Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Pratikte Aihm'e Başvuru Yolları

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-01-2007, 16:11   #1
Defne Elif

 
Varsayılan Pratikte Aihm'e Başvuru Yolları

Sevgili arkadaşlar,THS de ilk mesajım,daha doğrusu ilk sorum olduğu için;öncelikle herkesi selamlıyorum.Umarım bundan sonra daha sık olarak forum alanına katılabilirim.Sorum şu:Türkiye'de tüm iç hukuk yollarını tükettiğimiz bir konuda (konu ile ilgili sonra geniş bilgi verebilirim) AİHM 'ne başvuru yollarını pratikte bilen var mı?Varsa bu bilgileri benim ile paylaşmasını rica edeceğim.Hepimize kolay gelsin.Cavit Tuna
Old 12-01-2007, 04:12   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8087

Sn. meslektaşım, sitemize hoşgeldiniz. Yukarıdaki linkte konu tartışılmıştı. Yeterli olabileceğini düşünüyorum.
Old 12-01-2007, 11:23   #3
Defne Elif

 
Varsayılan teşekkür

Sayın Doğanel,
Sorumu yazdıktan sonra, yanıtınızda belirttiğiniz linki önceki sayfalarda bulup okudum.İlginize teşekkürler.
Old 15-01-2007, 12:59   #4
ZERYA

 
Varsayılan

Bende bulunan dilekçe örneğini gönderiyorum.Başvuracak arkadaşlara faydası bulunması dileğiyle.Önemli bir ayrıntı da 6 aylık başvuru süresi.Tarih hesaplamasında evrakları postaya veriş tarihiniz değil AİHM'e ulaştığı tarih gözönüne alınıyormuş.Süreyi buna göre hesaplamalı ve posta süresini de gözönüne almalısınız.
Voir Note explicative Numéro de dossier
See Explanatory Note File-number
Açıklayıcı Not'a bakınız Dosya Numarası
TUR





COUR EUROPÉENNE DES DROITS DE L’HOMME
EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ


Conseil de l’Europe - Council of Europe- Avrupa Konseyi
Strasbourg, France


REQUÊTE
APPLICATION
BAŞVURU





présentée en application de l’article 34 de la Convention européenne des Droits de l’Homme,
ainsi que des articles 45 et 47 du Règlement de la Cour

under Article 34 of the European Convention on Human Rights
and Rules 45 and 47 of the Rules of Court

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 34. ve Mahkeme İç Tüzüğü'nün
45 ve 47. maddeleri uyarınca sunulmuştur.

















IMPORTANT: La présente requête est un document juridique et peut affecter vos droits et obligations.
This application is a formal legal document and may affect your rights and obligations.
Bu başvuru hukuki bir belgedir ve hak ve yükümlülüklerinizi etkileyebilir.


-2-

I - LES PARTIES
THE PARTIES
TARAFLAR

A. LE REQUÉRANT/LA REQUERANTE
THE APPLICANT
BAŞVURUCU
(Renseigne ments à fournir concernant le requérant/la requérante et son/sa représentant(e) éventuel(le))
(Fill in the following details of the applicant and the representative, if any)
(Başvurucu ve varsa temsilcisi hakkında verilmesi gereken bilgiler)

1. Nom de famille ………………………... 2.Prénom (s)
Surname First name (s)
Soyadı Adı

Sexe: masculin/féminin
Sex: male/female
Cinsiyeti : erkek/kadın =

3. Nationalité :T.C 4 Profession :
Nationality Occupation
Milliyeti Mesleği

5. Date et lieu de naissance
Date and place of birth
Doğum tarihi ve yeri

6. Domicile :
Permanent address
İkametgahı

7. Tel. N° ………………………………………………….……………………….

8. Adresse actuelle (si différente de 6.)……………………………………………………………………………………
Present address (if different from 6.)
Şu anki adresi (6'da belirtilen ikametgahından farklı ise)

9. Nom et prénom du/de la représentant(e)* : AV.
Name of representative*
Temsilcinin adı*

10. Profession du/de la représentant(e) : AVUKAT
Occupation of representative
Temsilcinin mesleği

11. Adresse du/de la représentant(e) :
Address of representative
Temsilcinin adresi

12. Tel. N° : Fax N° :

B. LA HAUTE PARTIE CONTRACTANTE
THE HIGH CONTRACTING PARTY
YÜKSEK SÖZLEŞMECİ TARAF
(Indiquer ci-après le nom de l’Etat/des Etats contre le(s)quel(s) la requête est dirigée)
(Fill in the name of the State(s) against which the application is directed)
__________
* Si le/la requérant(e) est représenté(e), joindre une procuration signée par le/la requérant(e) en faveur du/de la représentant(e).
A form of authority signed by the applicant should be submitted if a representative is appointed.
Eğer başvurucu temsil ediliyorsa, temsilciyi vekil atayan ve başvurucunun imzasını taşıyan bir Yetki Belgesi ekleyiniz.
-3-
(Aşağıda başvurunun hangi devlet aleyhine yöneltildiğini belirtiniz)
13.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ

