkında öneriler...
1.Önceki ödemelerde ödemeyi yapan - ödeme yapılan 2.Yapılan ödemelerin dayanağı- açıklaması (bordro, makbuz) vb. 3.İhtarname keşide etmek 4.İlamsız takip yapmak 5.Dava Benden bu kadar. Hepimize mutlu yıllar. |
30-12-2018, 12:55 | #6 |
|
Değerli Meslektaşlarımın Katkılarına İlave Olarak:
Malzemelerin şirkete faturalandırılması ifadesi, aradaki ilişkinin bağımlı iş görmeyi içeren bir iş ilişkisi olmadığına işaret ediyor. Müvekkilinize ait adi şirket, belirtilen kriterlere göre tacir de olabilir esnaf da... Fakat karşı taraf tacir ise, müvekkiliniz esnaf da olsa, ticari iş karinesi gereği bu iş de ticari iş sayılabilir. |
30-12-2018, 18:36 | #7 |
|
Yargıtay YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E: 2011/25078 K: 2013/21609 T: 09.09.2013
İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukuki-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukuki bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından control edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp kalıtlaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir. İş kanunundaki hizmet sözleşmesinin tanımında işçinin bedensel veya fikri işgücünü işeverenin hizmetine sunması sözkonusu Ama burada bunlardan ayrı olarak işçinin nakdi sermayesi de işin içine girmiş durumda bu nedenle bu alacaklar yönünden aradaki ilişki hizmet sözleşmesi tanımına uymuyor Ayrıca işçi aldığı bu malların üzerine kar payı koyuyor mu İşçinin bu işten çıkarı nedir ?? Dışarıdan bakıldığında taraflar işçi ve işveren ama bu uyuşmazlık veya alacak hizmet sözleşmesinden doğan bir alacak tanımına uymuyor. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İşçi alacağı davası açtığımız şirket dava sırasında tasfiye yoluna gitmiş, ne yapmalı | Av. Salim | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-11-2010 14:52 |
İtirazın İptali Davası Ticari Dava İşbölümü İlk İtirazı | avserdarozan | Meslektaşların Soruları | 9 | 09-11-2010 13:08 |
Kira Alacağı Ticari Faiz? | nefise | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-09-2010 22:32 |
iki şirket aracının çarpışması ticari iş | limpid | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-03-2010 16:33 |
ticari dava, isim değiştiren şirket | hukukcu22 | Meslektaşların Soruları | 3 | 02-03-2009 00:22 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |