Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ortak Girişim şirketlerinden birinin borcundan dolayı girişim ortaklığının hak ediş haczi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-05-2016, 15:35   #1
av.togo

 
Varsayılan Ortak Girişim şirketlerinden birinin borcundan dolayı girişim ortaklığının hak ediş haczi?

Öncelikle herkese kolay gelsin,iyi çalışmalar.
Sitede konuyu araştırdım ama benim soruma ilişkin bir şeyler bulamadım.Soruma gelince, müvekkile senet ile borçlanmış bir şirket var ve bu şirket başka bir şirket ile ortak girişim ile bir belediyeden ihale almış ve belediyeye iş yapıyorlar.
Müvekkile borçlu şirketin, kendi borcundan dolayı ortak girişim ile aldığı ihaleden kendi hissesine düşecek hak edişine haciz konabilir mi? Buna ilişkin yargıtay kararları da elinizde varsa çok memnun olurum. Konu biraz acil olduğu için görüşlerinizi alma ihtiyacı oldum.
Şimdiden çok teşekkürler.
Old 10-05-2016, 09:05   #2
sokratik

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2013/12-1233
K. 2014/1014
T. 10.12.2014
• ADİ ORTAKLARDAN BİRİNİN KİŞİSEL BORÇLARINDAN DOLAYI HAKKINDA TAKİP YAPILMASI ( Adi Ortaklıklarda Ortaklardan Birinin Kişisel Borçlarından Dolayı Hakkında İcra Takibi Yapılması Halinde Borçlu Ortağın Kar veya Tasfiye Payı Belirlenmeden Ortaklığa Ait Mevcut Bir Hakka veya Üçüncü Kişide Olup Ortağa Düşecek Bir Hakkın Haczine Karar Verilemeyeceği )
• ADİ ORTAĞA DÜŞECEK SEMERELERE HACİZ KONULMASI ( İcra Memuru İşleminin İptali İstemi - Adi Ortaklıkta Ortağın Kişisel Alacaklıları Borçlu Ortağın Şirketteki Kar Payını veya Adi Ortaklığın Tasfiye Edilmesi Halinde Borçluya İsabet Edecek Tasfiye Payını da Haczettirebileceği )
• İCRA MEMURU İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ ( Adi Ortaklardan Birinin Kişisel Borçlarından Dolayı Hakkında Takip Yapılması - Henüz Adi Ortaklığa Ait Kazancın Ortaklar Arasında Taksim Edilmediği veya Ortaklığın Tasfiyesi Halinde Borçlu Ortağa İsabet Edecek Tasfiye Payının Belirlenmediği Bir Aşamada Adi Ortaklığın Yaptığı İşin Karşılığında Üçüncü Kişiden Alacağının Haczinin Mümkün Olmadığı )
• ŞİKAYET TALEBİ ( Adi Ortağa Düşecek Semerelere Haciz Konulması - Ortaklık Geliri Henüz Taksim Edilmeden Onun Üzerinde Bütün Ortakların İştirak Halinde Mülkiyet Haklarının Bulunduğu )
818/m.522,523,534

ÖZET: Dava, icra memuru işleminin şikayet kanun yolu ile iptali istemine ilişkindir. Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait mevcut bir hakka veya üçüncü kişide olup, ortağa düşecek bir hakkın haczine karar verilemeyeceğinden, İcra Müdürlüğü'nün dosyasında, ortak girişimin, Orman Genel Müdürlüğü'ne verdiği hizmetin karşılığında elde edeceği semerelerden borçlu paydaşa düşecek kısmın haczine ilişkin icra memurluğu işlemi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA: Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 09.07.2012 gün ve E:2012/694, K:2012/744 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi-borçlu B. Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 14.01.2013 gün ve 2012/24520 E.-2013/55 K. sayılı ilamı ile;
( … Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine yürütülen ilamlı icra takibinde, borçlu şirket, takipte taraf olmayan ortağı oldukları adi ortaklığın semerelerinden kendilerine düşecek ve muaccel olacak kısmının haczine karar verildiğini, muaccel olmayan semerelerin haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiş; Mahkemece de istemin reddine karar verilmiştir.
B.K.nun 522-523. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin karına iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kar payını İİK.nun 89. maddesine göre haczettirebilirler. Ayrıca adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, bir ortağın şahsi alacaklıları haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler; ne var ki şirket sözleşmesinde bu kuralın aksi de kararlaştırılabilir.
Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabilir.
Somut olayda, adi ortaklığın semerelerinden paydaşa düşecek ve muaccel olacak kısmın haczine karar verildiği görülmüştür. Adi ortaklıkta, ortağın alacaklıları ancak ortağın tasfiye payını haczettirebilir. Alacaklı, ortaklığın malı üzerine haciz koyduramaz. BK. 534. maddesine göre bir ortağın alacaklıları haklarını ancak ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler.
O halde Mahkemece; açıklanan nedenlerle adi ortaklığın semerelerinden paydaşa düşecek ve muaccel olacak kısmın üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: İstek, icra memuru işleminin şikayet kanun yolu ile iptali istemine ilişkindir.
Şikayetçi-borçlu B. Ş. vekili, eldeki şikayeti ile; İstanbul 21.İcra Müdürlüğü'nün 2012/3766 esas sayılı dosyasındaki “takipte taraf olmayan ortağı oldukları adi ortaklığın semerelerinden kendilerine düşecek ve muaccel olacak kısmının haczine” dair kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda, “üçüncü kişi ile borçlu arasındaki ilişkiden neşet eden alacak borç miktarının belirsizliği ya da ulaşacağı miktarın belirlenmemiş olması ihbarnameyi geçersiz kılacak bir olgu olmadığı nazarı itibara alındığında somut olayda haciz ihbarnamesinin borçlu ile üçüncü kişi arasında geçerli olan bir hukuki ilişkiden neşet eden bir alacağın haczini hedeflediği müzekkerenin yazıldığı ve üçüncü kişiye ulaştığı tarihte borçlu ile üçüncü kişi arasında tahakkuk eden alacak borç ilişkisinin mevcut olmaması müzekkereyi soyut bir hale dönüştürmeyeceği, aksi halde üçüncü kişi ile borçlunun inisiyatifi ele alarak alacaklıyı doyurma ihtimalini ortadan kaldıracağı, burada özellikle dikkate değer olanın borçlu ile üçüncü kişi arasında inkar edilmeyen başka bir deyişle kabul edilen hukuki ilişkiden neşet edecek bir alacağın tahakkuku anından itibaren İİK. m.89/1 hükümlerine uygun bir şekilde haczine olanak tanımak olduğu, somut olayda üçüncü kişi ile borçlu arasında cereyan eden bu ilişkiden kaynaklanacak alacağın bir süre sonra tahakkuk etmesi halinde TMK'nın 2.maddesi ile ve HMK 29.madde çerçevesinde ayrılarak icra müdürlüğüne gönderilmesinin 89.maddenin felsefi ardalanı ile uyumlu olacağı” gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Şikayetçi-borçlu B. Ş. vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce; adi ortaklığın semerelerinden paydaşa düşecek ve muaccel olacak kısmın üzerine haciz konulamayacağı gerekçesiyle karar bozulmuş; yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. Hükmü şikayetçi-borçlu B. Ş. vekili temyiz etmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında takip yapılması halinde, ortağa düşecek semerelere haciz konulup konulamayacağı, noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 522.maddesinde, ortakların ortaklığa ait bütün kazançları aralarında taksim etmekle yükümlü oldukları; 523.maddesinde de, aksine bir anlaşma olmadıkça her ortağın, kar ve zarardan hissesinin eşit olacağı; 534.maddesinde ise, ortaklardan birinin tasfiyedeki hissesine haciz konulabileceği; belirtilmiştir.
Buna göre, adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını da haczettirebilir.
Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir ( Hukuk Genel Kurulu'nun 03.04.2013 gün ve E: 2012/12-863, K: 2013/432 sayılı ilamı ).
Nihayet, ortaklık geliri henüz taksim edilmeden onun üzerinde bütün ortakların iştirak halinde mülkiyet hakları vardır ( Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.1991 gün ve 1991/13-76 E., 1991/199 K. sayılı ilamı ).
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Karşı taraf/alacaklı B. Ş. tarafından şikayetçi-borçlu B. Ş. hakkında yapılan takipte, borçlu şirketin ortağı bulunduğu ortak girişimde borçlu şirketin ( ortağın ) payına düşecek ve muaccel olacak semerelere haciz konulmasına karar verildikten sonra karar gereğinin ifası için ortak girişimi oluşturan ortaklara hitaben haciz müzekkeresi yazılması üzerine, borçlu şirket tarafından haczin kaldırılması talep edilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait mevcut bir hakka veya üçüncü kişide olup, ortağa düşecek bir hakkın haczine karar verilemeyeceğinden, İstanbul 21.İcra Müdürlüğü'nün 2012/3766 esas sayılı dosyasında, ortak girişimin, Orman Genel Müdürlüğü'ne verdiği hizmetin karşılığında elde edeceği semerelerden borçlu paydaşa düşecek kısmın haczine ilişkin icra memurluğu işlemi usul ve yasaya aykırıdır.
Şu durumda; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, özellikle emsal nitelikte bulunan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.04.2013 gün ve 2012/12-863 E., 2013/432 K. sayılı kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Şikayetçi-borçlu B... U... Zirai İlaçlama Orman Yangını Söndürme Uçak Bakım Onarım H... Turizm Akaryakıt Nakliye Paz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının, Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na 5311 sayılı Kanunun 29.maddesi ile eklenen "Geçici Madde 7" atfı dolayısıyla 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