II - EXPOSÉ DES FAITS
STATEMENT OF THE FACTS
OLAYLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre II de la note explicative)
(See Part II of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un II. Bölümüne bakınız)

14.


Başvuranların, Türkiye, ………………………………………………………….. parsel nolu taşınmaz malı …………………….. Barajı için kamulaştırılmış, küçük çiftçi olan başvuranlar yapılan kamulaştırma sonucu işsiz ve mülksüz hale gelmişlerdir.Kamulaştırma tarihinde m2 birim fiyatı çok düşük olarak tespit edilmiş ve buna göre ödeme yapılmıştır. Ödenen ilk kamulaştırma bedeli çok düşük olduğundan bu değerin arttırılması için müvekkiller ……………. Asliye Hukuk Mahkemesinin …………………………. esas sayılı dosyası ile dava açmıştır. Açılan davanın yapılan yargılaması sonunda: …………………. Asliye Hukuk Mahkemesinin başvuru dilekçemiz ekinde ibraz edilen mahkeme kararından anlaşılacağı üzere bedel arttırım davası kabul edilmiş olup Yargıtay tarafından yerel mahkeme kararı onanarak kesinleşmiştir.
Kesinleşen mahkeme kararında karar altına alınan bedelin kamulaştırma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tarafımıza ödenmesine karar verilmiştir.








































Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée
Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edeblirsiniz
-4-

III - EXPOSÉ DE LA OU DES VIOLATION(S) DE LA CONVENTION ET/OU DES
PROTOCOLES ALLÉGUÉE(S), AINSI QUE DES ARGUMENTS À L’APPUI
STATEMENT OF ALLEGED VIOLATION(S) OF THE CONVENTION AND/OR PROTOCOLS AND OF RELEVANT ARGUMENTS
BAŞVURUCU TARAFINDAN ÖNE SÜRÜLEN SÖZLEŞME VE PROTOKOL İHLALLERİ İLE İDDİALARIN
DAYANAKLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre III de la note explicative)
(See Part III of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'ta III. Bölüme bakınız)


15.
1–1982 tarihli Türkiye Cumhuriyetinin Anayasasının 46. maddesinin 1. fıkrasında Devlet kamu yararının gerektirdiği hallerde karşılıklarını peşin ödemek şartıyla taşınmaz malların bir kısmını veya tümünü kamulaştırabilir. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere bedel arttırım davalarında davacıyı zarara uğratmayacak yıllık enflasyona eş bir faiz oranını uygulaması gerekir. Oysa hak sahiplerine %60 gibi yıllık enflasyonun çok altında kalan bir faiz oranı ile ödeme yapılmıştır. Bu durum hakkaniyete aykırıdır.
2-Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından 1954 tarih ve 6366 sayılı yasayla onaylanan Avrupa İnsan hakları sözleşmesinin eki olarak kabul edilen Paris Protokolünün 1. maddesindeki kamulaştırmada Milletlerarası Hukukun genel ilkelerine dolayısıyla, medeni ülkelerdeki uygulama ve anlayışa tabi olunacağı bu yasayla kabul edilmiştir.
3–2001 tarihinde mahkemece verilen hüküm kesinleşmesine rağmen aradan uzunca bir süre geçtikten sonra devlet tarafından ödemeler yapılmış %50 ve %60 faiz oranı ile hesaplama yapılmıştır. Oysaki Türkiye’deki enflasyon oranının çok altında işleyen faiz üstelik dövizde ve ekonomide yaşanan devalüasyon nedeniyle yapılan ödeme faizleri müvekkillerin mülkiyet hakkını bertaraf edilmesi anlamına gelmektedir. Bu husus yukarıda anılan Paris protokolü ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının özüne aykırılık teşkil etmektedir.
4-Türkiye Cumhuriyetinin 2004 sayı ile kabul ettiği ve mahkeme ilamlarının infazını düzenleyen İcra İflas Kanununun 82. maddesinin 1. fıkrasında Devlet malları ile mahsus kanunlarda haczi caiz olmadığı gösterilen mallar haczedilemez hükmü mevcuttur. Bu nedenle Türk Hukukunda alacağımızın devletten tahsil edilmesi güçlük arz etmektedir.
5-Türk Hukukunda ve yüksek mahkeme olan Yargıtay uygulamasında kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi veya ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararların tazmini için açılan davalarda reddedilmiştir. Bu nedenle bu tür davalarda yargı yolunun şahıslara kapalı olduğu açıktır. Bu durumu açıklayan Yargıtay ilamı belgeler kısmında sunulmuştur.
6-Sözleşmenin 6. maddesinde her bireyin makul bir süre içinde adil ve açık bir yargılama hakkı vardır, hükmü mevcuttur. Kesinleşmiş mahkeme ilamına rağmen devletin başvurana ait alacağı uzun süre ödememesi ve başvuranı zarara uğratması sözleşmenin anılan hükmünün ihlali anlamına gelmektedir.
















-5-


IV - EXPOSÉ RELATIF AUX PRESCRIPTIONS DE L’ARTICLE 35 § 1 DE LA CONVENTION STATEMENT RELATIVE TO ARTICLE 35 § 1 OF THE CONVENTION
SÖZLEŞME'NİN 35. MADDESİNİN 1. FIKRASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

(Voir chapitre IV de la note explicative. Donner pour chaque grief, et au besoin sur une feuille séparée, les renseignements demandés sous les points 16 à 18 ci-après)
(See Part IV of the Explanatory Note. If necessary, give the details mentioned below under points 16 to 18 on a separate sheet for each separate complaint)
(Açıklayıcı Not'un IV. Bölümüne bakınız. Her şikayet için, gerektiğinde ayrı bir sayfa kullanarak, aşağıda 16'dan 18'e kadar numaralanmış alt bölümlerde istenen bilgileri veriniz)


16. Décision interne définitive (date et nature de la décision, organe - judiciaire ou autre – l’ayant rendue)
Final decision (date, court or authority and nature of decision)
Nihai karar (kararın tarihi, niteliği, Kararı veren merci -adli veya diğer-)


…………….Asliye Hukuk Mahkemesinin ………………………………….esas sayılı kamulaştırmadan kaynaklanan bedel artırımına ilişkin ilamı.





17. Autres décisions (énumérées dans l’ordre chronologique en indiquant, pour chaque décision, sa date, sa nature et l’organe - judiciaire ou autre - l’ayant rendue)
Other decisions (list in chronological order, giving date, court or authority and nature of decision for each of them)
Diğer kararlar (tarih sırasına göre her kararın tarihi, niteliği ve kararı veren merci -adli veya diğer- belirtilmelidir)

Sözleşmenin 26. maddesinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ve tüm iç yargı
yolları tüketildikten sonra dava açılabileceği belirtilmiştir. Olayımızda talep ek tazminat talebine uygulanan %50 ve %60 faiz oranının düşüklüğü ve yıllık enflasyonun çok altında kalması ile faizle birlikte ödenen bedelin reel alım gücünün ödenmesi gerektiği gün itibariyle çok değer kaybetmesi nedeniyle zararın tazminine ilişkindir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu mahkemelerce verilen hükümlerin infazını düzenleyen bir yasadır. Bu
yasanın 82. maddesi Devlet mallarının haczini yasaklamıştır. Böylelikle Türkiye’de alacağın cebri icra yoluyla Devletten tahsili imkânı bulunmamaktadır.

18. Dispos(i)ez-vous d’un recours que vous n'avez pas exercé? Si oui, lequel et pour quel motif n’a-t-il pas été exercé?Is there or was there any other appeal or other remedy available to you which you have not used? If so, explain why you have not used it.
Başvurmadığınız başka bir çözüm yolu var mı ? Eğer varsa, nedir ve neden bu yola başvurulmadı?
2004 sayılı İcra İflas Kanunu mahkemelerce verilen hükümlerin infazını düzenleyen bir yasadır. Bu yasanın 82. maddesi Devlet mallarının haczini yasaklamıştır. Böylelikle Türkiye’de alacağın cebri icra yoluyla Devletten tahsili imkanı bulunmamaktadır.
Yerel mahkemenin kesinleşen hükmüne rağmen ödemenin geç yapılması nedeniyle uğranılan zararın yeniden yargılama konusu yapılıp devletten dava yoluyla alınması yolu da kapatılmıştır.
Şöyle ki: temyiz mercii olan Yargıtay deliller kısmında sunulan 1994/2060 esas, 1994/3571 karar sayılı 22.03.1994 tarihli kararında: Mahkemenin hükmü ile kesinleşen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın ödenmesi konusundaki mahkeme kararını bozmuştur. Bu nedenle bu yargı yolunun kullanılmasından sonuç alınmayacağı da açıktır.
Bu davalar nedeniyle başvuracağımız bir yargı ve çözüm yolu kalmamıştır


Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée
Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edeblirsiniz

-6-

V - EXPOSÉ DE L'OBJET DE LA REQUÊTE
STATEMENT OF THE OBJECT OF THE APPLICATION
BAŞVURUNUN AMACINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre V de la note explicative)
(See Part V of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un V. Bölümüne bakınız)

19.
TALEBİMİZ:
A) …………………….Asliye Hukuk Mahkemesinin başvuru dilekçemiz ekinde ibraz ettiğimiz kararlarında belirtilen bedel artırımına (ek tazminata) uygulanan %60 faiz oranının düşüklüğü nedeniyle Türkiye’deki yıllık enflasyon oranında bir faiz uygulaması gerektiğinden uğranılan zararın tazmini talebidir.

BU NEDENLE :
1-Türkiye’de son üç yıldaki enflasyon oranı ortalama olarak %100 dolayında olduğundan mahkeme kararında belirtilen %60 faiz oranının başlangıç tarihi esas alınarak yıllık gerçek enflasyon oranında tespiti ile tarafımıza ödenmesi,
2-Mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin tarafımıza ödenmesi,
3-Başvuruların kamulaştırma bedeli dışında uğradığı maddi ve manevi zararının karşılanması için başvurucu için 100.000.EURO karşılığı olan Türk lirası maddi tazminat, her başvurucu için 20.000. Euro manevi tazminat ve 5.000. Euro mahkeme masrafının tarafımıza ödenmesine karar verilmesi talebinden ibarettir.



VI - AUTRES INSTANCES INTERNATIONALES TRAITANT OU AYANT TRAITÉ L’AFFAIRE STATEMENT CONCERNING OTHER INTERNATIONAL PROCEEDINGS
DİĞER ULUSLARARASI MAKAMLAR ÖNÜNDEKİ USULLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre VI de la note explicative)
(See Part VI of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un VI. Bölümüne ilişkin açıklama)




20. Avez-vous soumis à une autre instance internationale d’enquête ou de règlement les griefs énoncés dans la présente requête? Si oui, fournir des indications détaillées à ce sujet.Have you submitted the above complaints to any other procedure of international investigation or settlement? If so,give full details.
Bu başvurunuzdaki şikayetlerinizi başka bir uluslararası makama sundunuz mu ? Eğer sunduysanız, bu konuda ayrıntılı bilgi veriniz.

Bu konuda başka uluslar arası bir başvuru yapılmamıştır.












-7-

VII. PIÈCES ANNEXÉES (PAS D’ORIGINAUX,
LIST OF DOCUMENTS UNIQUEMENT DES COPIES ;
BELGELER LİSTESİ PRIÈRE DE N'UTILISER NI AGRAFE,
NI ADHÉSIF, NI LIEN D'AUCUNE SORTE)
(NO ORIGINAL DOCUMENTS,
ONLY PHOTOCOPIES,
DO NOT STAPLE, TAPE OR BIND DOCUMENTS)
(BELGELERİN ASLI DEĞİL
SADECE ÖRNEKLERİ
GÖNDERİLMELİDİR.
BELGELERİ ZIMBALAMAYINIZ,
YAPIŞKAN BANTLA VEYA
HERHANGİ BİR BAŞKA MADDE İLE
BİRBİRİNE BAĞLAMAYINIZ.)

(Voir chapitre VII de la note explicative. Joindre copie de toutes les décisions mentionnées sous ch. IV et VI ci-dessus. Se procurer, au besoin, les copies nécessaires, et, en cas d’impossibilité, expliquer pourquoi celles-ci ne peuvent pas être obtenues. Ces documents ne vous seron pas retournés.)
(See Part VII of the Explanatory Note. Include copies of all decisions referred to in Parts IV and VI above. If you do not have copies, you should obtain them. If you cannot obtain them, explain why not. No documents will be returned to you.)
(Açıklayıcı Not'un VII. Bölümüne bakınız. Yukardaki IV ve VI. alt bölümlerde belirtilen bütün kararların örneğini ekleyiniz. Eğer bu belgeler elinizde yoksa temin ediniz. Eğer temin edemiyorsanız bunun nedenini açıklayınız. Gönderdiğiniz belgeler size geri verilmeyecektir.)