böyle bir Yargıtay kararı bulunmakta sayın meslektaşım. hak edişler taksim edilmeden haciz mümkün değil diyor yargıtay.
Old 11-05-2016, 10:24   #3
av.togo

 
Varsayılan

fÇok teşekkürler üstad, konuyu fazlasıyla açıklamış. Sanırım işimiz biraz sıkıntılı. Ortak girişimin tasfiye süreci nasıl oluyor? bu konuda bir bilginiz var mı? Tam izleyeceğim yol konusunda kararsız kaldım.
Old 11-05-2016, 13:34   #4
sokratik

 
Mesaj

Alıntı:
Yazan av.togo
fÇok teşekkürler üstad, konuyu fazlasıyla açıklamış. Sanırım işimiz biraz sıkıntılı. Ortak girişimin tasfiye süreci nasıl oluyor? bu konuda bir bilginiz var mı? Tam izleyeceğim yol konusunda kararsız kaldım.

sayın meslektaşım adi ortaklık'ın sona erme sebepleri borçlar yasasının 639 ve devam eden maddelerinde açıklanıyor. tasfiye de bu sebeplerden birisidir. işin sona ermesi, ortaklardan birisinin ölmesi (tasfiye için mirasçılarla devam edeceğine dair bir anlaşma olmamak şartı ile), işin yapılmasının imkansız hale gelmesi gibi sebepler var.

işin sona ermesi halinde ortakların yaptığı giderler sermayeleri-emekleri oranında anlaşmalarına göre paylaştırıldıktan sonra arta kalan bir değer olursa o da paylaştırılır. eğer zarar edilmişse; zarar da payları oranında paylaştırılır. genel olarak tasfiye süreci bu şekilde işliyor. ayrıntı için belirtilen kanun maddelerine (639 ve devam eden maddeler) bakmanızda fayda var. kolay gelsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ortak girişim-hakediş haczi Burak Demirci Meslektaşların Soruları 0 06-01-2015 12:04
Ortak girişim-istihkak haczi Burak Demirci Meslektaşların Soruları 1 26-04-2013 15:31
Ortak Girişim Margon Meslektaşların Soruları 4 22-01-2012 15:50
Ortak Girişim Hakkında İcra Takibi Başlatılması emran Meslektaşların Soruları 5 26-02-2011 01:11
Avukatlık Ortaklıkları Ortak Girişim Kurabilir Mi? Doç. Dr. Özge Yücel Meslektaşların Soruları 2 28-12-2009 14:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04493809 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.