21 a) ………………. Asliye Hukuk Mahkemesi kararları.

b) Yargıtay onama kararı.

c)Yargıtay’ın kamulaştırma bedelinin tahsil edilmemesinden dolayı meydana gelen zararın tazminine ilişkin açılan davanın reddine dair kararı.

d)Anayasa metni.

e)İcra İflas Kanununun ilgili madde fotokopisi.

f) Ödeme Belgeleri

g)Vekâletname örneği.















-8-

VIII - DÉCLARATION ET SIGNATURE
DECLARATION AND SIGNATURE
BİLDİRİM VE İMZA

(Voir chapitre VIII de la note explicative)
(See Part VIII of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un VIII. Bölümüne bakınız)


22. Je déclare en toute conscience et loyauté que les renseignements qui figurent sur la présente formule d de requête sont exacts.
I hereby declare that, to the best of my knowledge and belief, the information I have given in the present application form is correct.
Bu başvuru formunda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu bilgim ve inancım dâhilinde beyan ederim.




Lieu/Place/Yer :………………………….
Date/Date/Tarih : 07.09.2006





(Signature du/de la requérant(e) ou du/de la représentant(e))
(Signature of the applicant or of the representative)
(Başvurucunun veya temsilcinin imzası)
Old 16-01-2007, 13:59   #5
Defne Elif

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Açıklayıcı bilgi ve örnek metne teşekkürler.İşime yarayacağından eminim.Saygılarımla.
Old 28-01-2007, 23:08   #6
Av.Ateş

 
Varsayılan

Sevgili zerya bense postaya verildiği tarihin de dikkate alındığı şeklinde bilgiye sahibim.
Old 29-01-2007, 01:54   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan Başvuru tarihi

Başvuru formu ( Açıklama Notu) na göre:
((5. Kural olarak başvurunun kayıt tarihi, başvuru konusunu - çok kısa olsa dahi - içeren ilk mektup tarihi sayılır.
Ancak, Mahkeme uygun gördüğü taktirde başka bir tarihi kayıt tarihi olarak kabul edebilir ))
Kural; Başvuru formundaki tarih , başvuru tarihidir.
Fakat bu kural mutlak değildir. Örneğin formdaki tarihle postaya verilme tarihi arasında uzunca bir süre geçmişse , postaya veriliş tarihi başvuru tarihi olarak kabul edilebilir. Bunun dışında , formun mahkemeye ulaştığı tarihin esas alınacağına dair bir kural olmaması gerekir. Aksi halde başvurucudan kaynaklanmayan gecikmeler kendisine yüklenmiş olur ki, buda sözleşmenin getirdiği koruma düzeniyle bağdaşamaz.
KAYNAK: Yard.Doç.Ömer ANAYURT,Av.İns.Hak.Hukukunda Kişisel Başvuru Yolu ,2004 s.230 vd.
Saygılarımla.

Not: AİHM.11.10.1994 tarihli Ayşe Nur Zarakolu kararında; karar düzeltme yolunun etkili bir iç hukuk yolu olmadığını dolayısı ile 6 aylık başvuru başlangıç süresinin yargıtay kararının tebliği tarihinden itibaren başlayacağını öngörmüştür.
Old 29-01-2007, 12:28   #8
saadet

 
Varsayılan

Şeref Gözübüyük ve Feyyaz Gölçüklü nün Avrupa İnsan hakları Söz. ve uygulaması kitabından ben çok yararlanmıştım. bu kitabı tavsiye edebilirim.
Old 24-02-2007, 00:27   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Yard.Doç.Ömer ANAYURT,Av.İns.Hak.Hukukunda Kişisel Başvuru Yolu ,2004 isimli kitabından alıntı yaparak;
“ AİHM.11.10.1994 tarihli Ayşe Nur Zarakolu kararında; karar düzeltme yolunun etkili bir iç hukuk yolu olmadığını dolayısı ile 6 aylık başvuru başlangıç süresinin yargıtay kararının tebliği tarihinden itibaren başlayacağını öngörmüştür. “ demiştim.
Şimdi, AİHM aşağıdaki kararında , hukuk davalarında karar düzeltmenin etkili bir iç hukuk yolu olduğunu belirterek 6 aylık başvuru süresinin karar düzeltme talebinin reddine dair kararın tebliği tarihinden başlayacağını öngörmektedir.
Bilgilerinize sunmak istedim.
Not: HUMK.da karar düzeltmenin reddi kararlarının tebliği diye bir usul bulunmadığından, çoğunlukla kararlar tebliğ edilmemektedir. Bu durumda sürenin ne zaman başlayacağı konusunda tereddütler oluşabilmektedir. Bu durumda ya kararın tebliği sağlanmalı yada sürenin yargıtayın karar düzeltme talebinin reddine dair kararındaki tarihten başladığı benimsenmeli.

Saygılarımla.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı

LATİF FUAT ÖZTÜRK/Türkiye Kararı*

Başvuru No. 54673/00
Strazburg
2 Şubat 2006







OLAYLAR

Başvuran 1930 doğumludur. 23 Kasım 2003 tarihinde vefat etmesi üzerine eşi ve çocukları başvuruyu sürdürmek istemişlerdir.

Belirli olmayan bir tarihte, başvuran, yol yapımına ilişkin olarak İzmir Belediyesi ile sözleşme imzalamıştır. Yol yapımı sürmekteyken, Belediye, sözleşmeleri feshetmiştir.

İzmir Ticaret Mahkemesi, 16 Mart 1992 tarihli bir karar ile sözleşmelerin iptalinin hukuka aykırı ve dolayısıyla geçersiz olduğuna karar vermiştir.

Başvuran, 2 Ekim 1992 tarihinde, Belediye’den mahkeme emrine uymasını talep etmiştir. Belediye bu talebi reddetmiştir.

4 Mart 1993 tarihinde, başvuran, İzmir Ticaret Mahkemesi’nde Belediye’ye karşı dava açmış, sözleşmenin feshi dolayısıyla uğradığı zararlara karşılık tazminat talep etmiştir.

12 Ekim 1993 tarihinde, mahkeme, zararın miktarını belirlemek için bir bilirkişi komisyonu tayin etmiştir. 3 Mayıs 1994 tarihinde, bilirkişi raporu dava dosyasına alınmıştır.

Bu rapora her iki taraf da itiraz etmiş olduğu için mahkeme, ek bilirkişi raporu istemeye karar vermiştir.

Komisyon oluşturulamadığı için ek bilirkişi raporu düzenlenememiştir. Mahkeme, yeni bir bilirkişi komisyonu belirlemiştir.

23 Aralık 1997 tarihinde, mahkeme, ikinci raporun alındığını teyit etmiştir.

30 Nisan 1998 tarihinde, mahkeme, başvuranın talebini kısmen kabul etmiş ve Belediye’nin ona belirli bir miktar para ödemesi emrini vermiştir.

3 Eylül 1998 tarihinde, başvuran, ilk derece mahkemesinin kararını temyiz etmiştir.

14 Aralık 1998 tarihinde, Yargıtay, başvuranın temyizini reddetmiştir.


* Dışişleri Bakanlığı Çok taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.

26 Şubat 1999 tarihinde, başvuran bu kararın düzeltilmesini talep etmiştir. 7 Haziran 1999 tarihinde, Yargıtay, düzeltme talebini reddetmiştir. Bu karar, başvurana, 29 Temmuz 1999 tarihinde tebliğ edilmiştir.

HUKUK

I. AİHS’NİN 6 § 1. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI

Başvuran, işlemlerin süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 § 1. maddesinde öngörülen “makul süre” şartıyla uyuşmamış olduğundan şikayetçi olmuştur, sözkonusu madde şöyledir:

“1. Herkes, … medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, … konusunda karar verecek olan, … [bir] mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, … görülmesini istemek hakkına sahiptir.”

A. Kabuledilebilirlik

Hükümet, başvuranın dul eşinin ve çocuklarının iddia edilen ihlalden etkilenmedikleri ve bu nedenle AİHS’nin 34. maddesinin anlamı dahilinde ihlalden zarar gören kişiler olduklarını iddia edemeyecekleri gerekçesiyle, davanın AİHM kayıtlarından düşmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

AİHM, başvuranın 3 Kasım 2003 tarihinde vefat ettiğini kaydeder. 6 Nisan 2004 tarihinde, eşi ve çocukları, başvuruyu devam ettirme isteklerini bildirmişlerdir. AİHM, işlemler zarfında başvuranın vefat ettiği bazı davalarda, AİHM’de işlemleri sürdürme isteklerini bildiren, başvuranın varislerinin veya yakın aile üyelerinin ifadelerini dikkate almış olduğunu yineler. Bu davada, AİHM, bu isteklerini açıkça bildirmelerinin dışında, başvuranın dul eşinin ve çocuklarının, AİHS’nin 6 § 1. maddesine aykırı olarak yakınları hakkındaki işlemlerin süresinin haddinden fazla sürdüğüne dair hüküm verilmesi konusunda yeterli meşru hakları olduğunu değerlendirir. Dolayısıyla, Hükümet’in, davanın kayıttan düşmesi itirazı reddedilmelidir (bkz., diğer birçok kararın yanı sıra, Dalban – Romanya [BD], no. 28114/95, § 39, AİHM 1999-VI).

Hükümet, ayrıca, başvurunun, altı ay kuralına uymama gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Bu hususta, başvuranın, Yargıtay’ın, temyiz talebini reddedip ilk derece mahkemesinin kararını onadığı, kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ay içinde, yani 12 Şubat 1999 tarihinde, başvurusunu yapmış olması gerektiğini iddia etmiştir.

Ayrıca, başvuranın, AİHS’nin 35. maddesi uyarınca olan iç hukuk yollarını tüketme şartına uymadığını ileri sürmüştür, zira, başvuran, işlemlerin süresi hakkındaki şikayetini AİHM’ye başvurusu öncesinde yerel mahkemelere götürmemiştir.

AİHM, bu davanın hukuk mahkemeleri usulü ile ilgili olduğunu ve Türkiye’deki, kararların düzeltilmesi şeklindeki hukuk yolunun genelde benimsenen uluslararası hukuk ilkelerinin anlamı dahilinde etkili bir iç hukuk yolu oluşturduğunu yineler (bkz. Molin İnşaat – Türkiye, no. 23762/94, 7 Eylül 1995 tarihli Komisyon kararı). Bu nedenle, Yargıtay’ın temyize ilişkin kararının tebliğ tarihi, altı ay süre sınırının belirlenmesinde, başlangıç noktası olarak alınamaz. Bu davada, süre, düzeltme talebinin sonucunun başvurana tebliğ edildiği tarihten, yani 29 Temmuz 1999 tarihinden itibaren işlemeye başlamıştır. Dolayısıyla, Hükümet’in, altı ay kuralına uyulmaması itirazı reddedilmelidir.
AİHM, ayrıca, Hükümet’in, iç hukuk yollarının tüketilmemesine ilişkin benzer ön itirazlarını geçmişte incelemiş olduğunu ve onları reddettiğini yineler ( bkz. diğerlerinin yanı sıra,
Mete – Türkiye, no. 39327/02, § 19, 4 Ekim 2005).

Yukarıda belirtilenlerin ışığında, AİHM, bu şikayetin, AİHS bağlamında ciddi hukuki ve esasa ilişkin sorular ortaya koyduğu kanısındadır. Dolayısıyla, AİHM, başvurunun, AİHS’nin 35 § 3. maddesi anlamı dahilinde temelsiz olmadığı sonucuna varmıştır. Kabuledilmez olduğuna karar vermek için başka bir sebep görülmemiştir.

B. Esaslar

AİHM, dikkate alınacak sürecin, 4 Mart 1993 tarihinde başladığını ve Yargıtay’ın başvuranın düzeltme talebini reddettiği 7 Haziran 1999 tarihinde sona erdiğini kaydeder. İlk derece mahkemesi ve Yargıtay’ın, sırasıyla, bir ve iki karar verdiği bu süreç böylece yaklaşık altı yıl ve üç ay sürmüştür.

Hükümet, işlemlerin süresinin, makul süre şartını aşmamış olduğunu ileri sürmüştür. Başvuranın davasının, zararların hesaplanmasına ilişkin teknik uzmanlık gerektiren, karmaşık bir dava olduğunu iddia etmiştir. Tarafların davranışları işlemlerin uzamasına katkıda bulunmuştur, zira taraflar, erteleme ve yinelenen bilirkişi raporu taleplerinde bulunmuşlardır.

Başvuran iddialarını sürdürmüştür.

AİHM, işlemlerin süresinin makuliyetinin, davanın olayları ışığında ve davanın karmaşıklığı, başvuranın ve ilgili makamların davranışı ve tartışmada başvuran için neyin tehlikede olduğu kriterlerine atfen değerlendirilmesi gerektiğini yineler (bkz., diğer birçok içtihadın yanı sıra, Frydlender – Fransa [BD], no. 30979/96, § 43, AİHM 2000-VII).

AİHM, bu davanın özellikle karmaşık olduğu düşüncesinde değildir. Başvuranın davranışı hakkında ise, dava dosyasında işlemlerin uzamasına kaydadeğer bir şekilde katkıda bulunduğuna dair bir gösterge yoktur. Adli makamların davranışına ilişkin olarak ise, AİHM, davanın üç dizi işleme ilişkin iki yargı alanı düzeyinde incelendiğini gözlemler. Her iki taraf da önceki rapora itiraz etmiş olduğu için mahkeme 18 Temmuz 1995 tarihinde ek bilirkişi raporu emri vermiş olsa da, mahkemenin, bilirkişi komisyonu oluşturulamadığı için ek bilirkişi raporu sağlamanın mümkün olmadığını ancak, 16 Mayıs 1997 tarihinde, neredeyse iki yıl sonra, kabul ettiği gerçektir. AİHM, bir gelişmenin olmadığı bu uzun dönemi göz ardı edemez.

AİHM, temyiz işlemlerinden önce büyük bir gecikme olmamış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesindeki işlemlerin beş yıldan fazla sürdüğünü kaydeder. Hükümet tarafından makul bir açıklamanın veya başvuranın suçlanması gerektiğine dair herhangi bir göstergenin olmaması halinde, gecikme, işlemleri yürüten yerel mahkemelere atfedilebilir olarak değerlendirilmelidir (bkz., mutatis mutandis, Günter – Türkiye, no. 52517/99,22 Şubat 2005, Nuri Özkan – Türkiye, no. 50733/99, § 21, 9 Kasım 2004).

Yukarıda belirtilenlerin ışığında ve konuya ilişkin içtihadını göz önünde tutarak, AİHM, işlemlerin toplam süresinin (özellikle ilk derece mahkemesindeki beş yıldan uzun olan sürenin) “makul süre” şartına uymuş olduğu değerlendirilemez.

Dolayısıyla, AİHS’nin 6 § 1. maddesi ihlal edilmiştir.
II. AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI

AİHS’nin 41. maddesi şöyledir:

“Mahkeme işbu Sözleşme ve protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder.”
    1. Tazminat
Başvuran, yaklaşık olarak 214.000 Amerikan Doları maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.

Hükümet bu talebe itiraz etmiştir.

AİHM, tespit edilen ihlal ve iddia edilen maddi tazminat arasında herhangi bir sebep sonuç ilişkisi görmemekte, dolayısıyla, bu talebi reddetmektedir. Öte yandan, AİHM, başvuranın, işlemlerin süresi dolayısıyla, büyük olasılıkla, manevi zarara, örneğin sıkıntıya maruz kalmış olduğunu değerlendirir. AİHM, hakkaniyet temelinde karar vererek, başvurana, 3.000 Euro manevi tazminat, artı bu miktara tabi olabilecek her türlü verginin ödenmesine karar verir.

B. Mahkeme masrafları

Başvuran, AİHM huzurundaki işlemlere ilişkin herhangi bir mahkeme masrafının ödenmesini talep etmemiştir.

BU SEBEPLERLE, AİHM OYBİRLİĞİ İLE

1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna;
2. AİHS’nin 6 § 1. maddesinin ihlal edildiğine;
3. (a) Sorumlu Devlet’in, AİHS’nin 44 § 2. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, başvuranın yakınlarına 3.000 Euro (üç bin Euro) manevi tazminat, artı tabi olabilecek her türlü vergiyi, ödeme günündeki kur üzerinden Yeni Türk Lirası’na dönüştürerek, ödemesine;
(b) yukarıda belirtilen üç aylık sürenin aşılmasından ödeme gününe kadar geçen süre için yukarıdaki miktarlara
Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına;
4. Başvuranın adil tazmin talebinin kalanının reddine

KARAR VERİR.

İngilizce olarak hazırlanmış ve Mahkeme İç Tüzüğü’nün 77 §§ 2 ve 3. maddesi uyarınca 2 Şubat 2006 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir.


Søren NIELSEN Christos ROZAKIS Yazı İşleri Müdürü Başkan


Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
46 yıl geciken adalet AİHM’lik Y£LİZ Hukuk Haberleri 0 07-01-2007 12:26
Rumlar’ı AİHM’e dava ettiler Seyda Hukuk Haberleri 1 01-01-2007 14:53
AİHM başvuru ve devamı... nejan Meslektaşların Soruları 9 08-11-2006 23:51
AİHM’den Atina’ya Aga darbesi ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 14-07-2006 17:03
AİHM ' den .... Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 1 20-09-2002 22:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04620290 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.